ROPÖRTAJ

Milan Baros'un aklı fikri Fenerbahçe'de

Galatasaray'ın Çek futbolcusu Milan Baros, Fenerbahçe derbisi öncesi durumlarını değerlendirdi.

Milan Baros'un aklı fikri Fenerbahçe'de
Galatasaraylı futbolcu Milan Baros, Galatasaray Televizyonu'nda yayınlanan Son Pas programına konuk oldu.

 
İşte Çek futbolcuya sorulan sorular ve verdiği cevaplar...


Sivasspor maçıyla başlayalım. Son dakikaları çok zorlu bir mücadeleye sahne oldu. Yaptırdığın penaltıyı filelere göndererek galibiyette pay sahibi oldun. Neler söylemek istersin bu karşılaşmayla ilgili?


Sizin de belirttiğiniz gibi zor maçtı ama kendimizin de bu maçı zorlaştırdığını söyleyebilirim. Çünkü bildiğiniz gibi 2-0 önde olan taraf bizdik ama sonra yenilen bir gol ve gördüğümüz kırmızı kartlar nedeniyle işi karmaşık hale kendimiz getirdik.

Sivasspor maçındaki kaydettiğin gol, toplam lig kariyerindeki 100. golü oldu. Biz de seni bir kez daha tebrik edelim. Bu konudaki duygularını alalım.Ben bir forvetim ve tabi ki forvet olarak gol atmak önemli mutlaka. Bu sizi mutlu ediyor. Bu döneme de baktığımızda uzun süredir oynamıyordum. Takımıma bu şekilde yardım etmekten dolayı da çok mutluyum. Attığım gol penaltıdan gelmiş de olsa sonuçta bir gol ve benim her zaman belirttiğim gibi önemli olan takımın aldığı 3 puan.

Sivasspor maçında Galatasaray diğer maçlardan daha farklı bir dizilişle sahadaydı. Forvet hattında Johan Elmander ile birlikle görev aldın. Bu konuda neler söylemek istersin?


Dizilişimiz ve takımın nasıl sahaya çıkacağı tamamen hocanın kontrolünde olan bir şey. Bizim de çok saygı duyduğumuz bir şey. Tek forvet de oynayabiliriz, çift forvet de oynayabiliriz. Tabi çift forvet oynadığınız zaman bir hücumcu olarak daha rahat hissediyorsunuz kendinizi. Bunu Johan ile de konuştuk. Bir forvet oyuncusu olarak kendinizi daha rahat hissediyorsunuz. Topu aldığınızda yanınızda bir arkadaşınız daha oluyor, daha fazla tercihiniz oluyor ve kişisel düşüncem; çift forvetle rakip stoperleri ve defansı daha fazla zorluyorsunuz. Ancak dediğim gibi önemli olan her zaman hocamızın düşüncesidir. Biliyorsunuz Johan bir kırmızı kart gördü ve önümüzdeki maçta bakalım nasıl bir dizilişle oynayacağız.

Zaten geçtiğimiz ay Johan Elmander'in Galatasaray Dergisi'ne verdiği röportajda da benzer bir demeci vardı. Baros ile beraber oynamak harika olur ve ikimizin de değerini daha çok arttırır şeklinde konuştu. Bu konudaki görüşlerin neler?  

Evet, tabi ki aynı görüşteyim.

DEVAMI DİĞER SAYFADA...[page_end]
 
 
Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in 13. haftasında Cumartesi günü Gençlerbirliği'ne konuk olacak. Sarı Kırmızılılar bu sezon ikinci kez Ankara deplasmanına çıkacak. Bu karşılaşmayla ilgili neler söylemek istersin?


Bizi çok önemli bir maç bekliyor. Deplasmanda ve Ankara'da oynuyoruz. Biliyorsunuz rakibimiz Gençlerbirliği ve performans anlamında büyük takımlara karşı elde ettikleri önemli sonuçlar var. Beşiktaş galibiyeti var, onun haricinde Fenerbahçe ile berabere kaldılar. Demin de belirttiğim gibi bizim için çok önemli bir maç. Çünkü Gençlerbirliği maçından sonra bizi bekleyen bir derbi var. Gençlerbirliği maçından kazanılacak 3 puanla beraber derbi maçında liderliği kazanma şansımız olacak. O yüzden elimizden geleni yaparak Gençlerbirliği maçından 3 puanla ayrılmamız gerekiyor.

