Sergen Yalçın Beşiktaşlılar'a seslendi

“Guti’yi çekemiyor şeklinde yaklaşımlar duyuyorum. Futbolu bırakalı 2 yıl oldu. Ben bu tür kompleksleri aştım. İnönü’de hayatımın en üzücü dakikalarını yaşadım. Gözlerim doldu, protestoları hak etmedim”


Beni tanıyanlar bilirler; sözümü sakınmam... Düşündüklerimi söylerim, içim dışım birdir. Ne kimsenin arkasından gıybet yaparım ne de içten pazarlıklı bir yapım vardır. Ben Sergen Yalçınım... Doğru bildiğimi söylerim. Ama bunun farklı taraflarına çekilmesine katlanamam.

Siyah-Beyazlı formaya terini akıtmış, şampiyonluklar yaşamış biri olarak kupalar kaldırdığım İnönü Stadı’nda hayatımın en üzücü dakikalarını yaşadım. Protesto edildim. Gözlerim doldu, içim ezildi... İnönü’de yaşadığımız mutluluklar bir anda gözümün önünden geçti. Üzüntüden az daha ağlayacaktım. Bunu hak etmedim. Daha sonra ‘canları sağolsun’ dedim. Ben onların cömert alkışlarını da bilirim... Zaten bunları Beşiktaş taraftarına mal etmedim.

Futbol hayatına Beşiktaş’ta başlamış, adına besteler yapılmış, kulübün sembol isimlerinden biri olarak şunu hatırlatmak istiyorum... Futbolcu Sergen Yalçın’ı unutmasınlar. Ve benim şimdi bir yorumcu olduğum gerçeğini kavrasınlar.

Bu camiadan yetişen biri olarak, Beşiktaş’ın başarısı da en çok beni sevindirir. Kupalar kazanmış, Avrupa’dan Şampiyonlar Ligi’nde elde ettiğimiz Chelsea zaferi gibi bir zaferle dönmüş bir takımı en çok ben alkışlarım.

Ama doğru bildiğimi de söylemek zorundayım. Kimsenin şakşakçılığını yapmadan, birilerine şirin görünme çabalarına girmeden, dümeni kırmadan düşündüklerimi söylerim... Söylemeliyim... Dilin kemiği yok. Bazen dozu aşmış olabilirim. Ama kimseye önyargılı bakmadığımın bilinmesini isterim.

Yok Guti’yi çekemiyor, kıskanıyormuşum... Bu yüzden haftanın 11’inde Guti yerine Gökhan Gönül olmasını istiyormuşum... Camiayı gereksiz eleştiriyormuşum ve iyi giden tekere çomak sokuyormuşum gibi sözler duyuyorum...

Arkadaşlar, ben futbolu bırakalı 2 yıl oldu. Bunların hepsi saçmalık. Bu tür şeylerle hayatta işim olmaz. Ben komplekslerden arınmış biriyim. Sadece bu kadar yıldız getirilen takımdan daha fazlasını beklerim. Ayrıca ben, “Guti, Buca maçında kötü oynadı” mı dedim? Sadece Gökhan Gönül’ün golünün, F.Bahçe’nin şampiyonluk yarışında kalması açısından sağladığı önemi ve çok iyi bir maç çıkardığı için haftanın oyuncusu olmayı hak ettiğini söyledim. Yorumcu olarak her kulübe eşit mesafedeyim. Olmak mecburiyetindeyim.

Benim Beşiktaş’ta eleştirdiğim de yapılan hatalar. Yönetimin transferde har vurup harman savurup harcadığı milyon dolarlar... Takımdaki yanlışlar.

Şimdi soruyorum; ey Beşiktaş’ı sevenler... Yönetim yanlışlarını, 4-5 oyuncu geriye gelmediği için 60’tan sonra takımın havlu attığını, Fernandes için Ernst’in harcanmasına içimin elvermediğini yazmayayım mı?.. Bobo’dan bu kadar çabuk vazgeçilmemesi gerektiğini, Schuster’in benim tanıdığım en iyi golcülerden Fatih Tekke karşısındaki tavrının hatalı olduğunu, Beşiktaş’a yıllarını veren Tayfur Havutçu ve Zafer Oger gibi iki arkadaşımıza yapılanların hoş olmadığını söylememeli miyim? Benim yerime kendinizi koyun, bir de öyle düşünün!

UNUTULMAYANLAR
14 EYLÜL 1996
FENERBAHÇE-BEŞİKTAŞ
1996-97 sezonunun 5. hafta maçı. Kadıköy’deki dev randevuda dakika 90 ve Sergen Yalçın’ın nefis frikik golü... Beşiktaş 1-0 kazanırken, usta solağın bu golü uzun yıllar Siyah-Beyazlı taraftarların hafızasında yer etti.

25 MAYIS 2003
BEŞİKTAŞ-GALATASARAY
“Sergen attı, şampiyonluk geldi”... Beşiktaş 100. yılında adım adım şampiyonluğa koşarken, sezon boyunca birçok gol ve asist yapan Sergen Yalçın, 33. haftada G.Saray önünde son dakikada ağları havalandırıyor ve sezonun en anlamlı golüne
imza atıyordu.

1 EKİM 2003
CHELSEA-BEŞİKTAŞ
Lucescu yönetimindeki Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde Rus milyarder Roman Abramovich’in yıldızlarla dolu Chelsea’si önündeydi. Ancak Stamdford Bridge’te parlayan tek yıldız vardı. Sergen Yalçın attığı 2 golle unutulmaz zaferde başrol
oynamıştı.