Trabzonspor TFF'den medet ummamalıydı
Trabzonspor TFF'den medet ummamalıydı
İlk önce Trabzonspor'un başvurusu meselesinden başlayayım.
TFF, Trabzonspor'un 2010-2011 sezonunun tescilinin iptali için yaptığı başvuruyu reddetti.
2010-2011 şampiyonu kim olduğu konusunda Trabzonspor'un başvurusunu Türkiye Futbol Federasyonu değerlendirdi ve tartışmalara neden olabilecek kararını verdi. Aslında Trabzonspor "Şike sahaya yansımamış" diyen TFF'den medet ummamalıydı.
Şahsen benim için sürpriz bir karar değil. Böyle bir sonucu bekliyordum. Çünkü Türk mahkemeleri bir karar verdi. Şu anda Yargıtay'da... Uzun zamandan beri Yargıtay'da... Bu karar çıkacak. Ama bugün çıkacak ama yarın çıkacak ama önümüzdeki yıl çıkacak. Kesin olan elbet bir gün çıkacak olması... Bu nedenle Trabzonspor'un yapmış olduğu 2010-2011 sezonunun tescili konusundaki girişiminden olumlu bir sonuç alınamayacağı baştan belliydi.
Zira bu yönde yapılan bir başvurunun olumsuz sonuçlanacağı zaten belliydi. Sırf camiaya şirin görünmek için"bakın biz şampiyonluğun tescili için gereken mücadeleyi yaptık" demek için yapılan girişim olsa gerek.
Trabzonspor 2010-2011 sezonunun tescili için TFF'den medet ummamalıydı, Yargıtay'ın kararını beklemeliydi.
Nitekim o döneme ait şampiyonluk maçlarında şike iddiaları vardır ve dava yargı aşamasındadır. Dolayısıyla F.Bahçe müzesinde bulunan o kupa şike davası sonuçlanmadığı için TFF'de kendini haklı görerek Yargıtay'ın vereceği kararı beklemektedir.
Kaldı ki; futbol federasyonunun karar alabilmesi için Yargıtay aşamasının sonuçlanması lazım. Yüksek mahkeme şike davasıyla ilgili Yargıtay İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararı onaması halinde TFF'de şampiyon hangi takım olduğunu tabii olarak değerlendirecektir. Bu hususta Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin, eksikliklerin giderilmesi için İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iade ettiği "Futbolda Şike Davası" dosyasını karara bağladığında bakalım TFF bu seferde " Şike yok " diyebilecek mi? Diyemeyecek derse zaten alenen taraf tutmuş olacaktır.
Keza 3 Temmuz sürecinde Federasyon, 'Şike sahaya yansımamış' diyerek ceza vermeye bile gerek duymamıştı ama Mahkeme mahkumiyet kararları verdi. Haklarında mahkumiyet verilenlerde Eminönü Yeni Cami içinden toplanan kişiler değil. Şimdi Yargıtay'ın nihai kararı bekleniyor. Türkiye'nin merakla beklediği sorunun asıl cevabını Yargıtay'ın kararından sonra bulacaktır.
TFF Demirören'in şirketi değil...
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), A Millî Takım Teknik Direktörü Fatih Terim resmi ile 5 artı 2 yıl opsiyonlu olmak üzere toplam 7 yıllık sözleşme imzaladı. Milli takımımız ve Terim için hayırlı olsun. Allah mahcup etmesin...
Türkiye Futbol Federasyonu ile A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim ile 5+2 yıllık sözleşme imzalaması istikrarın yakalanması ve sürmesi adına ir yerde olması gereken bir gelişme. Fakat bu işin bir de tazminat ayağı da unutulmamalı. Milli takımda işler iyi gidince bir şey olmaz ama işler iyi gitmeyince yani hocanın gönderilmesi durumunda tazminat durumu gündeme gelebilir. Velev ki mukavele fesh edilirse o zaman ne olacak? Fsh halinde yüklü miktar da tazminat ödenmesine sebep olunmamalı. Bu sebeple tazminat meselesi de açığa kavuşturulmalı.
Birde anladığım ve anlayamadığım bir şey var. Anlaşmanın Fatih Terim'in memleketi olması hasebiyle anlamlı olması için Adana 'da yapılması anlaşılır ama Trabzonspor'un 2010-2011 sezonunun tescilinin iptali için yaptığı başvurunun kararının İstanbul'da dışında açıklanmasını manidar bulduğumu ifade etmeliyim.
Fatih Terim'e ne kadar ücret ödenecek bilinmeli
Yıldırım Demirören ile Fatih Terim arasında A Milli Takım hocalığı için yapılan sözleşmenin imzalanması sonrasında ise soru cevap kısmında basın mensuplarının Federasyon Başkanı'na yönelttiği "Terim'in yıllık ücretinin ne kadar olacağı" sorusuna Tff Başkanı Demirören'in yanıtının " Yıllık ücret konusunu yönetim kurulumuz bana bıraktı. Bizde kağıda yazdık. Bunu bizim açıklamamız doğru olmaz. Bunu hocamız ayrıntılarını kendisi de öğrendikten sonra açıklamak isterse açıklar." dediği basına yansımıştır.
Şayet öyle demişse bu çok yanlıştır. Öyle kağıda yazdık demeyle olmaz. TFF Yıldırım Demirören'in şirketi değil kamu yararına olan bir kuruluştur. Böyle olduğu içinde nereye ne kadar ücret ödeneceği kamudan gizli tutulmamalı,tutulamaz da. Ayrıca niye açıklanamıyor ki; devlet sırrımı? Kağıda yazdın ama ne kadar yazdın kamuoyunca bilinmeli.
Günümüz Türkiye'sinde ülkeyi yönetenlerin ne kadar maaş aldıkları herkesçe bilinirken Türk Milli takımını yönetenlerin aldıkları ve alacakları ücretler de gizli kalmamalı. TFF başkanı Demirören'in kendi şirketindeki müdüre na kadar maaş veriyor kimseyi ilgilendirmez ama Türk Milli takım hocasına ne kadar ücret ödeneceği polemik konusu olmaması için bilinmeli.
Ayrıca Fatih Terim ile yapılan mukavelenin imzalanması esnasında medya mensuplarına ne kadar şeffaf olduklarını göstermek için imzalanan evrakı basın mensuplarının gözüne sokarcasına " dikkatli bakın gerçek imzayı atıyoruz ona göre" diyenler Milli takımlar Teknik Direktörü'ne ödenecek olan gerçek miktarı da açıklamalı.