Spor yazarları Schalke 04 - Galatasaray maçını değerlendirdi
Temsilcimiz Galatasaray, Şampiyonlar Ligi D Grubu 4. hafta maçında Almanya'nın Schalke 04 takımıyla karşılaştı ve Schalke!ye 2-0 yenilerek tur atlama şansını zora soktu.
Temsilcimiz Galatasaray, Şampiyonlar Ligi D Grubu 4. hafta maçında Almanya'nın Schalke 04 takımıyla karşılaştı ve Schalke!ye 2-0 yenilerek tur atlama şansını zora soktu. Spor yazarları Schalke 04 - Galatasaray maçını değerlendirdi.. İşte görüşler..
O kadar da kötü değildi / Ali Sami Alkış - Star Muslera... Elbette onsuz olmuyor. Ama bazen onunla da olmuyor. Maçın henüz 4. dakikada yediği gol; amatör bir kalecinin bile yapmaması gereken ucuz/basit/feci bir hatanın sonucuydu. G.Saray erken yediği gole rağmen sinmedi. İlk bir kaç dakika dışında; dağılma emaresi göstermedi. Şok golün olumsuz etkisini üzerinden çabuk attı. Belhanda’nın belki de G.Saray’daki en iyi günlerinden biri olarak gösterdiği performans, ataklardaki kritik ve stratejik paslarıyla tavan yaptı. Onyekuru ve Rodrigues’in kötü vuruşlarla kaçırdığı iki hayati pozisyonda; al da at denilecek güzellikteki ara topları veren de oydu. Bütün bunlar oldu ama, verdiğimiz savunma boşluklarından Schalke çok etkili aktı. Bu anları Muslera ve direkle kurtardık. Beraberliği sağlama adına, rakip alana topluca ve sıkça gitiğimiz için; kontra yediğimizde savunma arkasına kolay adam kaçırıyorduk. Dönüşler daha hızlı olmalıydı. Onyekuru ve Rodrigues, hızlarını kontrol edemedikleri için; top ayaklara dolanan yumak etkisi içindeydi. Ya dönemediler, ya vuramadılar, ya pas veremediler... Şutlarında da, kaleye bakmadan kör vuruş yaptılar. Güzelim fırsatlar güme gitti. İkinci yarının hemen başında, kritik noktadaki serbest atışı; verimsiz ve dağınık günündeki Rodrigues’e attırmak hataydı. Kötü vuracağı belliydi... Yarı penaltı sayılacak fırsatı, heba etti. Ardından yediğimiz gol; o ana kadar yapılmış ve daha sonra yapılacak direnişimizi ve karşı koyuşumuzu, anında sıfırladı. Hırsımız, hedefimiz, direnişimiz, isyanımız tükendi. Belhanda da durdu. Bir daha eskisi gibi olamadık. Yazık oldu!
Reaksiyon sıkıntısı! / Mehmet Demirkol - Fanatik Muslera’nın zemin analizini iki maç üst üste yanlış yapmasını beklemezsiniz. Fenerbahçe maçındaki penaltıdaki ekstra kayışını bu kez daha ileri bir hata seviyesine çıkaracağı... Yenilecek gol değildi. Halbuki Galatasaray denk bir oyun kurabildi. 3 pozisyon verdi. Belhanda’nın iyi oyununda ilk yarıda 2 net şans da yakaladı. Fernando’nun yokluğunda, set oyunu olmadan ve santrforsuz daha iyisi ne kadar mümkündü bilmiyorum. Hem de ilk maçtaki bariz Schalke üstünlüğü sonrası. Peki bu sonuç nasıl oluştu? Onlar soğukkanlı bir şekilde atak bitirdiler. Onyekuru, Rodrigues ve Sinan ise acele edip acemilik yaptılar. Vuruş ve topla buluşma tercihleri çok kötüydü. İki takım arasında açık bir oyun temposu ve alan kullanımı farkı var. Bu gerçek. Ancak bunun altından kalkılabilecek şanslar geldi. Asıl önemli olan 2-0’dan sonra neredeyse hiç reaksiyon verilememesiydi. Açık söyleyeyim Lokomotiv maçından sonra Galatasaray’ın gruptan çıkma ihtmali benim için yüksekti. İşler hiç yolunda gitmedi. Gecenin sorusu Ne zaman saçma iç çekişmelerimizden kavgalarımızdan çıkıp Bu gerçek arenanın bir parçası olacağız? Kimin umurunda? Maçın starı Yok. Durum bu. Galatasaray’da yıldız performansı yok. Schalke’nin zaten öyle bir arayışı yok. Tedesco yıldızın takım olduğu bir yapı kurmak istiyor belli ki. Oyun hızları Türkiye’deki her takımdan yüksek. Topla ya da preste. Aramızdaki fark bu. Maçın olayı Selçuk ve Feghouli’nin hazır olmayışı. Bu yoklukta, bu kadar eksik varken nasıl kendini hazırlamazsın? Bu nasıl bir profesyonellik anlayışı? Bu kontratlarla bu kadar oyuna soğuk kalmayı nasıl kabul eder insan? Anlaşılmaz. Kısa mesaj 5 yıl önceki Drogba ve Burak kalitesini geçtim. O gün 3. golü atan Umut direkt oynar bu takımda. Top yekun geriledik. Daha dişli bir grupta olmadığımız için şanslıyız.
Bu golleri atamazsan tutunamazsın / Levent Tüzemen - Sabah Muslera'nın büyük hatasıyla erken gol bulan Schalke topu tıpkı İstanbul'daki gibi Galatasaray'a bırakıp hızlı hücumlarla ciddi pozisyonlar buldu. Fatih Terim "Benim takımım önde basarak oynamalı" diyor. Eldeki malzeme maalesef bu oyun tarzına uygun değil. Fransa Milli Takım'ı eğer "Kompakt oyun" anlayışıyla Dünya Şampiyonu oluyorsa ve ünlü teknik adam Pep Guardiola, "İyi hücum etmek için iyi savunma yapmalısınız" diyorsa Galatasaray'ın güvenli oyunu tercih etmesi ayıp ve yanlış olmaz. Onyekuru'nun Göztepe'ye attığı gol için, "Akıllı bir vuruş" demiştim. Ama o günden beri Onyekuru ortada yok. Onyekuru kaleci Nübel'le karşı karşıya kaldığında topa ayağını soksaydı İskoç hakem pozisyonun yerine göre "Faul-Penaltı-Kırmızı kart" üçgeninde bir karar verecekti. Eğer bir futbolcu topa ayağını sokmuyorsa o benim için korkak futbolcudur. Eren'in yokluğunda Fatih Terim'in 4-6-0 modelinde Sinan'ı kullanması belki zorunluluktu. Ancak Rodrigues- Sinan-Onyekuru üçlüsünün haftalardır "Bal yapmayan" verimsiz görüntüleri Almanya'da da sahne aldı. Özellikle Rodrigues'in ezber vuruşlarla kaçırdığı goller kabak tadı vermeye başladı. Galatasaray skoru eşitleyecek 4 pozisyon yakaladı. Onyekuru kaleye bakmadan yaptığı vuruşla golü kaçırdı, karşı karşıya kaldı, topa ayağını sokmadı. Rodrigues aşırma vuruşla atması geren golü gelişigüzel "Ezber vuruş" yüzünden kaçırdı. Sinan da göğsüyle indirdiği topa ağır kaldığı için tekte vuramadı ve pozisyonu harcadı. Bu golleri atamazsan Devler Ligi seviyesinde tutunamazsın.. Sonuç; Galatasaray 56 milyon Euro değerinde, Schalke takımı ise 150 milyon Euro.. Bu büyük fark iki takım arasındaki oyuncu kalitesini gösteriyor.