Toroğlu pozisyonları değerlendirdi

Erman Toroğlu-Hürriyet

Koray atılmalıydı

Her iki pozisyon da hakem görüşü olarak çok açık ve net. Demek ki, iki pozisyonu da görmedi. O zaman hakemin sahada işi ne? 80 yaşındaki Mehmet Efendi’yi getirelim o idare etsin. Hiç olmazsa gözlük takar, görür.

Rıza Hoca kendi futbolculuk dönemindeki anlayışla teknik direktörlüğüne devam ediyor. Öncelikle şunu belirtelim. İyi hücum edersen maç kazanırsın. Ama iyi defans yaparsan şampiyon olursun. İyi defans yapamazsan şampiyon olma şansın olmaz. Bir defa bunu kesin olarak herkesin kabul etmesi gerekir.

Dünkü maça dönüp bir bakalım. Eskişehirsporlular, Galatasaraylı futbolculara göre en az iki kat koşup mücadele ettiler. Zaten eşit mücadele edilip koşulsaydı Galatasaray kazanırdı. Sarı kırmızılılar ilk golü bir yediler evlere şenlik. Defansta hiçbir takım futbol topunu öyle eveleyip gevelemez. En kestirme yoldan orta alana gönderirsin veya çok sıkıştığında uzun vurursun. Onlar futbol ukalalığı yaptılar.

Bir ikinci gol yediler evlere şenlik. Rakip 20 metre top sürüyor, yalandan da olsa bir tek müdahale eden yok. Herkes geri geri kaçıyor. Böyle goller yersen şampiyon olma şansın zorlaşır. Bazı maçlarda güzel futbol oynarsın seyircini tatmin edersin o kadar.

Seyirciye bravo

Rıza, Keita ile Arda’ya yüzde yüz markaj vermiş. Neredeyse futbolcularını onlara yapışık oynattı. Peki bu oyuncular bu markajdan nasıl kurtulabilirlerdi? G.Saray orta alanındaki oyuncular bunlara yanaşıp verkaç yapsalardı veya orta sahadan bindirme yapıp bunların boşalttığı alanlara girselerdi o zaman bu arkadaşlarını da markajdan kurtarırlardı. Hiçbirisi yapılmadı. Zaten Rijkaard da baktı ki işler yürümüyor, Keita’yı oyundan aldı.

Eskişehir seyircisi takımını her pozisyonda uyanık tutuyor. Onları her pozisyonda müacadeleye itiyor, destek veriyor. Bence şu anda Türkiye’deki en iyi seyirci gruplarından biri.

Sıra G.Saray’da

Şimdi bu maçtan sonra da Galatasaraylılar, hakem için konuşacak. Bakarsınız haftaya da Ali Sami Yen’e 20 bin kişi kırmızı kartla veya hakem formasıyla gelir. Ama Türkiye’de bu pozisyona gelen bir hakem, 9 tane sarı kart gösterip kırmızıya dönmemişse o zaman düşüneceksin.

Peki dünkü maçta hakem maçın neticesine tesir etti mi? Bence yüzde yüz etti.

Koray görecekti iki sarıdan bir kırmızı. Ama yandı sarı kırmızı... 43. dakikada maç 0-0 olacaktı ve o dakikadan sonra Galatasaray 11, Eskişehirspor 10 kişi oynayacaktı.

Tehlikeli işler bunlar

Maçlar iyi oynanıyor kötü oynanıyor ama her takım her takımı yeniyor. Yıllardır büyükler ufakları badem ettikleri için şimdi bunlara alışkın değiller. Ama büyüklerin mağdur oldukları her maçtan sonra 20-25 bin kırmızı kartla baskı yapmaya kalkmaları, mağlup oldukları maçların hakemlerini düşman ilan etmeleri, yani onları ve ailelerini tehdit altında tutmaları (bazı ruh hastası taraftarlar bu hedef göstermelerden sonra her türlü tehlikeli işleri yapabilirler), futbolumuzu geriyor. Üstelik bunları yapanlar ve söyleyenler marka değerinden en çok bahsedenler. Aklıma bir cümle geliyor şu anda ama yazmak istemiyorum!