Hakan Şükür yüreklere su serpti
Süper Lig ve Avrupa'da üst üste flaş skorlar alan G.Saray'ın son haftalardaki düşüşü değerlendiren Hakan Şükür çarpıcı tespitlerde bulundu.
Sezona fırtına gibi giren G.Saray'ın son haftalarda yaşadığı düşüşü Fanatik'teki köşesinde değerlendiren Hakan Şükür çarpıcı tespitlerde bulundu...
Sarı-kırmızılı ekibin efsane golcüsüne göre; Cimbom'un eski havasına dönebilmesi için her oyuncunun sorumluluk alması gerekiyor... İşte Kral'ın kaleminden G.Saray yorumu...
"Güzel günler çok yakın"
Karamsar bir tablo, kaybedilen bir şey yok. Bu kötü süreçler gelip geçicidir. Galatasaray'da çok iyi bir kadro var. Her oyuncu üstüne düşen sorumluluğu alırsa, bu kadro sezon başında yakalamış olduğu havaya tekrar dönebilir...
Galatasaray sezona çok iyi başlamıştı. Siz son maçlardaki futboldan memnun musunuz? Bu kötü gidişatın sorumlusu kim?
Sezona iyi başlamaları doğaldı. Çok iyi bir kadrosu var Galatasaray’ın. Futbolda tabii ki zayıf rakip diye bir şey yoktur, ama Galatasaray kendi kadrosunun kalitesindeki rakiplerle çok fazla oynamadı sezon başından beri. O şaşalı sonuçlar, bazı gerçekleri arkasında gizledi. Buna çanak tutan şey ise sezon açıldığından itibaren oynanan Avrupa kupaları ve milli maçların üst üste gelerek, çok değerli futbolcuları bünyesinde barındıran Galatasaray’ı bir hayli yıpratmasıydı. Gerek kritik bölgelerdeki sakatlık problemleri, gerekse Arda gibi, Baros gibi oyuncuların zaman zaman aşırı yorgunlukları, özellikle milli takımlara gidiş dönüşlerde Galatasaray’ın performansını düşüren etkenlerdi.
Rijkaard, Nonda ve Baros’u birlikte oynatmamasıyla ilgili, “Kazanırken kimse bunları sormuyordu” dedi. Bu, doğru bir bakış açısı mıdır?[page_end]
Benim mantığım, Galatasaray’ın tek forvetle oynamaması gerektiği yönünde. Ama Rijkaard çok önemli bir hoca, kariyerli bir antrenör. Tabii bu kariyeri sağladığı takımlara baktığımızda, Xavi ve İniesta da dahil olmak üzere, ofansif yönde çok güçlü, istatistik olarak yüzde 70 topu tutan bir takım görüyoruz. Rijkaard, kolay kolay top kaptırmayan bir takıma sahipken bu kariyeri yakaladı. Galatasaray’ın bilhassa göbekteki oyuncuları, mücadele gücü çok yüksek, performansı üst seviyede isimler. Fakat o bölgede olup da, ofansa çok fazla katkı sağlayacak düzeyde değiller. Böyle olunca da tek forvetli düzenin, oradaki forveti bir hayli zedelediğini söyleyebiliriz.
Galatasaray’ın sistem değiştirmesi gerektiğinden bahsediliyor. Sizce gerçekten de hocanın bir B planı yok mudur?
Yıldız oyuncular transfer edilip, Rijkaard’ın sistemine uydurulmaya çalışıldı. Tabii ki Rijkaard geldikten sonra da yıldızlar alındı, ama o gelmeden önce de yapılan transferler vardı. Eldeki kadro, yüksek rakamlarla oluşturulmuş bir kadro. Ama bu kadro kontratlarda yazan ücretlere göre şekillenmeye başlanınca, bazı oyuncuların performansı düştü. Mesela sezona çok iyi başlayan Arda, benim de çok iyi hatırladığım bir şekilde “Benim en iyi oynadığım yer sol taraf” demişti. Ama Arda çok iyi başladığı yerden eski yerine döndürüldü, sırf Elano’ya yer açılması için. Bu sık kadro değişimleri, takım savunması üzerinde handikap oluşturmaya başladı.
