PFDK'nın Trabzonspor'a verdiği cezalar adil değil
PFDK'nın Trabzonspor'a verdiği cezalar adil değil
PFDK tarafından verilen karara baktığımızda, cezaların adil olmadığı, suçun oluşma nedenini teşkil edenlerin tribünleri tahrik edenlerin değil, sadece Trabzonspor'a ceza verilmesi, akıllara soru işareti getiriyor. Yani taraftarı alenen tahrik edene değil, Trabzonspor Kulübüne ceza verilmesi düşündürücüdür.
Trabzonspor - Fenerbahçe derbisinde çıkan olaylarla ilgili Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun (PFDK) verdiği 6 maçlık seyircisiz oynama ve üstüne üstlük para cezası haksızlıktır.
Bazı kendini bilmez, sorumsuz Trabzonspor taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle PFDK'nın, şuç işleyenleri değil, olayın asıl mağduru Trabzonspor Kulübü'nü cezalandırmıştır. Bu durum hakkaniyete aykırıdır.
Zira, PFDK'nın kararı ile suç işleyenler değil, olayın asıl mağduru olan kulübümüz ve milyonlarca taraftarımız haksız yere cezalandırılmıştır. Oysaki taraflı-tarafsız tüm spor kamuoyu, bu olayların gerçek mağdurunun Trabzonspor olduğunun bilincindedir. Maçın hakeminin Fenerbahçeli oyuncuların etkisinde kalarak tartışmalı bir kararı sonucu tamamlanamayan karşılaşmada zaten cezalandırılan Trabzonspor'umuz, PFDK'nın haksız kararıyla ikinci kez cezalandırılmıştır.
Fenerbahçeli oyuncular hazırlanan senaryo gereği rollerinde başarılı oldular!
Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan karşılaşma başlangıç düdüğünden tatil edildiği dakikaya kadar futbol sahalarına yakışmayacak olaylara sahne oldu.
Emenike'nin attığı gol sonrası Volkan Demirel'in taraftarlara yönelik yaptığı hareket ortalığı karıştırdı. Kaleci Volkan'ın bu hareketinden sonra taraftar tarafından büyük tepki toplamış ve tribünleri kışkırtıştır. Maç boyunca Trabzonsporlu futbolcuları ve tribünleri tahrik eden futbolcular yüzünden maç tatil edildi.
Hele hele Kaleci Volkan'ın seyirciye yönelik yaptığı hareket tam anlamıyla tahrik kokuyor. Seyircinin kaleci Volkan'a tepkisinin bir nedeni var / geçmişi var. Bu tür sorumsuz oyuncular ile medyanın bir bölümü ile Trabzonspor Fenerbahçe maçları provoke ediliyor, Volkan'ın hareketi seyirciyi kışkırtıyor.
Ayrıca Emenike'nin göğsüne gelen küçük bir cisimden dolayı şarapnel parçası göğsünü delmiş gibi kendini yerlere atması 1997-98 sezonunda Avni Aker Stadında Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan maçta sarı-laciverti takımın o dönemdeki teknik direktörü Otto Bariç'in yaptığı numaranın yeni versiyonu olduğu anlaşılıyor. Aynı şekilde F.Bahçeli Caner'in korner atarken korku dolu hareketler göstermesi ve oyunu tatil ettirmek için hakemi nasıl etkilediği maçı izleyenlerce görülmüştür.
Oysa olaylara karışmayan taraftarların olayın tarafı haline getirilmemesi gerekir. Oysa bu kararla bırakın olayın tarafı haline getirilmeyi, milyonlarca Trabzonspor taraftarı cezalandırılıp, mağdur edilmektedir.
Bordo-mavili kulübün derbi öncesinde yasalar çerçevesinde üzerine düşen her türlü güvenlik önlemini almıştır.
Kaleci Volkan ve Emenike gerilimi tırmandırmada başrol oynamıştır
Provokasyonu sadece saha dışında arayanların, stadyumda ve televizyon başında müsabakayı izleyen milyonlarca taraftarın gözleri önünde yeşil sahada sergilenen provokasyonu inkar edemeyeceği açıktır.
Fenerbahçe'nin kalecisi Volkan, sportmenliğe asla yakışmayacak davranışlarla bu gerilimin diğer başrolünü paylaşan isim olmuştur. Hatırlanacağı gibi; bu futbolcunun Trabzonspor karşısında benzer vukuatları mevcuttur. Her Trabzon maçında provokatif hareketlerle gündeme geldiği unutulmamalı.
Trabzonspor un önünü kesmeye kimsenin gücü yetmeyecektir
Lige mükemmel bir giriş yapan ve Avrupa liginde oynadığı futbolla taraflı-tarafsız her kesimin takdirini kazanan Trabzonspor'un önü kesilmek mi istenmiştir? diye düşünmeden edemiyoruz.
Gözlemci raporlarının da abartılı hazırlandığı ve gerçekleri yansıtmaktan çok uzak olduğu kanaatindeyiz. Milyonlarca taraftarı bulunan 47 yıllık bir camiayı haksız yere cezalandıran bu karara karşılık gereken her türlü itirazı yapılmalı..
Ancak, Tahkim Kurulu'nun bu cezayı bütünüyle kaldırarak vicdanların temizleneceğini düşünüyoruz.
