Şike olayı dünyanın heryerinde var!
Dünyanın en kaliteli futbol yazarlarından birisi olan Simon Kuper, çok tartışılacak açıklamalarda bulundu.
Dünyanın en kaliteli futbol yazarlarından birisi olan Simon Kuper, çok tartışılacak açıklamalarda bulunurken, dünyanın en iyi oyuncusu olarak Messi hakkında ilginç konuştu.
Simon Kuper “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir” adlı kitabı kadar, hatta ondan daha çok tartışma yaratacak yeni bir kitaba imza attı: “The Football Men” (Futbol Adamları). Kuper iddialı, “Futbolun tanrılarını yere indireceğim” diyor. Kitabı Türkiye’de 2012’de piyasaya çıkacak ama Kuper HT Pazar’ın sorularını yanıtladı.
Yüzyılın en iyi futbol kitabı kabul edilen “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir”in yazarı Simon Kuper son kitabı “The Football Men”de (Futbol Adamları) futbol ilahlarına kötü bir sürpriz yapıyor: “Futbol yarı tanrı adamların değil, sıradan insanların oyunu” diyor. Zaten futbol tanrıların oyunu olsaydı Zidane’ın 15 yaşına kadar kafa topuna çıkamadığını nasıl açıklayacaktık? “Messi, bu adam neyin nesi” demeyin; çünkü Arjantin’in engebeli sahalarında büyüyen “çocuk” topu ayağında tutabilmek için hızla dribbling yapmalıydı. Simon Kuper, son kitabında futbol adamlarını gökten yere indiriyor. Kuper’e futbol tanrılarını nasıl adam ettiğini, “Modası geçmiş bir yöntem” dediği Türkiye’deki şike olayını, Türk spor medyası hakkında düşündüklerini ve ünlü Türk futbolcular için görüşlerini sorduk ve ağzımızın payını aldık.
“The Football Men”in yazılış amacı neydi?
İyi futbolcular ve başarılı menajerler tanrılaştırılıyor. Büyük futbol adamlarının normal insanlar olduğunu gösterdim. Onları insan gibi görebilmek için geldikleri ülkede nasıl yetiştiklerini, futbola bakış açılarının nasıl şekillendiğini öğrenmek gerekiyor.
Kitapta daha evvel yazdığınız köşe yazıları da var. Ama listede Cristiano Ronaldo ve Alex Ferguson başlıkları yok. Bazı isimleri atladınız galiba.
Ferguson ve Ronaldo hakkında daha önce birçok yazı yazdım. Ama kitap için o yazıların yeterince iyi olmadıklarını düşündüm. Bir de kitapta, haklarında yeni bir şeyler söylediğim kişilere yer vermek istedim. Cristiano’ya dair yazdıklarım böyle değildi. Alex Ferguson’a yeni bir başlık açmasam da Beckham ve Rooney bölümlerinde ondan parçalar var zaten.
Başarılı Türk futbol adamlarını kitaba dahil etmek aklınızdan geçti mi?
Bir Türk futbolcu hakkında yazmak için sebep olduğunu düşünmüyorum. Ülkenin arka planını iyi bilmiyorum. Ayrıca son 15 yılda dünya çapında bir Türk futbolcusu çıkmadı.
“Artık orta yaşlıyım ve futbolcularla röportaj yapmaktan soğudum. Çünkü aşağılanmaya değmez” diye yazmışsınız. Bunun nedeni futbolcuların kendini beğenmişliği mi?[page_end]
Kaka, Micheal Owen gibi futbolcular sizi nazik karşılasa bile işlerinin bir kısmının konuşmamak olduğunu biliyorlar. “Maçı kaybettik çünkü savunmacılarımız kötüydü” diyemezler, ceza alırlar. Zor konularda açıkça konuşmazlar. Peşlerinden koşmak bir işe yaramaz.
Futbol, futbol hakkında açıkça konuşan futbolcularla daha güzel bir oyun olur muydu?
Futbolculardan yakınıyoruz ama insanlar futbolu seviyor. Statlar dolu. Muhtemelen Wayne Rooney sizinle hiç konuşmayacak ama siz yine de onu izlemek isteyeceksiniz.
Özel futbolcu kimdir?
Orta sahada oynayan Essien, Roy Keane, Patrick Vieira gibi sahadaki en çalışkan, maç boyunca 15 km koşan ve herkesten kat kat fazla mücadele eden futbolcular. Bence Rooney de Messi de özel değil; sadece iyi oynayan yetenekli futbolcular.
Messi’de olağan üstü hiçbir şey mi yok?
Messi işini ciddiye alıyor. Herkes kadar çalışıyor. Dünyanın en iyi futbolcusu olmak için inanılmaz fedakârlıklar yaptığını sanmıyorum. Messi dünyanın en iyi futbolcusu olmak için doğmuş, sıradan biri.
Geleceğin süper yıldızını tarif edebilir misiniz?
Japonya ve ABD’den daha çok yıldız göreceğiz. Brezilyalı futbolcuların çoğu memleketlerinde kalacak, çünkü orada lig zenginleşiyor. Geleceğin yıldızının, Messi gibi hem kişisel yetenekleri hem de kolektif oyun kabiliyeti gelişmiş olacak. Mesela Mesut Özil, istatistiklere göre Messi’den daha fazla gol pozisyonu yaratmış. Bireysel yetenekleri ve kolektif futbol kabiliyeti gelişmiş ve Almanların yaratmak istediği oyuncu tipinin en iyi örneği. Yeni yüzyılın dünya yıldızlarından.
İŞTE PARA İŞTE ŞİKE[page_end]
Geçen 20 yılda futbol nasıl bir değişim yaşadı?
Kulüpler 20 yıl içinde şirket gibi yönetilen ve futbolculardan ciddi disiplin bekleyen kurumlar haline geldi. Televizyon gelirleri arttı, işler ciddiye bindi. Bugün maç kaybetmenin bedeli birkaç milyon dolar.
“Para başarının habercisidir” diyorsunuz. Kriz Avrupa futbolunu geriye mi düşürecek?
Hayır. Futbol bugün her zamankinden daha popüler, kadınlar için çok daha çekici bir spor. Çin, Hindistan ve ABD gibi ülkelerde futbola olan ilgi artıyor. Artan ilgiyi Türkiye, Yunanistan ve İtalya’da ortaya çıkan şike olayları sayesinde bile görmek mümkün. Futbolun finansal kârlılığı nedeniyle maç ayarlama olayları artıyor.
Türkiye’de yapıldığı iddia edilen şikeyi “Modası geçmiş” diye nitelediniz.
Evet. İki tip şike var. Birincisi, Türkiye’de olduğu gibi kulüplerin maç kazanmak için yaptığı. İkincisi bahis yoluyla para kazanmak için maç ayarlamak. Türkiye’deki gibi şike dünyanın her yerinde, hep vardı. Bahis ise futbol için bir felaket. Futbol, insanlar için doğallığını kaybederse milyonlarca dolarlık futbolcular kimsenin umrunda olmaz, kimse gerçekliğine inanmadığı maçları izlemez.
‘TÜRKLERİ KİMSE TANIMIYOR’
Dünya yıldızları Türk futbolcular ve takımlar hakkında ne düşünüyor?
Avrupa’da Türk futboluna ilgi duyan kimse yok. Futbolcuları kimse tanımıyor. Bana kimse Türk oyuncuları veya takımlarıyla ilgili bir şey sormuyor. 2002 Dünya Kupası’ndan sonra Türk futbolu dikkat çekmedi. İngiltere’de “Arda Turan kim” diye sorsanız, çok az kişi tanır. Ama Arda Turan’ın hayranıyım. Türklerin Messi’si birkaç yıl içinde dünya yıldızı olacak. Fiziği ve oyun zekâsıyla İspanyol futbolculara benziyor. Gelecekte hakkında yazmayı düşünüyorum.
Türkiye’deki kadar saldırgan bir spor medyasıyla karşılaşmadığınızı söylemiştiniz. Saldırgan medya futbola ne yapar?
Takımlarda devamlılık bir türlü sağlanamıyor. Bir teknik direktör geliyor, 5 futbolcu alıyor, birkaç maç kaybedince yollanıyor. Bütün bunlar çok sinir bozucu bir ortamda gelişiyor. Futbola mizah katılmıyor. Sporu bu çirkin ve tatsız haliyle sevmiyorum.
Bugün Almanya genç milli takımının çoğu Türk asıllı futbolculardan oluşuyor. Futbolda Alman - Türk işbirliğinin bu kadar tutmasını neye bağlıyorsunuz?
Almanya 1998’de yaşadığı düşüşten sonra futbolu yeniden inşa etmeye karar verdi. 1998’de Fransa, Almanya’ya örnek oldu. Almanlar ülkedeki azınlıklardan futbolcu çıkarmaya başladı. Türkler de Almanların açtığı bu alanı doldurdu. Azınlıklar başarılı oluyor çünkü küçük dairelerde yaşıyor, zamanlarının çoğunu sokakta geçiriyorlar. Futbolu sokakta öğrenen çocuklar, büyüyünce iyi futbolcu oluyor.
Simon Kuper “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir” adlı kitabı kadar, hatta ondan daha çok tartışma yaratacak yeni bir kitaba imza attı: “The Football Men” (Futbol Adamları). Kuper iddialı, “Futbolun tanrılarını yere indireceğim” diyor. Kitabı Türkiye’de 2012’de piyasaya çıkacak ama Kuper HT Pazar’ın sorularını yanıtladı.
Yüzyılın en iyi futbol kitabı kabul edilen “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir”in yazarı Simon Kuper son kitabı “The Football Men”de (Futbol Adamları) futbol ilahlarına kötü bir sürpriz yapıyor: “Futbol yarı tanrı adamların değil, sıradan insanların oyunu” diyor. Zaten futbol tanrıların oyunu olsaydı Zidane’ın 15 yaşına kadar kafa topuna çıkamadığını nasıl açıklayacaktık? “Messi, bu adam neyin nesi” demeyin; çünkü Arjantin’in engebeli sahalarında büyüyen “çocuk” topu ayağında tutabilmek için hızla dribbling yapmalıydı. Simon Kuper, son kitabında futbol adamlarını gökten yere indiriyor. Kuper’e futbol tanrılarını nasıl adam ettiğini, “Modası geçmiş bir yöntem” dediği Türkiye’deki şike olayını, Türk spor medyası hakkında düşündüklerini ve ünlü Türk futbolcular için görüşlerini sorduk ve ağzımızın payını aldık.
“The Football Men”in yazılış amacı neydi?
İyi futbolcular ve başarılı menajerler tanrılaştırılıyor. Büyük futbol adamlarının normal insanlar olduğunu gösterdim. Onları insan gibi görebilmek için geldikleri ülkede nasıl yetiştiklerini, futbola bakış açılarının nasıl şekillendiğini öğrenmek gerekiyor.
Kitapta daha evvel yazdığınız köşe yazıları da var. Ama listede Cristiano Ronaldo ve Alex Ferguson başlıkları yok. Bazı isimleri atladınız galiba.
Ferguson ve Ronaldo hakkında daha önce birçok yazı yazdım. Ama kitap için o yazıların yeterince iyi olmadıklarını düşündüm. Bir de kitapta, haklarında yeni bir şeyler söylediğim kişilere yer vermek istedim. Cristiano’ya dair yazdıklarım böyle değildi. Alex Ferguson’a yeni bir başlık açmasam da Beckham ve Rooney bölümlerinde ondan parçalar var zaten.
Başarılı Türk futbol adamlarını kitaba dahil etmek aklınızdan geçti mi?
Bir Türk futbolcu hakkında yazmak için sebep olduğunu düşünmüyorum. Ülkenin arka planını iyi bilmiyorum. Ayrıca son 15 yılda dünya çapında bir Türk futbolcusu çıkmadı.
“Artık orta yaşlıyım ve futbolcularla röportaj yapmaktan soğudum. Çünkü aşağılanmaya değmez” diye yazmışsınız. Bunun nedeni futbolcuların kendini beğenmişliği mi?[page_end]
Kaka, Micheal Owen gibi futbolcular sizi nazik karşılasa bile işlerinin bir kısmının konuşmamak olduğunu biliyorlar. “Maçı kaybettik çünkü savunmacılarımız kötüydü” diyemezler, ceza alırlar. Zor konularda açıkça konuşmazlar. Peşlerinden koşmak bir işe yaramaz.
Futbol, futbol hakkında açıkça konuşan futbolcularla daha güzel bir oyun olur muydu?
Futbolculardan yakınıyoruz ama insanlar futbolu seviyor. Statlar dolu. Muhtemelen Wayne Rooney sizinle hiç konuşmayacak ama siz yine de onu izlemek isteyeceksiniz.
Özel futbolcu kimdir?
Orta sahada oynayan Essien, Roy Keane, Patrick Vieira gibi sahadaki en çalışkan, maç boyunca 15 km koşan ve herkesten kat kat fazla mücadele eden futbolcular. Bence Rooney de Messi de özel değil; sadece iyi oynayan yetenekli futbolcular.
Messi’de olağan üstü hiçbir şey mi yok?
Messi işini ciddiye alıyor. Herkes kadar çalışıyor. Dünyanın en iyi futbolcusu olmak için inanılmaz fedakârlıklar yaptığını sanmıyorum. Messi dünyanın en iyi futbolcusu olmak için doğmuş, sıradan biri.
Geleceğin süper yıldızını tarif edebilir misiniz?
Japonya ve ABD’den daha çok yıldız göreceğiz. Brezilyalı futbolcuların çoğu memleketlerinde kalacak, çünkü orada lig zenginleşiyor. Geleceğin yıldızının, Messi gibi hem kişisel yetenekleri hem de kolektif oyun kabiliyeti gelişmiş olacak. Mesela Mesut Özil, istatistiklere göre Messi’den daha fazla gol pozisyonu yaratmış. Bireysel yetenekleri ve kolektif futbol kabiliyeti gelişmiş ve Almanların yaratmak istediği oyuncu tipinin en iyi örneği. Yeni yüzyılın dünya yıldızlarından.
İŞTE PARA İŞTE ŞİKE[page_end]
Geçen 20 yılda futbol nasıl bir değişim yaşadı?
Kulüpler 20 yıl içinde şirket gibi yönetilen ve futbolculardan ciddi disiplin bekleyen kurumlar haline geldi. Televizyon gelirleri arttı, işler ciddiye bindi. Bugün maç kaybetmenin bedeli birkaç milyon dolar.
“Para başarının habercisidir” diyorsunuz. Kriz Avrupa futbolunu geriye mi düşürecek?
Hayır. Futbol bugün her zamankinden daha popüler, kadınlar için çok daha çekici bir spor. Çin, Hindistan ve ABD gibi ülkelerde futbola olan ilgi artıyor. Artan ilgiyi Türkiye, Yunanistan ve İtalya’da ortaya çıkan şike olayları sayesinde bile görmek mümkün. Futbolun finansal kârlılığı nedeniyle maç ayarlama olayları artıyor.
Türkiye’de yapıldığı iddia edilen şikeyi “Modası geçmiş” diye nitelediniz.
Evet. İki tip şike var. Birincisi, Türkiye’de olduğu gibi kulüplerin maç kazanmak için yaptığı. İkincisi bahis yoluyla para kazanmak için maç ayarlamak. Türkiye’deki gibi şike dünyanın her yerinde, hep vardı. Bahis ise futbol için bir felaket. Futbol, insanlar için doğallığını kaybederse milyonlarca dolarlık futbolcular kimsenin umrunda olmaz, kimse gerçekliğine inanmadığı maçları izlemez.
‘TÜRKLERİ KİMSE TANIMIYOR’
Dünya yıldızları Türk futbolcular ve takımlar hakkında ne düşünüyor?
Avrupa’da Türk futboluna ilgi duyan kimse yok. Futbolcuları kimse tanımıyor. Bana kimse Türk oyuncuları veya takımlarıyla ilgili bir şey sormuyor. 2002 Dünya Kupası’ndan sonra Türk futbolu dikkat çekmedi. İngiltere’de “Arda Turan kim” diye sorsanız, çok az kişi tanır. Ama Arda Turan’ın hayranıyım. Türklerin Messi’si birkaç yıl içinde dünya yıldızı olacak. Fiziği ve oyun zekâsıyla İspanyol futbolculara benziyor. Gelecekte hakkında yazmayı düşünüyorum.
Türkiye’deki kadar saldırgan bir spor medyasıyla karşılaşmadığınızı söylemiştiniz. Saldırgan medya futbola ne yapar?
Takımlarda devamlılık bir türlü sağlanamıyor. Bir teknik direktör geliyor, 5 futbolcu alıyor, birkaç maç kaybedince yollanıyor. Bütün bunlar çok sinir bozucu bir ortamda gelişiyor. Futbola mizah katılmıyor. Sporu bu çirkin ve tatsız haliyle sevmiyorum.
Bugün Almanya genç milli takımının çoğu Türk asıllı futbolculardan oluşuyor. Futbolda Alman - Türk işbirliğinin bu kadar tutmasını neye bağlıyorsunuz?
Almanya 1998’de yaşadığı düşüşten sonra futbolu yeniden inşa etmeye karar verdi. 1998’de Fransa, Almanya’ya örnek oldu. Almanlar ülkedeki azınlıklardan futbolcu çıkarmaya başladı. Türkler de Almanların açtığı bu alanı doldurdu. Azınlıklar başarılı oluyor çünkü küçük dairelerde yaşıyor, zamanlarının çoğunu sokakta geçiriyorlar. Futbolu sokakta öğrenen çocuklar, büyüyünce iyi futbolcu oluyor.
