ROPÖRTAJ

Türkiye'deki şike hakkında ne dediler?

Biri İngiliz, diğeri Galli... Her ikisi de Türk futbolunda iz bıraktı.

Türkiye'deki şike hakkında ne dediler?
Beşiktaş'a 3 lig, 2 Türkiye, 2 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık ve 4 TSYD Kupası kazandıran Gordon Milne ile "Ulubatlı Souness" olayında Fenerbahçe'ye karşısında zaferi getiren golü atan Dean Saunders, konuştu.
 
 
Ligimizde 3 ayrı takımı (Beşiktaş, Bursaspor, Trabzonspor) çalıştıran Gordon Milne'in adı Beşiktaş'la efsaneleşti. Siyah beyazlı takıma 3 lig, 2 Türkiye Kupası, 2 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık ve 4 kez de TSYD Kupası kazandıran İngiliz hoca, daha sonra görev yaptığı Bursaspor ve Trabzonspor'da aynı başarıyı gösteremedi. Dean Saunders ise 1 sezon formasını giydiği G.Saray'da iz bırakmış bir Galli. Onun gol atıp G.Saray'ın Türkiye Kupası'nı kazandığı Kadıköy'deki maç, Graeme Souness'ın o meşhur bayrak dikme olayıyla uzun süredir hafızalarda.'Futbol Prensi' için İstanbul'a geldiler

Bir başka futbol efsanesi Kevin Keegan ile birlikte TRT Spor'da yayınlanan "Futbol Prensi" yarışması için İstanbul'a gelen ikiliyle konakladıkları Radisson Sas Oteli'nde buluştuk. Konu haliyle Türk futbolu ve şike iddialarıydı... Önce Gordon Milne'e, ardından Dean Saunders'a soruldu.

- Uzun yıllar Türkiye'de takım çalıştırdınız. Şike ya da teşvik primi olayına tanık oldunuz mu?
Gordon Milne: Ben uzun yıllar Türkiye'de çalıştım. Ancak hiç böyle bir şey yaşamadım. Ben şikeye inanmıyorum. Geçen yıl da, daha öncesinde de yapıldığına düşünmüyorum. Oyuncuların da büyük kısmı şikeye inanmıyor. Bu problem en kısa sürede çözüme kavuşmalı.

3-5 kişi yüzünden herkes cezalandırılmamalı


Galatasaray'da yalnızca 1 sezon oynadınız ama Türk futbolunu izliyorsunuzdur. Şike yapıldığına şahit oldunuz mu?
Dean Saunders: Şike, elbette cezalandırılması gereken bir suç. Yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Ancak, bu hangi alan olursa olsun; paranın olduğu yerde mutlaka bu işlerden rant sağlamak isteyen insanlar ortaya çıkar. O yüzden bu tip insanların futboldan uzaklaştırılması gerekiyor. İngiltere'de sadece 5 kişi suçlu olsa bile binlerce kişi bu hata yüzünden cezalandırılıyor. Böyle bir şey olmaması gerekli.

Futbolda başarı en büyük gururdur

Kim suçlu ise, onların cezalandırılıp, futboldan men edilip, faturanın milyonlarca kişiye ve kulüplere kesilmemesi gerekiyor bana göre. Futbolcu olduğunuzda en büyük başarınız, kendi oyunculuk gururunuzdur. Futbolcu küçük yaşlardan itibaren rekabete alıştırılıyor. Dolayısıyla başka birinin kazanmasına izin vermek, asla kabul edilemez. Ben de Türkiye'de hiç böyle bir şeye şahit olmadım. G.Saray bu sezon hak ederek şampiyonluk kupasını kazandı.

Oğlum burada doğdu bir yanım Türk

OĞLUM Türkiye'de doğdu. Bu yüzden bir yanımız Türk. G.Saray'ı her zaman takip ediyorum. Son şampiyonluk maçını izleyemedim. Fakat sürekli olarak 90 dakika hakkında bilgi aldım. Galatasaray'ın şampiyon olduğunu öğrenince de çok sevindim.

G.Saray'da sadece 1 yıl kaldığım için pişmanım[page_end]

"Keşke birkaç yıl daha kalsaydım burada. O dönemde İngiltere'den cazip teklifler vardı ve değerlendirdim."

G.SARAY'da yalnızca 1 yıl kaldığı için pişman olduğunu söylüyor Saunders... O günlere dönüp anlatıyor: "Evet, G.Saray'dan keşke ayrılmasaydım diyorum. Hemen İngiltere'ye gittiğime pişmanım, keşke birkaç yıl daha oynasaydım burada. O dönemde hem Nottingham Forest, hem de West Ham Kulübü'nden 1.5 milyon Sterlinlik teklif almıştım. G.Saray'ı İngiltere'de herkes tanıyor."

Play-off sevimsiz bir uygulama

İNGİLİZ hoca Milne'e, Süper Lig'deki play-off sistemini soruyoruz. Yanıtı bir hayli ilginç: "Bence çok sevimsiz bir uygulama. Bu, şikeye yönelik bir tepki idi. Ancak, bu play-off'lar hiçbir şeyin çözümü değil. Çünkü, şike zaten baştan bir suç. Ama şike yapılıyor diye düşünüp de bunun üzerine play-off sistemi gibi bir karar almak da yanlış."

Dean Saunders, İskoç hoca için böyle dedi


"Ulubatlı Souness" hepimizi şaşırttı

Dean Saunders, "Uzatmaya giden kupa rövanşında benim golümle kupayı kazanmıştık. Tribünlerden atılan dev G.Saray bayrağını alan Souness, Kadıköy'de orta sahaya dikince hepimiz şaşırdık."

24 Nisan 1996'da F.Bahçe ile G.Saray arasında oynanan tarihi kupa maçını hatırlatıp soruyoruz Saunders'a, "O maçta senin golünle kupa gelmişti. Sonrasında Souness'ın bayrak dikme olayı... " Şöyle bir düşündü ve başlattı anlatmaya: "Ali Sami Yen'deki ilk maçı benim penaltı golümle 1-0 kazanmıştık. Rövanşın normal süresi Boliç'in golüyle 1-0 F.Bahçe'nin lehine sonuçlandı. Uzatmaya giden maçta herkes yorulmuştu. Hakan Şükür'den seken topa sert vurup golü attım. Zafer bizim olmuştu. O gün orada az sayıda G.Saray taraftarı vardı.

Bizim için büyük bir sürpriz oldu

Biz kendi aramızda kutlama yaparken, tribünden bir taraftar bize bir bayrak attı. Hem de büyük bir bayraktı bu. Souness hiç arkasına bakmadan koşarak Galatasaray bayrağını alıp, orta sahaya dikti. Ve hepimiz koşarken, şaşkınlığımıza engel olamadık. Bizim için de sürpriz olmuştu."

Gordon Milne, Beşiktaş'ın efsane başkanına övgüler yağdırdı [page_end]

Seba olmasa 6 ayda kovulurdum

"3 yıl üst üste şampiyon olmadan önce İnönü'de 'Evine dön Gordon' pankartı açıldı. Seba'nın yerinde başka biri olsaydı, 6 ay sonra kovulurdum."

TÜRK futbolundaki başarı beklentisi; şipşak yapılan hazır kahve gibi. Kupaların hemen alınması bekleniyor. Türk futbol kamuoyu çok sabırsız. Süleyman Seba, bu yüzden benim için büyük bir avantajdı. Kendisi de daha önce futbol oynadığı için bir futbol zihniyetine sahipti.
Bana yönelik çok eleştiriler oldu. 3 yıl üst üste şampiyon olmadan önce İnönü Stadı'nda "Go Home Gordon" (Evine geri dön Gordon) yazılı dev pankartlar gördüm. İkinci sezonda Beşiktaş'ta kupayı kazandık. Bu da benim için avantaj oldu. Ondan sonrasında ise tarih yazdık. Süleyman Seba, çok farklı bir başkan ve yönetime sahip liderdi. Ancak, başka bir başkan olsaydı, 6 ay sonra kovulurdum. Türkiye'nin artık bunu bilmesi lazım. Bunu görmek için Beşiktaş'ın o dönemki başarısı tam bir örnek. Türkiye'de başarısızlıkların bir anda teknik adamlara kesilmesi çok yanlış. Sürekli antrenör değişikliğiyle başarı gelmez. Sabretmek gerekir.

Del Bosque Beşiktaş için doğru tercihti

DEL Bosque, milyonlarca Euro ödenerek Beşiktaş'a getirildi. Ancak bileti çabuk kesildi. Oysa o, İspanya ile Dünya Şampiyonu oldu. Aslında Del Bosque, Beşiktaş için doğru tercihti. Kendisi, İspanya'nın en iyi teknik adamı. Ama ona yeterli zaman verilmedi.

308 bin Sterlinlik problemi çözdük

BEN İstanbul'a geldikten sonra kulüpte birtakım sorunlar oldu. Ancak daha sonra çözüldü. Son gelişimde bir para sorunu oldu. 308 bin Sterlin'lik alacağımı mahkeme yoluyla istemiştim. Bütün bunlar daha sonra halloldu.
Yorumlar