Trabzonspor'da tüzük değişmeli
Trabzonspor'da tüzük değişmeli
Bu düşüncemin üzerinden kısa bir zaman geçtikten sonra seçim kurallarına aykırı olarak gerçekleştirilen kongrenin ve usulsüz yapılan tüzük değişikliğinin iptaline ilişkin açılan davalar sonucu kongrenin iptal olduğu basına yansıdı.
Nitekim bugün yaşamak zorunda kaldığımız bir çok olumsuzluğun nedenleri ipuçlarını Trabzonspor'un 25-26 Mayıs tarihindeki kongrenin yapıldığı günden vermiştir; Onun için, camianın bugün yaşadığı sorunlar “ansızın”, “hiç beklenmedik bir biçimde” ortaya çıktığını söylemek yanlış olur.
Trabzonspor'un 25-26 Mayıs'ta yapılan Olağanüstü Genel Kurulu'nda alınan kararın iptali için yapılan başvuru üzerine mahkeme tüzüğün 68. maddesinin geçici 4. madde ile değiştirilmesine dair Genel Kurul'un iptaline karar verilirken, Trabzonspor Başkanlık seçiminin Aralık ayında yapılmasına hükmedildi. Yerel mahkeme bu hususta kesin kararını verdi. Trabzonspor yönetimi de üzerine düşeni yapacaktır umarım.
Bir diğer önemli hususta 6 bin 920 üyeden 4 bin 464 kişinin oy kullandığı genel kurulda sadece 857 kişinin oyuyla tüzük değişikliğine gidilmiştir. Oysa ki; kongrenin yapıldığı salon daha büyük olmuş olsaydı daha fazla katılım olacağı açıktır. Hakeza kongrede sağlıklı bir sayım yapılamadığından haylice itirazlar olmuştur bunlarda kayıtlarda mevcuttur. Kaldı ki; evet oyu 588 hayır oyu 269 kişi olarak belirlenmiştir. Oysa ki; 4 bin 464 delegenin oy kullandığı bir kongre de beşte bir oranından daha az bir katılımcının yer aldığı bir salonda tüzük değişikliği yapılmıştır. BU DURUM HER YÖNÜYLE SEÇEN VE SEÇİLENLERİN HAKLARINA, HAK, HUKUK ve ADALET ANLAYIŞLARINA AYKIRI BİR DURUMDUR.
Ayrıca Genel Kurulda yapılan tüzük değişikliğine ilişkin hukuk uzmanlarınca 4721 sayılı TMK’nın 81 ve tüzüğün 90. hükmü uyarınca toplantıya katılanların (Hazirun cetveli ile bellidir) 2/3’ünün ‘evet’ oyu sayılması gerekirdi. Asla ‘evet’ ve ‘hayır’ mukayesesi yapılmamalıydı. Ayrıca Kanun ve tüzük bu konuda açıkken ortadaki tablo hukuka aykırı olduğu belirtilmektedir.
Keza Divan Kurulu’nun kimseye sormadan tüzüğün değiştiğini ilan etmesi büyük hukuk ayıbı olarak nitelendirilmektedir. Gelinen noktada tüzüğün tabi olarak değişmediğini ve yeni seçilen yönetimin görev süresinin aralık ayına kadar olduğu baro başkanı tarafından öne sürülmektedir. Bu nedenlerden dolayı Aralıkta seçimli genel kurul yapılması gerekir, denilmekteydi.
Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi
Yapılacak ilk Genel Kurulda en başta tüzükte yer alan bazı muğlak ifadelerin muhakkak düzeltilmesi lazım. Mesela yönetim kuruluna bireysel anlamda üyelik var ama aday olacakların nasıl ve ne şekilde seçilebileceği yönünde net bir ifade yok. Öyle ya üyeler o yolu seçmek isteyebilir. O sebeple bireysel üyeliğin yolu olabildiğince açık değildi ve bu hususta bazı zorluklar bulunmaktadır. Bununla birlikte bağımsız adayların seçime katılma şekli ve ne kadar oy alması halinde listeye girebileceği yani seçilebileceği net bir şekilde belirtilmemiştir.
Şöyle ki; bireysel adaylıkla ilgili tüzükte muğlak ifadeler yer almaktadır. Adeta üyelere bireysel adaylık için başvuru yolu açılmış ama bu yolun ilerisi için bir yöntem belirtilmemiştir. Böyle olması bu yolun çıkmaz sokaktan bir farkının olmadığını göstermektedir. Bu uygulama yanlıştır tüzükte yapılacak ek bir madde ile düzeltilmelidir. Artık tüzüğün değişmesi zorunluluk haline gelmiştir.
Zira Kulüp tüzüğünün 69. maddesi hükmüne göre aday başvuruları; "adı, soyadı, üye numarası ve hangi organa aday olduğunu belirtmek koşuluyla liste düzenlenerek yapılır. Bu unsurlara yer verilerek bireysel adaylık başvurusu da yapılır." der ama başkan adayı bulunmayan organ aday listeleri işleme konulmaz" diye de bir ifade yer alır. Bu da şunu göstermektedir; üyelere yönelik labirent gibi bir yol açılmış girmek kolay ama seçilmek mümkün değil. Bir kere bu garabetin ortadan kaldırılması lazım.
