SPOR MEDYASI

Yazarlar G.Saray için bunları yazdı

Galatasaray'ın G.Antep mağlubiyetin köşelerinde değerlendiren spor yazarları geçen hafta askıya aldıklarını eleştirilerin yine sıraladılar...

Yazarlar G.Saray için bunları yazdı

Süper Lig'in 21. haftasına Eskişehirspor galibiyetinin moraliyle başlayan Galatasaray'ın sevinci kısa sürdü. Gaziantepspor deplasmanında etkili bir oyun sergileyemeyen sarı kırmızılılar tarihlerinin en kötü sezonlarından birini geçiriyorlar.

Süper Lig'in 21. haftasında Gaziantepspor'a konuk olan Galatasaray etkili bir oyun sergileyemeyip ve 1-0'lık yenilgi alırken spor yazarları geçen hafta askıya aldıkları eleştirileri sıraladılar.


Galatasaray'ın yaşadıklarının hiç değilse bir bölümünü talihsizlik olarak kabul etmek mümkün ama 100 milyon euronun üzerinde bir kadronun inanılmaz kolaylıkla yenilmeye devam etmesinin da bıktırıcı yanı haliyle daha baskın. Bu kadar çok para harcayıp sürekli yenilen bir takım kurabilmek az iş değil!

Talihsizlik şu: Neredeyse iki maçta bir Gaziantepspor'la karşılaşıyor Cim Bom. Devrearasında yaptığı başarılı transferlerle fırtına gibi bir ekip olan Kırmızı Siyahlılar da gerinip gerinip vuruyor Galatasaray'a! Bunu başkalarına da yapabilirler ama karşılarına hep bu takım çıkıyor...

Kanatları çalışmayan bir Galatasaray'ın gol yolları da zora girmiş oluyordu. Yoklukta Sabri'nin orta sahada oynaması Neill'in işini belki kolaylaştırıyordu ama kanat varyasyonları yok olmuştu. Stancu ve Culio ise bu arızadan dolayı gol yollarında görülemediler.

İlk elle tutulabilir gol pozisyonuna 66. dakikada Culio'nun direkten dönen topuyla girildi. Kazım sahada varmıydı yok muydu, belli değil. İster istemez sır bir şekilde herkesin topu birbirine attığı Misimovic felaketi akla geliyor. Diğer taraftan apar topar gönderilen Uğur- Ferhat- Mehmet Güven- Yalçın- Necati ve diğerleri profesyonelce oynuyorlar.

Galatasaray ise devre arasında bile 5 oyuncuya ihtiyaç duyuyorsa varın transfer politikasızlığını düşünün.

Artık Spor Toto Süper Lig'e tamamen havlu atılmıştır. Kupada ise bu Gaziantepspor önünde işler zor... 

Galatasaray'ı "Galatasaraylıyım" diyenler için bile umut haline getirmekten uzaklaştıran şeyden söz ediyorum; istikrar... "Saha oynatıyormuş gerçekten" diyesiyim; futbol bir sonuç oyunuysa yani haticeye değil neticeye bakılıyorsa Galatasaray Hatice'nin hatırına bile izlenilir-beğenilir olmaktan uzaktı bu maçta. İlk yarım saat Gaziantep'in yakaladığı fırsatı gole çevirene kadar sarı-kırmızılı takımın 'boğmaca' taktiği sanki maçı 'deplasmanda' koparmak üzerine kurulmuştu. Sabri ve Culio yine ileride basıyor, Kazım ve Stancu ile gol arıyordu. Taa ki Zapata umudu bacaklarının arasından yumurtlayana kadar... Bu maça kadar neredeyse yarım düzine gol yiyen çiçeği burnunda kaleci sadece umudu değil belki de Galatasaraylıların Galatasaray için umutlanmasını bile engelleyecek şeyi yaptı. Hagi'nin yine ve yeniden kurmaya çalıştığı ne varsa o anda bitti işte.

[page_end]
Levent Tüzemen (Sabah): Mehter takımı

Gaziantep golü erken bulunca kontratak düzenine geçti. Topun Galatasaray'da kalmasını ve üzerine gelmesini bekledi. Bu akıllı taktik, rakip kanatlardan bindiremediği için maç boyu işledi. Popov egoist olmasaydı Gaziantep'in 'Şamar oğlanı' yaptığı Galatasaray farklı yenilebilirdi.

Hagi, takımı kenardan yönetemiyor. Maça Baros'la başlamamak ve Anıl'ı tercih etmek maceraydı, tutmadı. Cana'yı stoperde, Neill'i ön liberoda oynatmak fikrinden Hagi artık vazgeçmeli. Çünkü Cana yerini kaybediyor, adamı unutuyor. Neill de göbekten oyun kuramıyor, araya etkili pas atamıyor sadece boğuşuyor. Tabii; ön libero almayanlar da baş suçlu.

