Krizden zirveye yükselen takım
2 sezon önce 'Samsunspor kayyuma kalıyor' gibi haberler spor gazetelerinde geniş yer bulmaya başlamıştı. Ancak...
Yıllar önce kırmızı beyazlıların şampiyonluğa ne kadar yaklaştığını, o yılları yaşayanlar çok daha iyi bilir. Süper Lig'deki bir Samsunspor'un yeri ile Bank Asya'da ki bir Samsunspor'un yeri bugün çok farklı olsa gerek. Yıllar yılı 3 büyük İstanbul kulübü hep çekinerek gitti Samsun'a.
Küme düştüğü sezondan beri Süper Lige yükselme başarısı gösteremeyen Kırmızı Şimşekler, alt liglere düşme kabusunu da yaşamadı. Ekonomik sıkıntılardan kendini arındırıp, rahata kavuşamayan Karadeniz temsilcisi sürekli olarak mali disipline uygun olarak hareket etmek zorunda kaldı. Ayağını yorganına göre uzatmak ve sürekli olarak sezon başı hedefini lige tutunmak olarak belirledi. Lige tutunmanın bile maliyeti tüm imkanların seferber edilmesiyle gerçekleşebiliyordu.
Daha 2 sezon önce 'Samsunspor kayyuma kalıyor' gibi haberler spor gazetelerinde geniş yer bulmaya başlamıştı. Yönetime hiç kimse talip değildi, ortada ne takım ne de futbolcu vardı. Kulüp borç batağında çırpınırken, ödemeler yapamıyor ve futbolculara olan yükümlülükler yerine getirilemiyordu. Hiçbir yerden destek görmeyen, kendi haline terk edilmiş bir kulüp haline gelmişti Samsunspor.
Bu şartlarda 20 senelik yöneticilik tecrübesiyle yönetime talip olan Başkan Erkut Tutu ve ekibi elini taşın altına koydu. Bundan önceki sezonlarda kümede kalma savaşı veren Samsunspor, 2010-2011 sezonunda Süper Lig'in kapısını zorlamaya başladı ve otoriteler tarafında gizli şampiyon adayı olarak gösterildi. Yıllarca altyapının başında bulunan Erkut Tutu ile Samsunspor, eskisi gibi oyuncu fabrikası olduğu hatırladı ve altyapısından yetenekli oyuncuları piyasaya sundu. Oktay'ı Gençlerbirliğine, Turgut Doğan Şahin'i Ankaragücü'ne satarak ciddi bir gelir elde eden kırmızı beyazlılar Türk futboluna daha nice yıldızlar kazandırma hedefiyle; genç ve gelecek vadeden bir takım oluşturmayı başardı.
Şubat ayı itibariyle lige 2. sırada şampiyonluk mücadelesi veren kırmızı şimşekler, hiçbir oyuncuya veya teknik heyete (primler dahil) borcu bulunmayan ve bütün ödemeleri zamanında yerine getiren bir kulüp olmayı başardı.
Tabii ki bu Erkut Tutu ve yönetimi, bu başarıyı kentin ileri gelenlerinden büyük destek görerek başardı. Ama ortada ciddi bir yöneticilik başarısı da var. Hem de borç batağında sürüklenen diğer kulüplere örnek olacak bir yöneticilik modeli ile.
Medya7-24