SPOR MEDYASI

Yazarlar Beşiktaş için ne yazdı?

2-1’lik skorla Ankaraspor’a mağlup olmasına rağmen ilk maçtaki 3-1’lik skor avantajı ile tur atlayan Beşiktaş için spor yazarları olumlu şeyler yazmadılar.

Yazarlar Beşiktaş için ne yazdı?

Güven Taner (Star): Futbol Şakayı Asla Kaldırmaz

Futbol şaka kaldırmaz. Hatta adama ağır şaka bile yapar! Onun için hep uyanık olacaksın. Ligde iki haftadır maçlarının ilk yarılarını yetersiz oynayan Beşiktaş bu eksiğini gidermenin çabasını harcarken, bedel olarak başka bir eksiğin doğmasına neden oldu. Hücumda çoğalayım derken, savunmasını cılızlaştırdı!

Denizli cezalı İ.Toraman'ın yokluğunda Sivok'u da kenarda oturtarak S.Kurtuluş'a savunma göbeğinde görev verdi! Ve takım savunmasını G.Zan-Kurtuluş ikilisinin ‘uyumu ve hızına' terk ederek iki beki de ağırlıklı olarak hücuma gönderdi. Beşiktaş hücumda çoğaldı, çok yan ortalar yaptı, ama savunmada korkular yaşadı. İlk on dakikada iki net pozisyon verdi. İkinci on dakika dolduğunda da aynı nedenle golü yemişti... Özgüven gösterisine bayılan Gökhan ile hızı olmayan Kurtuluş'u bu oyun yapısı içinde oynatmak büyük riskti.

Beşiktaş ikinci yarıyı daha temposuz ve özensiz oynadı! Bu, ilk maçı 3-1 kazanmış olmaktan geliyor olsa bile yanlıştı. Kaybedecek bir şeyi kalmayan Ankaraspor, turu geçebilmek için üç farka gerek duyuyordu. Gücünü zorlayarak risk aldı, açıldı. Beşiktaş böyle bir fırsatı değerlendirmenin peşinde koşmadı! Rakibine destek olurcasına ağırdan alarak oynadı ve kaşına kaşına pozisyonlar verdi, gol yedi!

Sanlı Sarıalioğlu (Yeni Şafak): Kartal Bileti Sıkıntılı Aldı

[page_end]Beşiktaş, "Eyvah ne oluyor" demeden gerçek kimliğine bürünemiyor. Ankaraspor ilk 22 dakikada Kartal'ı silkeledi. Tam 3 gol pozisyonuna girdi, birini de golle sonuçlandırdı. Verilen pozisyonlarda Gökhan Zan ve İbrahim Üzülmez baş suçlulardı.

Yenik duruma düştükten sonra sazı ele alan ilk oyuncu Delgado oldu. Holosko'nun golünde katkısı büyüktü. Delgado-Holosko ikilisi attıkları golden 2 dakika sonra da mükemmel verkaçlarla etkili oldular. Yusuf, 45. dakikada "Ben de varım" dedi. Sağ çizgiden mükemmel driplinglerle indi, Gökhan Zan'ın kafasına topu adeta bıraktı. Ancak Ankaraspor Zan'ı faulle durdurdu. Bu pozisyon kesin penaltıydı.

Bu maç çok net bir biçimde gösterdi ki Sivok ve İbrahim Toraman defansta ciddi bir biçimde aranıyor. Beşiktaş bu ikilinin eksikliğini maçın tamamında yaşadı. Serdar Kurtuluş uzun süredir kenarda oturduğu için bu tempoya ayak uyduramadı. Zaman zaman Gökhan Zan'ı da bozdu.

Beşiktaş avantajlı çıktığı maçı son 10 dakikada tehlikeye attı. Üzülmez'in hatası tehlike çanlarını bir kez daha çaldırdı. Maçın uzatmaya gitme korkusu Kartal'ı oldukça tedirgin etti. Ve artık tek düşünceleri maçı bu skorla bitirmekti. Bunu başardılar ancak az da sıkıntı çekmediler. Elbetteki sergiledikleri bu oyun genel çizgileriyle takdir edici değil. Fakat ligi düşündükleri de gerçek. Bu nedenle de maçın havasına tam anlamıyla giremediler. Skora aldırış etmediler, finale yükselmeyi yeterli buldular.

Vedat Okyar (Vatan): Yarım Yamalak

[page_end]Tur oyunlarının 2. ayakları, birincide avantaj yakalayanlara her zaman için öbür tarafa geçiş maçlarıdır. Ha bu tip oyunlarda sürpriz olmaz mı? Tabii ki olur ama gün aşırı olmaz. Dün seyrettiğim oyunda da Beşiktaş oyunu tehlikeye de soksa, uzatmaya da kalsa maçı çevirecek görüntüdeydi. Çok gol pozisyonu buldu, çok kaçırdı. Savunma hatalarında 3 tane gol pozisyonu verdi, ikisinde ise ilginçtir gol yedi.

Finalde F.Bahçe ile eşleşmek Beşiktaş'ın tribünlerine başka da bir hava getirdi. F.Bahçe derbileri futbol bayramıdır. Ve büyük bir ihtimalle de İzmir'de oynanacak final, tam bir futbol karnavalı olacak...

Yusuf, bazı topları abartmaya gerek yok diye oynarsa hem kendi rahat edecek hem takımı. Holosko'yu dünkü oyunda çok heveslenmiş gördüm. Bana göre de takımın en iyi oyuncusuydu. Bobo, eski maçlarına göre yine pek iyi değildi ama daha istekliydi.

Maçın hakemi için, hakemliğe başladığında methiyeler düzdüm. Çok iyi bir hakem geliyor diye de dile getirdim. Eyyamcı oldu, kızartma düdükleri çalıyor. Gözümden düştü... Dün akşamki kolay oyunda bile öyle eyyam düdükleri çaldı ki, kabul edilmez ancak gülünür. Bu tur maçları skoruna değil, turu atladığına bakılan maçlar. Beşiktaş yarım yamalak da olsa işini gördü.

Basri Baykoç (Fanatik): Kötü Sinyaller

[page_end]Forvet arkası oyun kuruculukta Tello-Delgado, Yusuf-Tello ikililerinden umduğunu bulamayan Mustafa Denizli'nin son eşleştirdiği ikili nihayet Yusuf-Delgado oldu. Ama değişen bir şey yoktu üretim açısından. Sorun sadece hangi iki teknik kapa- sitesi yüksek oyuncunun uyumlu olacağı değildi çünkü. Fizikseldi üç oyuncudaki temel nokta. Top rakipteyken sadece seyirci olan bu ikililerin direkt kaleye yönelme girişimlerindeki ucuz kayıpları tümünün birden devrin futbolcuları olmadıklarını bilmem kaçıncı kez kanıtlıyordu. Artık gördük ki Ernst'in de onların bu savurganlığını toparlamak için ilk geldiğindeki hevesi yok.

İlk maçta farklı bir yenilgi alan Ankaraspor'un mütevazı mücadelesi bile Beşiktaş'ı allak bullak etmeye yetti. Ve Beşiktaş 2009'da ilk kez kaybetti. Mustafa Denizli farkında mı bilemeyiz ama bireysellik bir virüs gibi yayılıyor bu takımda. İkinci yarıda yakalanan kontrataklarda müsait pozisyonlarda Tello'nun Holosko'yu, Holosko'nun Tello'yu, Bobo'nun Holosko'yu görmezden gelmesi iyiye işaret değildi. Tıpkı Ernst ile Cisse'li savunma önü kurgusuna rağmen Beşiktaş'ın bu kadar pozisyon vermesi gibi. Bunların dışında Holosko ve İbrahim Üzülmez'in çalışkanlığı olumsuzlukların içindeki nadir iyimserliklerdi.

