Hıncal Uluç bombalamaya devam ediyor

UEFA Avrupa Ligi 3. Ön eleme turu ilk maçında, 2-0 öne geçtiği OFK Belgrad takımıyla kendi evinde 2-2 berabere kalarak tur şansını zora sokan Galatasaray’a eleştiriler dinmek bilmiyor.

Karşılamanın analizini yapan birçok spor yazarı gibi gazeteci Hıncal Uluç da sarı-kırmızılı takım başta olmak üzere Başkan Adnan Polat’a eleştirilerde bulundu.

Eldeki malzeme bu Adnan Polat!..

Rijkaard’ın üslubu ile söylediğime bakma.. “Eldeki malzeme” derken kast ettiğim Galatasaray futbol takımını oluşturanlar değil.. O takımın başına getirdiğin ve ısrarla tuttuğun, futbol ve sporcu psikolojisi fukarası olduğunu geçen sezon her maçta, senden başka herkese kanıtlayan, en koyu hayranlarınca dahi savunulamaz hale gelen Rijkaard..

Maç boyu sık sık seni gösterdi televizyon.. Kâbus gibi bir suratla oturdun.. O suratın iki sebebi vardı..

Birincisi, Adnan Sezgin gibi, gizli de değil, açık bir Galatasaray düşmanını işin başında tutmak için Haldun Üstünel gibi parlak bir Galatasaraylıyı harcamanı tribünler hiç de hoş karşılamamışlardı. Pankartlar tam karşında asılı duruyordu.

İkincisi..

Rijkaard denen futbol fukarasının sahaya çıkarttığı takımı ve oynattığı futbolu görüyor, rakibin adeta kendi kalesine attığı iki balık golün fazla bir anlam taşımadığını, başına her an bir şeyler gelebileceğini düşünüyordun.. Geldi de.. Hem de göstere göstere..

Bildiğin bir şey daha vardı..

Tribünler bunun hesabını senden soracaktı.. Adnan Sezgin gibi camianın nefret ettiği birini (Nedense) ısrarla futbolun başında tutmak için Haldun Üstünel gibi taraftarın sevgilisi bir yıldızı istifaya zorlayan ve geçen yılki hezimete rağmen Rijkaard yeteneksizini iş başında tutan senden..

Maçtan çıkarken yuhalanmaya başlamışsın bile..

Takım rövanşı kaybeder, ilk turda giderse, seni kimse tutamaz, biliyorsun değil mi?. Suratın gördüğün kâbusları yansıtıyor değil mi?..

***

Bu Rijkaard’ın futbolun F’sinden anlamadığını yazdığım için benimle dalga geçen, ama şimdi sus pus olan arkadaşlara şimdi ben sorayım..

Geçen yıl, Galatasaray son 10 yılın en büyük kadrosunu kurmuşken, ikinci Fener’in on puan gerisinde kalınca, bu futbol ve insanlık fukarası “Elimdeki malzeme bu kadar” dedi..

O malzemenin en iyi adamları, Haldun Üstünel tarafından transfer edildikleri için küstürüldüler, yollandılar.. Yerlerine, iki Adnan’ın, daha çok da Adnan Sezgin’in transfer ettiği adamlar alındı..
Peki, sezonun ilk resmi maçında, Galatasaray hem de kendi sahasında, Avrupa için “Tamam/ Devam” maçına çıkan kadro neydi?..

Geçen yılki hezimetin tek sebebi, o felaket orta sahayı aynen sahaya sürmüştü Rijkaard.. Ayhan, Barış, Mustafa Sarp.. Hazırlık maçlarında bir tek kere yan yana oynatmadığı üç yeteneksiz ön liberoyla sahaya çıkmıştı, korkak kafasına göre, hem de savunma oynayacak Sırplara dört bek yetmeyeceğinden.

Bu üçlünün seçimi Galatasaray’la alay etmek değilse nedir, Sevgili dostlarım..

Kewell, Cana ve Pino kenarda otururken, bu üçlünün seçimi nedir?.

İhanet mi?.. Casusluk mu?. İçerden vurmak mı?.. Yoksa beceriksizlik, bilgisizlik, yeteneksizlik mi?.

Peki ilk yarı o rezil futbol izlenmişken ikinci yarıya ayni 11′le çıkmak, nasıl kenardan maç yönetme becerisidir?.

Peki, Kewell, Pino oyuna girerken, dökülen orta sahayı, hele de Barış ve Ayhan’ı yerinde tutup, takımın tek forvet oyuncusu, maç boyu her gol pozisyonunun içinde olan Mehmet Batdal’ı ve sahada top diye bir şeyler oynayan üç dört Galatasaraylıdan biri olan Serdar Özkan’ı kenara almak nedir?.

Mehmet Batdal, Türk futbolu için müthiş bir kazanç.. Ama geçen sene bir cellat gibi yığınla harika adamı tüketen Rijkaard, bu yıl da onu bitirmeye kararlı. Zaten en iyi yaptığı iş bu. Adam tüketmek.. O geldiğinden beri bir adım ileri giden “Eskisinden iyi” denebilecek tek futbolcu yok. Ama tüketilen, biten, yollananlara bir bakın.. Şampiyon olacak bir, hatta iki 11 yaparsınız..

Şimdi bu adam hoca mı?. Antrenör mü?. Teknik Direktör mü?.. Lider mi?. Nedir Rijkaard biri bana söylesin.. Nedir?.

***

Adnan Polat!.. Rijkaard!.. Nezih adlı kaleci antrenörü.. Geçen yıl kaç kez yazdım.. NTV’de kaç kez söyledim, önünüze koyayım mı?. Kafanıza vurayım mı?.

“Kornerlerde arka direğe adam koymuyorsunuz. Buraya gelen top içerde.. Kalecinin önünde, baktığı yerde duran ön direkte adam var, arkasında, görmediği alanda yok. Buradan durmadan gol yiyorsunuz” demekten dilimde tüy bitti. Sırf ben diyorum diye, inattan hatayı düzeltmediniz..

Galatasaray’ın belki de daha ilk tura bile kalamadan eleme maçında Avrupa’dan şutlanmasına sebep olacak gol nasıl geldi?. Kornerden.. Nereden girdi?. Bomboş arka direğin yanından.. Orda bir adam olsa ne olurdu?. Ne olurdu ha, Adnan, Rijkaard ve Nezih Efendiler?..

***

Suçu kimse Adnan Sezgin’de ve Rijkaard’da aramasın.

Galatasaray bir an önce, Adnan Polat’tan kurtarılmalıdır. Bunu kim yapar?.

Ne yazık ki bilemiyorum!..