Yazarlar G.Saray için bunları yazdı
Dün akşam Kayserispor deplasmanından golsüz beraberlikle dönen Galatasaray'ın sergilediği arzulu futbol beğeni topladı...
Süper Lig'de 13. hafta karşılaşmalarında Kayserispor'a konuk olan Galatasaray, zorlu deplasmandan bir puanla dönse de ortaya koyan futbol otoriteler tarafından beğenildi...
İşte yazarların G.Saray yorumları...
"Galatasaray’ın, Hagi’nin geldiği günden bu yana en dengeli maçını oynadığını söyleyebiliriz. Eksik kalan tıpkı Fenerbahçe maçında olduğu gibi Baros’tu.
Kayserispor maçın başında ters toplarla, göbeğe destek veren savunma kanatlarının yarattığı boşluğa sürpriz top atarak Galatasaray’ı tek ayak üzerinde yakalamak istedi. Selim’in organizasyonunda bunu belli oranda yapsalar da sonunu getiremediler. Böyle olunca çok da net pozisyonlar yaratmayan bir oyun ortaya çıktı. Galatasaray ise belli bir planla rakibin üzerine girmese de daha net şanslar yakaladı. Bu Galatasaray için iyi bir nefes alma şansı oldu. Oldukça iyi bir takım direnişiydi.
Şimdi ‘Kim gitsin?’ oyununa kaldığımız yerden devam edeceğiz muhtemelen! O zaman şunu sormalı: “Bu adam kesin kalmalı diyebileceğiniz oyuncular kimler?"
"Kayseri’deki Galatasaray, tıpkı Hagi karakteriyle oynuyordu. Kaybetmeye tahammülü yoktu. Kazanmak için her türlü riski göze alıyor, pozisyon üstüne pozisyon yaratıyor, öncekilere oranla daha çok şut atıyor, her şeyden önemlisi tüm hatlarıyla oyunun içinde yer alıyordu. Masum oyun futbolu sevenler, taraftar kimlikleriyle gönül huzurunu ve göz zevkini kaçırmamış olanlar bu oyundan sanırım çok keyif almışlardır.
Bazıları futbolda şansın varlığına inanmaz. Güçlü olanın ve doğru oynayanın mutlaka o şansı yaratacağına, ya da işi şansa bırakmadan kazanacağına inanırlar. Peki şimdi soralım: Şansın rolü yoksa direklerden dönen Elano ve Barış şutlarına ne diyeceğiz? Füze atışında bilgisayar üç beş santimlik hata mı yaptı yani ? Santana’nın ve Mehmet Batdal’ın da tek başına yüzde yüz gol pozisyonlarında topa kötü vurduklarını (ya da vuramadıklarını) düşünelim. İki kaleci Ufuk ve Süleymanou’nun şanslı olduklarını da mı söyleyemeyeceğiz?
Kalecilerin şanslı, golcülerin şanssız olduğu bir maçtı bu..."
"Misimoviç'in kadro dışı kalışı futbolcuların aklını başına getirmiş. 60 dakika boyunca, bu sürenin altını çiziyorum, sahada savaşan, yüreğiyle oynayan ve pozisyon bulan Galatasaray vardı. Ev sahibi Kayseri'nin açık oyunu tempolu, bol pozisyonlu, keyifli bir maç izlememize neden oldu. Ancak; Galatasaray kazanması gereken maçı son yarım saatte Kayseri'ye verdiği pozisyonlarla kaybedebilirdi.
Galatasaray'ın ilk 60 dakikadaki başarılı futbolu kadar, son 30 dakikadaki mahkum oyununun da başsorumlusu Hagi'dir. Hagi, hangi futbolcuları kadrodışı bırakacağından çok, oyun içinde hangi hamlelerle maçı çevirebileceğine kafa yormalı! Örneğin; Batdal'ı sokarken, kanattan top getirebilecek Pino'yu sahada tutmanın yolunu bulmalı"
Son 3 sezondur G.Saray’da bir hastalık var. Kazanmaya mecbur oldukları hiçbir maçı kazanamıyorlar. Hamit Altıntop’la Hollanda-Türkiye maçından sonra konuşurken Hamit “İyi oynuyoruz ama iyi oynamak bir yere kadar. Kazanmamız gerekir, 3 maçtır kazanamıyoruz. Bu bir hastalık gibi üzerimize yapışıp kalmasından korkuyorum” diyordu. G.Saray’ın da üzerine yapışan bu. Kazanamamak... Türkiye liginde 3 haftadır galibiyeti yok G.Saray’ın.
Çalkantılar içindeki Galatasaray'ın, formda Kayseri önündeki kadrosu, sakatlar ve kadro dışı kalanlardan sonra olabilecek en iyi kadroydu. Solbekte uzun bir aradan sonra Hakan Balta dönüş sinyalleri verdi. Elano herhalde dönmeye karar vermiş, kırılma noktası bir dakikada ilk yarı karşı karşıya inanılmaz bir golü kaçırdı. Bunun sistemle,doğru veya yanlış yerde oynatılmakla alakası yok. Konsantrasyon ve arzu ile alakası var.
Ne hallere düştü koskoca Galatasaray... İki Adnan sayesinde tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşarken, 36 yıldır yenilmediği Kayserispor’a yine yenilmeyip berabere kaldı diye camia ikinci kez bayramı kutluyor! En çok sevinen de başkan ve adaşı! Malum; koltukları sallanıyor...
Kayserispor kendine olan güvenini oturtmuş, şampiyonluk adaylığından söz etmeden ligin zirvesinde dolaşan bir takımdı. Galatasaray ise çalkantılar içinde, endişeler yüklü bir takım.
Kayseri bu farkın yarattığı huzurla oyunu yönlendirmeye başladı. Galatasaray bir süre mücadelenin pasif tarafıydı. Ama kısa zamanda potansiyel güveni dışa vurmaya başladı ve onuncu dakikadan sonra öne çıkmaya ve pozisyon bulmaya başladı.
Hem Galatasaray, hem de Kayserispor inanılmayacak goller kaçırdılar. Bu golleri kaçıranlara futbolcu demek çok zor. İlk gol olabilecek pozisyonu 15. dakikada Süleymanou hazırladı. Kayserispor sol beki Hasan Ali'ye topu vereyim derken Kewell topu kaptı ve Elano'ya rakip altı pas üzerinde al da at diyerek pas verdi. Elano'nun yaptığı ise topu boş kaleye atmak yerine kaleciye kaptırmak oldu. Bu gol kaçmaz, hele Brezilya Milli Takımı'nda oynayan bir futbolcu böyle bir golü kaçırırsa onu herhalde asarlar...