Şu ana kadar gösterdiği performansa bakarak, Galatasaray’ın; Trabzonspor ve Fenerbahçe gibi iki üst düzey maçın altından kalkabileceğini söyleyebiliyor musunuz?
Galatasaray şu anda Türkiye’nin en iyi kadrosuna sahip. Ben şöyle bir psikoloji olabileceğini düşünüyorum; bu iki kritik maç öncesi yaşanan talihsizlik ve kötü sonuçlar, yıldız oyuncuların motivasyonunu artırıp, daha fazla sorumluluk almalarını sağlayacaktır.
‘Bugünkü takım 2000’den değerli’[page_end]
‘UEFA’yı kazanan kadro, bugünkü kadroyu yener’ gibi bir söylemim çıkmıştı. Ama asıl söylemek istediğim bu değildi, sansasyonel bir başlık seçilmiş. Bu sezon kurulan kadro, hem madden hem de kariyer olarak o günkü kadrodan çok daha değerli. Ama Galatasaray taraftarı iyi hatırlar ki, o gün yokluklar içinde, sıkıntılı süreçte birbirine sarılan, kenetlenen kadro, bugün tezahüratlara konu olan; 4 sene üst üste şampiyon olan, UEFA ve Süper Kupa’yı kazanan kadroydu. Bana ‘O kadro mu, bu kadro mu’ dendiğinde, tabii ki benim de içinde bulunduğum, o günkü sıkıntıları yaşayan kadro’ cevabını verdim. Bugünkü kadro ise başlangıç itibariyle daha kaliteli, daha değerli. Yoksa, ‘o takım, bu takımı yener’ diye söylemim olmadı.
‘Henüz kaybedilen bir şey yok...’
Bu kötü süreçler gelip geçicidir. Galatasaray’da çok iyi bir kadro var. Her oyuncu üstüne düşen sorumluluğu alırsa, bu kadro sezon başında yakalamış olduğu havaya tekrar dönebilir. Çok karamsar bir tablo olduğunu düşünmüyorum. Takım içinde dengeler sağlanırsa Galatasaray toparlanabilir. Çok zor bir iş değil. Bu beraberlikler ve yenilgi erken yaşandığı için henüz kaybedilmiş bir şey yok. Bu kadronun sorumluluk aldığında daha iyi işler yapacğına inanıyorum.
‘Servet asıl işini yapmalı’
Servet gibi oyuncuların bu kadar kaliteli kadroların içinde mevcut yeteneklerinin üstüne çıkma çabası, bir an evvel takımı hücuma taşıyıp çok fazla şeyler verme çabası, zaman zaman yaptığı ekstra işlerin hataya dönüşmesine sebebiyet veriyor. Topu uzaklaştırmak değil, gol yemek ayıptır! Bu ilkeden yola çıkarak daha garantici oyun anlayışını seçebilir. Asli görevi olan defansı, daha az riske girerek yapmalı.
‘Arda takımın en iyisiydi’[page_end]
Arda’nın düşüş yaşadığına kesinlikle katılmıyorum. Düşüşleri takımlar yaşar. Ama bütün takım düşüş yaşarken, o takımın yıldız oyuncusu daha önceki performanslarından bile çok koşmasına rağmen kötü görünür. Arda, takımı puan kayıplarını yaşarken Sturm Graz ve Ankaragücü karşısında Galatasaray’ın en iyi oyuncusuydu. Yorgunluğuna rağmen kaptanlık sorumluluklarını da yerine getirmeye çalıştı. Bu tip oyuncuların performansı skora göre belirlenmemeli.