MİLLİ TAKIM

Üçüncülük Milli Takım'a yaramıyor

(A) Milli Takım, 2002 Dünya Kupası ve 2008 Avrupa Şampiyonası'nda kazandığı üçüncülüklerden sonra iki büyük turnuvayı pas geçti.

Üçüncülük Milli Takım'a yaramıyor
Türk futbolunun, son 11 yıllık süreci göz önüne alındığında, tarihindeki önemli başarılara bu dönemde imza atsa da, bir o kadar başarısızlığa da yine bu dönemde tanıklık ettiği görülüyor.


Ay-yıldızlılar, 2002'de kazanılan dünya üçüncülüğü başarısının ardından 2004 yılında Portekiz'in evsahipliği yaptığı Avrupa Şampiyonası finalleri ve 2006 yılında Almanya'nın düzenlediği 18. Dünya Kupası finallerine, çok yaklaşmasına rağmen katılamadı.  
 
 
2008'de İsviçre ile Avusturya'nın birlikte organize ettiği 13. Avrupa Şampiyonası finallerine giden (A) Milli Takım, turnuvada mucizelere imza atarak, üçüncülüğe uzanmayı başardı.

 
Kazanılan Avrupa üçüncülüğünden sonra Güney Afrika'nın düzenlediği 19. Dünya Kupası ve son olarak bu yaz Polonya ile Ukrayna'nın birlikte evsahipliği yapacağı 14. Avrupa Şampiyonası'na katılma şansını, Hırvatistan play-off maçları ile kaçıran Türkiye'nin durumu, ''1 ileri, 2 geri'' şeklinde gözüküyor.

-2004 ve 2006'da yok, 2008'de var-

(A) Milli Takım, 2002 Dünya Kupası'nın ardından katıldığı 2004 Avrupa Şampiyonası elemelerinde, İngiltere ile yer aldığı 7. Grup'ta ikinci olarak play-off oynamak durumunda kalmış, bu aşamada, Letonya gibi Avrupa futbolunda o tarihe kadar iz bırakmayan bir ülkeye geçilerek, 2004 yazında Portekiz'in organize ettiği finallere gidememişti.

2000 yılında Avrupa Şampiyonası ile 2002 Dünya Kupası finallerine üst üste gitmeyi başaran Türkiye, 2004 Avrupa Şampiyonası finallerine katılamayarak, büyük şok yaşadı. Ay-yıldızlılar, buradan gözünü Almanya'daki 2006 Dünya Kupası finallerine çevirmiş, Ukrayna, Danimarka ve Yunanistan gibi güçlü rakiplerin bulunduğu 2. Gruba düşmüştü. Ukrayna'nın ardından grubu ikinci sırada tamamlayan milliler, İsviçre ile oynanan play-off müsabakalarında, bir önceki Letonya kabusunun benzerini görmüş ve çok sayıda Türk'ün yaşadığı, bir anlamda ikinci evi olan Almanya'daki 18. Dünya Kupası finallerine katılamamıştı.

Ay-yıldızlılar, 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde de (C) Grubu'nda Yunanistan'ın arkasında kalarak, eleme grubunu ikinci sırada tamamlamış ve o seneki statüde ikinciler için play-off oynamanın gerek olmaması nedeniyle finallere doğrudan katılmaya hak kazanmıştı. Finallerde oynadığı maçlarda özellikle yaptığı olağanüstü geri dönüşlerle akıllarda iz bırakan Türkiye, yarı finalde Almanya'ya şansız bir şekilde yenilerek, turnuvayı üçüncülükle tamamlamıştı.

-2010 ve 2012'de yine yok-[page_end]
Türkiye, Avrupa'da oldukça ses getiren üçüncülüğünün ardından yine ilk dönemdeki gibi 2010 Dünya Kupası elemelerinde oldukça kötü bir performans ortaya koydu. Son Avrupa şampiyonu İspanya ile aynı grupta yer alan Ay-yıldızlılar, İspanya'yı zorlama ümitlerinin yanına yaklaşmak bir kenara, grupta Bosna-Hersek'e geçilerek, 5. eleme grubunu üçüncü sırada tamamladı ve play-off'a dahi gidemedi.

2010 Dünya Kupası finallerine katılamadıktan sonra gözlerin çevrildiği 2012 Avrupa Şampiyonası elemelerinde, Türkiye, (A) eleme grubunda Almanya ile mücadele etti. Grupta inişli-çıkışlı bir grafik çizen milliler, zorlansalar da ikinci olarak, play-off'a gitmeye hak kazandı. Play-off'ta rakibi Hırvatistan'a ilk maçta sahasında 3-0 yenilen, ikinci maçta ise 0-0 berabere kalan Türkiye, büyük turnuva özlemini gelecek şampiyonalara bıraktı.

-Son 5 büyük turnuvanın sadece 1'inde var-
Millilerin, 2002'deki dünya kupasından sonra oynadıkları 3 Avrupa Şampiyonası elemesi ve 2 de Dünya Kupası elemesi olmak üzere 5 büyük organizasyonun sadece birinde, 2008'deki Avrupa Şampiyonası'nda finallere katılabilmesi de dikkati çeken bir diğer unsur. Ay-yıldızlıların, son 11 yıllık süreçteki performansında, büyük bir turnuvanın finallerine katılabildiğinde son dörde kalmayı başardığı ancak finallere gitme hakkına erişemediği zaman ise önemli bir başarısızlığa imza attığı görülüyor.

-Kulüp takımları, Milli Takım'ı doğrudan etkiliyor-

2002 ile 2011 yılları arasında, katıldığı biri Dünya Şampiyonası biri de Avrupa Şampiyonası finalleri olmak üzere iki dev organizasyonda, (A) Milli Takım'ın yakaladığı önemli başarıların, Türk kulüplerinin o sezon Avrupa kupalarında elde ettikleri başarılara dayandığı göze çarpıyor. Türk kulüplerinin kayda değer bir başarı yakalayamadığı yıllarda milli takımın da olumsuz etkilendiği istatistiklere yansımış durumda.

Galatasaray'ın 1999-2000 sezonunda UEFA Kupası'nı kazanan kadrosunun büyük kısmı, önce Mustafa Denizli yönetimindeki milli takımın, Hollanda ile Belçika'nın evsahipliği yaptığı 2000 Avrupa Şampiyonası'nda çeyrek final heyecanının yaşamasına büyük katkı yapmıştı. Aynı kadronun öncülüğünde bu kez Şenol GÜneş tarafından idare edilen (A) Milli Takım, 2002'de Japonya ile Güney Kore'nin ortaklaşa düzenlediği 17. Dünya Kupası'nda dünya üçüncülüğünü kazanma başarısı göstermişti.

Kulüpler bazında yakalanan bir diğer örnekte ise Fenerbahçe'nin, 2007-2008 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynaması, Fatih Terim idaresindeki Türkiye'nin, İsviçre ve Avusturya'nın ortaklaşa evsahipliği yaptığı 2008 Avrupa Şampiyonası'nda son dörde girmesinde etkili olmuştu. Her iki örnekte görüldüğü üzere kulüp takımlarının kendi maçlarını kazanış biçimlerinin, milli takıma da aynen yansıdığı dikkati çeken bir başka unsur.

Yorumlar