Milli Takım'ın başına Güneş gelmeli!

Nurettin Özgenç şöyle devam etti; ''17 Kasım 2011 tarihinde Guus Hiddink'in görevinden ayrılmasından sonra boşalan Türkiye A milli takımı teknik direktörlüğüne getirilen Abdullah Avcı ile 31 Mayıs 2015 yılına kadar sözleşme imzalandı. Ancak göreve getirildiği tarihten buyana doğru dürüst maç kazanamayan Abdullah Avcı'nın bugüne kadar takımın başında ne diye tutulduğu anlaşılır gibi değildir. Futbol kariyerinde A Milli Takımı çalıştırmamış biriyle niçin 4 yıllık mukavele imzalanmıştır. Abdullah Avcı'nın Teknik direktörlük görevinden kendiliğinden istifa etmemesi halinde görevden alınması durumunda yüksek miktarda tazminatı söz konusu olabilecektir.

TFF yetkililerine şimdi sormak lazım acaba kendi şirketlerinin başına da kariyerini ispatlamamış bulunduğu kademede tam anlamıyla deneyimi olmayan bir genel müdüre veya CEO'ya şirketlerini teslim eder miydiler? Etmezlerdi çünkü hiç bir iş adamı deneme yanılma yöntemiyle çalışmaz başarısını ispatlamış yöneticiyle çalışmayı yeğler. Ama ne hikmetse TFF yetkilileri A milli takımın başına yeterli kariyere sahip olmayan birini koymuşlardır.

TFF Ali babanın çiftliği gibi yönetilmemeli

TFF böyle yönetilmemeli diyen Trabzonspor Genel Kurul Üyesi Nurettin Özgenç görüşlerini dile getirdi; '' En son Gana ile oynanan maçtaki kötü performans nedeniyle, "Keşke Abdullah Avcı'ya sabredebilsek" diyen TFF Başkanı Yıldırım Demirören aynı tahammülü kendi şirketinde başarısız olan genel müdüre gösterebilir miydi? Zira, 2014 Dünya Kupası katılma şansı hayli düşük olan Milli Takımın Abdullah Avcı ile gösterdiği performans bütün futbol kamu oyunun tepkisini çekmekte. Nitekim bendeniz 18-10-2012 tarihinde yaptığım açıklamada ''görev Abdullah Avcı'ya ağır geldi'' şöyle demiştim ve sözlerimi şöyle sürdürmüştüm.

"A milli takım teknik direktörlüğü zor, sorumluluğu fazla olan bir görev. Bu anlamda bu görev Avcı'ya ağır geldiği anlaşılmaktadır. Mevcut Milli teknik kadro istifasını vermeli. 'Her takımı yenebilecek kapasitemiz var' deyip kayda değer bir başarı sağlanamıyorsa bir yerlerde sorun var demektir. Abdullah Avcı, PAF Takımı ve Altyapı Teknik Sorumlusu,17 Yaş Altı Genç Milli Futbol Takımı ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor teknik direktörlüğünde başarılı olduğu bir gerçek ama Milli Takımlar teknik direktörlüğünü kaldırabilecek bir kapasitede olmadığı açık. Türk futbolunun en büyük sorunu istikrardır. Ancak istikrarı yakalamak için de kaç defa mağlup olmamız lazım? Dünya kupasının rövanşı yok. Brezilya hayalimiz çöktü demiştik" ve bu dediklerimiz de haklı olduğumuz ortada . Aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen ortada elle tutulur bir başarı olmadığı açık.

Buna rağmen işin en ilginç yanı ; A milli takımımız hüsranları yaşarken TFF'nin kamuoyuna yaptığı açıklama spor camiasını hayretler içerinde bırakmıştır. Nitekim yapılan açıklamada; "Bazı basın yayın organlarında, "A Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı'nın Andorra ve Romanya maçlarının ardından gönderileceği" ve "Avcı'nın yerine hoca arayışında olunduğu" şeklinde iddialara yer verildiği üzülerek takip edilmektedir.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun Sayın Abdullah Avcı'ya yönelik, iddialarda yer aldığı şekliyle bir tasarrufu veya görüşü bulunmamaktadır.

Milli Takımlar Teknik Sorumlusu ve A Milli Takım Teknik Direktörü Sayın Abdullah Avcı, halihazırda görevinin başındadır.

Böylesine asılsız, Milli Takım saygınlığını ve kişileri rencide edecek haberlerle kamuoyunu yanıltmaya kalkışmanın basın-yayın organlarının inandırıcılığı, güvenilirliği, etik anlayışıyla bağdaşmadığını düşünmekteyiz" şeklindeki açıklama bana göre tuhaf bir açıklamadır.

A Milli Futbol Takımı Afrika futbolunun temsilcilerinden Gana ile kendi evinde oynadığı özel maçta 2-2 berabere kalması bardağı taşıran son damla olmalı. Evet Gana, Romanya maçı öncesi bize test olacak bir rakipti ama yenme başarısı gösterilemedi. Durum ortada bunu daha fazla sürdürmenin bir anlamı yok. Bana göre Abdullah Avcı gönderilmeden kendiliğinden görevinden istifa etmeli. Aksi bir durum hem spor kamuoyunu hem de kendisini üzebilir. Abdullah Avcı'nın A milli takımın başından gönderilmesi hoş olmaya bilir, bana göre karşılıklı anlaşma sağlanarak görevin hitamına karar verilmeli.

2014 yılında Brezilya'da düzenlenecek olan Dünya Kupası finallerine gitme şansını matematiksel olarak sürdürse de, büyük ölçüde yitiren Milli Takım'ın işi mucizelere kaldı. Bundan sonra uğraşmanın bir manası yok. Yeni ve inançlı dinamik bir teknik heyet. Milli şuuru daha fazla olan oyunculardan kurulu bir takım oluşturulmalı ve işe yeniden başlanmalıdır.

Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok

Trabzonspor Genel Kurul Üyesi Nurettin Özgenç; Türk Milli Takımı, Şenol Güneş'in teknik direktörlük yaptığı dönemde, 2002 FIFA Dünya Kupası'nda üçüncülük kazandı. UEFA'nın resmî internet sitesinde düzenlenen ankette 2002 yılının en iyi teknik adamı seçildi. Ayrıca 2003'ün Haziran ayında Fransa'da yapılan 2003 Konfederasyon Kupası'nda da Millî Futbol Takımını üçüncülüğe taşıdı. UEFA Yılın Takımına teknik direktör olarak seçilen ilk Türk ve Dünya Klasmanında Milli Takımı 7. sıraya oturtan tek teknik adam olarak Türk futbol tarihine geçmiştir. Kariyerinde dünya üçüncülüğü olan böyle bir değer varken arayış içine girmenin bir manası yoktur.

1989 sezonundan bu yana teknik adamlık kariyerini sürdüren efsane kaleci Şenol Güneş, Trabzonspor'da yakaladığı başarılar kadar, Milli takım karnesiyle de adından söz ettiriyor. Milli Takım'a Dünya üçüncülüğü başarısını getiren deneyimli teknik adam, aynı zamanda 2003 yılında Konfederasyon Kupası'nda da Fransa'da ay yıldızlıları üçüncülüğe taşımıştı.

Milli takım için bazı isimler üzerinde kampanya yapılıyor. Ancak başarısı ispatlanmış 2 isim üzerinde durulmalı. Abdullah Avcının görevden ayrılması veya el çektirilmesi durumunda Milli takımda başarısı tescilli olan Şenol Güneş veya Bursaspor'u şampiyonluğa taşıyan Ertuğrul Sağlam ile bir an önce anlaşıp tecrübeli ve başarılı teknik adamları göreve getirmesi Milli takım adına gereklidir