Yazarlar F.Bahçe için ne dedi?
Fenerbahçe, Bursa'da zirve yarışında ağır bir yara aldı... Spor yorumcuları köşelerinde Sarı-Lacivertli ekip için şu çarpıcı yazıları kaleme aldılar...
Fenerbahçe, Bursaspor'a deplasmanda 2-1 yenilerek şampiyonluk yarışında ağır bir yara daha aldı!
Aragones'in yanlış tercihleri, hatalı taktikleri ve futbol anlayışı yüzünden Fenerbahçe; Bursa'da kaybederken, sarı-lacivertli taraftar kahroldu... Fener'i zirveden bir adım daha uzaklaştıran karşılaşma için spor yorumcuları köşelerinde şunları kaleme aldı...
RIDVAN DİLMEN--MİLLİYET
Aslında Kocaelispor maçının yorumunu aynen koysak yeridir. Çünkü sadece rakibin adını değiştirin Bursaspor yazın yeter. Oyunun hemen başında öne geçiyorsunuz, ardından son dakikalarda bu kez maçı veriyorsunuz.
Bursaspor ikinci yarıda savunmasını orta sahaya kadar çıkardı. Hatta Semih ve Güiza ile Ömer ve İbrahim ikiye iki oynamaya başladılar. Herhalde Türkiye’nin en kötü kontratak yapan takımı Fenerbahçe’dir. Böyle elverişli bir ortamı başka bir takım affetmezdi. Ailece hücum yapan bir rakibe karşı sayısız pozisyon bulabilecekleri halde hiçbir şey üretemediler. 1.5 pozisyonu olan Bursaspor ile üç puanı aldı.
Rakibin oyun sistemi belli. Sercan ile etkili olmak istediler. Sercan’ın savunma arkasına yapacağı driplinglerle şans bulurlarsa bulacaklardı. Bir de karambollerden bir şey çıkarsa diye dua ettiler. Bunun dışında B planı yoktu. Nitekim beraberlik golü de duran toptan geldi. Fenerbahçeliler ceza alanında fazla olmalarına rağmen golü yediler.
Fenerbahçe Alex olmayınca tipik 4-4-2 oynadı. Semih - Güiza ikilisinden top rakipteyken bir tanesi orta sahaya yardım etti. Takımda kötü işleyen olay Emre ile Selçuk ikilisinden biri mutlaka forvete yardımcı olmalıydı. Haftalardır büyük düşüş gösteren Deivid de yine kötü oynayınca bu sonuç kaçınılmazdı.
Maçta Fenerbahçeliler’in birbirleriyle mesajlaştıklarına şahit oldum. Hepsi yine Kocaeli maçındaki gibi gol yiyeceğiz endişesindeydi. Ve korktukları başlarına geldi.
Fenerbahçe’nin şansı bir hayli azaldı. Zaten oyunculara baktığınız zaman şampiyonluktan kafa olarak çoktan kopmuşlar. Bu takımın ciddi revizyona ihtiyacı var. Ortada ciddi bir başarı yok. Ama yönetim hâlâ bu oyunculara takımda kalmaları için yalvarıyor (Lugano’yu hariç tutuyorum). Zico ile gelen şampiyonluk maalesef Fenerbahçe’yi üç yıl geriye götürmüştür. Bugün sonradan kurtarıcı diye oyuna soktuğunuz Gürhan, Vederson ve Gökhan’ı hangi takım alır. Önümüzdeki yılın planlaması iyi yapılmalı. Bütçe arttıkça takımın kalitesini düşüyor. Artık buna bir son verilmeli.
Mehmet Demirkol'un yorumu diğer sayfada...[page_end]
MEHMET DEMİRKOL--MİLLİYET
Sercan’ın harika deliciliği ama son hamle hamlığı... Son anda Vederson’un penaltı yardımı olmasa o pozisyonda nereye kadar giderdi bilmiyorum. Biraz bazı yönleriyle Arda’ya benzetiyorum onu. Dünya starlığıyla sıradanlık arasında bir yerde duruyor. Biraz çaba ve doğru çalışmayla oynayamayacağı kulüp yok. Misal Mevlüt’le yerlerini değiştirseniz. Fransa alt yapısıyla yetişmiş olsa şimdi nerede olurdu?
