Uluç'a göre 6-0 bile tarih olabilir!
Kadıköy'deki dev kapışmayı Sabah'ta yorumlayan Hıncal Uluç, birbirinden çarpıcı analizler yaptı... 6-0'lık tarihi hezimete göndermede bulundu...
Hıncal Uluç derbistanbul'u yorumladı. Hıncal Uluç, Süper Lig'in 10. haftasında Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda oynanacak Dev derbiyi Sabah'ta değerlendirdi.
Birbirinden çarpıcı analizler yapan Uluç, Rijkaard'ı savunma konusunda uyararak 6-0'lık tarihi hezimeti unutturacak bir skorla karşı karşıya kalınabileceğini ileri sürdü...
İşte Uluç'un çarpıcı yorumları...
Hezimet olur, 6-0 unutulur
Fenerbahçe derbide nasıl oynamalı? "Nasıl oynamamalarını konuşmak daha doğru olur. Çünkü Fenerbahçe aslında en başından bugüne birşey oynamıyor. Yani 8'de sekiz yapması tamamen tesadüf ve şanstı... Bunun gerçekliğini de Gaziantep karşılaşmasında tüm Türkiye'ye gösterdi. Üstüne gitmeyi, kazanmayı düşünen her rakip, Fenerbahçe'yi yenebilir."
Fenerbahçe'nin Kadıköy'de oynanacak derbideki en önemli avantajı nedir? "Sarı-lacivertli takımın en güçlü yanı forveti, zayıf tarafı ise savunması. Fakat rakipler F.Bahçe'den korktukları için zayıf yanının üzerine gitmediler; güçlü yanı ile oynadılar ve kaybettiler. F.Bahçe'nin en önemli avantajı: İyi oyun oynayamıyor ve oyun kuramıyor olması... Bu sebepten dolayı, 'duran toplar' önem kazanıyor. F.Bahçe önceki sezonlarda duran topları iyi kullanıyordu; şimdi de öyle... Duran topu kullanan adamları ve diğer oyuncuların rakip 18 içine yerleşimleri iyi... Fırsat değerlendirmede de ekonomik oynuyorlar. En büyük avantajları bu...
EN KÖTÜ SAVUNMA
Bu avantajları, Galatasaray maçında çok büyük önem kazanıyor. Nedeni: Galatasaray, Türkiye'nin en kötü savunmasına sahip olan takım. Teker teker değerlendirildiğinde defanstaki isimler kötü değiller. Dinamo Bükreş'in teknik direktörünün de dediği gibi, Milli Takım'ın geri dörtlüsü; Galatasaray'ın geri dörtlüsü... Bu oyun tarzı, savunmayı öldürüyor."
6-0'ı bile unutturabilirler
[page_end]Rijkaard kazanmak için ne yapmalı? "Galatasaray'da akla gelmeyecek kadar geriye ve yana oynama inadı var. Dinamo Bükreş maçında bir ara ekrana topla oynama yüzdeleri bindi. Durum: yüzde 70 Galatasaray, yüzde 30 ise Dinamo Bükreş'ti... Aynı anda isterdim ki topun oynandığı alanların yüzdesi de gelsin. Eminim yüzde 70 Galatasaray yarı alanı, yüzde 30 Bükreş yarı alanı olurdu. Yani topa sahip olma istatistiğinin tam tersi...
Çünkü Galatasaray, maçı kendi sahasında oynuyor. G.Saray'ın, İstanbul'da; sahasında oynadığı ve kazanması gerektiği bir maçta bile, topu kendi yarı sahasında dolaştırmayı marifet sayan adamları var. Kaç maçtır kenardan uyarı dahi gelmiyor. İşte bu adamlar böyle topu kaptırıyorlar. Böylece rakip durduk yerde atak yapıyor; pozisyona giriyor ve gol buluyor. Yani Galatasaray'ın yediği gollerin yüzde 80'inde akını başlatan Galatasaray'ın kendisi.
Galatasaray'ın maç boyu karşılaşacağı bütün gol ihtimallerinde sarı-kırmızılı futbolcular başrol oynuyorlar. Eğer Rijkaard bunu önleyemezse, Fenerbahçe Stadı'ndan hezimetle döner.G.Saray, 6-0'ı bile unutturabilecek kadar gol yiyebilir.Çünkü gol yedikleri zaman önde olsalar dahi sinirleniyorlar.
Böyle olduğunda maçı kaç kişi bitirir onu da düşünemiyorum. Rijkaard, savunma ile orta sahanın yana ve geriye oynamasını önleyemezse bu maçı Fenerbahçe'ye elleriyle ikram eder. Şimdiye kadar da önleyemedi."
