Hakan Şükür'ün G.Saray analizi
Fanatik gazetesine yazan Hakan Şükür, Galatasaray'ın Ankara deplasmanında aldığı farklı yenilgiyi analiz etti. Şükür'e göre Aslan'ın 3 handikapı var.
Görünen köy...
Gerçeklerin görülmesi engellendi. Kötü günde eleştirmek kolaydır ama şu bir gerçek ki, farklı kazanılan Kayseri, Ankara, Kasımpaşa ve Panathinaikos maçları gerçeklerin görülmesini engelledi.
Gerçeklerin görülmesi engellendi
Kötü günde eleştirmek kolaydır ama şu bir gerçek ki, farklı kazanılan Kayseri, Ankara, Kasımpaşa ve Panathinaikos maçları gerçeklerin görülmesini engelledi. Bunu söylemeye çalışmıştım ama taraftarların ve camianın, her zaman güzel şeyler duyma isteği, oynanan futbolu görme imkanımızı kısıtlıyor. Bu süreçte, böylesine kaliteli oyuncuların organize goller bulması gerekirken, farklı gollerle maç kazanmanın düşündürücü olduğunu söylüyordum.
Elano çok yorgun ve isteksizdi
Sezona forvet arkası başlayan Arda, yüksek maliyetli bir oyuncunun gelişiyle eski mevkiine geri döndü. Elano’nun yorgun ve isteksiz oyunu da Galatasaray’ın hücuma çıkışlarını başlamadan bitirdi. Galatasaray’ın en iyi transferi Keita’nın olmayışı, Arda’ya alınan önlemin çok etkili oluşu, Galatasaray’ın bunlar dışındaki üretken oyuncularının da bu maçta olmayışı veya yorgunlukları, bu sonucu doğuran etkenlerdi.
Savunma çok bariz hatalar yaptı...
Servet’in iyi niyetli, çok şeyler yapma çabası var ancak orta saha ve hücum bölgesindeki yetenekli oyuncuların defansif anlamdaki eksikliği yüzünden, o da zaman zaman göze batan, çarpıcı hatalar yapıyor. Şunu da hemen söylemeliyiz. Takım savunması iyi yapılabilse, bir defans oyuncusunun performansı artar, hata yapma sayısı azalır. Defansın en uçtan başladığı günümüz futbolunu da iyi anlamak gerek. Arda, Elano, Keita, Kewell gibi yetenekli isimlerin oyun sıkıştığı anlarda sergilediği ekstra performansın bir sonraki maça sirayet edebileceğini Sturm Graz maçından sonra yazmıştım. Nitekim Ankaragücü maçı Sturm maçındaki ekstra performansların sahaya olumsuz yansıdığı bir 90 dakika oldu. Belli bir dakikadan sonra kazanmak zorunda olan Galatasaray’ın hamleleri karşısında Hikmet Karaman atak oyuncularını sahaya sürüp oyuna şekil verince, sadece geri dörtlünün değil, takım savunmasının zaaf ve yorgunluğu ortaya çıktı.
Ankaragücü gayet akıllı oynadı
Sarı-Kırmızılılar tıpkı ilk haftalardaki galibiyetlerinden birini alabilirdi. Galatasaray’ın yediği golden önce yakaladığı iki fırsattan biri gol olsaydı, yakalanacak özgüven sonraki dakikaları Galatasaray lehine çevirebilirdi. Ama bunlar olmayınca, cesaretlenen Ankaragücü, iyi pozisyon aldığı, akıllı oynadığı ve hocasının önemli değişiklikler yaptığı son dakikalardaki çabasıyla maçı hakederek kazanmasını bildi.
Aslan’da 3 ciddi handikap var
Bu süreç için yine bir uyarı. Kadrolar oluşturulurken, “Bir çok milli takımın kaptanı bizde oynuyor” gibi popülist söylemler kullanılıyor. Madalyonun diğer yüzü farklı... Bu oyuncuların gidiş gelişleri, yorgunlukları, takımla beraber çalışamamaları, alınan kötü bir sonuçtan sonra bahane olarak kullanılmamalı. Bunlar öngörülüp, bunun üzerinde çalışmalar yapılmalı. Bu yüksek maliyetteki oyuncular, bu tür süreçlere hazırlıklı olmalı. Yetenek tabii ki önemlidir, maç kazandırır ama uzun maratonlarda bu aksaklıklar düşünülmeli. Galatasaray için genel olarak üç ciddi handikap olduğunu söyleyebilirim. Geçen sezonki 5.’lik sonrası takım sezonu erken açtı. Yorgunluğun bir nedeni bu. Avrupa Kupaları’ndaki yoğun fikstür, bir başka handikap. Yukarıda belirttiğim gibi milli takımlara giden oyuncuların fazlalığı da Galatasaray için ciddi bir sorun. Milli aranın neler getirip, götüreceğini Trabzonspor ve Fenerbahçe maçlarında görebiliriz.
HAKAN ŞÜKÜR / FANATİK
Gerçeklerin görülmesi engellendi. Kötü günde eleştirmek kolaydır ama şu bir gerçek ki, farklı kazanılan Kayseri, Ankara, Kasımpaşa ve Panathinaikos maçları gerçeklerin görülmesini engelledi.
Gerçeklerin görülmesi engellendi
Kötü günde eleştirmek kolaydır ama şu bir gerçek ki, farklı kazanılan Kayseri, Ankara, Kasımpaşa ve Panathinaikos maçları gerçeklerin görülmesini engelledi. Bunu söylemeye çalışmıştım ama taraftarların ve camianın, her zaman güzel şeyler duyma isteği, oynanan futbolu görme imkanımızı kısıtlıyor. Bu süreçte, böylesine kaliteli oyuncuların organize goller bulması gerekirken, farklı gollerle maç kazanmanın düşündürücü olduğunu söylüyordum.
Elano çok yorgun ve isteksizdi
Sezona forvet arkası başlayan Arda, yüksek maliyetli bir oyuncunun gelişiyle eski mevkiine geri döndü. Elano’nun yorgun ve isteksiz oyunu da Galatasaray’ın hücuma çıkışlarını başlamadan bitirdi. Galatasaray’ın en iyi transferi Keita’nın olmayışı, Arda’ya alınan önlemin çok etkili oluşu, Galatasaray’ın bunlar dışındaki üretken oyuncularının da bu maçta olmayışı veya yorgunlukları, bu sonucu doğuran etkenlerdi.
Savunma çok bariz hatalar yaptı...
Servet’in iyi niyetli, çok şeyler yapma çabası var ancak orta saha ve hücum bölgesindeki yetenekli oyuncuların defansif anlamdaki eksikliği yüzünden, o da zaman zaman göze batan, çarpıcı hatalar yapıyor. Şunu da hemen söylemeliyiz. Takım savunması iyi yapılabilse, bir defans oyuncusunun performansı artar, hata yapma sayısı azalır. Defansın en uçtan başladığı günümüz futbolunu da iyi anlamak gerek. Arda, Elano, Keita, Kewell gibi yetenekli isimlerin oyun sıkıştığı anlarda sergilediği ekstra performansın bir sonraki maça sirayet edebileceğini Sturm Graz maçından sonra yazmıştım. Nitekim Ankaragücü maçı Sturm maçındaki ekstra performansların sahaya olumsuz yansıdığı bir 90 dakika oldu. Belli bir dakikadan sonra kazanmak zorunda olan Galatasaray’ın hamleleri karşısında Hikmet Karaman atak oyuncularını sahaya sürüp oyuna şekil verince, sadece geri dörtlünün değil, takım savunmasının zaaf ve yorgunluğu ortaya çıktı.
Ankaragücü gayet akıllı oynadı
Sarı-Kırmızılılar tıpkı ilk haftalardaki galibiyetlerinden birini alabilirdi. Galatasaray’ın yediği golden önce yakaladığı iki fırsattan biri gol olsaydı, yakalanacak özgüven sonraki dakikaları Galatasaray lehine çevirebilirdi. Ama bunlar olmayınca, cesaretlenen Ankaragücü, iyi pozisyon aldığı, akıllı oynadığı ve hocasının önemli değişiklikler yaptığı son dakikalardaki çabasıyla maçı hakederek kazanmasını bildi.
Aslan’da 3 ciddi handikap var
Bu süreç için yine bir uyarı. Kadrolar oluşturulurken, “Bir çok milli takımın kaptanı bizde oynuyor” gibi popülist söylemler kullanılıyor. Madalyonun diğer yüzü farklı... Bu oyuncuların gidiş gelişleri, yorgunlukları, takımla beraber çalışamamaları, alınan kötü bir sonuçtan sonra bahane olarak kullanılmamalı. Bunlar öngörülüp, bunun üzerinde çalışmalar yapılmalı. Bu yüksek maliyetteki oyuncular, bu tür süreçlere hazırlıklı olmalı. Yetenek tabii ki önemlidir, maç kazandırır ama uzun maratonlarda bu aksaklıklar düşünülmeli. Galatasaray için genel olarak üç ciddi handikap olduğunu söyleyebilirim. Geçen sezonki 5.’lik sonrası takım sezonu erken açtı. Yorgunluğun bir nedeni bu. Avrupa Kupaları’ndaki yoğun fikstür, bir başka handikap. Yukarıda belirttiğim gibi milli takımlara giden oyuncuların fazlalığı da Galatasaray için ciddi bir sorun. Milli aranın neler getirip, götüreceğini Trabzonspor ve Fenerbahçe maçlarında görebiliriz.
HAKAN ŞÜKÜR / FANATİK
