SPOR MEDYASI

Yazarlar F.Bahçe için bunları yazdı

Yazarlar F.Bahçe'nin ortaya koyduğu futboldan memnun kalmazlarken firesiz yoluna devam etmesini takdird ettiler..

Yazarlar F.Bahçe için bunları yazdı

Kasımpaşa önünde futbol anlamında izleyenleri tatmin etmeyen Fenerbahçe, ikinci yarıda yakaladığı galibiyet serisi ile şampiyonluk için ümitleri güçlendirmeye devam ediyor.



Süper Lig'in 23. haftasında ligin son sırasında yer alan Kasımpaşaspor'u konuk eden Fenerbahçe, oynadığı futbol ile tatmin etmese de üst üste 7. maçını kazanarak şampiyonluk yolunda ilerlemesi ile takdir topladı.

Aslında keyifli bir maç oldu...

İlk yarım saatten sonra bir o kalede, bir bu kalede yaşanan tehlikeler, son 15 dakikada ciddi bir Kasımpaşa baskısı ve maçın her dakikasında müthiş bir mücadele... Fenerbahçe'nin zirveye oynamasını elbette anlıyorum da Kasımpaşa'nın bu futbolla, bu mücadele ile küme düşme bölgesinde olmasını bir türlü anlamıyorum...

Bir sözüm de Aykut Hoca'ya... Sevgili Hocam! Stoch'u kulübede çürümeye terk ettin...

Tamam savunması yok da hiç olmazsa 10 dakika-15 dakika forma giyecek kadar futbolcu değil mi? Neyse...

Kazanan her zaman haklıdır...

Yola devam...

Maça giderken, 'Beşiktaş karşısında ikinci 30 dakikada yapılan hataların ne kadarının düzeleceğini' merak ediyordum. Santos, Emre, Topuz ve Yobo'nun risk taşıyan oyunlarının içinde 'kademe hataları, top kayıpları, gidip gelmeme, bölgesini boş bırakmalar' vardı. Hafta içinde de takımın patronu 'hazırladığı hatalar kaseti' ile uzun uzun bunları anlatmıştı.

Santos ile Yobo'da değişim yok.
Santos'un hücuma katılması 'özgüven açısından' olumlu olabilir ama geriye dönememesi, alanını boş bırakması ve Dia'nın destek vermemesi Fenerbahçe'nin en güvenilen kanadını riskli duruma soktu.
Hücumda da 'işi aşırı bireyselliğe döken' Dia boş alan bulamadı.

Niang da iki kişinin markajına girdi. Tek olumlu hareketleri, Dia'nın attığı golde Niang ile uyumlu paslaşmaları oldu. 

 
İlk 15 dakikadaki standart Fenerbahçe baskısı, Beşiktaş maçının verdiği güvenle daha bir soslu, daha bir renkliydi. En başta Dia ve Topuz, Alex’e ortak olmaya çalıştılar. Emre itirazları/faulleriyle daha kendine benziyordu. Selçuk ise maç sonunda taraftardan tezahürat alacak kadar iyiydi. Bilen bilir bu bir kıyamet alameti olarak dahi gösterilebilir.

Dolayısıyla pozisyonlar bulundu. Ama skor? Hayır!

Çünkü;

Böyle bir maçın en iyimser yorumu; "Önemli olan kötü oynarken de kazanmaktır" olabilir. Beş maçlık gövde gösterisini ardından, kendileri iyi takım yapan tüm özellikleri, "eski günlerin" hatırına terk et etmiş bir Fenerbahçe vardı sahada. Kocaman'ın hassas noktası olan "bol pas" prensibi sahada olmak istiyor ama, top kayıpları ve rakibin ayağına atılan toplarla... Belki de sezonun en düşük pas yüzdesi, en yüksek top kaybı ile oynuyor Fenerbahçe. Soğuk havada tribünleri dolduran, bir dakika bile susmayan, şampiyonluk yürüyüşüne katılan "sıcak seyirciye" rağmen, sahadakiler maçı yaşayamıyor. Her türlü kopukluk var. Konsantrasyonda da, hatlar arasında da...

Zeki Çol (Zaman): Alkışlanacak seri[page_end]

Zeki Çol (Zaman): Alkışlanacak seri

Oyunun genel akışına baktığımızda evet, Fenerbahçe aşırı zorlanmadan ve net bir skorla 3 puanı aldı. Ancak arka alanda çok ciddi adam paylaşma ve pozisyon hataları yaptı. Mesela Volkan, penaltı dahil üç gollük vuruşu çıkardı. Takımının kazanmasında en önemli rolü oynadı.

Bu tabloya bakıp, Fenerbahçe'nin bir ders çıkarmasında fayda var. Volkan, her maçta böylesine kritik hamleleri yapamayabilir. Rakipler de Kasımpaşa gibi son vuruşlarda beceriksiz olmayabilir.

Sonuç tabii ki Fenerbahçe açısından çok iyi. Bu oyun pek değilse de son 7 maçlık seri, yakalanan bu yükselme devri bence alkışlanır.

Selçuk Yula (Fotomaç): Saygı duymak

Şu anda F.Bahçe'nin 11'ini sahaya çıkmadan 5 yaşındaki çocuklar bile sayar bu çok önemli.

İlk 45 dakika için söylüyorum...

Ben Hiddink'in yerinde olsam sağ kanadı Gökhan Gönül ve Mehmet Topuz ikilisine bırakırım ve geriye dönüp hiç düşünmem.

Sol kanatta da Santos ve Dia iyi anlaşıyor ama onları kapanlar zaten kapmış. Santos"Yahu ben Brezilya Milli Takımı'nda oynuyorum burada kulübede mi kalacağım" dercesine isyan bayrağını açmıştı ve haklı çıktığını da her geçen gün gittikçe yükselen performansıyla gösteriyor. F.Bahçe kuşkusuz ikinci devrenin ülkemizdeki en iyi takımı kimse buna şurasıydı, burasıydı çamur atmasın.

Çünkü iyi oynuyor. Trabzonspor ve Bursaspor da iyi oynuyor.

Belli ki bu lig üç takım arasında geçecek ve bizlerin yapması gereken bu üç takıma saygı da duymak.

Gürkan Kubilay (Fotomaç): F.Bahçe zor durur

Liderlerin, yani Milan'ın, Manchester United'ın, Bayern Münih'in direkt frikikten golü yok bu sene. Barcelona ise sadece 1 tane atabildi. Yani frikik golü atmak çok zor.

Ama bu adamın ayaklarında sanki çocuk oyuncağı, attı frikiğini rahatlattı takımı. Alex, süper oynuyor bu sene. Ben futbolcunun kaç tane attığına değil, oynadığı maçın kaç tanesinde gol attığına bakarım.

İyi golcüler, oynadıkları 100 maçın ortalama 45'in de atar.

Hakkı Yalçın (Fotomaç): Gözleri bağlı olsa yine kazanırlardı

Oynanan futbol gözleri okşamasa da inanmak kazanmak için en anlamlı gerekçedir. Dün gece Fenerbahçeli futbolcular gözleri bağlı olarak da maça çıksaydı.

Yine kazanırlardı. Onlarda yürek gözü hayata geçtiğinden biri.

Gözleri galibiyetten başka bir şey görmüyor zaten.

Ziya Şengül (Star): Alex'in golünü çerçeve yaptırırım[page_end]

Ziya Şengül (Star): Alex'in golünü çerçeve yaptırırım

Fenerbahçe üst üste kazanmaya devam ediyor. Kasımpaşa'ya kadar 6'da 6, bu maçın galibi olarak da 7'de 7 yaptı. Fener'in süper futbol sergilediğini söyleyemem. Ama kaptan Alex'in frikikten attığı golü çok güzel bir fotoğraf olarak çerçeveletip evimin salonuna asarım. Yobo'nun akıllara durgunluk veren bir hareketi penaltıya neden oldu. Kasımpaşa adına Varela penaltıyı kaçırdı. Kaleci Volkan da bir kalecinin yapılması gerekeni yaptı. Tam zamanında takımının maçı kazanması için gerekli olan çok önemli hamlesi ve penaltıyı kurtarması olabildiğince güzel ve şık görüntülerdi.

Selim Soydan (Vatan): Bu Alex'in heykelini dikin

BUNU lafın gelişi söylemiyorum.. Gerçekten öneriyorum..

F.Bahçe yönetimi, hiç kimseye yapmadığını Alex'e yapsın ve henüz aktif futbol yaşantısı devam ederken Alex'in heykelini diksin.. Onun F.Bahçe'ye kattıklarının karşılığını manevi açıdan da ödemiş olurlar.. Bunu dünkü futboluna bakarak farazi bir söylem sanmayın..