49.dakikada Ronaldo’nun (eskisinden yani aslından bahsediyorum) Barça yıllarından bir sahne gibiydi dalışı, ama son çalımı Volkan’a atarken yaptığı? Olacak iş değil. Zemin demeyin. Zemini de hesaplamalı böyle bir yetenek.
İkinci yarıda sert, ama oyun kuramayan Bursa orta sahasının oyun kurma yükünü de sırtlamış olmasına söylenecek bir şey yok tabii. Bekir Ozan ve Mustafa Sarp’ın savunma yönündeki başarılı işleri nedense hücum yönünde görünmeyince, bu iş de Romachenko girene kadar onun sırtına bindi. Dedim ya her şeyi yaptı, son şut, son çalım, son pas dışında. Vederson yardımına gelmese çok iyi oyununa rağmen Bursa’da belki de hakkında en kötü konuşulan oyuncu olacaktı.
Konuk ekibe gelince. Uğur ve Semih... Takım için kavga edenler yılmayanlar ve kolay kolay yorulmayanlar çıkıyor. Deivid ve Semih çıkıyor. Topu ileride tutanlar. Rakibi uzak tutanlar. Aragones’i bu konuda anlamak olası değil. Çünkü bu oyun 1-0’ken Bursa rakip kaleye düzenli ve organize gelemezken buna yardım etmek yerine rakibi davet etmek anlamına geliyor çünkü.
Sanki değişiklikleri Aragones değil de Ertuğrul Sağlam yapmış gibi.
Can Çobanoğlu'nun yorumu diğer sayfada...[page_end]
CAN ÇOBANOĞLU-Kriz-FANATİK
Dünyayı ekonomik kriz sardı, gördüğümüz kadarıyla Fenerbahçe’yi de hocasından oyuncusuna kadar futbol krizi sarmış. Göz göre göre her hafta eriyor Sarı-Kanaryalar... Zirve yarışındaki diğer takımlar hata yapıyor, ‘gelin bize yetişin’ diyor ama ne anlayan, ne de gereğini yerine getiren var. Oturmuş hep beraber seyrediyorlar, yukardakiler nasıl gidecek diye arkadan bakıp duruyorlar.
Hani bu kadronun hedefi, Şampiyonlar Ligi’nde dereceydi...
Bu futbol, bu vurdumduymazlık, apoletlerini İspanya’da bırakmış Aragones, bu camianın hakkı mı? Zor fikstürün dönemeç maçlarından birini oynuyorsun, karşındaki takımın kısıtlı kadrosuyla 3 cezalı ve 2 sakatı varken, yine üstünlük sağlayamıyorsan, buna artık yönetimin müdahale etmesi lazım. Avrupa Kupaları’ndan uzaklaşmadan önlemi almak, bizim görevimiz olmadığına göre yetkilileri göreve davet etmek gerekli. Gelelim maça...
Alex yokluğunda, 4-4-2 oynadı Fenerbahçe. Güiza ve Semih yan yana, zaman zaman önlü arkalı... Birbirlerinden kopmadıkları anlarda, arkadaki dörtlü destek verdiği müddetçe iyi işler yaptılar. Bursa çabuk forvetleriyle ağır olduğunu düşündüğü Fenerbahçe defansının arkasına top atarak gol bulmaya çalıştı. Ama o topu atacak ayaklar gerekeni yapamadı. Kendi planladıkları gol yoluyla Fenerbahçe’den erken golü yediler. Sonra da bocaladılar. Yavaş oynadıkça Bursalılar, Fenerbahçe’nin işine geldi. Oyunu set ettiler, pozisyon da vermediler. Ne zamanki yoruldu Kanaryalar, orta sahası düştü... O zaman Yeşil-Beyazlılar’ın işi kolaylaştı. Elini kolunu sallayan, Volkan’ın yanına gitti. Hocanın değişiklikleri gereksizdi, çok koşan Deniz gerekliydi. Penaltı kararı da ağardı. Alışkanlık haline geldi Sarı-Lacivertliler’de, erken atıyorlar sonra yatıyorlar.
