Krasic'ten bir garip açıklama
Fenerbahçe ile yollarını ayırdıktan sonra Polonya'nın Lechia Gdansk takımına transfer olan Milos Krasic, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Polonya basınına ilk röportajını veren 30 yaşındaki futbolcu, "Futbolu para için oynamıyorum. Lechia'da oynamak konusunda bir motivasyon eksikliğim yok" ifadesini kullandı.
Przeglad Sportowy'ye konuşan Sırp futbolcu şunları söyledi:
-Senin gibi önemli başarılar kazanmış bir oyuncunun Polonya liginde ne işi var?
Fenerbahçe'de oynamak için hiç şans bulamadım. Kulübün B takımında oynamayı da daha fazla istemiyordum. Transfer döneminin kapanmasına 10 gün kala benim için bekleyen teklifle karşılaştım. Ben de ayrılmaya karar verdim. Bir çok takımdan teklif aldım. Partizan bunlardan bir tanesiydi. Ailem istemedi. Polonya'nın iyi bir seçenek olabileceğini düşündüm. Türklere konuyu ilettim ve Gdansk'a iki yıllık imza attım.
İki-üç haftada tam hazır olacağım
-Buraya emekli olmaya geldiğin yönünde yapılan yorumlar var.
Çok yaşlı bir oyuncu değilim. Fizik olarak yıprandığım ve bazı zaaflarım olduğu bir gerçek. Adım adım tekrar kendimi geliştirmem gerekiyor. İki ya da üç hafta içerisinde tam olarak hazır hale geleceğimi düşünüyorum. Daha sıkı idman yapmaya ihtiyacım var. Hocam antrenmanlardaki çalışmamdan memnun. Bu sıkı idman temposuna CSKA Moskova ve Juventus dönemlerimden alışığım.
Futbol oynamaktan zevk alıyorum
-CSKA'da Şampiyonlar Ligi oynadın. Juventus ile şampiyonluk gördün. Avrupa'da çok tanınırlığı olmayan Polonya liginde oynamak için gerekli motivasyonun olduğuna inanıyor musun?
Futbolu para için oynamıyorum. Bana inanın, Lechia forması giymek için bir motivasyon sorunum yok. Futbolda çabucak zirveye çıkabilirsiniz. Sonrasında inişe de geçebilirsiniz. Bu benim başıma geldi. Ancak futbol oynamaktan hala zevk alıyorum. Evet Lechia bir Juventus, CSKA ya da Fenerbahçe ile karşılaştırılamaz ama iyi bir takım. Güzel bir stadı ve iyi oyuncuları var. Tutkuluyum ve başarıya ulaşmak adına katkıda bulunmak istiyorum. Bir şeyler başarmak istemiyor olsaydım evime dönerdim.
PSG istedi, geri çevirdim
-Futbolunun zirvesine nerede çıktın? Moskova'da mı, Torino'da mı?
Moskova'da... Orda çok iyi arkadaşlıklar edindim. Şehirde canımı tek sıkan trafik ve caddelerdi. Çok iyi bir takımdık ve iyi işler yaptık. Avrupa'da bile adımızdan söz ettirdik. Rusya'daki iki yıllık performansımın ardından Paris Saint Germain ve Werder Bremen'den transfer teklifleri aldım. Bense geri çevirdim. Çünkü takımdan ayrılmak istemiyordum Ta ki Juve'nin teklifini duyana kadar... Dünyanın en büyük kulüplerinden biri... Orda oynamak istedim.
Nedved'e benzetilmek hoşuma gidiyor
-Sıklıkla seni eski Juventuslu Pavel Nedved'e benzettiler. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Bu hoşuma giden bir benzetmeydi. Ancak hiçbir zaman bire bir kendimi onunla kıyaslama cüretinde bulunmadım. Nedved büyük bir kişilik ve büyük bir futbolcu. Serie A'nın en iyi oyuncusu sıralamasını hatırlıyorum yalnızca. Zlatan Ibrahimovic benim önümdeydi. Bu lig her futbolcu için çok zorlu. Çünkü çoğu takım defansif bir oyun anlayışıyla oynuyor. Ve herkes orada oynamayı tercih etmiyor. Samuel Eto'o bile uzun süre gol atamamıştı.
Fenerbahçe'de fırsat verilmedi
-Juventus'tan sonra Fenerbahçe'ye gittin ama daha da kötü bir süreç yaşadın. Senin için 7 milyon euro bonservis ve dört yıllık kontratına 10 milyon euro civarı verdiler. Senden iyi şeyler beklemek hakları değil miydi?
Türkiye'de işler yolunda başlamıştı. Ancak sonra kadronun dışında bırakıldım. Yeni oyuncular satın alındı. Ancak hala Fenerbahçe'de gerçek fırsatın verilmediğini düşünüyorum. Oynamadığınızda formunuzu da kaybediyorsunuz. Bastia'ya kiralık olarak gitmemin sebebi de buydu. Sonrasında Türkiye'ye geri döndüm ama baktım ki artık beni orada istemiyorlar. Bazı alternatif arayışlarına girdim. Yeni bir kiralık gitme durumu olabilirdi. Ama hiç bir takım Fenerbahçe'nin finansal gereklerini karşılayamayacaktı. Tuhaf çünkü kulübün genç takımındaydım. Bu durumun kimseye bir faydası yoktu. Ne bana ne Fenerbahçe'ye... Neyse ki bunlar geride kaldı ve Lechia'da yeni bir sayfa açtım.