İlhan Cavcav Türk futbolunu topa tuttu

Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, Türk futbolunu baştan sona eleştirdi.

Gençlerbirliği'nin ve Türk futbolunda tek olan 36 yıllık duayen başkan İlhan Cavcav, A Milli Futbol Takımı'nın 2016 Avrupa Şampiyonası yolunda aldığı sonuçlardan Türk futbolunun geleceğine, hakem hatalarından passolig uygulamasına kadar birçok konuda değerlendirme yaptı. Başkanlığı süresince 57 antrenörle çalışan ve bunlardan 36 ismi görevden alan Cavcav, kendisini eleştiren teknik direktörlere de sert cevap verdi.

Spor Toto Süper Lig 2014-2015 sezonunun geçmiş yıllara oranla kalitesini değerlendiren Cavcav, passolig uygulamasının ligi olumsuz etkilediğini belirtti. Uygulamayı taraftarların hoş karşılanmadığını vurgulayan Cavcav, "Beşiktaş'ın bu hafta Ankara'da oynayacağı maç için şu ana kadar 354 kişinin bilet aldığını öğrendim. Bu kulüplerimiz için vahim bir olay. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın kararı yeniden gözden geçirmesi gerekiyor" dedi.

"EFTEN PÜFTEN KARARLARLA OLAYLARIN ÖNÜNE GEÇEMEYİZ"

Passolig'in masum taraftarların korunması amacıyla çıkarıldığını anlatan Cavcav, futbola gönül veren biri olarak, anarşik tavırlı taraftarların tutumlarına anlam vermediğin, bu durumun Türk futboluna çok büyük zarar verdiğini dile getirdi. Cavcav, "Eften püften kararlarla passolig de olsa olayların önüne geçemeyiz. Olaylara karışan kişilere tabiri caizse futbolumuzun geleceği için adam öldürmüş gibi bir hapis cezası verilmesi lazım. Verilen cezanın herkese ibret olması gerekiyor" dedi.

"5+3 KURALI GENÇLERİ FUTBOLDAN SOĞUTUYOR"

Cavcav, ligde yabancı oyuncular konusunda uygulanan 5+3 kuralı konusunda da çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bu durumun Milli Takımı olumsuz etkilediğine dikkat çeken Cavcav, "Mevcut durumda yerli futbolcunun oynama şansı çok az. 5+3 kuralı haklı olarak yedek kulübesinde oturan veya istikbal vadeden gençleri soğutuyor, 'Acaba kadroya girer miyim, giremez miyim?' dedirtiyor" diye konuştu.

Federasyonla kulüplerin bir araya gelerek yabancı oyuncu kuralını gözden geçirmeleri gerektiğinin altını çizen Cavcav, "İlk defa Kulüpler Birliği'nde 16 noter tasdikli ibraz edilen evrakların hiçbiri federasyon tarafından dikkate alınmadı. Bana göre Futbol Federasyonu hayatının en büyük yanlışını yaptı. Hatanın neresinden ne kadar önce dönülürse Türk futboluna o kadar olumlu yansıyacaktır. İstikbal vaad eden Türk oyuncuların daha rahat düşünerek, kendisini hazırlaması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"2016 AVRUPA KUPASI TÜRKİYE İÇİN BUNDAN SONRA HAYAL"

Cavcav, alınan başarısız sonuçların ardından A Milli Futbol Takımı Direktörü Fatih Terim'e yöneltilen eleştiri değerlendirdi.
Terim'in "kendini yetiştirmiş, Galatasaray'da büyük başarılara imza atmış çok değerli bir hoca" olduğunu belirten Cavcav, şunları kaydetti: "Milli takımı Fatih Terim değil federasyon bu hale getirdi. Fatih Terim'in elinde sihirli değnek yok. Galatasaray'da çok başarılı olmuş Selçuk İnan'ı bugün Milli Takımda oynatmama durumuna geliniyor. Mehmet Topal gibi takımın beyni olarak görev verilen ve mevkiinde oynadığı zaman fayda sağlayan bir oyuncunun stoper mevkiinde oynatılmasını anlamış değilim. 2016 Avrupa Kupası, Türkiye için bundan sonra hayal."

"SPOR TOTO'NUN ÖZELLEŞTİRİLMESİ TÜRK FUTBOLUNA DARBE VURUR"

Cavcav, hükümet tarafından özelleştirilmesi planlanan Spor Toto Teşkilatı ilişkin görüşlerini de paylaştı. "Böyle bir kanun çıkarsa Türk futboluna büyük darbe vurulur" diyen Cavcav, "Alt liglerdeki takımlar bütçelerini ona göre belirliyorlar. Gelirsiz kalan bu takımlar ligden çekilirse zaten zor şartlarda ayakta duran yöneticiler, kulüplerini kapatmak durumunda kalır. Hiçbir geliri olmayan ve 'Yılda 13 defa Spor Toto'dan 50-100 milyon lira alacağım' diye uğraşan takımlara bu kanun zarar verir. Spor Toto Teşkilatı'nın ihaleye verilip özelleştirilmesi halinde, bu durum Türk futboluna şiddeti bir deprem uyarısı yapar.

"6 HAKEM UYGULAMASINI KESİNLİKLE TASVİP ETMİYORUM"

Türk hakemlerinin bu sezonki performanslarını değerlendiren Cavcav, "Hakemlerimiz de insan, zaman zaman hata yapabilirler" dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve TFF Yönetim Kurulu'na sert eleştiriler yönelten Cavcav, şöyle devam etti: "Ancak en çok şaşırdığın, Yıldırım Demirören gibi senelerce Beşiktaş'a, Kulüpler Birliği'ne başkanlık yapan ve halen Futbol Federasyonu Başkanlığı'nı yürüten bir kardeşimin aldığı kararları tasvip etmem mümkün değil. TFF Yönetim Kurulu'nu da suçluyorum. Nasıl olurda sen bir sezon içerisinde 22 hakemi sabit tutup, bütün senenin maçlarını o hakemler üzerinde şartlandırıyorsun. Peki o zaman alttan gelecek, istikbal vadeden hakemlerimiz ne olacak? Bu kararın alttan gelen hakemlerin önünü tıkayacağını düşünüyorum. 6 hakem uygulamasını kesinlikle tasvip etmiyorum."

"HER GÜN BATAKLIĞA DOĞRU GİDİYORUZ"

Bu sezon Çaykur Rizespor ve Eskişehirspor'a karşı oynadıkları lig maçlarını hatırlatan Cavcav, "Rize maçında yan hakemin kararıyla golümüz iptal edildi. Olayları tekrar kamuoyunun önüne çıkarmak çılgınlıktır. Eski sistemde olduğu gibi 4 hakemle maçların yönetilmesi gerekir. Ama maalesef biz sanki dünyayı yeniden keşfetmiş gibi Avrupa'nın çoğu ülkesinde olmayan uygulamayı yapıyoruz. Acı olan başka diğer ülkelerin iyi yaptığı şeyleri lige adapte etmiyoruz, kötü şeyleri adapte ediyoruz. Bunları yaşadığım zaman çok üzülüyorum. Türk futbolu çok kötüye gidiyor. Bunlar nereye kadar gidecek, her gün bataklığa doğru gidiyoruz."

"HİKMET KARAMAN İŞİNE BAKSIN"

Sık sık teknik direktör değiştirmesi nedeniyle kamuoyundan eleştiriler alan Cavcav, Hikmet Karaman'ın kendisin hakkındaki eleştirilerine de cevap verdi.
"Her şeyi kamuoyuna bazı şeyleri açıklayamam" diye konuşan Cavcav, şunları kaydetti: "Her şeyi açıkladığım zaman bu sektörden ekmek yiyen insanların önünü ilelebet kesmiş olurum. Ticaret adamı olarak kimsenin ekmeğiyle oynamak istemem. Eğer yaşadığım olayları kamuoyuna açıklayacak olsam, 'Bravo başkana, neleri takip ediyor' diyecekler. Ama bazı şeyler ölüme kadar insanın içinde gider. Yönetim kurulundaki arkadaşlarım, Hikmet Karaman'ı alalım dediler. Hikmet Bey, uzun seneler Gençlerbirliği'ne gelme arzusu içinde olmuş ama hiçbir zaman Gençlerbirliği'nin kapısına ayak basmamıştır, ben olduğum müddetçe de basması mümkün değildir. Rıza Çalımbay, Yılmaz Vural ve Hikmet Karaman neden bugün iş bulamıyor? Hikmet Karaman işine baksın, İlhan Cavcav'a laf atacak seviyede bir insan değil. Ben basına verdiği beyanatlara cevap vermeyi dahil kendime bir zul addettim. Benim onlarla bir işim olmaz.

Celal Kıbrızlı, bana neden lisanssız bir antrenörü getirdiğim için beni eleştiriyor. Mustafa Kaplan'ın da lisansı yoktu. Kıbrızlı, 'Senin diploman varsa getir kulübe asayım' dedim. Bunun üzerine bazı gazeteler Celal Kıbrızlı'nın açıklamalarına çok fazla verdiler. Ben bunlardan alınmıyorum."

Cavcav, teknik direktör Mehmet Özdilek defterini de karşılıklı iyi niyet ve hoşgörü çerçevesinde kapattığını sözlerine ekledi.

"MANCINI'NIN PRO-LİSANSI VARDI DA NE OLDU?"

Gençlerbirliği Teknik Direktörü İrfan Buz'la ilgili görüşlerini anlatan Cavcav, "İrfan Buz'un her maçtan önce bana gelip 'Başkanım şöyle şöyle yapmak istiyorum, sizin bir öneriniz olur mu?' demesi beni mutlu ediyor. Hoca ne kadar başarılı olursa ben hocadan 10 kat daha fazla mutlu olurum" dedi.

İrfan Buz'un pro-lisans belgesini Almanya'dan aldığını ancak 1-2 aya Türkiye'den de alacağını belirten Cavcav, "Hocayı lisansına göre değil ligdeki performansına göre değerlendirmek lazım. Galatasaray'a gelen Mancini'ni pro-lisansı var da ne oldu, Trabzonspor'un hocasının var da ne oldu? 10 gün içerisinde 17 futbolcu alıp 5 maçta 1 puan alamayanın da lisansı var. Benim de pro-lisansım yok. Eskişehir'e gittim hatta o zaman beni tenkit ettiler. Oyun oynandığı esnada yedek kulübesinde olan arkadaşıma talimatlar vererek, Allah da bana yardım etti, orada maçı kazandım. Celal Kıbrızlı'yı koysaydım acaba maçı kazanacak mıydı?"

Avrupa'da izleme komiteleri kurduğunu açıklayan Cavcav, "Buralara adam gönderiyorum. Cuma günü 3 arkadaşımı Almanya'ya gönderiyorum. Orada bir kulüp, Gençlerbirliği olarak orada bir şube açmamızı, yetişecek sporcuları karşılıklı olarak oynatmamızı teklif etti. Kulüpten görevlendirdiğim arkadaşlar gidip bakacak" açıklamasında bulundu.