İlker Ateş (Fotomaç): Finalin Adı

[page_end]Beşiktaş, Ankara'daki 3-1'lik avantajlı skordan sonra rövanşa "Acaba" endişesiyle başlamadı. Teknik direktör Mustafa Denizli, final biletinin kesin olduğunu anlamış olmalı ki ilginç bir ilk 11 denemesini de bu maçta yaptı. Örneğin Yusuf ve Delgado ilk kez ilk 11'de oynadılar. Aslına bakarsanız fena oynamadılar ama çok ciddi bir maçta ikisinin birden ilk 11'de sahaya çıkması bence fantezi olur. Beşiktaş'ın, Serdar Kurtuluş'lu savunma kurgusu bir başka Denizli yeniliğiydi. Bu değişik kadro ilk 20 dakikada Beşiktaş tribünlerine korkulu anlar yaşattı.

futbolun güzelleşmesinde başta Holosko'nun etkili deparları, Yusuf'un bunu sol taraftan tekrarlaması ve Delgado'nun da ilk kez oynama iştahında olmasının rolü vardı. Maçın genel gidişatı, 81. dakikaya kadar Beşiktaş'ın final biletini cebine koyduğu şeklindeydi. Ancak uzatmalarla birlikte son 12 dakika siyah-beyazlılar için sıkıntılı geçti. Meye'nin mutlak bir golü kaçırması, ardından Ömer'in Ankaraspor'u öne geçirmesi tribünlerde "Maç uzatmaya mı gidiyor" korkusunu yaşatır oldu. Beşiktaş'ta Uğur İnceman'ın oyuna girdiği 66. dakikadan sonra ne oynadığın anlayabilmiş değilim. Tello sonradan girdi ama ne oynadığını anlatmaya gerek yok. En azından top onun ayağında güzelleşiyor. Şöyle ya da böyle, Beşiktaş, hem kupada finalist hem de ligin en ciddi şampiyonluk adaylarından birisi. Yani iki kulvarda hedefin kapısına gelmiş. İkisinde de kapıyı açarsa, 2009 yılı Beşiktaş'ın olacak.

Fatih Doğan (Fotomaç) Final Cilvesi

[page_end]Mustafa Denizli'nin zaman zaman yaptığı ilginç denemelere bayılıyorum! Düşünme ve tartışma fırsatı veriyor bize. Beşiktaş 3-1'in avantajıyla finale kanat çırparken iki konu bıraktı önümüze. İki yeni tercih! Birincisi; Serdar Kurtuluş'u uzun bir aradan sonra 11'de sahaya çıkarırken Gökhan Zan'la geri dörtlü de tandem oynama görevini verdi. Sivok'un yedek kulübesinde oturduğu bir ortamda Kurtuluş'a bu görevi vermesi "Yapar mı yapmaz mı?" sorusuna cevap aramaktan öteye gitmeyeceğini düşünüyorum. Bu kadar alternatifli bir defans grubu elinde bulunurken yukardan fantastik bir deneme, arayış olduğunu görmekle birlikte samimiyetle bunu niçin yaptığını merak ediyorum. Ernst ile Cisse'yi yan yana görmek için olabilir mi? sanmam, bunu zaten biliyor.

Cisse-Ernst ikilisi yan yana oynasa bile güçlü bir takım karşısında Delgado- Yusuf'un aynı anda oynayamayacağı en azından 11'de böyle bir başlangıca gidemeyeceği görüldü. Son 15-20 dakikada riskler alınabilir ama oyun bizce böyle fantastik fikirler üzerine kurulması fazla risk taşıyor. Finalde, 26 yıldır kupayı kaldıramayan, ligi bırakmış F.Bahçe karşısında daha dirençli, daha hırslı ve takım oyunu oynayan bir Beşiktaş'a ihtiyaç var. Mustafa hocanın bu maçı kafasında farklı planlar denediğini ve sorularına cevap aradığını düşünüyorum. Kupa finali ya da Eskişehir lig maçı daha farklı kurguda olacaktır.

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER