İzlanda’ya verilecek karşılık nasıl olmalı?
Dün bildiğiniz üzere İzlanda’ya giden milli takım kafilemize çok çirkin ve seviyesiz hareketler yapıldı. Atalarımızın Viyana kapısına dayanmalarından kaynaklanan korkunun, torunlarının derinliklerindeki karşılığı mıdır bilemem ama biz Türkler, Avrupa’da herhangi bir ülkeye girerken; bekletilmeye ve ikinci insan muamelesi görmeye alışkınız.
Bu zulmü misafirlerine yapan o sözüm ona medeni Avrupa ülkelerinin, kendi sorunudur.
Dediğim gibi bizler bu polis güvenlik alanlarında bekletilme olaylarına alışığız ama bunu, milli takımımızın dünyaca ünlü takımlarında oynayan oyuncularına yaptıkları zaman işin rengi değişiyor. Hele ki kaptan Emre’ye yapılan saygısızlık yenilir yutulur cinsten değildir. Kabul edilemez bir şey!
Yapılan bu hareketlere rağmen bu olayın bizi sevindirecek yönü kesinlikle şudur: Mükemmel bir motivasyon kaynağı elde etmiş olmak.
Zaten Fransa galibiyetiyle motive olan, özlediğimiz milli takımımız , gruptaki direk rakibimiz İzlanda karşısında ileri seviye de maçına odaklanmışken, bu olaylar daha da itici destek sağlamış olacak.
Peki bu yaşananların bir karşılığı olacak mı? , illa ki olacaktır.
Umarım ilkini yarın sahada futbolcu kardeşlerimizin alacakları galibiyetle vereceklerdir.
İkincisi ise bir öneri, İzlanda takımını Konya’da çiçeklerle karşılamak. ‘Ne olursan ol gel diyen’ Mevlana hoşgörüsünün bire bir görüleceği Mevlana Müzesin’de İzlandalı futbolcuları ağırlamak teklifi olacaktır.
Bu güzel tavırlar bize çok yakışacaktır. Çünkü biz, kendisine hakaret etmek amacıyla sandıklarla dışkı gönderen Şah İsmail’e cevaben, sandık sandık lokum gönderen Yavuz’un torunlarıyız.
Yavuz gönderdiği lokum sandıklarının yanına şunu yazmıştır:
‘Herkes yediğinden ikram eder…’
İşte bu yüzden İzlanda’ya verilecek cevap, yeşil sahada yenip, önerimdeki gibi Türk misafirperverliğine yakışır şekilde olmalıdır.