Mehmet Okur'dan samimi açıklamalar
Mehmet Okur, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu'nun (TADF) düzenlediği bir etkinlikle Amerika'da yaşayan Türklerle bir araya geldi.
Amerikan Basketbol Ligi NBA'de şampiyonluk yaşayan ilk Türk oyuncu Mehmet Okur, 10 yılı aşkın suredir basketbol oynadığı ABD'de Türkiye'yi temsil etmenin kendisi için onur kaynağı olduğunu belirtirken, sakatlığı geçince bir kez daha şampiyonluk yaşamak istediğini söyledi.
NBA'nin Türk yıldızı Mehmet Okur, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu'nun (TADF) düzenlediği bir etkinlikle Amerika'da yaşayan Türklerle bir araya geldi. New York'taki Türkevi'nde gerçekleşen programa, Mehmet Okur, eşi Yeliz, oğlu Yiğit Mehmet, kızı Melisa Okur ve kardeşi Seda Okur ile birlikte katıldı. TADF Başkanı Ali Çınar ve BM Daimi Temsilci Yardımcısı Hüseyin Müftüoğlu'nun katıldığı programda Başkonsolos M. Levent Bilgen de Mehmet Okur ve ailesine "Hoşgeldiniz" dedikten sonra yoğun iş gündemi dolayısıyla erken ayrıldı.
TADF Başkanı Çınar, Mehmet Okur'u Türkevi'nde ağırlamaktan dolayı gururlu olduklarını söyledi. BM Daimi Temsilci Yardımcısı Hüseyin Müftüoğlu, Mehmet Okur'la, Turkiye'nin tanıtımına ilişkin çabalarından dolayı meslektaş olduklarını dile getirdi. Müftüoğlu, "Mehmet Okur, diplomasi anlayışımızda farklı bir sayfa açtı. Bizlerin diplomat olarak yıllarca yapmaya çalıştığı ülkeyi tanıtma mücadelesinde büyükelçimiz oldu. Bu yüzden kendisiyle meslektaşız. Türkiye denildiği zaman kafalarda oluşan algıların değişmesinde rol oynadı. Aynı zamanda Türk sporcusunun NBA'de oynayabilme yetisine sahip olduğunu gösterdi. Bu bağlamda kendisine ülke olarak, millet olarak şükranlarımız var" diye konuştu.
"HEP ÖRNEK OLMAK İSTEDİM"
Ünlü basketbolcu Okur, 10 yıldır Amerika'da olduğunu, kendisi gibi bu ülkede yaşayan Türklerle bir araya gelmekten dolayı oldukça mutlu ve heyecanlı olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. İlk geldiği günden bu yana hem saha içinde hem saha dışında örnek olmayı istediğini belirten Okur, "Hep kendime söz veriyordum. Yapabildiğimin en iyisini yapmaya çalışıyordum. Antrenmanlara ve oynadığım maçlara hep ilk ben giderdim ve en son ben çıkardım. Sonuçta Türkiye'yi temsil ediyorum. Bu benim için bir şereftir. Burada olmak gerçekten gurur verici bir olay" diye konuştu.
Okur, kendisinin Amerika'ya gelmesinden sonra birçok basketbolcu arkadaşına da NBA kapısının açılmış olduğunu ve bu kapıdan daha birçok Türk'ün gireceğini belirtti. Programa soru-cevap şeklinde devam edilirken, Okur, ileride bir basketbol okulu açabileceğini söyledi.
14 yaşına kadar futbol oynayan Okur'a yöneltilen, "Futboldan basketbola nasıl geçtiniz?" sorusuna Okur, boyunun çok uzun olduğunu ve ailesinin desteğiyle, basketbol yeteneği olmadığı halde Oyak Renault takımında deneme amaçlı oynamaya başladığını ve bu şekilde basketbolda uzmanlaştığını söyleyerek cevap verdi.