Şimdiden konuşmak tabi ki erken olabilir ama önümüzdeki hafta içi Galatasaray taraftarlarının sabırsızlıkla beklediği Fenerbahçe maçı var. Sen de bu atmosferleri defalarca yaşamış biri. Neler söylemek istersin derbiyle ilgili.
Sadece Fenerbahçe anlamında değil, Beşiktaş maçlarında da inanılmaz bir atmosfer oluyor. Fenerbahçe maçında da öyle olacaktır. Bir futbolcu için bu tip maçlarda oynamak önemli ve aynı zamanda özel. Ben de bu maçtan üç puanla ayrılmak istiyorum, galip gelmek istiyorum. Yendiğiniz zaman otomatik olarak liderliğe ulaştırabilecek bir maç o yüzden mutlaka gelecek hafta Fenerbahçe'ye karşı elimizden geleni yapıp, iyi bir sonuç almak istiyoruz.

Spor Toto Süper Lig'de dördüncü sezonunu yaşıyorsun ve kariyerine baktığımızda bu süreçte çok farklı teknik adamlarla çalıştın, farklı oyuncularla forma giydin. Buradan yola çıkarak içinde bulunduğumuz sezonu nasıl değerlendirirsin?


Üç buçuk senelik bir Türkiye kariyerim var. Toplam 6 hocayla çalıştığımı hatırlıyorum. Tabi bu çok önemli, çok ciddi bir rakam. Ama Türkiye'deki durumda ülkemde de var. Çek Cumhuriyeti'nde de istenilen başarı gelmediğinde fatura teknik direktöre kesiliyor. Bu sene çok önemli bir antrenörle ve iyi bir kadro derinliğiyle çalışıyoruz diye düşünüyorum. Bu da bize güven veriyor. Bir sakatlanma durumunda kadroya dahil olacak oyuncunun eskisinin yerini aratmaması bir takım için önemli bir etken.

Bu sezon Fatih Terim gibi çok önemli bir teknik adamla çalışıyor. Bu kendisi için ne ifade ediyor?

Sizin de belirttiğiniz gibi çok önemli çok değerli bir isimle çalışıyoruz. Hem Galatasaray tarihinde çok önemli başarılara imza atmış hem de Türk Milli Takımı'nda çok önemli başarılara imza atmış bir isimle çalışıyoruz. Çok tecrübeli bir isim kendisi ve ondan her geçen gün yeni bir şeyler öğreniyoruz. Önemli olan benim değinmek istediğim; takımın kendisine bakış açısı kendisine duyduğu saygı. Yerli yabancı herkes ona inanılmaz bir saygı duyuyor. Umarım sezon sonunda beraber şampiyonluk yaşarız. Bu tabi ki sadece ona endeksli değil, futbolcuların da yapacağı işler var. Bizler umuyorum ki onun istediklerin en iyi şekilde sahaya yansıtıp güzel bir şampiyonluk yaşarız diye ümit ediyorum.

DEVAMI DİĞER SAYFADA...[page_end]
 
 
Kadroya baktığımızda geçmiş sezonlardan kalan tek yabancı isim kendisi, yeni yabancı oyuncuların buraya adaptasyon sürecinde kendisinin ne gibi katkıları oldu?

Yabancı oyuncular için bu adaptasyon süreci bireysel futbol, kendilerinin gösterdiği performansla alakalı olabiliyor. İyi bir performans gösterdiği zaman bu adaptasyon süreci minimuma iniyor. Buraya gelen her futbolcu performansını çok iyi şekilde gösterdi ve adaptasyon sürecini atlattı diye düşünüyorum. İyi sonuçlar alındı o yüzden bir sıkıntı çekileceğini düşünmüyorum. Umarım ikinci yarıda da sakatlıklar olmaz ve daha iyi şeyler yaparız.

Geride kalan haftalara baktığımızda Galatasaray 4 penaltı kazandı bunların 3'ünde de Milan Baros imzası var. Bu da herhalde ceza alanı içinde ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Bu konuda neler söylemek ister?


Forvet olduğum için 18'in içine en fazla giren futbolcu benim; rakip kaleye en fazla yaklaşan kişi benim. Bu sebeple de penaltı kazanmam normal. Verilmeyen birçok penaltı var baktığınız zaman ancak az önce de belirttiğim gibi burada en önemli etken 18'e yakın olmak. Takım içinde en yakın oyuncu benim.

İlk 11'de oynadığı maçlar oldu. Sonradan oyuna girdiği maçlar oldu. Sonradan oyuna girdiği Karabükspor, Ankaragücü ve Bursaspor gibi maçlarda takımın puan almasına hatta galip gelmesine çok önemli katkıları oldu. Milan Baros ilk 11'de olmadığı zamanlarda kendisini nasıl hazır tutuyor?


Futbolda bu tip durumlar oluyor tabi ki ve ben bu durumlara kendimi hem mental hem fiziksel açıdan çok iyi hazırlıyorum. Çünkü tecrübeli bir futbolcuyum belli bir yaşa geldim ve futbolda bu tip şeylerin olduğunu biliyorum. Belki daha genç bir oyuncu olsaydım belki daha farklı bir tepki verebilirdim veya sinirlenebilirdim; ancak şu anda yedek oturan oyuncunun sinirlenmeye hakkı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü 11 kişi sahaya çıkıyor ve oynuyor. Yedek kaldığınız zaman kendinizi çok iyi hazırlamanız gerekiyor çünkü bazı maçlarda siz de saydınız yedek olarak sonradan oyuna giren oyuncu maçın kaderini değiştirebiliyor. İlk 11'de oynayan oyuncudan daha fazla katkı sağlayabiliyor bu yüzden sonradan da oyuna girsem 5 dakikada oynasam ben böyle hazırlıyorum kendimi hem mental hem fiziksel açıdan...

Zirve yarışına bakacak olursak puanların çok yakın olduğunu görüyoruz. Şampiyonluk yarışını nasıl değerlendirir?


Lige baktığınız zaman ligin kalitesi artıyor tabi maçlarda daha zor oluyor. Puanlarda birbirine çok yakın sizin de belirttiğiniz gibi.. Artık içeride de deplasmanda da oynasanız zorluk oranı artıyor. Her geçen gün daha da zorlaşıyor. Ligin mücadele düzeyi her geçen gün daha da çok artıyor; biliyorsunuz sonunda bir de play off var. Her sene gibi bu senede söylüyorum çok iyi bir takımımız var ve umuyorum sezon sonu bu zor maçlardan biz şampiyon çıkarız.

DEVAMI DİĞER SAYFADA...[page_end]
 
 
Johan Elmander ve Sercan Yıldırım gibi farklı özelliklerde olan kaliteli oyuncularla forma rekabeti yaşıyor. Bu rekabeti nasıl değerlendirir?

Bunu rekabet olarak adlandırmak doğru olmaz hepimiz aynı amaç için mücadele ediyoruz. Aynı takımdayız aynı şeyleri yapmaya çalışıyoruz; Galatasaray'ın başarısı için mücadele ediyoruz. O yüzden benim kendi değerlendirmem böyle bir rekabet yok. Belirttiğim gibi şampiyonluk için kadro derinliğine ihtiyacımız var. Şu anda 3 tane forvetimiz var bu çok önemli bir şey. Çünkü biri sakatlandığı zaman veya kart cezalısı olduğu zaman yerine koyabileceğimiz bir başka oyuncumuz oluyor. Bu çok önemli bir şey. Bu arada biliyorsunuz önümüzde bir transfer dönemi var; o transfer döneminde de aramıza katılanlar olacaktır. Daha verimli bir kadroyla daha güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum.

Çek Cumhuriyeti Milli Takımı'yla da ilgili görüş almak istiyorum. Baraj maçlarının ardından Avrupa Şampiyonası'na gitmeye hak kazandılar. Avrupa Şampiyonası'nda Çek Cumhuriyeti Milli Takımı'nın şansını nasıl değerlendiriyor?

Çek Cumhuriyeti olarak Avrupa Şampiyonası'na katılacak olmamızı çok önemli bir başarı olarak değerlendiriyorum. Çünkü 2 senedir acımasızca yapılan eleştiriler vardı. Dürüst olmam gerekirse takıma pek fazla güvenilmiyordu. Ama bu eleştirileri bir kenara bırakıp, takım olup böyle bir başarıya imza attık. Takım olarak bir şeyleri yapabileceğimizi gösterdik. Avrupa Şampiyonası'nda favoriyiz diyemeyiz ama 16 iyi takım arasına girdiğiniz zaman her takım da olduğu gibi şampiyonluk için bir inancınız oluyor. Mesela Yunanistan'ı hatırlayalım. Kendilerinden beklenmiyordu ama şampiyonluk geldi. Bizim için niye olmasın. Tek düşüncemiz iyi bir kura çekmek. Hiçbir maç kolay olmayacak ama bir nebze daha kolay maçlar olabilir. Örneğin İspanya'yla, Polonya'yı çekmek bir olmayabilir. Umarım bu turnuvada güzel işler yaparız.

Son olarak Galatasaray taraftarıyla arasında müthiş bir bağ var. Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'daki maçlarda kendisine büyük sevgi gösterilerinde bulunuyorlar. Onlara nasıl bir mesaj göndermek ister?


Taraftarımızın performansı bugüne kadar mükemmeldi. Hep takımını destekledi hep bizim yanımızda oldu. Ekstra oyuncumuz oldu. Takımın önemli bir parçası konumunda. Umarım bu performanslarını devam ettirirler. Devam ettireceklerinden en ufak bir şüphem yok. Biz de onlara sezon sonunda şampiyonluk yaşatırız.

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER