Ömer Üründül sessizliğini bozdu
TRT'nin her söylediği olay olan futbol yorumcusu Ömer Üründül sessizliğini bozdu ve meslektaşlarına yüklendi.
Yorumladığı her maçtan sonra özellikle sosyal medyada çok eleştirilen spor yazarı Ömer Üründül, sessizliğini bozdu:
12 YILDIR ELEŞTİRİLİYORUM
Milliyet'e konuşan Üründül, özel hayatından meslektaşlarının eleştirilerine kadar tüm sorulara yanıt verdi.
Geçen hafta oynanan Barcelona-Real Madrid maçının ardından yorumları gündeme bomba gibi oturan Üründül, o yorumlar hakkında bakın neler söyledi:
"Bu yeni değil ki. 12 senedir durmadan eleştiriliyorum artık alıştım. Medyada bu işe başladığım günden beri hakkımda yoğun bir karalama kampanyası yürütülüyor ama umursamıyorum. Benim kendime de yaptığım işe de güvenim tam. Kendimi çok başarılı buluyorum. Zaten anlattığım maçlara bakarsak aksini söylemek de mümkün değil. 1996 senesinde Türkiye-Hırvatistan maçıyla başladım yorumculuğa. 2000'de Galatasaray'ın kazandığı UEFA Kupası finali geldi. Sonra Süper Kupa finalinde Real Madrid ve Galatasaray karşılaştı, onu da kazandık. Akabinde de Avrupa Şampiyonası'nda çeyrek finale çıkışımızı gördüm. Son olarak da 2002'de Dünya Kupası'nda tek yorumcu bendim. İşe hobi olarak başlayan bir adamın kariyeri bu şekilde hızla yükselirse tabii ki dikkat çeker."
ADAM GİBİ ADAMIM!
Kendi yorumlarının meslektaşlarının canını sıktığını söyleyen Üründül, "Medyada benim lehime tek bir yazıya rastlamadım" dedi ve ekledi:
"Eğer ki aralarında benden daha başarılı bir yorumcu olsaydı bu işleri ona verirlerdi. Benim için "TRT onu para almıyor diye tercih etti" dediler. Oysa ben bir tek TRT ile çalışmıyorum ki. Star'da da, ATV'de de yorumculuk yaptım. Kısacası içi boş iddialar bunlar. Zaten bugüne kadar medyada benim lehimde bir tek yazıya rastlamadım. Ama ortada büyük bir çelişki var çünkü halk beni çok seviyor. Anadolu'ya maçlara gittiğimde sokakta yürüyemiyorum, balkonlardan insanlar el sallıyor, yolumu kesip sarılanlar, fotoğraf çektirmek isteyenler oluyor. Halkın bu kadar sevdiği bir adamı medyada seven, destekleyen bir isim bile olmaması garip değil mi?
ÜZÜLÜYORUM![page_end]
... Üzülüyorum tabii. Sonuçta hepimiz insanız, bir de aralarında yüz yüze baktığım, arkadaşım, dostum dediğim insanlar da var. En çok onların yazıları acıtıyor ama inanır mısınız bugüne kadar bir kez bile arayıp "Benim için neden öyle yazdın?" demedim. Kaldı ki çok seviyesiz yazılar da yazıldı. Sırf Ömer Üründül bu işi bilmiyor imajı yaratmak için "Ömer Üründül TRT spikerlerini yemeğe götürüyor, onlara yemek ısmarlıyor, o yüzden TRT ona yorum yaptırıyor" dediler. Böyle bir şey olabilir mi? TRT'de kimin yorum yapacağına spikerler mi karar veriyor? Ayrıca ne yapacaktık? Alman usulü herkes kendi yediğini mi ödeyecekti? Orada bir aile gibiyiz, aynı işi yapıyoruz, maçları izliyoruz, birlikte emek veriyoruz. Yemeğe gitmişiz. Azıcık maaşla geçinen genç arkadaşlarım var. Ödemek kime düşer? Tabii ki bana. Örf ve ananelerimize göre de bu böyledir.
SIRF ZENGİNİM DİYE BANA YORUMLATMAZLAR
Üründül, "Köşe yazarları birbirlerine köşelerinden cevap verir. Sizin de bir köşeniz var. Neden oradan onlara cevap vermiyorsunuz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Benim yapıma aykırı. Kimseye laf atmak, sataşmak için köşemi doldurmam. Ağır hakarete varmadığı sürece bugüne kadar hiç cevap vermedim. Ama cevap vermeyi bilmez miyim? Hem de nasıl bilirim! Bana o lafları edenlerin elli bin tane şeylerini biliyorum ama susuyorum çünkü adam gibi adamım. Öyle olmasam başlarım yazmaya. Hepsinin de canını nereden nasıl yakacağımı çok iyi biliyorum inan ki! Türkiye'nin en çok okunan köşelerinden birine sahibim, kalemim de kuvvetli ama tenezzül etmiyorum. Yoksa onları ne hale getiririm bir bilsen, canlarına okurum! Ama biliyorlar ki Ömer Üründül öyle biri değil, rahatlar. Ama insan bu, bir gün sabrım taşabilir."
DEMEZ OLUR MUYUM?
Siz hiç özeleştiri yapmaz mısınız? Mesela yorumladığınız maçları izleyip "Burada şunu neden söylemişim" demez misiniz?
"Demez olur muyum? Yakınlarımın eleştirilerine de çok önem veririm. Mesela iki oğlum da futbolla yakından ilgililer. Özellikle küçük çok meraklı. Beni yönlendiriyor. "Baba şurada şu lafı çok kullanıyorsun" falan diyor."
ASLA DÜŞÜNMEDİM!
Hiç arada sırada isyan edip "Yeter artık bırakıyorum yorumculuğu" dediniz mi?
"Asla! Ben halkın gücüyle buradayım. Onlar beni sevdiği sürece de burada olacağım. Türkiye'nin efsane yorumcusuyum. Anlattığım maçlar ülkemizin en başarılı olduğu maçlar. 10-15 sene içindeki tüm mucizevi galibiyetlerde benim sesim var. Daha ne diyeyim? Uğurlu olduğuma da inanıyorum. Kalbimin temizliği yansıyor herhalde. Hep son dakika golleri, mucizeleri var. Ama bu maçları kaybetseydik de kesin "Düztaban Ömer" derlerdi."