YAZARLAR

Hiç ŞAŞ’ırmadık!

Bizim ülkemizde pozisyon sayısı kıt olduğu için maç sonunda ya hakem konuşulur ya da saha içi ve dışı olaylar…

Muhammed Işık
Muhammed Işık[email protected]

Galatasaray’ın Malatya yenilgisi, Fenerbahçe’nin ligdeki kötü gidişi ve hocanın gönderilmesi ile iki takımında bir nebze de olsa rahatlaması adına önemli bir karşılaşma gösterilen maç yine şaşırtmadı. Elin adamları büyük maç oynar ağzımız açık izleriz. Bizim takımlar derbi oynar zevk almayız. İngiltere’de, İspanya’da, Almanya’da, İtalya’da büyük maçlar oynandıktan sonra pozisyonların tekrarını keyfini çıkara çıkara izleme fırsatınız olur. Bizim ülkemizde pozisyon sayısı kıt olduğu için maç sonunda ya hakem konuşulur ya da saha içi ve dışı olaylar…

Maç sıkıcıydı. Gerçekten sıkıcıydı. Ben hiç keyif almadım. İzlemeyen birisine maç 2-2 bitti. Fenerbahçe 2-0’dan durumu 2-2’ye getirdi. Sonrasında goller kaçırdı desen adam maçı gözünde büyütür ama öyle değil işte.

Galatasaray maça iyi başladı. Çok yüksek oranda topa sahip olma ile oyunu rakip sahaya yıktı. Fenerbahçe kendi sahasından bile çıkamadı. Zaman zaman ani çıkışlarla etkili olmaya çalışsa da pozisyon yokken bir karambolden golü yedi. Sıkıcı bir ilk yarının ardından Alper’in uzaklaştırmaya çalıştığı top, Linnes’e güzel bir asist oldu. Linnes bu asisti güzel bir golle neticelendirdi. Fenerbahçe önce penaltı sonrasında da Jailson’un şık golü ile kabustan uyandı ve bulduğu birkaç pozisyonla da galibiyeti kaçıran taraf oldu.

Maç olaysız bitti derken Soldado ve Belhanda’nın tartışmalarını ısrarla sürdürmeleri fişeğin yanmasına neden oldu. Saha karıştı. Ortalık birbirine girdi. Jailson’un tokatı, Ndiaye’nin kendisini ringde zannedercesine boğaz sıkma ve yumrukları, Rodrigues ve Muğdat’ın adam kovalaması, Donk’un tekmesi, Soldado’nun Belhanda ile kafa tokuşturması gibi birçok rezilliğe şahitlik ettik. Bunların hepsi keşke olmasaydı. Bunlar saha içerisinde de çözülebilecek şeylerdir. Futbolcular arasında istemesek de zaman zaman olabiliyor. Benim burada kabahatliler arasında göstereceğim en büyük suçlu Hasan Şaş’tır. Sen ev sahibi takımın antrenörüsün! Sahaya koşup araya yumruk tekme dalıp, sonrasında Skrtel’e arkadan saldırmak nedir? Sonrasında o bölgede Fenerbahçeli sayısı artınca diğer tarafa koşup diğer Fenerbahçeli oyunculara saldırıyor. Kupa maçında kendilerini çeken kameramana söylediklerini de hatırlatmak isterim. Bir antrenöre hiç yakışmıyor. Hasan Şaş bu camiadan elini ayağını çekmelidir. Görüntüleri izleyen Disiplin Kurulu’nun Hasan Şaş’a ne ceza vereceğini merakla bekliyorum.

Maç sonu Fenerbahçe’den Jailson ve Soldado’nun, Galatasaray’dan da Ndiaye’nin kırmızı kart ile, Belhanda’nın da sarı kart ile cezalandırıldığı açıklandı. Tam bir fiyasko! Belhanda’nın Soldado’nun sırtına dirsek vurduğu, akabinde dizi ile müdahale ettiği ve cereyan eden olayların tamamında var. Tüm bunların karşılığı sarı kart olmamalıydı. Keza aynı şekilde Donk’un diz attığı net bir şekilde görülmekte olduğu halde hiç kart cezası gelmedi. Rodrigues’in Jailson’a koşarken Barış’a vurması ve sonrasında itelemesi de cezasız kaldı.

İşin özüne gelecek olursak disiplin kurulundan Soldado, Jailson, Rodrigues, Belhanda, Donk, Hasan Şaş ve Fatih Terim’ e ağır cezalar verilmesini bekliyorum. Fatih Terim’in futbolcunun önünü kesme ve kolundan tutup tehdit edercesine el kol sallaması kabul edilemez. Bu isimlere bizim göremediğimiz görüntülerden yola çıkarak birkaç isim daha eklerler. 

Son olarak maç öncesi vefat eden Koray ŞENER’in yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Bunca hır gür çıktı ama Koray’ın vefatının akabinde hiç şık olmadı. Mekanı cennet olsun. Allah yakınlarına sabır versin.

Yorumlar
TREND HABERLER