SPOR MEDYASI

Ohal ruhuyla derbiye!

4 Yüz, derbi sohbetinden önce langırt maçı yaptı. Çok çarpıcı analizlerde bulundu.

Ohal ruhuyla derbiye!
4 Yüz, derbi sohbetinden önce langırt maçı yaptı. Rakiplerini açık farkla yenen Enis Berberoğlu, "Bu oyunu Tayyip Bey de iyi oynar" diyen Ahmet Hakan'a cevabı yapıştırdı: "Gelsin, onunla da oynayalım." 
 
 
SEDAT Ergin dakikliğini bir kez daha ispat ediyor. Stüdyoya ilk o giriyor. Tam "Nerede kaldı bunlar, 16.00'da buluşmayacak mıydık" diye söylenirken, üzerinde Beşiktaş formasıyla Enis Berberoğlu görünüyor ve Sebati'ye ilk talimatı veriyor:

"Beni böyle çek."

Ama konu F.Bahçe-G.Saray derbisi olunca tüm planları suya düşüyor; Sebati bu iki takımdan birinin formasını dayatıyor. Berberoğlu, "Ama faşizanca bu" diye itiraz etse de, 'eş durumundan' olsa gerek Fenerbahçe formasını giyiyor ve langırtın başına geçiyor.
Berberoğlu'nun, 'ben bunu Küçükçiftlik'te parasına oynardım' güveninden midir nedir, ilk rakibi Sedat Ergin bir süre sonra havlu atıyor. Ergin'in imdadına Ahmet Hakan yetişiyor. Berberoğlu'nun salvolarına bir süre birlikte karşı koyuyorlar. Geçer notu Hakan alınca rakip takım formasını giymek ona kısmet oluyor. Eski Galatasaraylı, artık Trabzonsporlu Hakan, "Benim de giymediğim forma kalmadı" diyerek sarı kırmızı formayı üzerine geçiriyor. Oyuncular tamam; sıra hakem ve kalecide... 
 
KALECİLİK ÖZKÖK'E KALINCA

Sedat Ergin, "Ben hakem olmak istiyorum" diye tutturunca Berberoğlu nazikçe uyarıyor:
"Ama biliyorsun hakemlere neler diyorlar?"
Ergin'in ısrarı, evinde griple boğuşan ve tartışmalara telefonla katılan Ertuğrul Özkök'ü kaleci yapıyor.
Amma velakin bu iş bölümü Özkök'ü memnun etmiyor. "Ben niye kaleci oluyorum? Türk basınında önüne gelen bana vole attığı için mi? Yani beni siz de kovaya çevireceksiniz" şiddetiyle olaya dahil olan Özkök, sonunda, 'ne yapalım, alın yazım böyleymiş" kaderciliğiyle durumu kabulleniyor.
Ve oyun başlıyor.
Berberoğlu üstünlüğünü işin mantığına girerek kanıtlamaya kalkışınca Hakan cevabı yapıştırıyor:
"Bu oyunu Tayyip Bey iyi oynar."Berberoğlu ona da meydan okuyor:
"Gelsin, onunla da oynayalım."
İkili Sedat Ergin'in düdüğüyle kendine geliyor. Ergin cebinden kırmızı kart çıkarıyor. "Kime bu kırmızı kart" sorusuna verdiği yanıt herkesi kopartıyor:
"Konsepte."
Bu oyunun galibi malum; gelelim bugünkü derbinin galibine. Maçı kim alır?

HAYDİ KADINLAR STADA

AHMET Hakan, "2-1 Fener" diyor, Enis Berberoğlu'nun skor tahmini 1-0. O da Fener'in kazanacağını düşünüyor. Gerekçeleri ortak:
"Fener'in hırsı fazla. Hele son UEFA olayından sonra oyuncular da hırslandı, taraftar da."
Ertuğrul Özkök ve Sedat Ergin'e göre ise maç berabere bitecek. Grubun tek Fenerbahçeli'si Özkök skoru 1-1 tahmin ederken, futbolculara, "Bu akşam Aziz Yıldırım için oynayın ve kazanın" diye sesleniyor. Bir çağrı da kadın taraftarlarla rakip takıma:
"Bu akşam Arena Stadı'nda, Saracoğlu'nda sayısı giderek artan kadın seyirciler kadar kadın olsun. Kadınlarla birlikte maç seyretmek çok güzel. Derbi seyretmek daha da güzel olur."

