Ya Fener'in de başına gelirse!
Perihan Çakıroğlu Ali Şen'in açıklamalarından yola çıkarak yine spor dünyasının nabzını tuttu.
İşte Çakıroğlu'nun o yazısı...
Yeni bir yıla girerken, bugün yepyeni bir sayfa açmanın da heyecanını yaşıyoruz.
Geçen yıl gündemi belirleyen konuların büyük bir bölümünü belli ki bu yıl içinde yine tartışacağız. Bunlardan birisi de futbolla ilgili şike meseleleri olacak.
Her hafta önemli bir konukla gerçekleşen söyleşilerin 2011'deki sonuncusunu bildiğiniz gibi işadamı ve Fenerbahçe eski başkanlarından Ali Şen'le yaptım. Şen'in anlattıkları gündeme bomba gibi düştü. Kulüp taraftarlarına mesaj veren Şen, babacan bir tavırla onların kulağını çekti ve "Şunu bilin ki, UEFA İkinci Başkanı Şenes Erzik'le Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar Fenerbahçeli olmasalardı, kulübümüz ikinci lige düşmüş olacaktı" dedi ve onlardan takım ruhuna sahip çıkmalarını istedi.
Taraftarlar ikiye ayrıldı
Şen'le yeniden konuştum. Kendisini bütün gün telefonla arayanlar yanında yüzlerce e-posta gönderenler de olmuş. ABD'den, çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen telefonlarda, oralarda yaşayan Türkler, "Başkan, konuşmaya devam et" demişler. Aynı tepkiler bize de geldi. Röportaja olumlu ve olumsuz görüş bildiren okuyucuların ikiye ayrıldığını gördüm.
Açık sözlülüğünü takdir edenler yanında Şen'i "hain" ilan eden taraftarlar da vardı. Şen'le konuştuklarımızın tümünü gazete sayfası yetmediği için yayınlayamadık.
Özgener hatalı mı?
Oysa, Şen A'dan Z'ye şike iddialarıyla ilgili objektif ve tarafsız bir bakış aktardı. Mesela iddiaların boş yere ortaya atılmadığını, bunların arkasında FİFA ile UEFA'nın şikeyle mücadele için yayınladığı kurallar olduğunu söylemişti. Kendisine, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Başkanı Mahmut Özgener'in ilgili yasa taslağı hazırlanırken Türk futbolunun özelliklerini göz önünde bulundurmadığı ve ilgili çevrelere bu taslağı göndermediği yönündeki iddiaları da sormuştum. Özgener'in bunda bir hatası olmadığını, o dönemde Bakan Faruk Özak'ın kanun taslağını her yere hatta Bodrum'da kendisine bile gönderdiğini anlattı. Şen'in de desteklediği o taslak, nitekim 6222 Sayılı Kanun olarak yasalaştı.
Sion'un başına gelenlere dikkat!
Bazı gazetelerin spor sayfalarında yer alan İsviçre futbol kulübü Sion'un başına gelenleri de 4 gün önce Şen'le tartıştık. Açıkçası Şen, Sion'un düşüş hikâyesinin Fenerbahçe'nin başına da gelmesinden korkuyor. Bu korkusunu da 25 Eylül 2011'de yapılan Fenerbahçe Genel Kurulu'nda dile getirmiş. Bilindiği gibi Sion, kendisini cezalandıran UEFA'ya karşı İsviçre mahkemelerinde dava açmış ve kaybetmişti. İşte bu yüzden aynı yolu izlemeyi planlayan Fenerbahçe'yi uyarıyor ve "Yapmayın" diyor.
Hatırlanırsa, transfer yasağını deldiği için FİFA'nın talimatıyla İsviçre Futbol Federasyonu'dan ceza alan Sion'un, UEFA Avrupa Ligi'nden atılmanın yanında 36 puanı da silindi. Kulüp, şu sıralar -5 puana indi ve son sıraya çakıldı.
Bence Şen, Fenerbahçe'nin fahri ombudsmanı. Kulüp onun görüşlerini her zaman dikkate alırsa faydalı olur.