Gürcan Bilgiç'in yorumu diğer sayfada...[page_end]
Yine maçın ilk dakikalarında " mucize " bir gol geldi. Bu gol, bu sıfatı maçın devamında da fazlasıyla hak ederek, skor tabelasında " gururla " durdu. " Mucizeydi " çünkü Alex'in olmadığı bir takımda, kullanılan bir ara pas ile girilen pozisyonun devamıydı. İki kere mucizeydi, çünkü Güiza atmıştı.
Bir yardımcı hakem Fenerbahçe aleyhine bir pozisyonda ofsayta hükmetmiyorsa, ayrı bir mucize konusudur. Gerçi Halis Özkahya penaltı kararı ile durumu eşitlemeyi başardı.
Maçı "yapamadıkları" ile değil, "yapmaya çalışmadıkları" aksiyonlar ile değerlendirmek gerekir. Büyük takım ruhu ile oynamak, kendi alanında rakibin şaşkınlığı izlemek olmamalıydı. Deivid ve Semih'in " kenara " çağrılması, takıma "maç böyle bitti, idare edin" mesajı olarak da gitti.
"Geçen seneden daha iyi takım", muhteşem stadı, tesisleri ve bütçesine rağmen Şampiyonlar Ligi'ne katılamama tehlikesini de yaşıyor. Artık sabrı olan kimse de kalmadı, yaşanacak başka mucize de... Kalan haftalarda değişim tetiklenir.
Ömer Üründül'ün yorumu diğer sayfada...[page_end]
ÖMER ÜRÜNDÜL--SABAH
Fenerbahçe dün geceki çok kritik zorlu deplasman maçında, Aragones'in son 5 dakikada yaptığı yanlış oyuncu değişikliği yüzünden kazanmak üzere olduğu maçı kaybetti.
İlki Emre'nin ataklarda Semih ve Güiza'ya uzak kalıp yakın bağlantıya giremeyişi, diğeri de Deivid'in düşük performansıydı. Deivid'in olumlu bir katkısı olmazken, yalnız kalan Gökhan Gönül' de sağ kanada işlerlik kazandıramadı.
Ama Aragones çok gereksiz bir hamle yaptı. Hiç görev almayan, maç eksiği bulunan Gürhan'ı sahaya sürdü. Bu oyuncunun kaybettiği bir top ve sonrasında yaptığı gereksiz faul, Romaschenko gibi bir duran top ustası tarafından kullanıldı ve bunun sonucunda Tuna ile beraberlik golü geldi.
Maçın başında Fenerbahçe'nin attığı gol ofsayttı. Özkahya kötü yönetimini son dakikada yanlış bir penaltı kararıyla da noktaladı.
Haşim Şahin'in yorumu diğer safyada...[page_end]
HAŞİM ŞAHİN- İnatla bu kadar! -FOTOMAÇ
24 haftada tam 28 puan kaybetmişti F.Bahçe bu sezon maça çıkarken. Yani sarı-lacivertliler, lig tarihi boyunca en olumsuz sezonlarından birini yaşıyor Aragones'le. Şüphesiz, başarısızlık bir sonuçtur ve her sonucun da kendisinden kat kat büyük nedenleri vardır, bilime göre. Ama bu sezonki performans düşüklüğünü başta Aragones olmak üzere çok kişi, kadro yetersizliğine bağlıyor.
Neden, çünkü Semih'in ilerde yalnızlıktan bunaldığı, orta sahanın dirençsiz kaldığı dakikalarda bile, bu sorunların panzehiri Deniz'i oyuna almadı, Türkiye'nin ofansif yönü en kuvvetli, bireysel yeteneği ve zenginliği meşhur kadrosunun bu özeliklerini kullanmayı düşünmedi kenar yönetimi.
Zira her çocuk babasından, her öğrenci öğretmeninden ve her çalışan da amirinden kaçınılmaz olarak etkilenir. Yazık bu kadroya ve camianın özveri ve düşlerine. Bir inat uğruna F.Bahçe'nin düştüğü duruma bakın.
Selçuk Yula'nın yorumu diğer sayfada...[page_end]
SELÇUK YULA-Hayırlı olsun-FOTOMAÇ
İlk önce şunu söylemeliyim. Fenerbahçe artık Aragones'ten bir şekilde kurtulmalı. Çünkü bu teknik adamın Kadıköy'e vereceği hiçbir şey kalmadı. Şapkadan tavşan çıkarmaya çalışıyor. Yaa kardeşim, Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışında final maçı gibi görülen Bursa deplasmanında son dakikalarda hiçbir zaman düşünmediğin Gürhan'ı oyuna almanın mantığını lütfen bana açıklar mısın?
Bak oğlum Halis! Penaltı böyle olmaz! Kendini yere atana penaltı verilmez. Kendi kendine adalet sağlamaya çalışıyorsan senden hakem de olmaz.
Can-ı gönülden oynadılar ama oyunlarına sanki şampiyonluk maçıymış gibi yaptılar. Fenerbahçe'den ne istediklerini anlamadım. Dünkü yenilgi Fenerbahçe'yi şampiyonluktan tamamen uzaklaştırmıştır. Fenerbahçe'siz lig herkese hayırlı olsun!
Necati Bilgiç'in yorumu diğer safyada...[page_end]
NECATİ BİLGİÇ-Fener-Özkahya: 1-2 -FOTOMAÇ
Bursaspor'un yıldız futbolculara sertlik yaparak başarılı olmak isteğine yardımcı olan Özkahya şu önemli hataları yaptı:
1-Mustafa Sarp 14. ve 31. dakikalarda Emre'ye iki defa sarı kartlık hareket yaptı. Ama kart çıkmadı.
2- 37. dakikada Ozan önce Emre'ye faul yaptı, daha sonra Emre'nin üzerine sıçrayıp ezmeye çalıştı. Direkt kırmızı kart görmesi gerekirken ikisi de sarı kart gördü.
3- 46. dakikada Veli'nin Gökhan Gönül'ün topla alakası yokken tabanla girdiği sakatlayıcı hareket kırmızı kartlıktı. Lütfen sarı kart gördü!
4- 50. dakikada ceza sahasına yakın bir serbest vuruşta Carlos vuruşu yapmadan önce 5 metre kadar yakına gelen futbolcuların vuruşu engellemesine seyirci kaldı.
5- 65 ve 67. dakikalarda Emreciksin ve Semih'e ceza sahası civarında yapılan sarı kartlık faulleri es geçti. Bunlar yetmedi. 90+4. dakikada kendini yere bırakan Sercan beye de penaltı çalarak Fenerbahçe'nin mağlup duruma düşmesinde başrol oynadı.
Selim Soydan'ın yorumu diğer sayfada...[page_end]
SELİM SOYDAN--VATAN
AZİZ Yıldırım, eğer Aragones’i teknik direktör koltuğunda tutmaya devam ederse hayatının en büyük hatasını yapar.. Bu adamın İspanya’daki başarılarına laf etmiyorum.. Ama F.Bahçe’yi bu sezon şampiyonluk rotasından resmen çıkarıyor Aragones.. Hiç demagojiye gerek yok, teknik hatalarını saymak yeterli zaten..