Enis BERBEROĞLU[page_end]

Samandıra'da bardak taşmak üzere
Ama geçen hafta sonuna doğru...
Bardağa birkaç damla daha eklendi.
Şike yasasına veto, iddianame...
Ve Kocaman'ın teknik heyetine stat yasağı.
Samandıra'daki olağanüstü hal bu yüzden. Kocaman haklı önlem alıyor, çünkü:
* Futbolcular "ağzımızla kuş tutsak işe yaramaz" psikolojisine kapılabilir.
* Her kötü haber hata ve disiplinsizliğe gerekçe ve mazeret gösterilebilir.

Fener biterse futbol kaybeder

PEKİ Fenerbahçe için hiç mi iyi haber yok... Dün öğleden sonra Meclis'in vetolu şike yasasını aynen Köşk'e yollama kararı herhalde hoşlarına gitmiştir. Bir de hakem seçimi...
Derbi hakemi Fırat Aydınus için Fenerli bir yöneticinin yorumu:
"Bence en formda hakem. Artık kariyere oynuyor, baskıları umursamıyor, kendini ezdirmiyor."

* * *

Dedik ya... İbre Galatasaray'dan yana olsa bile.
Ben "Fener kazansın" diyorum.
Çünkü ihtiyacı var.
Ve Fener biterse futbol kaybeder.

Hızlı balık büyük balığı yer

FUTBOLUN (bahisler dahil) 8 milyar dolarlık bir ekonomi yaratması rastlantı değil.
Çünkü oyunun kendisi rakamların efendisi tarafından yönetilmeyi zorunlu kılıyor.
Abartmıyorum.
Duyduğuma göre Aykut Kocaman Hoca'nın duvarında boydan boya bir tablo asılıymış.
Tabloda her oyuncunun maçta oynadığı dakika...
Maçta koştuğu mesafe yazılı.
Mesafe dakikaya bölününce ortalama çıkıyor.
Ama futbolcunun ne kadar koştuğu kadar...
Hızı da önemli.
O yüzden 20 km'den daha hızlı yaptığı her koşu ayrı kaydediliyor.
O hızda koştuğu mesafe diğer rakamlardan daha büyük puntoyla yazılıyor. Takımlar arasındaki fark hızla belirleniyor.
Örneğin geçenlerde bizim milli takıma 3 gol atan Almanlar sahada 115 km koştu.
Bizim milli takım 5 km eksik koştu. Ama golleri mesafe değil hız getirdi. Yarınki derbiyi bir de bu gözle izleyin isterseniz.

Ertuğrul ÖZKÖK[page_end]

TARiHiN iLK FENG SHUI KÖTÜ ENERJi DERBiSi 
 
Aysal, 3 bin 500 yıllık bir Çin felsefesine inanıyor

Bana, "Galatasaray Başkanı'nı bir cümle ile anlat" deseler, hiç düşünmeden şunu söylerim: "Türk futbol tarihinin Feng Shui felsefesine inanan ilk kulüp başkanı."

"Fenerbahçe derbisi ne anlama geliyor" diye soruyorum. "Büyük bir şov. Normal maçların üç katı kadar gelir" diyor. Yani, skordan önce "Feng shui" artı "işletmeci" bakışı...

FENG SHUİ KÖTÜ ENERJİYE KARŞI

29 Kasım Salı akşamı, Boğaz'daki "Les Otoman" otelinin son katı her zamanki gibi sakindi. 16 suitli butik otelin bu bölümü, sahiplerinin özel dairesi gibi kullanılıyor. Galatasaray Kulübü'nün yeni başkanı Ünal Aysal'la, derbi öncesinde akşam yemeği yiyoruz.
Masada 3 kişiyiz. Yanımızda Coca Cola'nın Kurumsal İlişkiler Direktörü Gürtay Kıpçak var.
Les Ottoman, son yıllarda adını dış basında en çok duyuran Türk otellerinin başında geliyor. Sahibi Ünal Aysal. Ancak yönetimini eski eşi Ahu Aysal Kerimoğlu yapıyor.

G.SARAY'DA FENG SHUI RUHU HAKİM

Bana, "Galatasaray'ın yeni başkanının bir cümle ile anlat" hiç düşünmeden şunu söylerim: "Türk futbol tarihinin Feng Shui felsefesine inanan ilk kulüp başkanı."
Feng Shui, 3 bin 500 yıllık bir Çin geleneği. İnsanın çevre ve doğa ile uyum içinde yaşamasını sağlayan bir düşünce biçimi. Ama büyü falan değil.
Her mekanın bir enerjisi bulunduğu inancına dayanıyor. Amacı mekandaki kötü enerjiyi kovmak. Les Ottoman oteli yapılırken, bir Feng Shui uzmanı çağrılıp, iç mekanlar onun danışmanlığına göre düzenlenmiş. Bu enerji otelin en üst katında fazlasıyla hissediliyor. Aynı hava, Ünal Aysal'ın konuşmasına, futbola bakışına da yansımış.

KENDİ DAİRESİNDE HESAP ÖDEDİ

Otelin bu katını Aysal'lar bir anlamda kendi evleri gibi kullanıyorlar. Ancak bir şey dikkatimi çekiyor. Ünal Aysal burada yediği yemeğin ücretini kredi kartıyla ödüyor. İşte bu Feng Shui ortamında Galatasaray Kulübü'nün yeni başkanı ile ilk Fenerbahçe derbisini konuşuyoruz.
Bugüne kadar çok Fenerbahçe derbisi seyretmiş. Ama kulüp başkanı olarak o sahada ilk defa bir Fenerbahçe derbisine çıkıyor. Fenerbahçeliyim ama, Feng Shui dışında Ünal Aysal'ı sevmem için çok önemli bir neden daha var... Okumak için herkes İngiltere'ye giderken o Belçika'da kalmayı tercih etmiiş. Neden mi?
Sırf Jacques Brel yüzünden. "Ona hayranlığımdan kaldım" diyor.
Bir insan, evini iyi enerji ile dolduruyorsa; hayatının en önemli kararını alırken, yüreğine bu kadar kuvvetle danışıyorsa, iyi bir insandır.

BU DERBİ SUPER BOWL GİBİ OLMALI[page_end]

"Sizin için ilk derbi ne anlama geliyor" diye soruyorum. "Büyük bir şov. Normal maçların üç, Beşiktaş derbisinin iki katı katı kadar gelir" diyor. Yani maç skorundan önce, "Feng shui" artı "işletmeci" bakışı. 200 milyon dolarlık bir takımı yönetiyor. Bunun ancak yüzde 7'si oynanan futbol. Gerisi büyük bir ekonomi.
Aziz Yıldırım'dan sonra entartainement gerçeğini fark eden ikinci başkan. "Ben futbol kadar, bu oyunu nasıl Türkiye çapında daha büyük bir futbol şölenine çevirebiliriz ona bakıyorum" diye devam ediyor. Kafasındaki model Amerikan futbolunun final gecesi olan Super Bowl. İki saate yakın sohbet ediyoruz. Bakıyorum, derbi için çok özel bir heyecan yok. Ağzından tahrik edici tek kelime kaçmıyor.

15 GÜN ÖNCE GELEN TELEFON

Oysa, biz o yemeğe otururken, F.Bahçe tarafında, derbinin de önüne geçen tarihi bir olay yaşanıyordu.
F.Bahçe yönetimine yakın insanlar için şöyle bir gerçek vardır. Her G.Saray maçı bir bayramdır. Ama bu yılki maçın heyecanının önüne geçen çok önemli bir gelişme vardı ve başta Ali Koç olmak üzere kulübün yöneticileri bu işe konsantre olmuştu. Bunu görmek için bundan tam 15 gün önceye, yani 14 Kasım gününe gitmek gerekiyor.
14 Kasım'da F.Bahçe'yi UEFA Davasında savunan avukat Jean Louis Dupont, UEFA'nın yaptığı savunmayı eline almıştı. Dupont anında Ali Koç'u arayarak, savunma mektubundaki o feci cümleleri bildirmişti. Buna göre F.Bahçe'yi Türk Futbol Federasyonu'nun iki üyesinin sözleri yakmıştı.

