Galatasaraylılar'dan ana avrat küfür yedi
Sıkı Galatasaraylı Fatih Altaylı, Galatasaraylılar'dan ana avrat küfür yedi. Neden mi?
İşte Altaylı'nın o satırları;
Bu ülkede yazar olmak zor zanaat!
Taraf olduklarınız "fikirlerinizi" beğenmezse sizi taşlıyor...
Taraf olmadıklarınız haydi haydi linç ediyor.
Buyrun işte bir örneği...
Fatih Altalı'yı nasıl bilirsiniz desek!
İlk 5 yanıt içinde "sıkı Galatasaraylıdır" cevabı verilir.
Ama o "sıkı bir Galatasaylı" bugünlerde "ana avrat düz giden" mail yağmuru altında... Sebep ne?
Berabere biten derbi sonrası "görmemişin beraberliği olmuş" diye yazması...
Başka...
Sevinç gösterileri için "Vallahi utandım, billahi utandım!" demesi...
Salı günü çıktı bu yazı ama hala Galatasaraylı holiganlardan küfür ve hakaretler yağıyor...
Dedik ya yazarlık zor zanaat diye...
Sanırız Galatasaraylı bir yazar olmak daha zor...
Buyrun Altaylı'nın "taraftar" isyanına;
"GALATASARAY, benim bildiğim Galatasaray olmaktan çıkmış" demek belki haksızlık olacak ama Galatasaraylılık benim daha doğrusu bizim bildiğimiz Galatasaraylılık olmaktan gerçekten çıkmış.
"Play-off'a ilk sırada katılana kupa veriyorlar da benim mi haberim yok. Bu neyin kutlaması" dedim, daha önce şovenler daha fazla sövmeye başladılar.
"Ben Galatasaraylı mıymışım? Ben kimmişim" diye başlayıp aile boyu gitmişler.
Serseriler.
Daha doğrusu şaşkın serseriler.
Serseri bile haddini bilir.
Bunlarda o dahi yok.
Peki ben Galatasaraylı değilim.
KÜÇÜK İNSANLARIN NERESİ BÜYÜR?
Ama Galatasaraylılığım "serserilerin bile tartışamayacağı" birileri vardır elbet.
Kim mi? Galatasaray'ın gelmiş geçmiş en büyük başkanlarından biri. En başarılı sonuçlara imza atmış başkan. Galatasaray'da bana şovenlerin pek çoğunun ömründen daha fazla süre yöneticilik yapmış bir başkan.
Bir Türk futbol takımını Avrupa Şampiyonu yapmış ilk ve tek başkan: Faruk Süren.
Bakın o ne diyor:
"Sevgili Fatih, Bugünkü yazında da çok doğru bir noktaya işaret ediyorsun. Hedef finale kalmak değildir! Hedef finali kazanmaktır.
Hatırlarsan, Leeds'i yenip finale kaldığımızda yoğun televizyon yayın tekliflerini, oyuncuların demotive olmamaları için kabul etmiyorduk. Neyse geçmiş zaman. Ama bir Çin atasözü vardır: Küçük insanların gölgeleri büyüyorsa güneş batıyor demektir.
Sevgiler Faruk."
Çin atasözü doğru söylüyor ama bizde durum daha kötü.
Sadece gölgeleri değil, dilleri de uzuyor küçük insanların!