ARAGONES’İN oyuna müdahale ettiği anlara bakalım.. 62. dakikada sahanın en kötüsü Deivid’i çıkarıp G.Emreciksin’i alıyor.. Deivid’e bu kadar tahammül etmesi bile kötü ama yerinde bir değişiklik.. 73’te ilk golün hazırlayıcısı, Alex’in yokluğunda F.Bahçe’yi karşı kaleye taşıyan ender adamlardan olan Uğur Boral’ı çıkarıp Vederson’u alıyor.. Çok anlamsız bir değişiklik! Sanki Bursa’ya davetiye çıkarıyor “Üstüme gel” diye.. Hele 84. dakikada Semih çıkıp Gürhan girer mi Allah aşkına! 1-0’ı korumak için karşı yarı sahadaki 3 adamını çıkarıp kendi sahana gömülmek var mı böyle?
SAĞLAM’I YILDIZ YAPTI
OYSA Ertuğrul Sağlam ne yapıyor? 46. dakikada çok ağır bir faule maruz kalıp sakatlanan Gökhan Gönül’ün karşısına Romaschenko’yu koyuyor.. Forvete de Shin Rok’ın yerine taze kuvvet Gökhan Güleç’i alıyor.. Yani senin defansif hamlelelerine karşılık verip forvetini güçlendiriyor.. Bir teknik adam geçen haftaki Kocaeli beraberliğinden hiç mi ders almaz? Geçen cuma 4. dakikada öne geçip maçın sonlarında havlu atmıştı F.Bahçe, dün de aynısı oldu.. Bursa’yı küçümsemiyorum.. Ama F.Bahçe bu kadar sıradan bir kenar yönetimle başarılı olamaz.. Kör gözüm parmağına hamlelerle elindeki 3 puanı rakibine hediye edemez..
GÖKHAN Gönül mevzusunu biraz daha açayım.. Çok iyi biliyorum, çocuk zaten oynayacak durumda değildi.. Sakat sakat sahaya çıktı.. O faulden sonra sekmeye başladı, kulübeye “Beni çıkarın” işareti yaptı.. Isınmaktan buharlaşan Önder Turacı soyundu, kenara kadar geldi.. Son anda ne olduysa vazgeçti Aragones.. Önder yerine Vederson ile Gürhan’ı soktu.. “Kör müsün?” demek geçiyor içimden, diyemiyorum.. Gökhan sakat sakat oynadı, tıpkı geçen hafta 3 değişiklik yapıldığı için sakatlanan Alex’in mecburen sahada kalması gibi.. Bursa ilk golü G.Gönül’ün sektirdiği topla attı.. İkinci golden önceki penaltı da Gökhan’ın kanadından oldu.. Oraya gelip penaltıyı yapan adama dikkatinizi çekerim, Vederson.. Bir takım bu kadar mı dağınık olur, bu kadar mı kafasına göre oynar?
DENİZ Barış niye oynamaz arkadaş? Karşı sahada top tutabilen Semih niye çıkar? Bu yönetim, gelecek sezon da Aragones’le yola devam edeceğinin sinyallerini veriyordu düne kadar.. Böyle bir karar verirlerse resmen acz içine düşerler..
BU saatten sonra takımı Aziz Yıldırım’a emanet et, şu ankinden kötü olmaz!
Şansal Büyüka'nın yorumu diğer sayfada....[page_end]
ŞANSAL BÜYÜKA--AKŞAM
Geçen haftaki Kocaelispor maçını aklınıza getirin...
Fenerbahçe'nin 4. dakikada öne geçip, 87. dakikada beraberlik golünü yediği maçı...
Kocaeli maçından Bursa maçına gelin...
Fenerbahçe gene 4. dakikada öne geçti, üç aşağı beş yukarı gene 87. dakikada beraberlik golünü yedi...
Kardeşim ne demişler:
'Bir musibet, bin nasihatten iyidir...'
Hadi nasihatten anlamıyorsun...
Başkanın, yöneticinin, taraftarın, gazetecinin söylediği bir kulağından girip diğerinden çıkıyor...
Peki 'bir musibet' de sana ders olmuyor mu?
Geçen haftaki Kocaeli maçından hiç mi ders çıkarmadın, hiç mi akıllanmadın...
Gene aynı senaryo...
Gene maçın başında öne geçen bir Fenerbahçe...
Gene maçın sonunda beraberlik golü...
Sadece geçen haftadan bir fazlası var...
O da son saniye penaltısı...
Sorumlu sadece futbolcular değil tabi...
Haftalardır topa vurmayan Deivid'in ilk on birde ve tam 60 dakika sahada ne işi var...
Orta alanın mücadele eden adamı Deniz hangi nedenle kesik...
Koca Fenerbahçe'de kritik dakikaları ve maçı kurtarmak için oyuna girecek iki adam Gökhan ile Gürhan mı?
Bu yükü Lugano ile Edu daha ne kadar taşıyacak?
Sakat olmasına rağmen ölümüne oynayan Gökhan Gönül'ün özverisi bütün takımda niye yok?
Emre Belözoğlu, ilk yarıda sahanın en iyisi olmasına rağmen, ikinci yarıda neden bu kadar etkisiz?
Semih haftalardır neden ayakta bile durmakta zorlanıyor?
Sorular daha çok...
Ama yeniden Emre'ye dönelim...
Bursa seyircisi de, takımı da ilk yarıda Emre'nin üstüne oynadı...
Emre de oltaya takılıp cezalı duruma düştü...
Kardeşim, kes şu siniri artık...
Bir maç varsın, bir maç yoksun...
Böyle profesyonellik, böyle büyük futbolculuk olmaz...
Bursaspor maçı kaybetse yazık olurdu...
En azından beraberliği hak etmişti, galibiyetle buluştu...
Sercan'ı ilk defa bu kadar beğendim...
Bir çift sözüm de hakeme...
Fenerbahçe'nin golünde Güiza sanki ofsayt...
Bursaspor'un galibiyet golü sanki penaltı değil...
Veli'nin, Emre'ye gaddarca girişi sanki sarı değil, kırmızı...
Neyse laf uçar, sonuç kalır...
Biliyorsunuz, Bursa'nın havlusu çok meşhur...
Fenerbahçe, bu sonuçla sanki şampiyonluk yarışına Bursa'da havlu attı...
Alaaddin Metin'in yorumu diğer sayfada...[page_end]
ALAADDİN METİN--AKŞAM
Aragones, Semih, Güiza ve Uğur üçlüsünden topa ileride basarak pres yapmalarını istedi.
Selçuk'u ön liberoda tek bırakarak, Emre'ye iki görev verdi.
Alex gibi oyun kurup, hücumculara destek verecek, vakit kalırsa da orta sahayı toparlayacak.
Top rakibe geçince Deivid içeri girip alan daraltacak. Hücumda da kenara gelip oyunu açacaktı.
Güiza, Uğur ve biraz da Selçuk'un dışında kimse bu görevi yapamadı.
Fenerbahçe'nin golü attıktan sonra; Kocaeli maçının bir benzerine dönen oyununda, temposunun düşmesi, orta saha hakimiyetinin Bursaspor'a geçmesinin nedeni de Deivid ile Emre'dir.
Deivid'e bir şeyler oldu.
Koşan, golü, hücumu düşünen, tek topu en iyi oynayan üç oyuncudan biri olan Deivid'in performansı; Kazım'ınkine döndü.
Ama haftalardır tepkisiz bir Deivid var sahada.
Emre'ye gelince;
Sevilmiyor.
Kimseler de sevmek zorunda değil. Ama anasına, ailesine küfür etmek de doğru mu?
Tahrik etmek, sinirlendirmek için yapılan bu çirkinlikler; ayıp değil mi?
Sezon biterken, Fenerbahçe'nin lig şampiyonluğuna havlu attığı Bursaspor maçında; takımın en iyisi Güiza'ydı.
Koştu, didindi, ikili mücadelelerin hepsini kazandı. Güiza düzeliyor derken, bu sefer Semih'te formsuzluk başladı.
Yere göğe sığdıramadığımız, 'yedek golcü' dediğimiz Semih, Güiza'nın kötü günlerindeki gibiydi.
Fenerbahçe, kazanmak için sahada hiçbir şey yapmadı.
Futbol; takım oyunudur. Rakibinden çok koşarsan, mücadele edersen, kazanırsın.
Fenerbahçe'de üç futbolcu dışında sahada yüreğini ortaya koyan oyuncu yoktu.
Bursaspor maçıyla; Fenerbahçe için lig bitti. Şimdi önünde kazanacağı bir tek Türkiye Kupası var.
Ama bu futbolla; o da çok zor.
Geçen hafta hiç oynatmadığı Josico'yu; bu hafta da genç Gürhan'ı kurtarıcı olarak sahaya süren Aragones ile de bu iş zor gider.
Zeki Çol'un yorumu diğer sayfada....[page_end]
ZEKİ ÇOL--ZAMAN
Daha önce lig ve kupada 4 kez yendiği Bursaspor karşısında Fenerbahçe, 5'te 5 yapmak için sahaya çıktı. Henüz 4. dakika oynanırken öne de geçti. Savunmanın arkasına atılan pasa Güiza hamle yaptı. İvankov'un üzerinden aşırtma bir vuruşla topu ağlara bıraktı. Böylesi maçlarda skor üstünlüğünü ilk dakikalarda yakalamak kuşkusuz büyük avantaj. Nitekim, Fenerbahçe golle birlikte daha rahat, daha güvenli, daha akıllı oynarken, Bursaspor erken bir telaşa kapıldı. Kanatları kullanamadı.
Sağda Veli, solda Volkan Şen etkisiz kaldı. Ortada Mustafa oyunu yönlendiremedi. Bekir'in tandemin arkasına birkaç uzun top gönderme girişimi, bir defasında Sercan'ı kaleci Volkan'la karşı karşıya bıraktı. Ancak Sercan, hamle zamanlamasını iyi ayarlayamadı. Fenerbahçe ise bu bölümde oyunu dilediği gibi yönlendirdi. Selçuk ve Emre, orta alanın ortasında Bursaspor'un hücum girişimlerini, doğru zamanlamalarla çoğu kez başlamadan bitirdi. Rakibe oynaması için alan bırakmayan Fenerbahçe, başarılı bir savunma yaptı ve Bursaspor'a ilk yarıda organize atakla oluşan tek pozisyon vermedi.
Hücuma dönük girişimlerde çoğu zaman sol kanadı kullandı. Uğur, yerini yadırgayan Tuna'yı geçerek yaptığı ortalarla arkadaşlarına pozisyon hazırlamaya çalıştı. 34. dakikada ceza alanına yaptığı ortada Semih vurdu, Mustafa Keçeli topu kaleye girerken çıkardı. Oyunun ilk yarısında tartışmasız daha verimli oynayan taraf Fenerbahçe idi. Ancak, ikinci yarıda roller değişti. Bursaspor, bu bölüme etkili başladı. Ertuğrul Sağlam, orta alanın sağındaki Veli ile solundaki Volkan Şen'in yerini değiştirdi.
Daha önceki maçlarda Roberto Carlos karşısında başarılı olan Volkan, bu değişikliğin ardından hücuma hissedilir bir dinamizm getirdi. Ancak Sercan ve Gökhan Güleç, Volkan Şen'in getirdiği toplarda son vuruşları iyi yapamadı. Fenerbahçe'nin kendi alanından çıkmakta zorlandığı ve baskıyı kıramadığı bölümde Bursaspor, hücum etkinliğini iyice artırdı. 86. dakikada Tuna'nın golüyle eşitliği yakaladı. Uzatma dakikalarında gelen penaltıyı kaleci İvankov gole çevirdi ve skoru noktaladı.
Bursaspor, dört kez yenildiği Fenerbahçe'den bu yenilgilerin acısını rakibine şampiyonluk yolunda büyük bir hasar vererek çıkardı. Deplasman zavallısı Fenerbahçe'nin Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor gibi rakiplerle de dış sahada oynayacağını düşünürseniz bu yarışta işinin çok çok zor olduğu dün bir kez daha kanıtlandı