Şenol Güneş yıldız futbolcunun menajerini kovdu
Bilic’ten boşalan koltuğa daha önce de görüşülse de sportif direktörlük unvanı oluşturulmasından dolayı el sıkışılmayan Şenol Güneş oturdu.
Güneş, Türk futbolunun en tecrübeli hocalarının başında. A Milli Takımımız’a 2002 Dünya Kupası’nda 3.’lük başarısı tattıran bir teknik adam, bunun yanında kaleciliği döneminde A Milli Takım ve Trabzonspor’un efsanesi...
Disiplinli ve katı olduğu biliniyor. Olgunlaşan ve oturmak üzere bir takımı devralan Şenol Hoca, gelir gelmez tesislerde fırtına estirmeye başlar.
Habertürk'ün haberine göre; Tesisin yenilenmesi de hocanın stresini daha da artırır. Sezon başı çalışmaları 1-2 gün İstanbul’da olacaktır. Tesiste soyunacak oda bile yoktur. Ufak bir alan bırakılmış, bu şartlarda Kartal, 2015-16 sezonuna hazırlanmaya başlamıştır.
GÜNEŞ A’DAN Z’YE HER ŞEYE KARIŞIYORDU
Şenol Hoca aşırı titiz olduğu için içerideki inşaat işlerinden, işçilere, malzemecilere, aşçılara kadar aklınıza kim gelirse karışmaya başlar.
Tesisteki bu işler yeni zeminin hazırlanması dahil toplam da yaklaşık 6 ay sürünce Güneş’in sıkıntısı daha da artar ve çok kısa süre içinde de Nevzat Demir Tesisleri’nde herkes tam anlamıyla bunalıma girer. Bu duruma futbolcular da şaşırır ama seslerini çıkarmazlar.
MEDYAYA VE OYUNCULARA KARŞI AGRESİFTİ
Çalışmaların İstanbul etabı bittikten sonra sırada Almanya’daki kamp vardır. Bielefeld’de birçok dünya kulübünün ve milli takımın konakladığı kamp tesisleri ayarlanmıştır. Ancak Şenol Hoca sanki birileri tarafından farklı yönlendirilmiş gibi çalışanlara, medyaya hatta oyunculara karşı çok agresiftir.
Bu kamp boyunca, Bilic’teki rahat ortamı bulamayan oyuncuların aralarında yaptıkları sohbetlerde “Bu sene işimiz zor. Hoca çok ters bir adama benziyor, yandık” sözleri yankılanmaya başlar.
GOMEZ: ŞENOL HOCA, MAGATH’TAN BİLE SERT
Hatta kampa sonradan katılan Mario Gomez’in bile daha sonra arkadaşlarına, “Ben Magath ile de çalıştım ama Şenol Hoca ondan bile sert” demesi gelinen noktayı iyi anlatır.
ALMANLAR BİLE PATLADI
Şenol Güneş’in sert çıkışları yalnız kendi ekibine karşı da değildi. Bir sabah idmanı öncesi, iki-üç kez söylenmesine rağmen sahanın ıslatılmadığını gören Güneş deliye döner.
Ve o dönemki idari menajer Semih Usta aracılığıyla Alman görevlilerle tartışır. Daha sonra ise “Bir daha buraya gelmeyeceğiz. Sözleşmeyi de iptal edin” komutunu verir.
Güneş’in hala bu kararında ısrarcı olduğu ve Siyah-Beyazlı takımın yeni sezon için bu nedenden dolayı Almanya’ya gitmeyeceği belirtildi.
TOLGAY’IN MENAJERİNİ KOVDU
Almanya kampında takıma kondisyon yükleyen Şenol Hoca, kamp yapılan otele kimsenin girmemesi emrini verir.
Tesis çalışanları bile zorunlu olmadıkça futbolcuların yanına yaklaşamaz. Ancak bir gün Tolgay Arslan’ın izin saatleri dışında babası ve menajerini ile beraber oturduğunu gören Şenol Hoca tepkisini hemen gösterir. Tolgay’ın babasına bir şey demeyen Güneş, menajerini hemen oradan kovar ve bir daha otele kesinlikle menajer gelmesini yasaklar.
Basına kapalı antrenmanlara futbolcuların yakınlarını bile almaz. Bu olay diğer oyunculara da örnek olur.
Hatta Tolgay’ın babası bu olaydan sonra bir televizyon kanalına oğlunun takımdan ayrılmak istediğini açıklar ancak Tolgay daha sonra olayın yanlış yönlere çekildiğini söyleyerek konuyu kapatır.
NE QUARESMA’SI KARDEŞiM!
Şenol Güneş’in disiplinli, herkese aynı mesafedeki tavırlarına yavaş yavaş alışmaya başlayan Siyah-Beyazlılar, hocanın yardımcıları Tamer Tuna, Şeref Çiçek, Mehmet Kulaksız, Eren Şafak, Miguel Peiro, Dolu Arslan ve kaleci antrenörü Jose Sambade ile sezona sıkı bir şekilde hazırlanmaya başlar.
Bir yandan da transfer çalışmaları başkan Fikret Orman ile dış ilişkiler sorumlusu Erdal Torunoğulları tarafından gizlice yürütülür. Taraftarın sevgilisi olan ve unutamadığı Ricardo Quaresma ismi iyiden iyiye kampta konuşulmaya başlayınca Şenol Hoca bu konudaki ilk tepkisini verir. Tecrübeli çalıştırıcı, kendisine Q17’yi soran gazetecilere, “Ne Quaresma’sı kardeşim!” diyerek kapıdaki krizi haber verir.
ORMAN’DAN GARANTİ ALINCA TRANSFERE ONAY VERDİ
1-2 gün sonra başkan Orman, kampa gelerek Güneş ile yaptığı toplantıda Quaresma’yı almak istediklerini bildirir.
Başkanın kararlığını gören Güneş, “Başkanım transfer işlerine karışmayı çok sevmem ama onun hakkında bazı tereddütlerim var. Daha önce buradan iyi ayrılmamış. Tam bir takım oyuncusu değil. Oynatmamam sonra tribünlerle de sorun olabilir. Başıma iş almak istemiyorum ama yine de son karar sizin” der.
Fikret Orman ise “Hocam kendisiyle konuştum. Akıllanmış, değiştiğini söylüyor. O’na izninle bir şans daha verelim. Olmazsa söz ben gereğini yaparım” deyip transferi bitirmek için onayı alır. Sonrasında Quaresma tekrar sevdiği renklere kavuşurken özellikle ligin 2. yarısındaki performansı ile başkan Orman’ı mahcup etmez.
GÜNEŞ’İN İLK GERGİNLİĞİ TÖRE’YLE
Herkese sert mizacını gösteren ancak aslında çok iyi bir kalbi olan Güneş, kampın Avusturya’daki 2. bölümünde takım içindeki ilk gerginliğini yaşar.
Kartal’ın yıldızı Gökhan Töre, bir şut çalışması sırasında Güneş’in istememesine rağmen kendi kendine kalecilere şut çekmeye başlar.
Şut çalışması bittikten sonra dizine buz yaptıran Töre, tam otobüse giderken birden Şenol Güneş, bağırarak yanına gelmesini ister.
Ancak Gökhan oralı bile olmayarak, “Ayağımda buz var gelemem” deyip otobüse geçer. Bu olay Güneş’i çok sinirlendirmesine rağmen öğretmen kişiliğini de kullanarak Gökhan’a tek kelime dahi etmez.
Olayları akışına bırakır. Oyuncusuna hiç kin beslemezken araları da sonra kendiliğinden düzelir. Zaten Şenol Hoca’nın karakterinde oyuncularına aşırı derecede bağırmak, çağırmak yoktur.
Kötü oynayarak mağlup olunan maçlarda bile sadece, “Bundan ders çıkarın” demekle yetinir. Ancak yapılmak istenileni 1 kez söyler, ikincisini anlatmayı çok sevmez.
Q17’NİN TEKME ATTIĞI SU ISITICISI MASÖRLERİ YAKTI
Yıldız futbolcunun transferine şartlı onay veren ve açıkçası büyük tereddütleri olan Şenol Hoca, özellikle sezon başında Quaresma’nın tutum ve hareketleri ile haklı konuma geçer.İlk başlarda forma bulamayan Portekizli yıldız, sonradan oyuna girdiği ya da girmediği maçlarda sinirli hareketleri ile dikkat çeker.Bunu sahada da açık açık gözler önüne seren Ricardo, kötü oynayıp çıkarıldığı bir maçın sonunda sinirinden deliye döner.Soyunma odasının kapılarını tekmeleyen Quaresma bununla da yetinmeyip odadaki masanın üzerinde duran su ısıtıcısına öyle bir tekme sallar ki, o esnada masadan bir şeyler almaya çalışan masörlerin eli ısıtıcıdan dökülen kaynar sularla yanar.
BİR VURUŞLA GÜNAY’I YERE SERDİ
Masörlere hemen ilk müdahale yapılırken Quaresma hemen onların yanına koşup özür diler ama ortaya hoş olmayan bir görüntü çıkmıştır. Bu olanları görmeyen ancak duyan tecrübeli hoca buna bile ses çıkarmayarak tatsızlıkların büyümesine engel olmuştur.
Aynı Quaresma, Kayserispor ile Başakşehir ile oynanan maç öncesi basına kapalı çalışmada kendisine sert giren kaleci Günay Güvenç’e öyle bir vurur ki genç eldiven yere serilir.