Türkiye hedefe koşmayı sevdi

Yaklaşık 18 yıl önce kurulan federasyon, kısa sürede 81 ilde örgütlendi. Bilinirliği artan oryantiring, her türlü doğal ve kültürel mekanlarda yapılabilecek bir spor dalı olarak gittikçe gelişmeye başladı.

Özel olarak hazırlanmış harita ve pusula yardımıyla belirlenen rotaya en kısa zaman ulaşmayı amaçlayan bu branş, son yıllarda her yaştan insanın dikkatini çekmeye başladı.

Çolakoğlu, yaptığı açıklamada, oryantiringle uğraşan sporcu ve kulüp sayısının her geçen gün arttığını söyledi.

Oryantiringin aile sporu olduğunu anlatan Çolakoğlu, şöyle konuştu:

"Çeşitli illerde farkındalık yarışmaları düzenliyoruz. Bu dalda hızlı bir ivme yakaladık. Türkiye olarak kalitemizi ortaya koyduk. Bu branşın en temel özelliği doğada yapılıyor olmasıdır. Bir nevi bulmaca ve satranç gibi algılanabilir. Doğayla tanıştırdığımız insanların yaşam kalitesinin yükselmesine katkı sağladığımıza inanıyoruz. Türkiye'nin hedefe koşmayı çok sevdiğini düşünüyoruz."

Çolakoğlu, "koşarak hedef bulma" branşı olarak bilinen oryantiringde 10 bin lisanslı sporcuya ulaştıklarını belirtti.

Elinde harita ve pusulayla hedefe ulaşan çocukların öz güvenlerinin de geliştiğini anlatan Çolakoğlu, her yaş grubundaki insanların bu spora ilgi gösterdiğini kaydetti.

ZORLA DÜŞÜNMEYE SEVK EDİYOR
Oryantiring sporunun öğrencilerin derslerine katkısının akademisyenlerce tespit edildiğini savunan Çolakoğlu, "Akademisyenler, '6 yıl oryantiring sporu yapan bir çocuk kesinlikle istediği bir üniversiteyi kazanabilir' şeklinde görüş belirtiyor. Kendileri bunu tespit etmiş. Bu branş sadece fiziksel değil zihinsel bir spor dalı olarak da algılanıyor. Çünkü sizi zorla düşünmeye sevk ediyor. Aklınızı kullanma, planlama, karar verme ve hedefe ulaşmaya teşvik ediyor" dedi.

Oryantiringi okullara yayarak sporcu kaynağı oluşturduklarını dile getiren Çolakoğlu, ilerleyen yıllarda uluslararası başarılar yakalamayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.