Rus ruleti
Cocu'nun, taktiksel açıdan yoksun, "Rus Ruleti oynayalım maksat kafamız dağılsın", şeklindeki düşüncesiyle...
Yeniden yapılanma gerçeğinde alınan beraberlikle cevapların kısa bir süre dondurulduğu, heyecansız- kalitesiz bir futbol vardı Kadıköy'de..
Fenerbahçe'nin, yarınları iyileştirmek adına kusurları düzeltmek için oynadığı, rotuşlu bir futbol..
Gecelerin susuzluğunu çektiği mücadelede, pas hatalarının bilgisizliğinde sonuç alınamayan atakların bolca olduğu bir oyun..
Cocu'nun, taktiksel açıdan yoksun, "Rus Ruleti oynayalım maksat kafamız dağılsın", şeklindeki düşüncesiyle...
Oyuna baktığımızda,
Fenerbahçe'de, gençlik ve cesaretle değişimi harekete geçirecek bir enerji göremedik, takım çok koştu, paslar isabetsiz olduğu için boş koştu. Yapılan presler tek kişilik olduğu için bir anlam ifade etmedi. Ofansif veriler başarısızdı. Dirençsiz kopuk bir orta saha, yetersiz bakiye verdi.. Atıf, bal yapmayan arı, Ayew gol atmasına rağmen etkisizdi. Sert savunma yapması beklenilen Reyes ve Roman, lokum gibi yumuşacıktı. Sakatlıktan yeni çıkan Hasan Ali, sol kenar oyuncusunun vermesi gerekenler doğruluğunda katkı sağladı.
Beşiktaş açısından bir şeyler söylemek gerekirse;
Şenol Güneş, Kadıköy'e bir puan için gelmiş. Piyangodan çıkan pozisyonu bekledi. Takımı için bir şey ifade etmeyen bir teknik adam görüntüsü çizdi.
Beşiktaş, bu kadar pas hataları, top kayıpları yapan hazırlıksız Fenerbahçe'yi bir daha zor yakalardı, fırsatı elinden kaçırdı..
Hakem Fırat Aydınus'ta maçtan sıkılan isimdi, 3 dakikalık eksik uzatmayı bile bitirmeden maçı bitirdi.
Sonuç olarak;
Seyircilerin de uyuştuğu futbolun olmadığı maçta, iki takımın da kazandığı birer puan fazlaydı.
İki takım için de; bir boş- bir dolu, giden - gelen bir maç oldu.
Cocu, Rus Ruleti şeklinde oynattığı rötuşlu futbolda, alınan bir puanla günü kurtardı.
Maçı değil ama biraz daha zaman kazandı..