O RAPOR YILDIRIM'A DUYURULMADI

Ali Koç çok dar bir ekiple ilk değerlendirmeyi yapmış ancak cevap metninin dışarı sızmamasında karar kılınmıştı. Çünkü o günlerde Meclis futbolda şike olayı ile ilgili kanunu görüşüyordu ve çok büyük bir tartışmayı başlatmasına kesin gözüyle baktıkları o ifadelerin, kanunun önüne geçmesini istememişlerdi.
Bana gelen bilgilere göre, kanun meclisten geçinceye kadar bu mektuptan Aziz Yıldırım'a bile haber verilmemişti.
Açıkça söyleyeyim, tüm Fenerbahçe camiası bu derbiye Aziz Yıldırım dışarıda olacak duygusuyla hazırlanıyordu. Yani takım, en büyük derbiye bu gelişmenin yaratacağı pozitif enerji ile çıkmayı düşünüyordu.
Cumhurbaşkanı Gül'ün vetosu ve son 2 haftada hızlandırılan iddianame kulüpte kötü bir enerjinin yayılmasına neden oldu.

GÜL'ÜN VETOSU HESABI BOZDU

Geçen cuma akşamı Aykut Kocaman'la konuşuyorum. "Şimdilik yarınki Ankaragücü maçına kilitlenmiş vaziyetteyim. Bu maçı kazanıp derbiye o moralle girmeyi planlıyorum" diyor. Ama Aykut Hoca'nın çok iyi bildiği bir gerçek var. Başkanın uzun süre içerde kalacağı duygusu devre sonuna kadar devam ederse, bu takımı tutmak kolay olmayacaktır.
Derbi gününde iki takımın ilk 13 haftalık istatistiklerine bakarsanız, arada çok büyük bir fark yok. Aradaki en önemli fark, G.Saray'ın maça, yeni başkanının Pozitif Feng Shui enerjisiyle sahaya çıkarken, F.Bahçe'nin, son dakika gelişmeleriyle sahaya kötü bir enerji ile çıkması... Bu akşam G.Saray Arena'da Feng Shui enerjisi mi, yoksa kötü enerji mi galip çıkacak göreceğiz.

İLK 13 HAFTANIN KARŞILAŞTIRMASI[page_end]

KÖTÜ ENERJİ KAMÇISI FENG SHUI OKŞAMASI

- KAMÇI: KÖTÜ ENERJİ F.Bahçe geçen yılın ilk 13 haftasında, 7 galibiyet 3 mağlubiyet, 24 puanla çıkarken, bu yıl 8 galibiyet, 1 mağlubiyet ve 28 puanla çıktı. Puanı 4 artmış.
- SONUÇ: Kötü enerji, tam aksine iyi yönde kamçılamış.
- OKŞAMA: FENG SHUI G.Saray'ın geçen sezon ilk 13 maçtaki galibiyeti 5, mağlubiyeti 6 ve puanı 17 iken, bu sezonun ilk 15 haftasında 7 galibiyet, 2 mağlubiyet almış. Puanı 8 artmış. - SONUÇ: Yeni Feng Shui enerjisi G.Saray'ı olumlu etkilemiş.

ŞUT VE PAS ENERJİSİ İYİ KÖTÜ DİNLEMEDİ

- FB: GEÇEN YIL Yüzde 42 isabetli şut, yüzde 79 isabetli pas ortalaması. - BU YIL İLK 13 HAFTA: İsabetli şut 1 puan azalışla yüzde 42. İsabetli pas ise aynı: Yüzde 79. - SONUÇ: Bu yılki kötü enerji, takımın şut ve pas ortalamasını kötü etkilememiş. - GS: GEÇEN YIL Yüzde 44 isabetli şut, yüzde 74 isabetli pas ortalaması. - BU YIL İLK 13 HAFTA: İsabetli şut 5 puan azalışla yüzde 39, isabetli şut 3 puan artışla yüzde 77. - SONUÇ: Anlamlı bir değişme yok.

- Galatasaray Süper Lig'de 1319 gündür Fenerbahçe'ye karşı maç kazanamıyor..

- G.Saray son 2 yılda F.Bahçe, Beşiktaş ve Trabzonsporla oynadığı derbilerin hiçbirini kazanamadı.

- Fatih Terim, G.Saray'ın başında F.Bahçe'ye karşı 12 maç oynadı, sadece 3 galibiyet aldı.

Ahmet HAKAN

Nasıl bir maç olacak? 
 
Fenerbahçe bir tür mazlum stratejisi uygulayacak. Galatasaray ise 'iddianame' yi arkasına alarak oynayacak.- Futbol tartışmasının alıp başını gittiği bir ortamda maça ilgi muazzam olacak.
- Fenerbahçe bir tür mazlum stratejisi uygulayacak: Haksızlıklara maruz kaldığını düşünen siyasi partinin sandıkta şov yapma arzusu gibi bir arzuyla oynayacak.
- Tarihi gıcıklık nedeniyle Beşiktaşlıların kalbi inceden Galatasaray için atacak...
- Karşı tarafın aşırı bilenmesi nedeniyle Galatasaray'ın kendisini dezavantajlı hissedeceği bir maç olacak...
- F.Bahçe'nin içinde bulunduğu durum nedeniyle Fatih Terim'in dikkat merkezi olmaktan çıktığı bir maç olacak.
- Fenerbahçe bu maçta sadece Galatasaray'a karşı oynamayacak: Türkiye Futbol Fedarasyonu'na, Trabzonspor'a, UEFA'ya, Çankaya'ya, vetoya, Şamil'e, Mösyö Cornu'ya, İddianame'ye karşı da oynayacak.
- Metris'e selam gönderme potansiyeli taşıyan bir karşılaşma olacak.
- Galatasaray tarihe oynayacak, Fenerbahçe güncele...
- Tat vermeyen futbolun en tat verici karşılaşması olacak.
- Türk futbol tarihinin en duygusal maçlarından biri olacak.
- Galatasaray'ın arkasına "iddianame"yi alarak çıkacağı bir maç olacak.
- F.Bahçe'nin kendisini "mazlum" diye takdim ettiği, buna mukabil G.Saray'ın "ezik" vurgusu yaptığı bir maç olacak.
- En futbol kayıtsızlarının bile kayıtsız kalmayacakları bir maç olacak.
- Seyirci tavrının, futbolcu tavrından daha fazla merak edildiği bir maç olacak.
- G.Saray için dezavantajlı bir maç olacak: Yenseler "kötü günümüzde yendiniz" diyecekler, yenilseler "kötü günümüzde bile yenemediniz" diyecekler.
- Saha dezavantajı nedeniyle Fenerbahçe'nin zulme maruz kalmışlığının altının çizildiği bir maç olacak.
- Sonuç olarak kim ne derse desin heyecanı doruklara taşıyan bir maç olacak.

Taraftarlar arasındaki farklar[page_end]

- Fenerbahçe taraftarı "şike" dendiğinde öfkelenir, Galatasaray taraftarı "şike" diyerek öfkelendirir.
- F.Bahçe taraftarı Aziz Yıldırım'a "kahraman" muamelesi yapar, G.Saray taraftarı Aziz Yıldırım üzerinden mavra yapar.
- Fenerbahçe taraftarı Metris türküsü söyler, Galatasaray taraftarı çete türküsü...
- Fenerbahçe taraftarı haksızlığa uğramanın agresifliği içindedir, Galatasaray taraftarı gündem dışı kalmanın agresifliği içindedir.
- Fenerbahçe taraftarı açısından Galatasaray karşı cephenin parçalarından biridir, Galatasaray taraftarı açısından Fenerbahçe karşı cephenin tamamıdır.
- Fenerbahçe taraftarı galibiyet halinde tüm karşıtlarını yenmiş gibi hisseder, Galatasaray taraftarı galibiyet halinde tüm anti-Fener çizginin mağlup edildiğini hisseder.