4-0 DAHİ YETMEZ "
Aslında normal koşullarda Galatasaray'ın maçı kazanması gerekir.Çünkü öyle bir kadroya sahip... Galatasaray mutlaka gol atar, bundan şüphem yok. Çünkü Fenerbahçe savunması da mükemmel değil... Fakat Rijkaard'ın takımı savunmada aptalca oynarsa, 4 farklı öne geçmesi dahi birşey ifade etmez. Fenerbahçe maçının 60. dakikasında 4-0, bu Galatasaray'a yetmez. O maç 5-4 biter. Ama savunmada kötü olduğu için değil, aptalca oynadığı için, altını çiziyorum: Aptalca oyunda ısrar ettiği için. Yani Rijkaard ile Neeskens neredeyse 15 maçtır bu aptalca oyuna müdahale etmedikleri için Galatasaray kazanacağı maçı, hezimet gibi bir sonuçla hediye edebilir. Dinamo Bükreş maçında Galatasaray 4-0 galipti, benim evimde 20 Galatasaraylı vardı ve hiçbiri galibiyetten emin değildi. Dinamo Bükreş bir mahalle takımı... Topları nasıl dağlara taşlara attılar hepimiz gördük. Mahalle maçlarında çocuklar o kadar kötü vurmaz.
Baros mu, Nonda mı, çift forvet mi?
[page_end]Baros mu, Nonda mı, çift forvet mi? Bence çift forvet...Çünkü ikisi de ayrı özellikleri olan adamlar... Ama Rijkaard, "İki forvetle oynamam. 4-4-2 bambaşka bir oyundur"diyor. İtirazım yok. Çünkü G.Saray'ın gol bakımından sıkıntısı yok. Sıkıntı, savunmadaki yanlış oyunu!
Israr biterse; sonuç tam tersi de olabilir
Derbinin kader adamı kim olur? "Fenerbahçe'nin galibiyet için koşmaya ihtiyacı yok. Çünkü Galatasaray duran toplarda yerleşmeyi ve adam tutmayı bilmiyor. Onun için her duran top Galatasaray'a tek kelime ile bela olacak. Oyunun kaderi, Galatasaray'ın mücadele edeceği oyun düzenine bağlı.Galatasaray oyunu kendi yarı sahası yerine Fenerbahçe yarı sahasında oynama kararı verirse, yan ve geri paslardan vazgeçerse maçı alır götürür. Ama bugüne kadar oynadığı oyunda ısrar ederse tekrar tekrar söylüyorum: Eğer oyunu kendi yarı sahasında kabul ederse; Fenerbahçe, Galatasaray'ı perişan eder. Sonunda iki takım da perişan olabilir. Bunun kararını Rijkaard verecek. Yani maçın kader adamı Rijkaard!"
Daum'u getirmezdim
Daum mu yoksa Rijkaard mı daha iyi teknik direktör? Kulüp başkanı olsaydınız hangisiyle çalışırdınız? "Ben Fenerbahçe'ye Daum'u getirmezdim bile... Daum, Aziz Yıldırım'ın küçük düşüncesinin; "Ben Fenerbahçe'yi şampiyon yapayım, başka birşey istemiyorum" demesinin getirdiği bir çözümdür. "Türkiye'yi, Fenerbahçe'yi biliyor, nasıl olsa benim sözümden de çıkmaz" şeklinde düşündü. İşte tam Aziz Yıldırım'lık bir düşünce!
RIJKAARD'I TANIYAMIYORUM
Rijkaard'ı ise tanımakta güçlük çekiyorum. Hollandalı Hoca, gerçekten Türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden bir tanesi... Ama nasıl oluyor da gözünün önünde cereyan eden bazı faciaları okuyamıyor, anlayamıyor? İşte ben de onu anlayamıyorum. Bu yan toplara ve geri toplara nasıl engel olamıyor?
Galatasaray'da Ayhan Akman ile Mustafa Sarp'ın kendi sahalarından top çıkartırken, top kaybetmeleri kadar büyük bir tehlike daha yok. Rijkaard buna nasıl tahammül edebiliyor? Geçen hafta adeta şaşkına döndüm. "Takımın en büyük sorunu orta sahadaydı" diyor, değişiklik yapmadığı tek yer orta saha... Yani kendisi de asıl sorunun orta sahada olduğunu görüyor fakat hâlâ o bölgeden oyuncu değiştirmiyor. Bu nasıl bir antrenördür? YaRijkaard gerçekten futboldan anlamıyor ya da tercümanları onun konuştuğu dili anlamıyorlar. Ya da Türkiye'de gazeteci kalmamış. Yani, "Hata orta sahada dediğin halde neden orta sahadan bir tane oyuncu değiştirmedin de forvetleri ve kanat oyuncusunu değiştirdin" diye hiç kimse kendisine sormamış; hayret ediyorum."