Yazarlar Fenerbahçe - Lokomotiv Moskova maçını yorumladı
Sabah'ın usta yazarları Fenerbahçe'nin UEFA Avrupa Ligi son 32 turu ilk maçında Rus temsilcisi Lokomotiv Moskova'yı 2-0 yendiği maçı yorumladı.
Sabah'ın usta yazarları Fenerbahçe'nin UEFA Avrupa Ligi son 32 turu ilk maçında Rus temsilcisi Lokomotiv Moskova'yı 2-0 yendiği maçı yorumladı.
GÜRCAN BİLGİÇ Eksiksiz kalite! Böylesine kritik bir maçı neredeyse hatasız bitirmek önemli bir özellik. Fenerbahçe sadece defansif karakterini ortaya koymadı, maç nasıl kazanılır isimli bir resitali de sergiledi Kadıköy'de. Ne gerekiyorsa yaptılar. Büyük takımın nasıl olması gerektiğini de gösterdiler. Lokomotiv'in bir sürü bahanesi veya handikapı olabilir. Ama iki pası üst üste yapamadılar. Bunun açıklaması kendi adlarına, maç eksiği veya olmayan oyuncular ile açıklanamaz. Fenerbahçe öylesine konsantre ve istekli oynadı ki, Rus takımına ikinci nefesi alma fırsatını bile vermeden topu kaptılar. Bıktırıcı bir tavırdır bu aslında. Sahadasındır ama futbol oynamak adına bir şeyler yapamazsın. Çünkü top sende değildir. Sadece mücadele etmekle sınırlı kalan bir oyun içinde, dakikalar geçtikçe kazanamayacağını anlar, yenilgiyi kabul eder, fark artmasın diye şartlanırsın. Fenerbahçe bunu hissettirdi rakibine. Golleri arka direkte Souza kaydetti. Bu bir akıl. Bir kere olsa tesadüf dersiniz, ikincisi de gerçekleştiğine göre çalışılmış ve görevlendirilmiş. Pereira'nın da hakkını verelim elbette. Çünkü defans Van Persie'ye odaklanmışken, gözlerden kaçar durumda tabelaya ismini yazdırdı Souza. Bu takımı kurarken, 70 milyon Euro'yu harcarken, Avrupa Ligi'ni kazanacak kaliteyi de Kadıköy'e getirdi Fenerbahçe yönetimi. Bu oyuncu grubuna bu hedefi benimsetmek ve etrafında toplamak önemliydi. Dün gördük ki, beklerin arkasını dolduran Volkan Şen veya Nani, her topa koşan Van Persie, İki kişilik oynayan Ozan, iki efsane bek olarak maçın kaderine isimlerini yazan Gökhan ve Caner vardı sahada. Ve Fenerbahçe taraftarı... Maçı her dakika yaşayıp, sahada baskı yaratıp, yelkenlerin hep rüzgarla dolmasını sağladılar. Maç kazanan tribünün nasıl olduğunu gösterdiler. Gereği yapılmış, rövanş için yeterli skor elde edilmiştir. Yolun açık olsun Fenerbahçe...
RIDVAN DİLMEN Pereira'yı kutlamak lazım Fenerbahçe hakikaten de bu yıl itibariyle izlediğim en iyi Fenerbahçe'ydi. Teknik direktörden futbolcularına kadar tek tek kutlamak istiyorum. Fiziki kalite umduğumun çok çok üzerinde, rakibin hemen hemen pozisyonu yok. Fenerbahçe iyi başlayan ama sonra tempo düşüren bir takımken bu maçta Kızılderili Apaçiler gibi bastırdı, maç boyunca nefes aldırmadı. Sürklase etti rakibini. Fenerbahçe Avrupa kupalarında bana göre tok takım olarak, Avrupa formatına uygun oynuyor. Benim zamanımda 3 yiyip dönüyordu. Bu oyun için fizik kaliten yüksek olacak. Van Persie'nin hareketli ve top tekniğinin yüksek olması da pozisyonları sağlıyor. Van Persie ilk golde ön direğe koşu yaptı, Souza geldi. Fernandao gider atar ama rakibini taşımaz. O gol atmaya gider. Van Persie öldürücü deparla alanı boşalttı, stoperi götürdü. Hareketli forvetle oynamak takımın coşkusunu da artırır. Kötü oynayan bir oyuncu yok. Fakat ayıracağım isimler var: Caner, Alves, Kjaer ve Gökhan... Fenerbahçe kariyerlerinin en iyi oyunlarından birini çıkardılar. Alanı çok iyi daraltmasalar zaten Souza da öne koşu yapamayacaktı, goller olmayacaktı. Oyun dar alanda oynanınca rakip alana iyi koşular yapıp doğru yerde golleri yaptı. Teknik direktör Vitor Pereira'yı kutlamak lazım. Van Persie'yi de anlamak gerekiyor ama. Van Persie diyor ki takım iyi oynuyor, benim de oyunum iyi. Bence Van Persie çıkmamalıydı. Pereira'ya saygısızlık yapmak istemiyorum, kendimize göre küçük kusurları da söylüyoruz. Kasımpaşa maçında Van Persie'yi çıkardığında Fernandao'yu sokmak isteyebilirsiniz. Orada Fernandao'yu düşünebilirsin. Bu maçta çıkarmamak gerekirdi. Yorgun değil çünkü oyuncu. Ne gerek var çıkarmaya? Haksızlık yapmak istemem ama moralle oynayan oyuncuları tam iyi oynarken çıkarmak kötüdür. Fenerbahçe takımı top rakipteyken 5 üzerinden 5, top kendindeyken 5 üzerinden 4. Fenerbahçe'de golde 3-4 kişi ceza sahasındaydı. Bu, maça ne kadar önem verildiğini gösteriyor. Pereira'ya maç başında 2-0'ı versen kabul ederdi ama bu oyuna 2-0 az bile kaldı. Tur yüzde 75 cebinde gidiyorsun Moskova'ya gidiyorsun. Maç fazlasıyla da olsa ligde lidersin, kupada yarı final kapıda, Avrupa'da turun eşiğinde.
AHMET ÇAKAR Kusursuz İddia ediyorum, futbol tarihimizde hiçbir Türk takımı bir Rus takımını dün gece Fenerbahçe'nin yaptığı gibi sürklase etmemiştir. Seyretmeyenler için 2-0 normal sonuç gibi gelir ama normalde maçın hakkı 4-0 ya da 5-0 olmalıydı. Şimdi de korkunç bir iddiam daha geliyor. Kalede Fabiano değil de Başkan Aziz Yıldırım dursaydı Fenerbahçe yine maçı gol yemeden bitirirdi. Gerçekten de böyle bir maçtı. Fenerbahçe 1. dakikadan bitiş düdüğüne kadar futbol adına her şeyi yüzde 100 doğru yaptı. Neredeyse tek bir hata yapmadılar. Orta saha hem ofansif anlamda hem de savunma anlamında ders verdi. Hem de öyle bir ders verdi ki atılan 2 golde de imza Josef de Souza'nın. Yani bir orta saha oyuncusunun. Tabii bütün oyuncular vazifelerini tam anlamıyla yerine getirdiler ama bazı oyunculara özel paragraf açmak lazım. Bunların başında da Gökhan Gönül geliyor, Topal geliyor, Souza geliyor. İlk golde Gökhan rakibini geçip yumuşak bir orta yaptığında 4 Fenerbahçeli kafa vurabilecek konumda yani pozisyona girmiş durumdalar. Golü de demarke pozisyonda olan Souza atıyor. İkinci golde de öyle. Ceza alanı içinde Caner ortalıyor, yine arka direkte Souza vuruyor. İşte orta sahanın hücuma katkısı ya da ceza alanına girip gol araması bu. Fenerbahçe turu yüzde 99 atladı. Lokomotiv Moskova dün gece göründüğü gibi kötü bir takım değil ama sezon başlamadığı için ciddi sıkıntı çekiyorlar. Ancak ne olursa olsun Fenerbahçe'nin bu turda elenmesi büyük bir futbol mucizesine bağlı. Diğer bir iddiam da şu; Fenerbahçe özellikle Kadıköy'de çok iyi konsantre olduğunda, çok yüksek tempoda oynamasa da kusursuza yakın oynayabiliyor. Oyuncular iyi niyetli olunca hakemler de iyi maç yönetiyor. Tıpkı dün geceki İsveçli hakem Martin Strömbergsson gibi. Hemen hemen her kararı doğru, kartları doğru, oyuncularla ilişkisi tatlı-sert ama kibar. Sanırım bizim hakemler de biraz ders almışlardır.