BU çocuk hem F.Bahçe'nin gelmiş geçmiş en iyi yabancısı.. Hem kulübünü her alanda iyi temsil eden bir futbol dehası..

Hem barlardan toplanan öteki şımarık yabancılara benzemeyen ideal bir aile babası.. Yani her yönüyle gençlere örnek teşkil ediyor.. Aziz Yıldırım kulüp binasına Alex'in heykelini diksin ki, onu her gören F.Bahçe'nin Alex'e verdiği değeri hissetsin..

GÜİZA denen marangozluk hatasının hiç oynamadan 3.5 milyon Euro'yu tıkır tıkır aldığı bir kulüpte, ücretini 2 milyon 750 bin Euro'ya düşüren Alex de Souza böyle bir ayrıcalığı sona kadar hakediyor..

Tayfun Bayındır (Vatan): Vay canına! Yine mi sen Alex?

9 kişiyle kendi sahasından çıkmayarak savunma yapan, forvet süsü verilmiş 10. oyuncusu da orta saha çizgisini geçmekten çekinen takımların kilidini açmak çok zordur. Ne kanat organizasyonu, ne duvar pasları, ne de oyunu geriden başlatmak çok fazla işe yarar. Böyle durumlarda ihtiyaç duran top ve bir altın ayaktır... O altın ayak da hiç tartışmaya gerek yok elbette ki Alex de Souza'dır. Belki kaptan dünü üzerindeki çift kişilik yakın markaj nedeniyle durarak geçirdi ama onun durarak oynayanı bile çakılı Kasımpaşa'ya yeterli geldi.

Ogün Altıparmak (Yeni Şafak): Alex'in varsa işin kolay

Fenerbahçe dün akşam da oyuna yine çok hızlı başladı. Daha ilk 10 dakikada yakaladığı pozisyonlarını gole çeviremeyince sıkıntıya girdi. Lig sonuncusu Kasımpaşa akıllı orta saha markajı ile rakibini durdurma planlarını iyi tatbik edince Fenerbahçe zorlandı. 6'da 6 yapan sarı-lacivertliler, seyircisinin muazzam desteğine rağmen oyunun 10. dakikasından itibaren bir türlü oyun kuramadı. Hem pas hataları yaptı, hem de defansın oyunu fazla ciddiye almamasından dolayı kişisel hatalar sonucunda zor onlar yaşadı.

Emre Bol (Fotomaç): Kolay maç yok

F.Bahçe'nin en büyük artısı futbolcuların birbirlerine yakın oynamaları oldu. Bu şekilde kötü de oynasalar, kondisyonları yetmese de fazla görünmedi. Maçın kilidini ancak bir duran top açabilirdi. Öyle de oldu. Alex'in mükemmel frikik golünün ardından Kasımpaşa'nın direnci biraz olsun kırıldı. Kolay denilen maçta sahanın yıldızı Volkan oldu. Penaltı da dahil olmak üzere yaptığı kurtarışlarla "gününde olmayan" takımının puan kaybetmesini engelledi.

Semih Yuvakuran (Zaman): F.Bahçe'nin en büyük artısı istikrar

Aykut Kocaman'ın aynı kadroda ısrar etmesi doğru. Futbolda kazanan takım bozulmaz diye bir kaide var. Fenerbahçe galip gelirken aynı zamanda birbirini tamamlayan bir kadroya sahip oldu. Yardımlaşma, paslaşma, kademe anlayışı üst seviyedeydi. Kaptan Alex dün yine sahne aldı ve gemisini kurtardı. Şampiyonluk yarışında F.Bahçe iddialı bir konuma geldiyse bunda yüzde 80 Alex'in payı var. Sezon başı Alex'i eleştirenler, sivri kalemleriyle bu oyuncuyu yıpratmaya çalışanlar, şimdi ne yapıyorlardır çok merak ediyorum! Biz her yazımızda Alex'in, Fenerbahçe'nin gelmiş-geçmiş en iyi yabancısı olduğunu dile getirdik. Emre Belözoğlu ise F.Bahçe'nin olmazsa olmazlarından. Mücadelesiyle, temposuyla takımı toparlayan, takımı atağa kaldıran bir yetenek. Emre, hem ofansif hem de defans özellikleriyle ön plana çıkıyor.

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER