Tebrikler(!) Aykut Kocaman…
Tebrikler(!) Aykut Kocaman…
Bir takım kazanabileceği maçları ancak Aykut hoca sayesinde kaybedebilir. Zorlu süreçte takımın gidişatına elbette seviniyorum. Onca sıkıntıya rağmen şampiyonluk için verilen mücadeleye hayranım. Fakat takım bir ya da iki gol bulmasına ve çok iyi oynamasına rağmen, geriye çekilme ve tehlikeli bölgede pas yapma gibi bir huy edindi. Paslaşmayı rakip sahada yapacaksın. Bunu Barcelona gayet iyi yapıyor. Fenerbahçe’de Türkiye’nin en iyi pas yapan ekibidir. Bu pas trafiğini rakip sahada istediğin gibi yap. Fenerbahçe bunu kendi ceza sahasının içinde de yaparak abartıyor ve bireysel hatalardan dolayı goller yiyor. Bu gollerin sayısı da artmaya başladı.
Aykut Kocaman, Trabzonspor maçı sonrası Bekir’in yaptığı hataları normal karşıladığını, bu tür hatalar yapıldıkça ders alınacağını ve aslında yapılanın doğru olduğunu söylüyor. Bende itiraz ediyorum. Yapılan yanlıştır. Bir takım kendi ceza sahası içerisinde o kadar acemi pas yapmaz. Rakip pres yaptığı zaman yapılan pasların hepsi bilinçsiz yapılıyor. Trabzonspor maçında 3-4 kez kendi sahasında top kaptırarak rakibe gol pozisyonu verdiler ve golü de o şekilde yediler.
Alex çıktıktan sonra yerine Dia girebilir, Stoch orta sahaya çekilebilirdi. Hatta sakat olmayan Emre bile o bölgede iyi iş yapardı. Bunun bir antrenör tercihi olduğunu düşünmüyorum. Özellikle sözleşmesinin bitmesine kısa bir süre kalan bir oyuncuyu kadroya almamak onun alacağı ücrette indirime gitmesini istemekten başka bir şey olamaz. Aziz Yıldırımın bu şekilde istediğini düşünüyorum. Trabzonspor deplasmanında Emre olmalıydı. Semih Şentürk hakkında bir açıklama yapan yok. Emre ve Semih illaki Galatasaray ve Beşiktaş’a gidince mi onları arayacağız. Semih gibi bir oyuncunun bu takımda oynatılmaması tamamen taktiksel anlayışın olmadığından kaynaklanıyor. Aykut hoca gibi camianın içinden gelen bir ismin bu kadar anlayışsız kalması beni hayretler içerisinde bırakıyor.
Trabzonspor maçı rahat kazanılacak bir karşılaşmaydı. Atılan golün ardından geriye çekilme hastalığı ve özellikle bu maçta çok yapılan kendi ceza saha içerisindeki paslaşmalar yüzünden baskı neticesinde yenilen gol, bu maçın skorunu tayin etti. Direkten dönen toplar ve verilmeyen penaltı ise sadece kelimelerde kalıyor. Neticede kaçan iki puanının sorumlusu Aykut Kocaman’dır. Kendisini çok sevmeme rağmen eleştiri yapılmayı hak ediyor. Bu bir değil, iki değil, birçok maçta kaybedilen puanlar Aykut hocanın bizim seyrettiğimiz gibi seyretmesinden kaynaklanıyor. Fenerbahçe bu problemi çözmeli.
Son olarak Trabzonspor camiasının hakem ile ilgili yapmış olduğu açıklamaları çok yersiz buluyorum. Maçta Fenerbahçe’nin daha iyi oynadığını, Fenerbahçe’nin üç topunun direkten döndüğünü, net pozisyonları olduğunu bile bile hakem kararları ile puan kaybettikleri söylemeleri tam bir komedi. Kulüp yönetmek bu kadar basit olmamalı. Yönetmesini bilen kişiler yönetmeli. Ne konuştuğunu bilen birileri konuşmalı. Fenerbahçe’den tarihi fark yemekten kurtulduklarını, hakemin Fenerbahçe’nin penaltısını vermediğini, her iki yarıda da Fenerbahçe rakip ceza sahasında ataktayken bitirdiğini bile bile bu açıklamalarda bulunmak ne kadar yakışık aldı? Kendi takımlarının oyununu sorgulamaları gerekmektedir. Fenerbahçe’nin attığı gol kimilerine göre ofsayt kimilerine göre değil. Sow için aktif alanda diyenlerde var, Sow’un aktif alanda olmasına rağmen pasif olduğunu söyleyenlerde. Bunu Uğur Meleke bir örnekle izah etmiş. Sizinle de paylaşayım. “Bugün hâlâ futbol konuşabilmemize katkı sağlayan hakem Aydınus’un da hakkını teslim etmek gerek: Yeni ofsayt kuralı neredeyse 10 yaşına gelecek, biz öğrenmemekte direniyoruz: Bir oyuncunun durması/durmaması, topa yönelmesi, hareketlenmesi, hatta meşin yuvarlağın üstünden atlaması bile düdük çalmak için yeterli değil (Arsenal’in Fenerbahçe’ye Şampiyonlar Ligi’nde attığı golü anımsayın. Walcott Kadıköy’de topu bacaklarının arasından Adebayor’a bırakmıştı!) Oyuncu eğer topa dokunmuyorsa, vücuduyla da bir savunmacıyı/kaleciyi direkt biçimde engellemiyorsa aktif alanda olmasının bir önemi yok. Aynen Cristian’ın golünde Sow’un durumu gibi. Aynen dün Beşiktaş-Samsunspor maçında Uğur Boral’ın (kaçırdığı net gol pozisyonu öncesi) durumu gibi... Bu sezon ülke hakemliğinin yüz akı olan Aydınus’un da, Yankaya’nın da devam kararları hiç şüphesiz doğru. Aydınus’un ilk yarıyı 5 dakika uzatıp 4:35 oynatmasına ise bir anlam veremedim. Herhalde kolundaki saat, Fırat Hoca’ya bir talihsizlik yaşatmıştır diye düşünüyorum.” Katılırsınız katılmazsınız. Herkes kendi görüşünü dile getiriyor. Ben Fırat hoca’nın art niyetli olmadığını bildiğim için kararlarını çok eleştirmiyorum. Bu maçın tekrarını Trabzonspor’lu yöneticiler mutlaka izlemeli. Aksi takdirde kimin puan kaybettiğini anlatmak güç olacak.
Twitter hesabım : https://twitter.com/#!/muhmed83