Serhat Ulueren'den Telegol itirafları
Telegol'de Ahmet Çakar'la Ziya Şengül, 3 hafta küsmüş! Serhat Ulueren'in hayali Hıncal Uluç'la program yapmak
Telegol, on yıl içinde marka olmayı başarmış renkli bir spor programı. Zaman zaman tansiyonun yükseldiği, hararetli tartışmaların yaşandığ bir televizyon şovu.
Kanaltürk'te ekrana gelen programın başında Serhat Ulueren var. Ulueren, Telegol serüvenini ve spor gazeteciliğini Zaman gazetesine anlattı...
Telegol, yaklaşık on yıldır televizyon programı olarak ekranlarda. Mesleğe gazetede çalışarak mı başladınız?
Gazeteci bir aileden geliyorum. Babam Şevki Salkım (üvey babam, 2 yaşından beri bana babalık yapmıştır) Tercüman Gazetesi'nde büro şefliği, yazı işleri müdürlüğü gibi görevlerde bulunmuştur. Ben de onun desteğiyle 1987 yılında Tercüman'la başladım mesleğe. Daha sonra Meydan Gazetesi'ne geçtim. 1992'de Kanal 6'da Şansal Büyüka ile çalıştım. ATV, Sabah Gazetesi, Star TV maceralarım da oldu. Muhabirlik, istihbarat şefliği, spor müdürlüğü yaptım. 1999 yılından beri Telegol'ü hazırlıyoruz.
Telegol deyince atışmalar, sesin yükseldiği tartışmalar akla geliyor.
Halk sözünü esirgemeden cesurca konuşan, bunu gür sesle söyleyen kişiyi seviyor. Örnek mi Ahmet Çakar, örnek mi Sinan Engin, Ziya Şengül... İnsanların çok net olarak dile getiremedikleri şeyleri biz hiçbir şeyden sakınmadan çekinmeden söylüyoruz.
Bu formatın Türkiye'de mucidi siz misiniz?
On yıl oldu. Ben ve arkadaşlarım yaptık. Ben müdür yardımcısıydım.
Ama sizinle bütünleşti...
Bütünleşmesi ve Telegol'ün ciddi anlamda marka olması 2004'te yorumcumuz Ahmet Çakar'ın vurulması ve benim ekranlara çıkmamla başladı.
Telegol'de futbol dışında da çok şey konuşuluyor. Telegol'ü bir şov programı olarak adlandırabilir miyiz?
Telegol'de 4-4-2, kanatlar, hatlar, tandem, çift ön libero uzun uzun konuşulmaz. Tarzımız değil. Bizim programın formatı hiçbir yerde göremediğiniz bir tarz. Şov da var, eğlence de var, espri de, kavga da... Telegol'de yok yok. Erkeğe de hitap ediyor kadına da. Gence de çocuğa da yaşlıya da... Herkes kendinden bir parça bulabilir. Çok sesli bir program. Mesela yılbaşı özel programı yaptık. Orada şarkı söyledik, langırt oynadık. Beğenenler o kadar fazlaydı ki dört kez yayınlamak durumunda kaldık.
Seslerin yükseldiği bir program bence. Zaman zaman kavgadan dönülüyor. Bunların ne kadarı gerçek ne kadarı kurmaca?
Çok sert tartışmalar oluyor. Bunun kurmacası olmaz. Böyle bir şey olursa izleyici çok zekidir hemen yakalar. Yorumcular oynayamaz. Bunlar birer sanatçı, birer oyuncu değil.
Ciddî ciddî kavga çıkıyor ekranda. Sonra ne oluyor?
Birbirlerine küstükleri, konuşmadıkları oluyor Ahmet Çakar'la Ziya Şengül üç hafta küs kaldı. Sinan Engin'le Ahmet Çakar çok ciddî tartıştı; neyse ki bir hafta dolmadan bir yemek yedik, arada oluşan kırgınlığı ortadan kaldırdık.
Yorumcular ekranda normalinden daha mı farklı?
Herkes ekranda neyse dışarıda da o. Ahmet Çakar farklıydı. Eskiden normal hayatta biraz daha sakin, daha mülayim bir insandı. Gitgide programdaki agresif adama dönüştü. Ekrandakinin birebir aynısı oldu.
Programı idare etmekte güçlük çekiyor musunuz? Yorumcular yaşça büyük sizden...
Bizde abi kavramı filan yok. Dışarıda ağabeyimdir. Programda yok. Herkes orada eşittir. Program esnasında kimse babasını tanımaz. Ağabeylik filan hep hikâye. En küçükleri benim, 40 yaşımdayım. Sinan hoca 64'lü, Ahmet Çakar 62'li, Ziya Şengül 65 yaşında. Gökmen Özdenak 62 yaşında. Saygı yok mu, bir yere kadar. Çizmeyi aştıkları anda uyarıyı alırlar. Şu anlamda: Lütfen artık tartışmayın, uzatmayın, şeklinde. Müdahale etmesem orada kıyamet kopar.
Mesela programda futbolun dışına çıkıldığı da oluyor. Geçenlerde Ahmet Çakar uzun uzun kargayı anlattı.
Bu da Telegol'ün farklarından biri. Şimdi ben adama, 'Kardeşim ne biçim konuşuyorsun, konumuzla karganın ne alakası var?' diyemem ki! O da değişik bir açılım. Türkiye'de açılımlar moda değil mi abi. Herkes bir açılım yapıyor. Bizde de karganın açılımı olsun.
Telegol'ün izlenme oranları nasıl?
Çok iyi durumdayız. Büyük yatırımlar yapan, büyük paralar döken birçok spor programını geçiyoruz. Kanalın onlardan çok daha az izlenirlilik oranı olmasına rağmen.
Kadın seyirciler sizi takip ediyor mu?
35 yaş üstü kadınlarda bir Telegol hastalığı bu yıl başladı, giderek de artıyor. Reyting ölçümlerine göre Telegol izleyicisinin yüzde 35'i kadın.
Kadınların ilgisi niye bu yıl arttı?
Bugüne kadar treni kaçırmışlardı, geç de olsa yakalamışlar. Biz Star döneminde yayına çok geç vakitte giriyorduk. On ikilerde birlerde. Şimdi en geç 22.00'de yayındayız. Bu dilimde kumanda genelde kadınlarda olduğu için bizi izliyorlar. Kadınlarda ciddi bir telegol hastalığı başladığı kesin.
Telegol'de kiminle çalışmak istersiniz?
Hıncal Uluç bizde olsa nasıl program olur. Böyle bir işe girer mi diye düşündüğüm oluyor.
SERHAT ULUEREN'İN KİMLİĞİ
*1969 Edirne doğumlu.
*30 yıldır İstanbul'da yaşıyor.
*Meslek lisesi motor bölümü mezunu.
*Gazeteciliğe 1987'de Tercüman'la başladı.
*On yıldır Telegol programını yapıyor.
*İkisi erkek 3 çocuğu var.
*Kızı 3 aylık. Diğer çocuklar 12 ve 3,5 yaşında.
*Eşi beden eğitimi öğretmeni.
*Kanaltürk'te Telegol programını yapıyor.
*Galatasaraylı.
*İşten fırsat bulursa tenis oynuyor ve sinemaya gidiyor.
*Galatasaray'ın açık ara şampiyon olacağını düşünüyor.