Pes etmeyen adam Kerem Tunçeri
Türk Basketbolu'nun efsane isimleri arasında olan Kerem Tunçeri 35 yaşında yeniden milli takıma seçiliş hikayesini anlattı.
Kerem Tunçeri... Türk Milli Takımı’nın 2001’de Avrupa, 2010’da ise Dünya Şampiyonaları’nda kazandığı gümüş madalyalarda pay sahibi olan isimlerden bir tanesiydi. Ancak buna rağmen sürpriz şekilde kadroya çağrılmadığı da olmuştu. 2007 Avrupa Şampiyonası bunlardan biriydi. Ancak geçtiğimiz sezon, yani 35 yaşındayken, Slovenya kadrosunda kendisine yer bulamayınca, artık ‘milli takımda onun dönemi bitti’ denildi. Kerem Tunçeri için ise öyle değildi. Bunu da bir kez daha milli takım kadrosunda kendisine yer bularak gösterdi. Milliyet Gazetesi'nden Ümit Avcı'nın sorularını yanıtlayan Kerem Tunçeri'nin röportajından satır başları şu şekilde;
"İlk 8 başarıdır"
Kerem Tunçeri, İspanya’da ilk 8 içine girmenin başarı olacağını söylerken, “Şu kadroyla çeyrek final oynamak başarı olacaktır. Bunu başardığınızda zaten bir anda yukarıya doğru da çıkabilirsiniz. Ama bence en iyisi maç maç düşünüp takımları iyi analiz edip, yola devam etmek. İlk turu bir geçelim de sonrasına bakarız” diye konuştu.
"Türk antrenör avantajdır"
“Ergin Ataman son yıllarda ligin iyilerinden bir tanesi, Avrupa tecrübesi ve başarıları da var. Ufuk Sarıca da Karşıyaka’da muazzam işler yaptı. İkisi işin üstesinden gelecektir. Ben zaten her zaman yerli antrenörün avantaj olduğunu düşünüyorum.”
"Ya Telekom ya Beşiktaş"
Milli basketbolcu Türk Telekom ile kesin olarak ayrılmadıklarını ve görüşmelerin devam ettiğini söyledi. Kerem, “Beşiktaş ile de görüşüyoruz, bir hafta içinde gelecek sezonki durumumun netleşeceğini düşünüyorum” dedi.
Birçok isim geçen yıldan sonra umutlarını keserdi, sen devam ettin ve buradasın...
Beni daha önce de çağırmadıkları zaman oldu. Tanjevic, İspanya’da 2007’deki Avrupa Şampiyonası’nda da kadroya almamıştı. O zamanlar beni çok baskı altına almaya çalıştılar, bir şey söyleyeyim de gündem olsun istediler ama sen benim karakterimi biliyorsun. Bunlarla ilgili hiç yorum yapmadım. Tabii ki üzüldüm, hak ettiğimi de düşünüyordum ama onların kararıdır diyerek saygı duydum. Ama şunu herkes bilsin ki, ben ne zaman davet edilirsem buraya hep gelirim. 19 yaşında A milli oldum, öncesi de vardı, 300’ün üzerinde milli formayı giydim. Sonuçta burası bayrak, milli takım kulüp takımı gibi değil. Bu nedenle gelmiyorum diyemem, denmemeli. Tabii ki özel durumlar olur, ailenle igili sorun olur, sakatsındır, bunlar kabul edilebilir ama keyfe keder kimse ben gelmiyorum dememeli. Ben de demem.
Sezon bittiğinden bu yana özel çalışmalar yaptığını ve kendini hazır tuttuğunu biliyoruz. Milli formayı yeniden giymek için ekstra bir motivasyonun da vardı sanırım?
Sonuçta herkesin düşüş yaşadığı dönemler vardır. Bunu ben de yaşamışımdır. Özel hayatımla ilgili kötü zamanlar geçirmiştim ama onları da atlattım. Kendime iyi bakıyorum, iyi çalışıyorum ve oynayabildiğim kadar sahada kalmak istiyorum. Çünkü basketbolu çok seviyorum. İyi bir şekilde sahada kalırsam, mutlaka bunun milli takıma da yansımaları olacaktır. Milli takım benim için her zaman hedeftir.
‘Ataman isimlere bakmaz’
Bu sene nasıl geçer?
Senelerdir bir başarısızlık var. Yeni bir jenerasyon ve daha genç bir kadro ile yola çıkıyoruz. Bu sene ilk kez milli formayı giyecek arkadaşlar var. Yıllardır çekirdek kadroyu oluşturan birçok oyuncu aramızda değil. Ayrıca teknik ekip de yeni. Yeni bir antrenör ile yola çıkıyoruz. Bir yıllık Orhun abi döneminin haricinde 10 yıldır Tanjevic’in sistemi vardı. Ergin abinin sistemi daha değişik. Bizim için önemli olan, mümkün olduğunca çabuk şekilde, yeni sisteme adapte olmak.
Hidayet ve Ömer de olmayınca, liderlik görevi sana ve Kerem Gönlüm’e kaldı, sorumluluğunuz biraz daha fazla gibi...
Hido ve Ömer, senelerdir bu formaya hizmet verdi. Dışarıdan kolay gözükebilir ama inanın öyle değil. Yeri geliyor ailelerinizi göremiyorsunuz, hayatınız kamplarda geçiyor. Senelerdir bu tempoların altındayız. Onlar da ne zaman çağrılsalar koşa koşa bu takıma katıldılar. Ama her şey bir gün bitecek. Milli takım benim için de bu sene bitebilirdi ama çağırdılar geldim, hep de öyle olacak. İyi bir kadroya sahibiz, hepsi pırıl pırıl çocuklar. Biraz tecrübesiz olsak da kaliteli isimlerden kurulu bir ekip. Şimdi görevimiz çalışmaları en iyi şekilde yapmak. Ergin Ataman, isimlere bakacak birisi değil. En hazır kimse o 12 kişiyi götürecektir İspanya’ya.
Kendini defalarca ispatlamak zorunda kalmıştın. 2007’de İspanya’ya gitmemen çok konuşulmuştu. Yeniden İspanya’daki bir turnuva ile formayı alman yeni bir ispat olarak mı değerlendirilmeli?
Evet. Kendimi defalarca ispat etmek zorunda kaldım. Allah da yüzüme güldü. Ama şu an kimseye bir şey ispatlamam gerekmiyor. Bunu sadece kendim için isteyebilirim. Bazı şeyleri yeniden yapabileceğimi göstermek istiyorum. Milli takımda bulunma amacım ise bu takıma nasıl yardımcı olabileceksem maksimumunu vermem. Yardımcı olmak için elimden geleni yapacağım. Buraya ağabeylik yapmaya, Ergin Ataman’a yardımcı olmaya geldim. Artık 30 dakika onama derdinde değilim ve bu olmadığında surat asacak halim yok. Ancak iyi durumda olursam, formayı giyeceğimi de biliyorum.
Guard sıkıntısı, devşirme oyun kurucu söylentileri için ne diyeceksin?
Türk oyuncuların yeterince süre alamadıklarını düşünüyorum. Yabancı sınırlaması nedeniyle bu daha da kötü olacak. Devşirmelerle birlikte 7 yabancının sahada olması, Türk oyuncuların önünü biraz daha kapayacaktır. Sonuçta antrenörler de en hazırı oynatacakları için gençlerin yapmaları gereken tek şey, daha çok çalışıp, daha iyi olup, o formayı giyeceklerdir.