Trabzonspor Emenike kararını temyize taşımalı

Futbolda şike iddiaların ilişkin davada adı geçen ve savcının 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını ve spor faaliyetlerinden yasaklanmasını istediği Emmanuel Emenike'yi mahkeme beraat ettirdi. 3 Temmuz 2011de başlayan ve "Şike Davası" olarak anılan dava Türkiye'nin üzerinde en çok konuştuğu davalardan biriydi ve o davanın bir parçası olan Emenike davası da diğeri gibi Yargıtay'a taşınmalı.

Türkiye futbolunu yakından ilgilendiren 48 sanığın ceza aldığı Şike davasında Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Emmanuel Emenike'nin yurtdışında olduğundan dolayı ifade veremediği biliniyordu. Bu nedenle Emenike'nin dosyası ayrılıp ve yargılanmasına devam edilmiş ve yargılama sonunda da beraat etmiş olduğu basına yansıdı. Ama bana göre Trabzonspor kulübü mahkemenin verdiği karar için temyize başvurarak mahkeme sürecini Yargıtay'a taşıyabilir. Çünkü davaya müdahil olan Trabzonspor mahkeme hükmüyle bu hükmün dayandığı muhakemenin hukuki bakımdan, yüksek mahkemede bir defa daha tetkiki imkânını sağlayan kanun yolu olan temyize başvurmalı.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Emmanuel Emenike'nin Süper Lig'de 8 Mayıs 2011'de yapılan Karabükspor-Fenerbahçe maçında şike yaptığı iddiasıyla hakkında dava açıldığını hatırlatarak, söz konusu suçtan cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı kanıtlara ulaşılamadığını belirterek Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Emmanuel Emenike'nin beraatine karar verdi. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına, müdahil olarak Trabzonspor Kulübü avukatı Nusret Yılmaz'ın katıldığı biliniyor. Trabzonspor dava sonucuna itiraz ederek konuyu yüksek mahkemeye götürmeli.

Yargılama sırasında söz alan müdahil avukat Nusret Yılmaz, savcılığın daha önce verdiği mütalaya katıldıklarını ve sanık Emenike'nin şikeden yargılandığını belirterek, "Emenike, 25 Mayıs 2011'de Fenerbahçe ile transfer sözleşmesi yaptığı bilinmesine rağmen Karabük maçından önce teklif gelmediğini beyan etmiştir. Nitekim daha önce yargılanan Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu'nu Emenike'nin transferiyle ilgili görevlendirdiğini beyan etmiştir" şeklindeki iddialar heba edilmemeli tekrar gündeme getirilerek gerekirse sonuna kadar gidilmeli.

Fenerbahçe'nin eski oyuncusu Emmanuel Emenike için mahkeme beraat kararı verdi. Ancak bu kararın temyizi var, AİHM'i var.

Aynı mahkemede görülen davada, aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da olduğu 48 sanığın, ''çıkar amaçlı suç örgütü kurmak'', ''örgüte üye olmak'', ''şike'', ''teşvik'', ''tehdit'' ve ''rüşvet vermek-almak'' gibi suçlardan hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmişti. Ve alınan cezalara itiraz edildiği için tarafların konuyu Yargıtay'a taşıdığı biliniyor.

Emanuel Emenike'nin de sanık olarak yargılandığı şike davası'nda alınan karara ilişkin benim düşüncem şu yöndedir. Ne zaman ki bu karar, Yargıtay tarafından onanır ve kesinleşir ancak ondan sonra Emmanuel Emenike temize çıkar.Şayet karar temyiz edilirse Yüksek mahkeme'de aynı yönde karar verirse Adaletin katmerli tecelli ettiğini hep birlikte görmüş oluruz.

TFF Emenike kararında sessiz kalmamalı

Nnitekim bu durum bizim kadar Avrupa ülkelerini ve FİFA ve UEFA'yı da ilgilendirmektedir. Dolayısıyla bu dava Yargıtay'a taşınmalı. Hatta bu konuda Türkiye Futbol Federasyonunun görevleri arasında yer alan Türkiye'deki her türlü futbol faaliyetini yürütmek, düzenlemek ve denetlemek olan kurum bana göre bu davaya müdahil olmalı.

Çünkü misyon olarak "Eğitim ve tesisleşme hamlelerinde çağdaş hedefler ile buluşmak, uluslararası düzeyde rekabet edecek altyapıyı oluşturmak, topluma spor kültürünü benimsetmek, futbol ekonomisini büyüten güçlü finansal yapıya sahip bir organizasyon olmak ve vizyon olarak ta çağdaş ve kurumsal bir yapıda futbola yaygınlık kazandırmak, ülke genelinde katılımı arttırmak, uluslararası organizasyonlarda sürekli var olmak" olan TFF bu konuda tarafsız kalmalı ve bu davaya müdahil olmalı diye düşünüyorum.

Ayrıca amacı; her türlü futbol faaliyetlerini milli ve milletlerarası kurallara göre yürütmek, teşkilatlandırmak, geliştirmek ve Türkiye'yi futbol konusunda yurt içinde ve yurt dışında temsil etmek üzere, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip olan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bu konuda sessiz kalmamalı.