DİĞER HABERLER

Şikenin Fuat Avni’sinin kimliği deşifre oldu

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekillerinden Fuzuli Aydoğdu tarafından yürütülen Şikede kumpas iddialarıyla ilgili soruşturma tamamlandı.

Şikenin Fuat Avni’sinin kimliği deşifre oldu

FETÖ’nün Balyoz, Ergenekon ve Şike soruşturmaları sürecinde kullandığı ‘Dönemin Fuat Avni’si’ Rauf Atilla Polat’ın kimliği deşifre oldu. 2011 yılına kadar ‘haberx.com' adlı sitede köşe yazarlığı yapan Polat’ın, FETÖ’nün eski emniyet imamı ‘Kozanlı’ olarak adlandırılan firari Osman Hilmi Özdil’in adamı olduğu ortaya çıkarıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekillerinden Fuzuli Aydoğdu tarafından yürütülen Şikede kumpas iddialarıyla ilgili soruşturma tamamlandı. Aydoğdu'nun yürüttüğü soruşturma dosyasında Şike soruşturmasının gerçekleştiği süre zarfında FETÖ'nün o dönemki Fuatavni'si de yer aldı. 2011 yılına kadar 'haberx.com' adlı sitede köşe yazıları yazan Rauf Atilla Polat'ın ismi soruşturma dosyasında 'Dönemin Fuat Avni'si' olarak geçiyor.

Rauf Atilla Polat

Savcılık ve emniyet tarafından ayrıntılı bir şekilde araştırılan Polat'ın meslek yüksek okulu mezunu olduğu, sabit bir ikametgahının olmadığı, düzenli bir işi ve köşe yazılarında yer alan yazıları yazabilecek kapasiteye sahip olmadığı tespit edildi. Gazeteci Yavuz Semerci'nin kurucusu olduğu 'gazeteport.com adlı sitede de köşe yazarlığı yaptığı belirlenen Polat'ın fotoğrafı soruşturma dosyasında yer aldı.

...'Büyük bir kulübün başkanı' tanımlaması ile Aziz Yıldırım'ın hedef gösterildiği...

KOZANLI MI KULLANIYOR

Polat'ın FETÖ'nün firari emniyet imamlarından Kozanlı Ömer olarak bilinen Osman Hilmi Özdil'in yanında bulunan bir şahıs olduğu belirlenirken, Kasım 2015 tarihinde yurt dışına çıktığı ve halen Türkiye'ye dönüş yapmadığı belirlendi. Savcılık, 'haberx.com' adlı sitedeki köşesindeki yazıları Rauf Atilla Polat'ın bizzat yazmadığı, kimliği ve isminin FETÖ'nün eski emniyet imamı 'Kozanlı Ömer' lakaplı Osman Hilmi Özdil tarafından müstear isim olarak kullanılabileceği ihtimalini değerlendirmeye aldı.

SAVCILARA YOL GÖSTERDİ

Soruşturma dosyasında Polat'ın ismiyle paylaşılan çok sayıda köşe yazısı ele alındı. Bu yazılardan bir tanesi de Şike operasyonu yapılmadan önce 15 Nisan 2010 tarihinde yayınlanan 'Balyoz toplantısındaki iş adamı ve kulüp başkanı' başlıklı köşe yazısı oldu. Polat köşe yazısında 17 Ağustos 1999'da Gölcük'te darbe planlayan aralarında iş adamı ve generallerinde olduğu toplantıya bir futbol kulübü başkanının da katıldığını yazdı. Polat'ın ismiyle çıkan yazıda, o sırada halen soruşturması devam eden Balyoz soruşturma savcılarını bu toplantıdaki isimlere yoğunlaşması uyarısında bulundu.

...'Radyomuz, televizyonumuz, gazetemiz, derneklerimiz var. Her alanda varız ama futbolda yokuz' diyerek Berlusconi'nin örneğini verdi...

CESARETLİ OLUN DEDİ SORUŞTURMAYA EKLENDİ

Polat'ın 25 Ocak 2011 tarihli 'Gölcük'teki CIA-Mossad toplantısı' başlıklı köşe yazısında ise Aziz Yıldırım'ın açık bir şekilde yargı önüne çıkartılması talimatı verildiği soruşturma dosyasında yer aldı. Söz konusu yazıda, Gölcük'teki toplantıdan ayrılan, aralarında bir kulüp başkanının da olduğu 5 ismin karargahtan 17 Ağustos depremi öncesi ayrıldıkları belirtilerek, 'Keşke yargı onların da ifadesini alacak kadar cesaretli olabilseydi' şeklinde ifadeler kullanıldı. Yazının yayınlanmasından 20 gün sonra ise Aziz Yıldırım'ın Şike soruşturmasına dahil edildiği, 6 ay gibi bir süre sonra da gözaltına alınıp tutuklandığı soruşturma dosyasında yer aldı.
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekillerinden Fuzuli Aydoğdu tarafından hazırlanan Şike'de kumpas iddianamesi mahkemeye gönderildi. İddianamede şike kumpasının hayata geçirilmesinin kararlaştırıldığı Zaman Gazetesi'ndeki toplantıya katılan Gizli tanık 'Güneş'in ifadeleri yer aldı. Toplantıda 'Şerif Ali Tekalan, Hidayet Karaca, İlhan İşbilen, Suat Yıldırım, Mehmet Ali Şengük, Ekrem Dumanlı” nın olduğunu söyleyen gizli tanık Güneş, konuşulanları ayrıntılı şekilde anlattı. Haklarında dava açılması talep edilen firari eski Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan ve dönemin İstanbul Organize Şube Müdürü Nazmi Ardıç'ın da bulunduğu 20 ismin ByLock kullandıkları ortaya çıktı. Güneş, toplantıda Tekalan'ın Aziz Yıldırım için İtalya eski Başbakanı Silvio Berlusconi benzetmesinde bulunduğunu söyledi.

Güneş ifadesinde şunları anlattı: “Suat Yıldırım federasyonla ilgili durum nedir diye Tekalan'a sordu. Bize meclisten herhangi bir yasal düzenleme olacağı zaman bilgi gelir. Tekalan, 'Radyomuz, televizyonumuz, gazetemiz, derneklerimiz var. Her alanda varız ama futbolda yokuz' diyerek Berlusconi'nin örneğini verdi.

PAŞAYI KULAĞINDAN TUTUP GETİRİYOR

İşbilen'de Tekalan'ı dinledi, İşbilen, 'Kamuoyu söyleyecektir. Bunu da cemaat yaptırdı' diye. Önlemini almak gerekir. Daha önce Balyoz ve Ergenekon operasyonlarında hakimi veya savcıyı ayaklarına yollamamız rağmen alamıyorduk. Şimdi bir paşayı çaycım kulağından tutup getirebiliyor. Bunları da rahatlıkla yapabiliriz' dedi. Tekalan ise 'Emniyet somut belgeler koyar biz de TV ve gazetemize anında servis edersek operasyon yapılacak kulüplerin karşısındakiler de desteklenirse daha etkili olur' dedi. Daha sonra Ekrem Dumanlı odaya girdi. Tekalan, 'İhsan Kalkavan'a da bu hususu arz ettik. O da zamanı gelmişti. Gülen, yıllar önce bu vebali sırtıma vermişti. Ahirete bu yükle gitmem en azından diye bana söyledi' dedi. Serdar Adalı ve ailesinden tahliye için gelen parayı alan kişi Ankara'daki askeri ve polis okullarından sorumlu imam Cemil Koca'dır. Para yüksek miktardı. Hatta Ömer Durak doları temin edemedi. 400 bin TL himmet verdi.
 
Savcılığın araştırmasına göre dosyada şüpheli olan ByLock kullanıcılarının isimleri şu şekilde: “Şerif Ali Tekalan, Muhammet Fatih Uğur, Nami Ardıç, Ahmet Kalender Ahmet Davulcu, Harun Birsen, Özlem Cebeci, Ahmet Karakaya, Talip Yıldırım, Yalçın Cilbiroğlu, Yunus Memişbey, İdris Çağatay Yıldırım, Erdal Kaypak, İbrahim Gündüz, Orhan Demirtaş, Muhammet Kaya, Ahmet Seçgin, Etem Ekici, Samet Selvi, Mesut Aydın.

Fenerbahçe yöneticisi İlhan Yüksel Ekşioğlu'nun ifadesine de iddianamede yer verildi. Şike davasına bakan Hakim Mehmet Ekinci'nin ağabeyi İbrahim Ekşioğlu vasıtası ile kendisine haber gönderdiğini belirten Ekşioğlu, “Benim için 'İlhan bey suçlamaları kabul etsin. Aziz Yıldırım'ın şike yaptığını söylesin. Akşam evinde' diye haber gönderdi. Bu şekilde haberleri başkaları vasıtası ile de gönderdi. Ben atılı suçları işlemedim. Böyle bir şey söyleyip tahliye olmaktansa cezaevinde kalmayı tercih ederim. Bunu da aynen böyle Mehmet Ekinci'ye söyle dedim” dedi. Berlusconi benzetmesiTekalan, "Berlusconi İtalya'da bir futbol kulübü başkanıydı. Futbol sayesinde mafya olduğu bilinmesine rağmen futbol onun geçmişini sildirdi ve daha ileriye taşıyarak Başbakanlık da yaptı.Yıldırım inanılmaz bir kitleye hitap ediyor. Fenerbahçe taraftarları aynı bizim gibi kendi aralarında kenetlenmiştir. Sivil toplum örgütü gibi, bir dernek bir teşkilat gibi çalışırlar" dedi.

Ahmet Çakar'dan çarpıcı Galatasaray yorumu

ALGI OPERASYONU YAPARIZ

Tekalan 'Emniyetteki arkadaşlara söyleyelim. Şike yasası çıkıncaya kadar bir şablon oluştursunlar ve bu kişiler hakkında önleme dinlemesi yapsınlar ki her şeyi önümüzde hazır dursun' dedi. Tekalan, Karaca'ya, 'Biz yapacağımız her infial oluşturacak olayda önce toplum dinamiklerini etkileyecek algı operasyonlarını oluştururuz' dedi.

BİZ SENİ SEVMİŞTİK

Tahliye olduktan sonra ailesiyle tatile gittiğini, İstanbul'a dönerken hakim Mehmet Ekinci'nin ailesi ile kendilerinin uçağında olduğunu söyleyen Ekşioğlu, “Göz göze geldik. Bana selam verdi ve oturdu. “Biz seni çok sevmiştik. Sen aile yapınla birlikte bizi etkilemiştin. Biz sana çok üzüldük. Ama dediklerimi yapsaydın bu kadar tutuklu kalmazdın” dedi. Tekrar ne yapacaktın diye sorduğum da “Bizim derdimiz Yıldırım'dı. Sen değildin” dedi. Benim birebir muhatap olduklarım yaşadıklarım bunlardır. Beni mağdur edenlerin hepsinden şikayetçiyim” dedi.

Arif Erdem FETÖ'ye döviz götürdü İddianamede futbolculara 'abilik' yapan Mavi Marmara olayı sonrası Gülen'in söylemleri nedeniyle FETÖ ile ilişkisini kesen Sait Alpsoy, "Türk Milli Futbol Takımı'nın 2002 Dünya Şampiyonası'nda 3. olmasının ardından cemaate yakın futbolcuların aldığı teşvik priminden bildiğim kadarıyla 200 veya 500 bin dolar bir araya getirildi. Arif Erdem, bu parayı götürdü, sundu. Gülen kabul etmedi. Sonrasında Arif Erdem'in Gülen'in yardımcısı Cevdet Türkyolu'na 'Ya bu parayı alırsınız, ya da ben bunu camdan dışarı savuracağım.' dediğini, bunun üzerine Türkyolu'nun da parayı aldığını, Gülen'in de bu durumdan memnuniyet duyduğunu Arif'e söylediğini biliyorum." dedi.

Alpsoy, eski futbolcular İsmail Demiriz, Uğur Tütüneker, Arif Erdem'in yanı sıra Hakan Ünsal, Emre Belözoğlu ve Okan Buruk'un da içinde bulunduğu gruplara sohbet toplantıları da yaptığını anlattı.

Dumanlı tanıklığa zorladı 'Şike kumpas' iddianamesinde, tanık sıfatıyla dinlenen Cihan Oskay'ın, “Bir komplo kurulduğunu hissediyorum. Eğer onların söylediklerini tanık olarak mahkemeye veya savcılıkta söyleseydim Aziz Yıldırım Ergenekon davasında da sanık olabilirdi” şeklindeki ifadesi dikkat çekti.

Oskay, “Bodrumda iken Zaman Gazetesi'nden biri cep telefonumu aradı. Sizinle 'Şike konularında konuşmak istiyoruz. Hatta isterseniz size köşe veririz. Hoca efendi de bundan memnun olur' dedi. Olumlu cevap verince uçak biletlerimi aldılar. Havaalanından karşılandım ve direk Yenibosna'daki Zaman binasına gittik. Karşılayan kişi bana “Yıldırım, Ergenekon sanıkları avukatlarının paralarını ödüyor. Yıldırım'ın da Ergenekon ile ilişkileri vardır. Bize bunları anlatırsan, Samanyolu TV de tanıtımını yaparız hem de sana gazetede köşe veririz' dedi” diye konuştu. Osman Hilmi Özdil

CEZAEVİNDEN İSTANBUL'A GETİRDİLER

Oskay, “Ertesi gün Ekrem Dumanlı ve beni havaalanında karşılayan kişiyle kahvaltı yaptık. Dumanlı akşam yaptığımız görüşmeleri kastederek, 'Keşke kabul etseydiniz millete faydalı olurdu' dedi. Ben de bir fikrim yok dedim. Teşekkür ederek ayrıldık. Ben 3 Temmuz 2011 yılında şike operasyonu olduğunda cezaevindeydim. Ben Muğla da tutuklu iken beni aniden İstanbul'a getirdiler. Önce Cihan Kansız ve savcı Mehmet Berk görüştüm. Kitaplarımı şike yargılamasını yapan Mehmet Ekici'ye verdiklerini ve Ekici'nin beni tanık olarak seni dinlemek istediğini söylediler.” dedi.

YILDIRIM'I KASTETTİĞİNİ DOĞRULADI

Aziz Yıldırım'ın gözaltına alınmasından sadece 5 gün sonra 8 Temmuz 2011'de ise 'Aziz Baron' başlıklı yazıyı kaleme aldı. Polat, yazıda Nisan 2010 tarihli yazısında bahsettiği Gölcük'teki toplantıya katılan bir futbol kulübü başkanını kastederek, 'Kaderin garip bir hikmeti olsa gerek bu isimlerden biri yazımızdan bir süre sonra içeri alındı' ifadelerini kullandı.

Hedef Aziz Yıldırım

Soruşturma dosyasında Rauf Atilla Polat'ın FETÖ'nün internet yazarlarından olduğu, örgüt adına propaganda yaptığı yer aldı.

Yazdığı yazıların emniyet ve savcılık tarafından çözümlemesi sonucunda Türkiye gündeminde önemli yer tutan olayları önceden bildiği değerlendirmesinde bulunuldu. Polat'ın örgütün bir diğer tetikçisi Mehmet Baransu'nun yazdığı yazılarla paralel bir şekilde benzerlik gösterdiği tespitinde bulunuldu.

Soruşturma dosyasında Polat'ın, köşe yazısında bazı kişilerin hedef gösterilerek yazılan bir kısım isimlerin değişik konulardan tutuklandıkları belirlenirken, yazıda bahsedilen 'Büyük bir kulübün başkanı' tanımlaması ile Aziz Yıldırım'ın hedef gösterildiği tespitine yer verildi.

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER