Yazarlar Galatasaray için ne yazdı?
Belediye maçından 3 puanla ayrılan G.Saray şampiyonluk umutlarını yeşertti. Spor yazarları maçı yorumlarken sarı-kırmızılıların hala yarıştan kopmadığını yazdı.
İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynadığı karşılaşmadan 3 puanla ayrılan G.Saray şampiyonluk umutlarını yeşertti. Spor yazarları maçı yorumlarken sarı-kırmızılıların hala yarıştan kopmadığını yazdı.
Levent Tüzemen (Sabah): Ninni Gibi Futbol!
Dev statta ilk kez rüzgarın olmadığı sıcak havada gömlekle bir maç izledim.. Belediye maça çıkarken durumu biliyordu çünkü rakipleri kazanmıştı. Galatasaray'ın da zirve şansını sürdürmek için son şansıydı ve üç puan alması gerekiyordu.. İki takım da kazanma konusunda motive değildi.
Emre Güngör'ün sakatlanıp çıkması Galatasaray'ın yararına oldu. Futbolcu kişiliğinin kalitesinin yanısıra çok iyi profesyonel olan Hakan Balta partneri genç Semih Kaya ile mükemmel anlaştı.. Balta kademeye akıllı girerken, sakinliği sayesinde hem savunmayı topladı hem de ayağındaki topları bilerek görerek kullandı.
Topal ve Barış G.Saray'ın geleceği genç oyuncular.. Ancak futbol zekalarını geliştirmeliler. Bu ikili, rakiple boğuşuyor, çok koşuyor, topla rakip arasına akıllı giriyorlar ama kazandıkları topları çabuk isabetli pasa dönüştüremiyorlar. Gözleri radar gibi çalışmadığından oyunu terse taşıyamıyorlar. G.Saray'ın görünmeyen kahramanı kaleci De Sanctis'di.. Önemli kurtarışlar yaparken, maç boyu bir teknik adam gibi arkadaşlarını sürekli konuşarak uyardı.
Ahmet Çakır (Zaman): Bir Kez Daha 3 Altın Puan
[page_end]Galatasaray için en büyük sorun moralsizlik ve eksik oyuncular filan değildi; bir gün önce Fenerbahçe'nin yenilmiş olmasıydı. Çünkü Sarı Kırmızılı takım ezeli rakibinin yenildiği her maçın ardından aynı işi kendisi de yapmak zorundaymış gibi davranıyor.
Ev sahibi takım, zar-zor ayakta durmaya çalışan rakibi karşısında daha etkili olan taraftı. Kendi sağından hücum ediyormuş gibi yapıp ters tarafa aktardığı toplarla Cim Bom'u birkaç kez açık yakaladı ama gol becerisini gösteremedi.
Bu çaresizlik içinde Bülent Korkmaz'ın Serkan Kurtuluş'u çıkarıp Nonda'yı oyuna alışı Cim Bom'un gol atmasına değil yemesine yol açabilecek bir hamleydi. Nitekim bundan sonra oyun tek kale maça döndü. Neyse ki De Sanctis'in iyi oynayacağı tuttu. Yürüyecek hali yokmuş gibi görünen Nonda, Baros'a bir boş kale golü armağan etti. Bu zorlu dönemeçte gelen 3 altın puan Sarı Kırmızılıları çok mutlu etti. De Sanctis ile birlikte beklenildiği gibi ortaalandaki üçlü Ayhan-M.Topal-Barış bu altın galibiyette en büyük pay sahipleriydi. Savunmada Semih zorlanmadı. Hakan Balta ve Volkan da görevlerini yaptı.
Ebru Kılıçoğlu (Sabah): Günışığına Çıktı
[page_end]Über hassas bir abi tam 4 kere yapıyor 'Amanın efenim, sakın merdiven boşluklarına oturmayınız sahamız kapanır mazaallah...' anonsunu. İşin enteresan tarafı Belediye adına sadece bir bayrak var seyirci olarak, Galatasaray taraftarıysa normal koltuğu bile dolduramıyor, ne merdiven boşluğu? Ama Allah için, yemyeşil saha. Hava da güzel. O kadar yol tepince sahadakilerde 'kırlara geldik' duygusu uyanmış galiba. Çünkü oynanana 'piknik maçı' denir ancak. Galatasaray'daki savunma krizinin kurtarıcısı Semih Kaya olmuş. Bir de Lincoln 'terbiye' olmuş. İkisi de ilk 11'de sahada.
Galatasaray'ın 'zayıf halka' savunmasını zorlamaya güçleri yetmiyor. İlk yarıya sığanlara ancak pozisyoncuk deneceğinden bahsetmeye de gerek yok. İkinci yarı Galatasaray çift forvete dönüyor. Oyuna çok büyük etkisi olmasa da golü bu değişiklik getiriyor: 66'da Nonda 'askıntı' olan İstanbulspor savunmasını silkeleyip Baros'a bir asist yolluyor, o da topu ağlarla buluşturuyor. Kalan dakikalar, oyunun temposuz kimliğiyle devam ediyor. Sadece +93'te Nonda'nın ikinci golü imzalamasına topu çizgiden alan Cesario izin vermiyor. Günün sonunda, Galatasaray 3 puanı alıp, ligde (bugünkü maçta olduğu gibi) 'varmış gibi' yapmaya devam ediyor...
Yalçın Dümer (Fanatik): Hayat Devam Ediyor...
[page_end]Olimpiyat Stadı'ndayız. Dertler aynı, tabii ki trafik sorunu da... Hele basın tribününün pislik içinde olması anlatılmaz ancak yaşanır. Maalesef biz de yaşadık. Kağıt mendille oturacağımız yeri üstün körü temizledikten sonra geçiyoruz maça, herhangi bir yere elimizi sürmemeye özen göstererek. Çıkmayan candan ümit kesilmezmiş. Galatasaray'ın hesabı da işte öyle bir şey, bakkal misali...
Tekli santrfor, kalabalık orta alan. Free takılan bir Lincoln. Ara sıra da olsa rakibine baskı, ama yine son vuruşlardaki beceri noksanlığında bütün takım elele. Komik ve beceriksiz görüntüler milyonluk arkadaşlardan. Kewell dışında maçı isteyen krampon sayısı ender. Tüm riskler alınıp, Nonda'yı oyuna sürüş. Siyahi futbolcunun antresi, asisti ve o ana kadar gezinen Baros'un imzası. Korkmaz'ın oh deyişi en derinden...
Galatasaray futbolsuz ve yüreyerek de olsa üç puanı hanesine yazdıran takım oldu. İstanbul Belediye karşısında ara sıra zorlanmadı değil. Onu da hayati refleksleriyle De Sanctis önledi. Hayat devam ediyor, mucize olur mu? Fisktür avantajını da gözden geçirirsek bu ligde her şey mübah. Dökülen yapraklar arasında bir tanesi kalacak.
Kah öyle, kah böyle...
Osman Tanburacı (Yeni Şafak): Olimpiyat Rekoru; 3 Puan!
[page_end]Maç, baştan sona ağır çekim gerilim filmi... Sinir olmak, tırnaklarını yemek, futbolsuzluktan uyuz olmak istiyorsan Olimpiyat'a koş... Her türlü melanet orada mevcut! Başta Lincoln!... Yönetim adamı futbola küstürdü sonra tarlaya saldı hem oyna hem takımı oynat diye! Yahu kreatif adamın ne işi var o sahada? Lincoln ilk 11'i tamamlamak için sanki jübile maçına çıktı!... Topa değmeden maçı bitirdi... Ya havasını bulamadı, ya Bülent Korkmaz'la gizliden kafa yaptı!
Formsuz mormsuz!... Adam işi biliyor. Nonda'nın kalçası golün yarısı! Aldığı pası güzel değerlendirdi, rakibi ile topun arasına kalçasını soktu iki defansı geçti, golü Baroş'a attırdı! Nonda geçen sene Fenerbahçeli Volkan'ın yumruk ıskasıyla nasıl Galatasaray'a şampiyonluğu getirdiyse dün de ümitsiz takımını yine heveslendirdi. Kewell bu kez pasifti...
İstanbul Büyükşehir Belediye ise 'İslam Cenaze İşleri' bölümünden bir takım sürmüş sahaya... Elle tutulacak tek oyuncusu yok! Bebbe var hilebaz! Hava topuna elle müdahale edince De Sanctis'le havada çarpıştı kendi sakatlandı!... İbrahim Akın, kesme şeker kıvamında tatlı çocuk, etkinliği bir yudumluk... İstanbul Belediyespor nasıl gol atabilir? Kadir Topbaş bir araştırma yapsın, bilemiyorsa Kılıçdaroğlu'na sorsun! Böyle pasif bir oyunu Baykal bile beceremez! Kaldı 29 puanda. Dikkat tehlike! Avcı'ya yakışmıyor.