Türkiye Kupası'nda format değişikliği yeniden gündemde
Kasımpaşa Kulübü Başkan Vekili Hasan Hilmi Öksüz, Medipol Başakşehir Kulübü Asbaşkanı Mustafa Saral ve Kastamonuspor 1966 Kulübü Başkanı Mahir Altıkulaç, Ziraat Türkiye Kupası organizasyonuyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu.
Ziraat Türkiye Kupası'nın formatı bir kez daha tartışılmaya açıldı.
Organizasyona 3. turda elenerek veda eden Kasımpaşa'nın başkan vekili Hasan Hilmi Öksüz, Ziraat Türkiye Kupası'nda format değişikliğine gidilmesi gerektiğini savunarak, "Milyonlarca avro ile oluşturulan kadrolar, standartların çok altında sahalarda oynamak durumunda bırakılıyor. Ziraat Türkiye Kupası'nda formatın değişmesi lazım. Milyon avroluk ayakları bu kötü zeminlerde, sentetik çimlerde, standardı olmayan sahalarda oynatamazsın" dedi.
"Biz kaç senedir bu kulvarda eleniyoruz. Kimse nedenini merak etmiyor mu?" ifadesini kullanan Öksüz, "Ziraat Türkiye Kupası'nda şampiyon olmak istemez miyiz? Uygulanan sistem içinde yanlışlar olduğuna inanıyorum. Önemli olan zemin ve saha ölçekleri. Standardı olmayan yerlere mahkum ediliyoruz. Sonra maça B takımıyla çıkılıyor ve yenilince de 'çok şükür elendik' deniliyor" şeklinde konuştu.
Fenerbahçe'nin Tuzlaspor ile karşılaştığı sahaya da dikkati çeken Öksüz, şunları söyledi:
"Bin geçen sezon o statta elendik. Stada gidip oturduğumda, 'burada maç alamayız' dedim kendi kendime. Kötü bir suni zemin ve saha vardı. Ölçüleri de standart değil. Önemli bütçelerle kadro kurmuş takımları bu tür sahalara mahkum ediyorsunuz. Sonra da önemli oyuncular, sakatlanabilir korkusuyla bu maçlara çıkarılmıyor. Düşünün, saha dışından atılan bir futbolcuya isabet eden taşı konuşuyoruz artık."
Ziraat Türkiye Kupası'ndaki gelirin düşüklüğüne de vurgu yapan Öksüz, "Bu organizasyonun bizim seviyemizdeki takımlara mali katkısı yok. Ancak alt seviye takımları memnun edebilecek bir gelir dağıtımı mevcut" diyerek sözlerini tamamladı.
Saral: "Gelir, Süper Lig takımları için az, alt lig ekipleri için iyi"
Ziraat Türkiye Kupası A Grubu'nda mücadele eden Medipol Başakşehir Kulübü'nün asbaşkanı Mustafa Saral, dağıtılan rakamların kendilerini memnun etmediğini kaydetti.
Verilen primlerin giderleri karşılamadığına değinen Saral, "Prim miktarları bizi memnun etmiyor. Her zaman tartışılan bir konu. Kupa, takımlara külfet geliyor. Sezon başında sözleşme yaparken, kupa karşılaşmalarına maç başı ücret eklemiyoruz. Bunu sözleşmeye maç başı olarak ekleyen kulüpler sıkıntı yaşıyor. Böyle olunca alınan para giderleri karşılamıyor" diye konuştu.
Kupayı kazanan takımın UEFA Avrupa Ligi'ne kaldığına vurgu yapan Saral, "Buradan UEFA Avrupa Ligi'ne kalındığında, 2,5 milyon avro civarında gelir elde ediliyor. Büyük takımlar için önemli bir miktar olmayabilir ancak bizim gibi ekipler için hedef olabiliyor. Anadolu takımlarının bu hedefi koyması Ziraat Türkiye Kupası'na heyecan verebilir. Gelir, Süper Lig takımları için az, alt lig ekipleri için iyi" ifadelerini kullandı.
Mustafa Saral, Amed Sportif Faaliyetler ile Diyarbakır'da oynayacakları maç için uçak ve otel masrafı olarak yaklaşık 25 bin avro harcayacaklarını aktararak, şu değerlendirmede bulundu:
"Süper Lig takımlarının bir maçlık deplasman giderine, oyuncuların maç başı alacakları da eklendiğinde, maliyet artıyor. Grup maçlarındaki prim dağılımı ele alındığında takımlar, sadece lojistik giderlerini karşılayabilmek için dahi mutlak galibiyete ihtiyaç duyuyor. Ev sahibi ekip tarafından bakıldığında ise futbolculara maç başı ödenen ücretlere, stat ve güvenlik giderleri de eklenince performans primini oldukça aşan bir rakam ortaya çıkıyor."
Altıkulaç: "Kupa maçları bizim için önemli"
Organizasyonda Galatasaray'ın da yer aldığı E Grubu'nda mücadele veren Spor Toto 3. Lig takımı Kastamonuspor 1966'nın kulüp başkanı Mahir Altıkulaç, kendileri için buradan elde edilecek gelirden çok, büyük takımlarla maç yapabilmenin önemli olduğuna dikkati çekti.
Kupa maçlarında alabilecekleri primlerin bütçelerine önemli katkıda da bulunacağını kaydeden Altıkulaç, "Türkiye Kupası maçları bizim için çok önemli. Türkiye'ye mal olmuş Galatasaray ile Kastamonu'da maç yapacak olmak bize gurur veriyor. Bu maçlardan gelecek primlerin bize artısı olacaktır. Ödenen rakam için az veya çok demem" şeklinde görüş belirtti.
Yıllık bütçelerinin 6 milyon lira olduğunu kaydeden Altıkulaç, "İkinci yarıda 3-4 transfere ihtiyacımız var. Ona katkısı olacak. Kulüplerin borcu, derdi bitmiyor. Elde edebileceğimiz paralarla işimizi çevirme şansımız yok ama buna da şükrediyoruz. Bir yıllık bütçemiz 6 milyon lira. Kupadan alabileceğimiz 200 bin dolar bizim için çok önemli. Küçük takımlar için gayet olumlu bir rakam. Ben aza kanaat eden birisiyim" değerlendirmesinde bulundu.
2015-2016 sezonu para ödülleri
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Ziraat Türkiye Kupası prim sistemine göre, gruplarda mücadele eden takımlara 50 bin dolar katılım payı ödeniyor. Grup maçlarında alınan her galibiyete 40, beraberliğe ise 20 bin dolar prim veriliyor. Gruptan çıkan takım, son 16 turu katılım bedeli olarak 100 bin dolar alırken, tek maç eliminasyon sistemine göre oynanan turda elde edilen galibiyet 100 bin dolar ile ödüllendiriliyor.
Bu turu geçip çeyrek finale kalan ekip, 100 bin dolar daha kasasına koyuyor. TFF, çeyrek finalde galip gelen takıma 150, beraberlik durumunda ise 75 bin dolar ödeme yapıyor. Oynanan iki maç sonunda yarı finale yükselen ekibe katılım bedeli olarak bu kez 150 bin dolar ödeniyor. Yarı finalde galip gelen takıma 200 bin, berabere kalanlara ise 100 bin dolar prim veriliyor. Bir takım, finale kadar tüm maçlarını kazanması durumunda toplamda 1 milyon 440 bin dolar para kazanıyor.
Finalde ise kupayı kaldıran takım 2 milyon 300 bin, mağlup olan ekip ise 875 bin dolar elde ediyor. Bu durumda oynadığı bütün maçları kazanarak kupayı alan ekip, 12 maçlık sürecin ardından toplamda 3 milyon 740 bin dolar gelir elde ediyor.