Sedat ERGiN

Berabere bitsin, Beşiktaş da gelip enselerine yapışsın
Derbi, unutulmayacak bir maç olarak zihinlere kazınırsa, bu belki ligdeki karamsarlığı dağıtır.

Karamsarlığı dağıtmak futbolcuların elİnde

- Derbinin F.Bahçe, Galatasaray, diğer kulüpler ve Türk futbolu için anlamı ne, getirisi ne olur?
Bu derbinin -bir koşulla- çok önemli bir getirisi olabilir. Bu koşul, her iki takımın da dişe diş, futbol kalitesi yüksek bir mücadele sergilemeleridir. Derbi –sonucu ne olursa olsun- bu şekilde unutulmayacak bir maç olarak zihinlere kazınırsa, bu belki lige çökmüş olan karamsarlığın dağılmasında bir katalizör rolü görebilir. Bu da şike soruşturmasının getirdiği moral bozukluğunu, ruhsuzluğu, heyecansızlığı aşmaya yardımcı olabilir. Tatsız tuzsuz kötü bir maç olursa korkarım bu karamsar ruh hali de dağılmaz, böyle devam eder. Ligin üzerinde ölü toprağı serpilmiş gibi. Bu ölü toprağını yeşil sahaların üstünden atmak bu derbi maçının oyuncularının elinde.

Köşeye sıkıştırmayın hesabı sonra kesin

- G.Saray seyircisine düşen özel bir sorumluluk da var bu derbide. Şike soruşturması nedeniyle Türkiye'de futbol açısından olağanüstü koşulların ortalığı kapladığı bir dönemden geçiyoruz. Bence G.Saray'a düşen, bu durumdan istifade etmeye çalışmak olmamalı. Ben böyle bir dönemde G.Saray'dan ezeli rakibini daha da köşeye sıkıştırmaya dönük bir fırsatçılık yerine, ona el uzatan bir tavır beklerim.

- Bu derbi size ne anlam ifade ediyor, ne kadar heyecanlandırıyor? Sizin için diğer derbilerden farkı olacak mı?
Derbiler ligin tuzu biberi. Ancak bu yıl hem Galatasaray hem de Fenerbahçe'nin şu ana kadar ligde çok etkileyici bir performans ortaya koyamadıkları da aşikar. Bu da derbinin heyecanını biraz öldürüyor. Ayrıca, şike soruşturması ve ardından açılan dava nedeniyle futbol dünyasının üzerine çöken bulutlar da bu yıl ligin ruhunun sönmesine yol açtı. Dolayısıyla bu sefer bundan önceki yıllardaki derbilerin heyecanını, kıpırtısını duymuyorum.
Tabii ki ilgimin biraz düşmüş olmasının başka bir nedeni daha var. İspanyol ve İngiliz liglerini izleyince, onların oynadığı futbolun kalitesini görünce, bizim liglerdeki maçlardan doğrusu aynı tadı alamıyorum. Bu, biraz iyi müzik dinlemeye alışınca vasat müzikten uzaklaşmak gibi bir durum. Ben şahsen bu hafta sonu oynanacak olan Barcelona-Real Madrid maçına daha büyük bir heyecanla bakıyorum.

Heyecanı artıracak bir skor istiyorum

- Nerede ve nasıl seyretmeyi planlıyorsunuz?
Muhtemelen evde izlerim.

- Nasıl bir maç bekliyorsunuz?
Dediğim gibi, çekişmeli, heyecanlı, futbol kalitesi yüksek bir maç olmasını arzu ediyorum.

- Skor tahminleri....
Bence ligin bundan sonrası için rekabeti kızıştıracak, heyecanı artıracak bir sonuç yararlı olabilir.
Mesela berabere kalsalar, Beşiktaş da arkadan gelip her ikisine biraz daha yaklaşsa, böylelikle ligin tepesinde eski ezeli çekişme ortamı doğsa, lige bir denge gelse fena mı olur?

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER