ROPÖRTAJ

Işın Çelebi muhalefeti topa tuttu!

Muhalefetin ve taraftarın ağır baskısı altında iş yapmaya çalışan G.Saray yönetiminin 2. Başkanı Işın Çelebi'den çarpıcı sözler...

Işın Çelebi muhalefeti topa tuttu!

Galatasaray Kulübü, 106 yıllık tarihinde böylesine dağınık bir görüntü sergilememişti. Seçimle işbaşına gelen bir yönetim, böylesine hırpalanmamıştı. O yönetimin ikinci başkanı Işın Çelebi, son 2.5 ayda yaşadıklarını paylaşırken, Futbol Federasyonu, MHK ve hepsinden daha fazla muhaliflere yüklendi. 

 
Çelebi, önceki günkü olaylı divan kurulu toplantısında, olağanüstü genel kurul çağrısı yapan, Ünal Aysal'ı başkanlık için işaret eden İnan Kıraç ile Faruk Süren'i kastederek ilginç bir benzetmede bulundu; "Onlar Beyaz Türk. Biz ise zenciyiz..."

15 Ocak'taki stat açılışında yaşanan protestolar için, "Hala acısını çekiyorum" yorumunu yapan, olağanüstü kongre çağrısı yapan İnan Kıraç ve Faruk Süren'e sert tepki gösteren Çelebi, şunları söyledi:

Yıllarca karşı çıktı

"16 Ocak gecesi TV'ye bağlanıp Ali Sami Yen ismini kullanmadığımız için bizi şikayet eden İnan Bey'i kastediyorum. Türk Telekom ile anlaşmamızın ardından bize hiç teşekkür etmedi. 16 Ocak gecesi en önemli temel problem olarak bunu ortaya koydu. Biz gittik, emek verdik ve konuştuk. Sert tartışmalar oldu içimizde. Telekom yönetimi bunu anlayışla kabul etti. Ama kimse gelip teşekkür etmedi. Faruk Süren yıllarca stadın yapımına karşı çıktı. Yapılan stada 'kuş uçmaz, kervan geçmez yere gidiyorsunuz' diye ağır eleştiriler yaptı. Hep yerden yere vurdu. Stat açıldı, bir teşekkür etmedi. Bu anlamda İnan Kıraç ve Faruk Süren'in konuşmaya hakları olmadığını düşünüyorum.

Bari hakaret etmesinler

Bırakın teşekkürü, 'hayırlı olsun' bile temiyorlar. Etmesinler, önemli değil. Bari hakaret etmesinler. Biz işinde, mesleğinde saygın ve başarılı olmuş insanlarız. Ben rahmetli Turgut Özal döneminde Ekonomi Bakanlığı yaptım. 16 Ocak sabahı (stat açılışında yaşanan protestoları kastediyor) çok üzüldüm. O gece emeklerimizin, boşa ve ucuza gittiğini, harcandığını gördüm. Çok üzüldüm.

Çok acı çekiyorum[page_end]

Dünkü (önceki gün) divan kurulu toplantısında o protestoların neden olduğunu da anladım. Yani G.Saray'da şöyle bir tavır var. Beyaz Türkler var. Bir de Zenci Türkler... G.Saray'da gördüğüm bir imparator ve etrafı var. Bir de tebaalar var, yani sade vatandaşlar. Onlara göre sade vatandaşların G.Saray Yönetimi'nde söz hakkı ve yeri olmamalı. Yalnızca emirleri yerine getirmeli. Ben bu anlayışın 15 Ocak'a yansıdığını, Beyaz Türkler'in organizasyonunun etkili olduğunu düşünüyorum. Rahmetli Turgut Özal'ın, babamın ve kardeşimin vefatında da aynı acıyı duydum. Sonuçtan dolayı çok üzülüp acı çekiyorum.

Kongre yapanları da gördük

G.SARAY çok kongre yapan bir kulüp haline dönüştü. 1 yılda 4 kongre yapıyoruz. Ekim 2010'dan sonra erken seçim sesleri başladı. Bu hem bizi, hem de futbol takımının performansını aşağı çekiyor. Yönetimin ağırlığını zedeliyor. Türkiye'de geçmişte bu kadar kongre yapan siyasi partilerin hepsi yok oldu. Madem seçiyorsunuz, 2 yıl rahat çalışma imkanı vermelisiniz. Bunun adı demokrasi değil ki. Bana göre 2012 Mayısı'na kadar beklememiz lazım.

Bizi kimse parayla satın alamaz

Benim bu stada emeğe geçen herkese saygı ve sevgi bağım var. Benim tüm yaşamım, özgeçmişim ortada. Ama Adnan Öztürk'ün sağ kolu olan, İnan Kıraç'ın Eğitim Vakfı'nda Mütevelli Heyeti'nde bulunan arkadaşın göbek bağı meselesindeki, bağını tartışmak lazım. Bu arkadaşı (Sait Bingöl) ciddiye almıyorum. Bu arkadaşlar benim gördüğüm kadarıyla Beyaz Türkler tavrını sergiliyorlar. Yani onlar imparator ve çevresi, bizler teba olduğumuz için bizim yönetimde olup çalışıp başarılı olmamız onlar için kabul edilebilir bir şey değil.. Para ile her şeyin satın alınacağını düşünüyorlar. Bazı değerler varki para ile satın alınamaz. Bizi para ile satın alamazlar. O arkadaşın özür dilemesini bekliyorum.

Eleştiriye tamam ama vefasızlığa şaşıyorum

Capitol Alışveriş Merkezi'nde bir araya geldiğimiz G.Saray İkinci Başkanı Işın Çelebi, İnan Kıraç ve Faruk Süren'i eleştirdi; "Deseler ki, arkadaş yaptığınız helal olsun ama şunları eksik yaptınız, bu yüzden ben sizi eleştiriyorum, tamam. Eleştiriye hiç lafımız yok. Ama vefasızlığa çok şaşırıyorum."

Verdiğimiz her sözü yerine getirdik

8 Mart 2008'de G.Saray iyi yönetilirse 2010'da geliri 100 milyon dolar olacak demiştim. 2010'da 177 milyon dolardı, 2011'de 218 milyon dolar. O gün söylediğim projelerler tamamlandı. Türk Telekom Arena devreye girdi. Şirket birleşmeleri oldu ve sürüyor. Riva ihale süreci devam ediyor. 250 milyon dolar üzerinde değer bulduk. Bir Riva kongresi yapacağız. Bütün bilançolar denetleniyor. Şeffaf ve kurumsal bir yapı oluşturduk. Söylediğimiz bütün sözleri yerine getirmiş bulunuyoruz.

Oğuz Sarvan talimat veriyor[page_end]

"Hakemler 10 maçta G.Saray'ı yakıp biçti. Net penaltılarımız verilmedi. Önceden talimat almış gibi davranıyorlar. Bu talimatı Oğuz Sarvan vermiş olabilir."

Hakemlerin Galatasaray'a karşı açık ve net bir şekilde art niyetli hareket ettiklerini düşünüyorum. Önceden talimat almış gibi davranıyorlar. Bu talimatı MHK Başkanı Oğuz Sarvan veriyor olabilir. Bunu net şekilde söylüyorum. 10 maçta G.Saray'ı yakıp biçtiler. Son Karabük maçında da gördük. Net penaltılarımız verilmedi. Buna tahammül etmek mümkün değil. 25 milyon taraftarı ve 16 bin üyesiyle G.Saray'ın tek yumruk olması lazım.

Gol olmayınca görülmüyor

Eğer biz futbolda şampiyonluk yarışında olsaydık bugün herkes bizi omuzlarda taşıyordu. Ama maalesef Türkiye'de ve dünyada futbolda başarılı olamıyorsanız, gol atamıyorsanız bu başarılar görülmüyor. Bakın basketbolda bu yıl çok başarılı olduk. Bunu kimse konuşmuyor.

Fenerbahçe'ye 1 ayda ne oldu?

Fenerbahçe'nin kollandığını söylemek istemiyorum. Ama gördüğüm şu mızrak çuvala sığmıyor. Bir de federasyondan memnun olmayanlar, son 1 ayda Futbol Federasyonu'ndan çok memnun olur hale geldiler.

Abramoviç'lere ihtiyacımız yok

Ünal Aysal, İnan Kıraç ve Faruk Süren'in isimlerine saygım var ama 2012 kritirlerine göre, G.Saray gelirini kendi yaratmalı. Abramoviç modeline ihtiyacımız yok. Şahısların eline geçen kulüp modeli çok yanlış.

Helvacı ile yapışık kardeş gibiyiz

Mehmet Helvacı ve onunla aynı yolu izleyenler benim yönetimden arkadaşım. Aynı yönetim kurulundayız ve aynı kaderi paylaşıyoruz. Kaderlerimiz ayrı değil, yapışık kardeş gibiyiz. Başarı ya da başarısızlığı paylaşmak zorundayız.

Bu stat gökten zembille inmedi[page_end]

"Biz bunu yerin 7 kat dibinden çıkardık. Gecemizi gündüzümüze kattık. Yapılan emeğe saygı göstermiyorlar.

STAT projesinde rahmetli Özhan Canaydın'ın emeği çok. Kendisine saygı duyuyorum. Biz bu projeyi 2006 Haziran ayında fiilen yaptırdık. 28 Ağustos 2006'da Başbakan'ın da imzaladığı protokol bu işin başlangıç noktasıdır.
2007 Aralık ayında temeli atıldı. Proje durduğunda çok sıkıntı çektik. Bu stat gökten zembille inmedi. Biz bunu yerin 7 kat dibinden çıkardık. Ve her gün burada büyük bir mesai harcadık. 5 sene her gün mesai harcadık. Her santimetrekaresinde herkesin emeği alın teri var. Bu yüzden emeği olan Başbakan, TOKİ Başkanı ve Devlet Bakanı Faruk Özak'a, orada çalışan 1500 kişiye saygı ve sevgi besliyorum. Yapılan emeğe saygı göstermiyorlar. Bir teşekkür bile etmiyorlar. Sadece eleştiriyorlar. Ek satılan bilet sayısını bizim 15 bininin altına düşürmememiz lazım.

Git' derlerse giderim

106 yıllık G.Saray 'ın birlik ve beraberlik içerisinde tek vücut olması gerekir. Bu tek vücut için benim gitmem gerekiyorsa, ben bu fedakarlığı yapıp giderim. Bana git derlerse genel kurula giderim. Biz bunu fahri bir hizmet olarak yapıyoruz.

Yönetimimize 10 üzerinden 7 veririm

Adnan Polat ve Özhan Canaydın dönemini bir bütün olarak görüyorum. Çok önemli projeler gerçekleştirdik. Stadımızı yaptık. Şirket birleşmesi gerçekleşti. Riva 50 milyon dolar değeri olan bir tarla idi. Bugün imar iznini aldık, ruhsatlar tamam ve 250 milyon dolar düzeyinde bir teklif var. Tüm bilançolar, hesaplar şeffaf. Kurumsallaşma yönünde adım atıyoruz. Futbolda 2010-2011 sezonunda başarılı olamadığımız görülüyor. Tartışmaya gerek yok. Ama genelde bakıldığı zaman Adnan Polat ve yönetimini sınıfı geçer görüyorum. 10 güzerinden 6 ya da 7 puan veririm.

Futbolumuz yabancı çöplüğüne dönüştü

Futbolumuzu gerileten en önemli problem, 10 yabancı kuralıdır.. Bizde hiçbir kural, kıstas, kriter yok. Türkiye, yabancı futbolcu çöplüğüne dönüştü. İşe yaramaz ne kadar adam varsa Türkiye'ye geliyor. Bu olay Bu Beşiktaş'ı da, G.Saray'ı da sıkıntıya soktu. F.Bahçe'nin empoze ettiği 10 yabancı kuralını geçerli kılmak için Futbol Federasyonu her şeye gözünü yumdu. Bu yapı hem Türk futbolunu, hem de Türkiye'nin devlerini geriletiyor.

-Hürriyet-

Yorumlar