NBA'de oynadığı sürede en çok özlediği ve en başarılı olduğu dönemin, Utah Jazz'dan sonraki 6 yıllık dönem olduğunu söyleyen Okur, o dönemde başarı grafiğinin yükseldiğini belirtti. Okur, 2007'de All Star olduğu seneyi de kariyerinin en iyi senesi olarak yorumladı.
"SAKATLIĞIM GEÇİNCE, BİR KEZ DAHA ŞAMPİYONLUK YAŞAMAK İSTİYORUM"
Aşil tendomunun kopmasıyla bir süredir sakatlık geçiren Okur, tamamen iyileşince, ikinci bir 'yüzük kazanmak' , şampiyonluğu tatmak istediğini söyledi. Okur, "Şu an sakatlığımı düzeltebilmek için çalışıyorum. Her şey çok iyiye gidiyor. Önümde uzun bir yaz dönemi var. Bunu en iyi şekilde değerlendirip, yüzde 100 seviyeye gelip, önümdeki seçenekleri rahat bir şekilde değerlendireceğim. Kariyerimde ikinci bir 'yüzük kazanmak', şampiyon olmak istiyorum. Yaşım 33 oldu. Şampiyon olabilecek takımlarla anlaşma imzalamak istiyorum" diye konuştu.
BASKETBOL OKULU AÇMAK İSTİYOR
Basketbol oynayan gençlere, kendilerine bir hedef koymaları ve çok çalışmaları gerektiği öğüdünü veren Okur, kendisinin basketbola geç yaşta başlamasının dezavantajını çok fazla idman yaparak kapattığını söyledi. NBA'den sonraki planları hakkında çok belirgin bir fikrinin olmadığını belirten Okur, basketbolu bıraktıktan sonra da basketbolun içinde olmayı düşündüğünü söyledi. Okur, " Basketbol okulu tarzında bir okul açıp orada koçluk yapabilirim, çocukları yetiştirebilirim. Türkiye'den oyuncular getirebilirim. Kamplara davet edebilirim. İlk aklıma gelen bu. Bir koçluk veya menajerlik için sezonda 100 maç oynandığından çok fazla seyahat yapmak gerekiyor. Uzun seneler bu tempoda basketbol oynadım. O seyahatleri kaldırmak istemiyorum. Kendime özel basketbol okulları açarak tecrübelerimi paylaşmak istiyorum" diye konuştu.
Basketbol sporundaki büyümenin gün geçtikçe hızlandığını belirten Okur, "NBA zaten farklı bir yerde. Avrupa'da ise yaşanan krizler nedeniyle altyapıya fazla önem verilmiyor. Yıldız oyuncular da NBA'ye geliyor. Avrupalı da tuttuğu takımlarda yıldız isimleri göremeyince maçlara gitmiyor. Bu da oradaki basketbolu etkiliyor" dedi.
NEDEN UTAH JAZZ?
Mehmet Okur'a yöneltilen "Neden Utah Jazz?" sorusuna Okur'un verdiği cevap konukları güldürdü. Okur, maddi olarak hayal edemeyeceği bir rakamın kendisine teklif edildiğini söyledi. Okur, "O zamanlar önümde 3 seçenek vardı. Hayal edemediğim, hiçbir Türk sporcusunun, basketbolcusunun hayal edemeyeceği miktarda bir rakam teklif edilmişti. Bu çok büyük etkenlerden biriydi. Öte yandan baktığınızda takımda çok Avrupalı vardı. Yaklaşık 5 uluslararası oyuncu ve çok önemli bir koç vardı. En önemlisi de oynayabilecek olmamdı. Bu sebeplerden dolayı Utah Jazz'ı seçtim" diye konuştu.
Okur, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Tek isteğim ve hedefim, 3-4 sene daha Utah Jazz'da oynayıp, iyi bir performans sağlamaktı. Takım olarak da bir NBA finali oynayıp, şampiyonluk yaşamaktı. Emekli olduğumda da formamın aynı salonda emekliye ayrılmasıydı. Bu benim büyük hayalimdi."
Konuşmasının ardından konuklarla fotoğraf çektiren Okur, sempatik tavırlarıyla ilgi odağı oldu.
