Milli Takım'ın maçı tartışma yarattı!
Bayramda yapılan karşılaşmalar tepki çekmeye devam ediyor.. Peki ünlü isimlerin bu konudaki düşünceleri ne?
Noel'e göre yapılan ayarlama, müslüman futbolcular zaten yıllardır yapılmıyor. Bu kez liglerin denk gelmediği programa ise milli maç konuldu. Kendi insanımıza ve değerlerimize bakış açımız tekrar sorgulanmaya başlandı. Hiddink'in yeni kitabını tanıtmak için Hollanda maçını ayarladığı iddiası da tepkiyi arttırıyor...
Türk Milli Takımı 17 Kasım Çarşamba günü Hollanda ile karşılaşacak. Amsterdam Arena'daki özel maç saat (TSİ) 21.30'da oynanacak. Milli takım kadrosuna çağrılacak futbolcular, pazar akşamından itibaren İstanbul'da toplanmaya başlayacak. SwissOtel'de bir araya gelecek olan Ay-Yıldızlılar İstanbul'daki iki günlük idman programının ardından Hollanda'ya uçacak.
Maç, Kurban Bayramı'nın ikinci gününe denk geliyor. Yani teknik ve idari kadroyla birlikte yaklaşık 30 kişi bayramın tam ortasında ailesinden uzakta olacak. Diğer günlerin çoğunda da kampta bulunacak.
Kısacası, Türkiye'de yıllardır tartışılan bu konu yine gündeme geldi ama bu kez tepkiler daha büyük. Daha önce ligler bayrama göre ayarlanmıyor, ancak Noel tatillerinde yabancı futbolculara göre ayarlama yapılıyordu. Fakat bu kez futbolcular ve aileleri, bayram lig maçlarına rastlamadı diye sevinirken, araya milli maç koyuldu.
Kimileri "22 futbolcu için bu tartışma gereksiz" dese de, kimilerinin tepkisi "Önemli olan kendi insanımıza bakış açımız. Sorun 22 futbolcu değil, kendi değerlerimize saygımız" şeklinde oluyor.
Tartışmaları alevlendiren en önemli unsurlardan birisi de, milli takım teknik direktörü Hiddink'in bu maçı kendi kitabının tanıtımını yapmak üzere kullanacağının öğrenilmesi. Hiddink, maçtan evvel yeni yazdığı kitabını tanıtacak. Özel maçın sırf bu amaçla 17 Kasım'a alındığı iddiası canları sıkıyor.
Söz konusu tartışmaya Türk futbolunun önemli isimleri de katıldı...
Mustafa Denizli:
Bunun önüne geçilebilir
Bu enteresen bir durum. Yabancılar "Noellerini" yaşayabiliyor ama bizim futbolcularımıza "Bayramlarını" yaşama fırsatı verilmiyor. Biz de dini bayramlarımızı maç yapmadan geçirsek daha iyi olur tabii. Bunun önüne geçmek için özel bir çabaya gerek yoktur, zaten bunlar çok üzün süreli bayramlar değildir. Misal, Futbol Federasyonu şöyle bir uygulama yapabilir. Cuma, cumartesi, pazar, pazartesi lig maçları var. Bunları cumartesi-pazara sıkıştırır. Cuma ve pazartesiyi futbolculara verebilirler.
Hakan Şükür(Galatasaraylı eski futbolcu):
Kendi ülkemizde yabancı gibi yaşamak
Türk futbolunda bu çifte standart bugün yaşanan bir şey değil, hep vardı. Biz değerlerimizin farkında değiliz. Her alanda yükselmeye başlayan ulusumuz (ekonomik, spor, sanat) kural belirleyici olmaya başladı. Daha fazla itibar gören, fikri önemsenen bir ülke olacağız buna inanıyorum.
