1.LİG

Ömer Hızlıok kimlere ateş püskürdü?

Altay'da eski başkan adaylarından Ömer Hızlıok, kendisi için karalama kampanyası yapıldığını belirterek tepki gösterdi.

Ömer Hızlıok kimlere ateş püskürdü?
Altay'da eski başkan adaylarından Ömer Hızlıok, kendisi için karalama kampanyası yapıldığını belirterek tepki gösterdi. 
 
 
Ömer Hızlıok'un açıklaması şu şekilde:

Bizim amacımız, kimseyle kavga etmek değildir. Ancak, insanlara kendimizi anlatmaya çalışmak için yaptığımız her açıklamada; sanki kavga ediyormuş gibi bir hava estiriliyor. Oysa amacımız doğru bildiklerimizi söyleyip en azından bundan sonra doğruların yapılmasını sağlamaktır. Ancak görüyorum ki; yöneticilik yapmayan Altaylılar bile daha akılcı ve sağlıklı bir düşünce sergiliyor.

Altay Spor Kulübü'nün içindeki hiçbir iş yapmayanlar, kendi eksiklerinin kapatılması için sürekli düşman yaratmaya ve bizlere "belden aşağıya" vurmaya çalışıyorlar. Biz yaptığımız açıklamalarda sert konuşsak ta kimseye belden aşağıya vurmadık. Sürekli gündem değiştirmelerindeki amaç, kendi başarısızlıklarını ört bas etmektir. Göreceksiniz çok yakında, "Ne yapalım düştü" deyip bu konuyu da unutturup, başka gündemler yaratacaklar. Takımın ikinci kez düşmesiyle neredeyse ilgilenmeyip, hala post kavgasını sorumsuzca sürdürmelerinden bunu çok açıkça anlamaktayız. Kulübün son yirmi yılını sanki biz yönetmişiz, takımın düştüğü durumun tek suçlusu bizmişiz gibi bir davranış sergileyerek hala statüko'yu sürdürme çabaları da görüldüğü gibi hiçbir sonuç vermemektedir. Herkes bir kez daha anlamıştır ki; Ömer Hızlıok'u "düşman" göstermek artık karın doyurmamaktadır. 22 Mayıs 2001 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınlanan, "Hızlıok'a sürpriz" başlıkla haberde, sanki utanılacak bir durum varmış gibi, haberin kulüpten gazetelere servis yapılması, işte yukarıda bahsettiğim "hiçbir işe yaramayanların" icraatıdır.

Adem Akın olayı;
Benim o dönemdeki kulüp başkanım sayın Erdinç Altınyeleklioğlu da bu çeki Adem Akın'a kulüp adına verdiğimi her ortamda söylemiştir ve söylemektedir. Ancak yapılan güvene dayalı teknik bir hatadan dolayı, bu çek bedelinin ödenmesi benim üzerime kalmıştır. Bu rakam 120 bin TL'dir. Karşı tarafın avukatı da bu rakama razıdır. Biz o dönem Adem'le 150 bin TL'ye anlaşmıştık. Adem Akın bize Süper Lig'den transfer olmuştur. Ondan bir sezon önce de Bank Asya 1.Lig'inde gol kralı olmuş bir futbolcudur. Ama maalesef Altay'da başarılı olamamıştır. Ben Ömer Hızlıok olarak bu çeki kulübüm adına vermeme rağmen ödemeye razı oldum. Yargı süreci bitince de bu ödeme tarafımdan yapılacaktır. Ben bu fedakarlığı yapmışken, sanki ortada utanılacak bir şey varmış gibi, olayın tam da benim basın açıklamamı yapmamdan birkaç gün sonra haber olarak kulüpten servis edilmesi düşündürücüdür. O gün bu çeki imzalı ve boş olarak vermemiz, transferin son günü ve son saati olmasıdır. Bu yüzden futbolcunun hiçbir hakkı sözleşmeye dökülememiştir. Eğer sözleşmeye dökülseydi, bu para da transfer yasağının o dönemki bir halkası olurdu.

Diğer senet olayı;
Benim ve kulübümün avukatı sayın Namık Kemal Marmara'dır. Kulübe Adana maçından önce 2008 yılından bir borç için alacağıma karşılık tedbir istemi geldiği tarafıma bildirilmiştir. Ben de bu borcu 2008 yılında ödediğimi, alacaklı ile hallettiğimi ama ibraname almadığımı bildirdim. Malum Adanaspor maçı ve sıkıntılar araya girince ibranameyi almaya gidemedim. Ancak bu ibranameyi de 21.05.2011 tarihinde basına elden gönderdim.

Bu iki olay da göstermektedir ki; Ömer Hızlıok'u karalamak için her şeyi fırsat görenler, sonunda olaylar açığa çıktığında mahcup olup özür bile dilemiyorlar.

Projelerimizi anlatma konusundaki eleştiriler de bence haklıdır. Taraftar sitelerinin etkinliği arttıktan sonra bizler sesimizi daha rahat duyurur olduk. Biz 2004-2005 yılındaki hatalarımızı, yöneticilikteki ilk yılımıza ve yetkimizin kısıtlı olmasına bağlıyoruz. Ancak 2005-2006 sezonundaki o güzel kadronun kurulmasında ve 50 bin seyirciye oynamamızda, denk bütçenin sağlanmasında o yönetim kurulundaki her arkadaşım ya da ağabeylerim kadar katkım olduğunu sizler de biliyorsunuz. Camianın içerisindeki birçok kişiyi tanımamızda ve Altay'ımızın sorunlarını öğrenmemizde o dönemin katkısı çok büyük olmuştur. O süreçte gençliğimizin verdiği deneyimsizliklerimizi olmuştur. Aradan geçen zamanda yeni projeler ve deneyimle Altay'a hizmet etmek için uğraştık. Ancak bunda başarılı olamadık. Eğer bir kongre olursa tabi ki çıkar projelerimizi de ilk önce kamu oyuyla paylaşırız. Sizlere sadece şunu söyleyebilirim. Bizim olduğumuz yerde hırs ve iddia her zaman olur. Bunu daha önce 2005-2006 sezonunda gösterdiğimizi sanıyorum.

Bu arada asıl dikkatinizi çekmek istediğim konu şudur:
Bizler iyi birer Altaylıyız. Ancak bu yapılanlardan dolayı yıllardır kulübe yönetici olup pozitif işler yapmak isteyen Altaylı ve İzmirli birçok iş adamı kaçıp gitmiştir. Kulübümüzün temel sorunu paralı ve ciddi yönetici bulamamaktır. Bunları yapan o "hiç işe yaramayanlar", meydanı boş bırakıp kendilerinin, "kıymetli" olduğunu göstermek amacıyla, bu işleri sistemli olarak yapıyorlar. Ancak benim üzerimde de bu vazgeçirme ve kaçırma konusunda artık "başarılı" olacaklar gibi geliyor.

Canım kadar sevdiğim kulübüme istemeyerek de olsa sırtımı döndürecekler. Bu konu onların, "en başarılı" oldukları konu. Ama takdir edersiniz ki benim bir ailem, işim ve sosyal çevrem var

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER