Kazanmak için kaybetmek gerekmiyor
Zirve yarışında Fenerbahçe, Kadıköy'de av olması gereken Başakşehir'e, Abdullah Avcı'nın oltasına son dakikada koyduğu yemi yutarak Avcıyken av oldu.
Hakan Cerrahoğlu[email protected]
Zirve yarışında Fenerbahçe, Kadıköy'de av olması gereken Başakşehir'e, Abdullah Avcı'nın oltasına son dakikada koyduğu yemi yutarak Avcıyken av oldu.
Oyuna baktığımızda, yeni bir takım oluşumu, adaptasyon zorlukları karşısında, her hattıyla kora kor mücadele eden bir Fenerbahçe vardı sahada. Gerçekten istenilen hedef için mücadele etmek şarttı çünkü.
Oyuna baktığımızda, yeni bir takım oluşumu, adaptasyon zorlukları karşısında, her hattıyla kora kor mücadele eden bir Fenerbahçe vardı sahada. Gerçekten istenilen hedef için mücadele etmek şarttı çünkü.
Oyuncuların kazanma arzulu kalpten futbolu, zirveye doğru parlayan işaret fişeğiydi. İlk maçı olmasına rağmen Neto, defansın güvenlik amiri olacağını gösterdi., Skirtel ise yenilen gollerdeki hatasına rağmen, mücadeleci bir oyun sergiledi. Ancak; Fenerbahçe defansı,kritik pozisyonlarda adamını kapatmadan, rakibe yakın temassız oynuyor. Bu durum, bütün doğruları yanlışla noktalıyor.
Valbuena oyunun her bölümünde,yaptığı slalomlar, hızı,çabukluğu,driplingleri ve dikine oyunuyla, etkili bir oyun sergiliyor. İsmail Köybaşı ise, Fenerbahçe için yeterli bir oyuncu değil. Kaçak yolcuyu oynayan oyuncu gibi.Yalandan koşuyor, adamını takip etmiyor. Rakibe orta yaptırıyor. Yenilen bir çok golde hatası çok. Valbuena'nın yanında sol kanatta gece gündüz farkı kadar yanlış bir partner.
Bazen oynayıp da kazanamamak futbolun doğasında var.
Oyuna iyi başlamayan Fenerbahçe, herşeye rağmen yine şanssız bir günündeydi. Fenerbahçe'nin oyunu kopartması beklendiği anlarda, Aykut Kocaman'ın "hatalarımızdan faydalanırsak her şey yolunda gider" felsefesini uygulaması gerekirken, oyunun devamında Şener'i oyuna alması yanlış yol tercihinde ışıksız sinyaldi. Aykut Hoca, konuşması gereken yerlerde harfleri yutmamalı. Yanlışlarını anlamalı..
Başakşehirspor'a baktığımızda;Başakşehirspor'un doğru planlamayla ilerlediğini görüyoruz. Atamah, Eliah, Çaiçara, Adebayor takıma güven kazandırmış. Abdullah Avcı'nın doğrularıyla geleceğe yönelik pozitif umutlar veriyor. Takıma, kulübe sözümüz yok.Ancak, belediyelerin futbolun içinde olmasına anlam vermek imkansız. Halkın parasıyla belediyelerin futbol takımlarına para akıtmak doğru değil. Mantıklı bir izahı da yok.Vapurun arkasından çıkan köpüklere bakarak, öfkelenen insan gibi, hayflanmamak elde değil!
İstanbul için konuşursak;İstanbul'lulara İspark, İsfalt, İgdaş,İett, İski, İhe, vs gibi hizmetlerden alınan paralarla, İstanbul'un üç büyüklerine kafa tutmak anlamsız yersiz bir anlayış. Sırtdan hançerlenmek gibi bir şey!Bu hizmetleri alan İstanbul'lular, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı zaten. Park'dan gazdan,asfalttan, ekmekden , sudan alınan paralarla futbol oynamak, dünyanın neresinde var. Avrupa'da hangi ülkede belediye takımları var. Belediyenin görevi halkına hizmet etmek. Halk'dan toplanan paraları tekrar halkına hizmet ederek kullanmak olmalı. Adebayor'a Clichy'e, Caiçaro'ya vermek değil!Sonuç olarak özetlersek,
Kazanmak için başlanmış oyunun sonucu, zaferle sonuçlanması için, Aykut Kocaman'ın yan pas oyunundan vazgeçip doğruları yapması gerekiyor. Çünkü doğru yapmak, neden yanlış yaptığını anlatmaktan daha az zaman alıyor. Hata yapmak da, ısrar etmenin bir anlamı da yok zaten.. Kazanmak için kaybetmenin gerekmediği gibi.!