Yazarlar G.Saray için bunları yazdı
G.Saray'ın Beypazarı'nı 3-1 yendiği maçı yorumlayan yazarlar, sarı kırmızılı ekipte değişen birşey olmadığını düşünüyor...
Ziraat Türkiye Kupası'nda Ali Sami Yen'e veda gecesinde Beypazarı Şekerspor'u 3-1 yenen Galatasaray, sergilediği futbolla yazarları tatmin etmedi.
İşte yazarların G.Saray yorumları:
Osman Tanburaca '''' (Yenişafak)
İlk iskarpinli adım Ali Sami Yen'den geldi Galatasaray adına...
Yıl 1905.
Sonra onun adını stada verdiler...
Kramponları bu çimlere ne yazık ki değmedi...
Adı kaldı yadigar.
Sonrasında ne kramponlar değdi bu çimlere...
Hiç birinin adını vermek istemiyorum, birinin adını anmasam öteki incinir diye korkuyorum.
Gönlüm yaşattıkları şampiyonluklarla bezeli...
"G.saray tribünlerinin son iki yıldır güzel bir bestesi var. “Bize her sevdadan geriye kalan sadece G.Saray” diye bitiyor.. Gerçekten de öyle.. Kimler geldi, kimler geçti.. Şimdi de Ali Sami Yen devrini tamamlıyor.. Bayrağı daha güçlüye, daha büyüğe, günün ihtiyacını karşılayacak olana devrediyor.. Hakkını yemeyelim.. Ali Sami Yen görevini dört dörtlük yaptı.. “Welcome to hell” pankartını astırdı tribünlere.. Zaferlere evsahipliği yaptı.. Hüzünlere tanıktı.. Rakiplere korku saldı, G.Saray’a güç verdi.. Adildi.. İyi oynayan hep kazandı Ali Sami Yen’de.. Büyük futbolcuların önünde saygıyla eğildi. Tarihi anlara birinci şahitti. Bugün artık yok.. TT Arena yerini alacak.. Tek dileğim gelenin gideni aratmaması.. Yeni zaferlere, yeni başarılara, yeni bir yapı evsahipliği yapmalı.. Arena, Sami Yen gibi ruhunu aşılamalı formaya.. Genelde hüzün dolu cümleler kuruluyor, gözyaşı akıtılıyor Ali Sami Yen’in arkasından.. Sanki gerçekten veda edilecekmiş gibi kendisine.. Ama ben buna inanmıyorum.. Ali Sami Yen ruhu hep yaşayacak sarı-kırmızılı formada."
"Santrayı bile geçmeyi beklemeyen rakip, golü bulduktan sonra başkalarının Galatasaray'a yaptığını kendisinin de becerebileceğine inanmaya başladı. Cam Adam'ın sakatlanıp çıkışı tribünleri doldurmuş bulunan taraftarı kahreden bir tekrar filmiydi. Neyse ki yerine giren Culio'nun tepeden tırnağa futbolcu oluşu işi biraz rahatlattı. Kazım da hiç değilse kafa vurmayı bilse Ali Sami Yen'e golle veda edebilecekti. Ne yapacaksınız, kaderde Servet'in röveşata ile gol attığını görmek de varmış. Üstelik bu gol öyle bir zamanda geldi ki Galatasaray'ı korkunç bir utançtan kurtardı. Kaptan Arda'nın galibiyet golünü atarken topa kafa vuruşundaki dikkat görülmeye değerdi. 'Galatasaray nelere sevinir hale geldi' diye kahırlanmamak mümkün değil taraftar için. Basın tribünündeki televizyondan birkaç kez de başkan Adnan Polat'ın çektiği azaba tanık olduk. Bu azabı Kazım'ın maç bittikten sonra attığı gol ancak giderebilmiş olmalı. Ne diyelim, Allah beterinden sakladı!"
"Beypazarı önünde Galatasaray'ın yaşadığı oyunsal ve taktiksel travma ile fiziksel olarak yetersiz kalışının baş sorumlusu Hagi'dir. Neden mi?
1- Hagi futbolculuğunda mükemmel bir profesyoneldi. Florya'da kola içmeyi, okey oynamayı yasaklayan Hagi'nin Antalya kampından sonra maçtan bir gün önce takımı Antalya'dan getirip izin vermesi hataydı. Galatasaray maç günü gelse bile fiziksel travma yaşamazdı.
2- Beypazarı'nın 10-1 oynayacağı belliydi. Maça Aydın-Arda-Pino gibi kanat oyuncularıyla santrfor olmadan başlamak hataydı. Yapılan ortaları rakip savunma kolay karşıladı.
3- Culio ile başlamamak hataydı. Sabri varken, Serkan sağbek oynamaz. Sabri kanat bindirmelerinde her zaman etkili olur, gerektiğinde şut atar. Serkan her topu geriye oynadı."