Maçta sahaya çok sayıda yabancı madde atılmıştır. Taraftar gerek önceki maçlarda gerekse son maçta kendisini tahrik eden ya da maçı provake etmeye çalışan iki, üç futbolcu dışında rakip takımdan kimseye tepki göstermemiş ve başka takım taraftarları gibi sahaya girmemiştir. Ancak, bir takım kendini bilmez taraftarların yaptığı çirkinlikler asla unutulmayacaktır. Sahaya atılan konfeti,çakmak, su şişesi, madeni para ve diğer yabancı maddeler sadece Trabzonspor seyircisine ait değil. Fenerbahçe -Galatasaray maçlarında çıkan olaylar düşünüldüğünde sahaya atılanlar devede kulak kalır.
Ne olursa olsun bunlar kesinlikle savunulur gibi değildir. Ancak bir takım kendini bilmez Trabzonspor taraftarları geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi, yine Fenerbahçe maçında kötü sınav vererek Türkiye'ye hatta dünyaya rezil oldular. Belki rakibine oranla daha iyi görünen, kazanmak için daha çok çaba gösteren Fenerbahçe golle sevinen taraf oldu. Ancak, maçtan sonra çıkan olaylar nedeniyle kentimiz büyük zarar gördü.
Maç günü de birkaç küçük olayın dışında her şey yolunda gidiyordu.Kısa sürede tükenen ve karaborsa bilet bulmak için çaba gösterenler oldu. Bunun yanı sıra, çocukları ve eşiyle maça gelenlerin bordo-mavi forma, atkı, şapka, bandana, flama taşımaları herkesin hoşuna gitmişti.
Şimdi burada önemli nokta şu; Trabzonspor taraftarı ne zaman fanatiklik yapmış ki şimdi yapsın? Ne zaman kitlesel olarak futbol terörü duydunuz ki şimdi de duyduğunuzu iddia ediyorsunuz? Oysa Kaleci Volkan ve Emenike'nin ortalığı nasıl karıştırdığı göz ardı edilmemeli. Tribünleri tahrik eden bir futbolcuyu savunmayın. Emenike'nin attığı gol sonrası Volkan Demirel'in taraftarlara yönelik yaptığı hareket bardağı taşıran, tribünleri tahrik eden, ateşleyen bir hareketti. Bu hareket asla cezasız kalmamalı.
Ben taraftarın sahaya yabancı cisim ve atmasını ve kendisini de saha içine atlamasını doğru bulmuyorum.
Trabzonspor - F.Bahçe maçı öncesi, sırası ve sonrasında yaşananları ibretle, üzüntüyle takip ediyor, böyle giderse Türk futbolu adam olmaz diyoruz. Maalesef düzen böyle devam ettiği sürece bu tabloları sıklıkla yaşamaya devam ederiz.
Rakip takımın oyuncusu provokatif hareketler yaparak tribünleri savaş alanına çeviriyor. Adete sahada mikser görevi yapan futbolcuya bir yaptırım yok. Camialar rakibine hakaret eden, suçlayan başkanını, yöneticisini, rakibine küfreden, tekme atan futbolcusunu kahraman ilan ediyor. Milli takım düzeyindeki futbolcuların yaptığına ne demeli? Volkan'ın kaçıncı vukuatıydı?
O terbiyesizce hareketi yapana bakmak lazım!
Volkan'ın Emenike ve Caner'in bu yaptıkları affedilir gibi değil. Sadece sahaya yanıcı ve yabancı madde atana değil, onu o cismi atmaya iten sebeplere, kişilere bakılmalı.
Fenerbahçe başkanı yaşananlardan sonra çıkıp "Volkan ile kulübümüzün hiçbir ilişkisi kalmamıştır" diyebilmeliydi tribünleri tahrik etmek isteyen futbolcularını kınamalıydı. Ne yazık ki hiç birini yapmadı.
Genelleme yapmayı da çok doğru bulmuyorum. Bu davranışları, hırçınlığı benimsemeyen ve engel olmak isteyen Trabzonsporlu taraftarların da olduğuna eminim. Yaşları 30'un altında olanlar hatırlamazlar, bundan 30-40 yıl önceki derbilerde maç tan önce, maç sırasında ve sonrasında her iki takım oyuncuları asla centilmenliği elden bırakmaz, sahayı kol kola girerler ve birlikte terk ederler, seyirciler de öyle taşkınlık yapmazdı. Maçın ardından birbirlerine misafir olurlardı.
Trabzonspor taraftarlarını birileri davranışlarıyla,söylemleriyle kışkırtıyor. İstiyorlar ki; olaylar çıksın bordo-mavili camia zarar görsün. Bunda da Trabzonspor ile Fenerbahçe maçlarında kısmen başarılı oldular da.
Futbolcuların tribünleri tahrik edici ve camiaları birbirine düşüren bu hareketlerin Türk futbolunda artık son bulmasını isteyen kulüpler bu duruma çözüm bulmalı.
Nitekim bir dönem Beşiktaş forması giyen Pascal Nouma'yı, bir Fenerbahçe maçından sonra yaptığı hareket nedeniyle sözleşmesini fesheden Beşiktaş bunun bariz örneği olarak gösterilebilir. Tüm kulüpleri, bu tür hareketlere karşı sessiz kalmamaya davet ediyorum.