Bayramlarla ilgili çifte standartlar geçmiş dönemler ve bugün itibariyle hep tartışılan bir konudur. Buna hiçbir şekilde önlem alınamadı. Kendi ülkemizde yabancı gibi yaşıyoruz. Bu bayram gününde hem taraftarlarımız tuttukları takımı tribünde destekliyor hem de futbolcu sahada oynuyor. Ama yabancılar ise memleketinde geçiriyor bu zamanları. Umarım bu düzen değişir. Ben, Türkler'in bu konuda her türlü fedakarlıkta bulununacağını biliyorum.
UEFA kriterlerine uyuyoruz ama onlardan da anlayış bekliyoruz. Mustafa Denizli'nin önerisindeki gibi; cuma ve pazartesi maçlarını haftasonuna aldırıp futbolcularımıza kısa bir tatil imkanı sunabiliriz.
Takımların soyunma odalarında bu tip şeyler rahatsızlık oluşturuyor. Galatasaray'ın içindeki arkadaşlarımdan duydum, geçen seneki kupa maçında Galatasaray-Trabzonspor karşılaşıyor. Yine bir noel zamanı...
Galatasaray'ın o zamanki kadrosunda 6 yabancı futbolcu var. Bu karşılaşmada sadece Lideroth maçın sonuna doğru oyuna girdi. O da sakat olup tedavisi devam ettiği için İstanbul'daydı. Soyunma odasında futbolcular kaptanlarına yabancıların olmaması ve sadece kendilerinin oynaması konusunda rahatsızlarını bildirmişti.
Benim de kaptanlık zamanımda böyle şeyler yaşanıyordu. Konuşuyordum yetkili kişilerle ama belirli bir hiyerarşi vardı. Sadece konuşmalarım lafta kalıyordu.
Hiddink önemli bir teknik adam. Futbolun son döneminde büyük rakamlara geldi Türkiye'ye. Tanınılırlığıyla da ülkemizi bir kat daha arttırdı.
Burdan oldukça anı toplar! Zaten kendi yaşadığı şeyler de vardır. Bu yaptığını yerli bir hoca yapsa herkesin neler söyleceğini tahmin edin.
Engin Verel:
Çifte standartı kaldırmayız
Tabi ki bayramlar insanların manevi değerleridir. Federasyonumuz ve kulüplerimiZ yabancılara kendi bayramlarında hoşgörülü olabiliyorlarsa, onlardan önce kendi çocuklarına özverili olup bu manevi gÜnlerde maçları bir gün geriye veya ileriye alabilirler. "Hayır yok" derlerse o zaman çifte standartı ortan kaldırıp, yabancı futbolcuların önem verdiği "noel zamanında" da maç oynatmalıdır.
Kısaca "yabancılara var Türkler'e yok" mantelitesinin Osmanlı'dan bugüne ne denli sürdürdüğümüzün kanıtıdır. Yabancıların her istediğine "evet" demek sömürülmezize en iyi kanıttır. Eğer Hiddink de kitabını gündemine almışsa, heralde ondan alacağımız dersler vardır!
Ogün Temizkanoğlu (Trabzonsporlu eski futbolcu):
Bu Türkler'in federasyonudur
Ülkemizde yabancılara verdiğimiz değeri, kendi altyapımızdan yetiştirdiklerimize vermiş olsaydık Türk futbolu çok farklı bir yerde olurdu. Yabancılar kendi dini bayramlarına sahip çıkıyorlarsa Türkiye'de de bu Türkler için geçerli olmalı. Yabancı futbolcular yeri geliyor "noel" için takımını yalnız bırakıp gidiyor. Ama yerli futbolcu bir yere kıpırdayamıyor. Bu çifte standardı federasbyonun bir an önce kaldırması gerekiyor.Türklerin hak ettiği bayramını ya da herhangi bir hakkını rahatça geçirmesi gerekiyor. Bunu federasyon sağlar. Bu federasyon yabancıların değil Türkler'in federasyonu, önce kendi ülkesindeki yerli futbolculara sahip çıksın.
Sanırım Hiddink, Türk futbolunu ileriye götürmeyi değil, kendi keyiflerini yerine getirmek için Türkiye'yi seçti heralde...
BUGÜN