TFF Başkanı sevgili dostum Mahmut Özgener, "Futbolda demokrasi yoktur, kurallar vardır" dedi. Kurallar 2. dakikada Gaziantep kalecisinin Stancu'ya yaptığı harekete "Penaltı" diyor.

NOT: Zapata'nın yediği golü amatör bir kaleci bile yemez.

Osman Tanburacı (Yeni Şafak): Tek gole esir düştüler

Oyunun futbola açılan iki penceresi vardı;Biri; Gaziantepspor çok adamla savunma yapıyor. Mahkum oynuyormuş gibi görünüyor ama aslında rakibi dar alana hapsedip oyundan düşürüyor. Kaptığı toplarla da hücuma kalkmış olan Galatasaray savunmasını önde ve dağınık yakalıyor. Tolunay Kafkas'ın takımı bu tarz oyunda başarılı. Sosa, Popov, Wagner, Cenk gibi çabuk adamları da olunca hedefe çabuk varıyor.

Öteki; Gol için atak oynayan Galatasaray'ın rakibin çok adamlı savunması arasında resmen erimesi. Bire birlerde de çalımla adam geçemeyince pozisyon üretemiyor. Gaziantepspor'un bu katı defansını aşabilmesi için Hagi'nin takımına çapraz koşular attırıp topu daha çabuk gezdirmesi gerekirdi. Bu tarz oyun için de Baroş gibi sinsi adamlar oyuna alınmalıydı.

Gökmen Özdemir (Vatan): Kaçınılmaz bir sonuç!

EĞER bireysel beceriniz rakipten aşağıdaysa takım oyununuzun üstün olması gerekir.. Bunda da G.Antep'in mekaniği G.Saray'ın önündeydi.. Hem alan kapattılar, hem topu ayaklarında tuttular, hem de hücum yaptılar.. Büyük takım edasıyla oynadılar.. Bireysel kalitede bunu yakaladıkları gibi mantalite olarak da 'büyük takım' havasına girmişler..

YANİ anlayacağınız G.Saray dün sert kayaya çarptı.. Çapı Antep'le boy ölçüşecek boyutta değildi. Antep, Eskişehir gibi G.Saray'a at koşturacak alan bırakmadı. Bu da G.Saray'ı kilitledi.. Oyunu kopartacak, tek başına maç kazanacak oyuncu da olmayınca sonuç kaçınılmaz oldu..

Bahri Havadır (Akşam): Yalan rüzgarı

Zapata'nın yediği goldeki acemiliğe ne dersiniz? Sabri'nin orta yapmakta ki acizliğine de, ne derseniz deyin. Bu takımın baştan beri söylüyorum ruhu yok. Ruh olmayınca hiçbir şey filizlenmiyor. Ne arkadaşlık ne forma sevgisi ne bağlılık ne de başka bir şey.

Hagi takımı yola sokmak için altı ay süre istedi. Buna aslında kendi bile inanmıyor. 6 aya Hagi gider mi kalır mı, Galatasaray Başkanı Adnan Polat'ın durumu ne olur, Mehmet Helvacı'nın taktikleri tutar mı her şey muamma. İşin özü yalan rüzgarı devam ediyor.

Osman Korkmazel (Fotospor): Hoca takıntıları

Bu sezon 4'üncü defa karşı karşıya geliyor iki takım. Haliyle birbirlerine karşı nasıl önlem alacaklarını çabuk kavrayabilmeleri mümkün. Nitekim ilk 15 dakikalık yüksek tempolu futbol giderek yerini kontrollü oyuna bıraktı. Baros değil ama Yekta ile Olcan maça hareket getirdi. Özellikle hiç oynamadığı bölgede yer alan Yekta, Galatasaray'ı devamlı gole taşıdı. Ne yazık ki ona ayak uyduran olmadı. Demek ki Galatasaray istikrarı ve gerçek kimliğini yakalayamamış.

Ruhi Kanal Yeniçağ): Bir var bir yok!

Sarı kırmızılılar ne yazık ki oyunun büyük bir bölümünde orta sahada zaman zaman topa sahip olmasına rağmen kale önlerinde başarılı olamadı. Galatasaray'da özellikle ilk yarıda Culio ve Stancu'nun dışında rakibi rahatsız eden futbolcu yok gibiydi...

Hagi'nin ikinci yarıda Baros ve Yekta değişiklikleri de oyunun lehlerine çevirmeye yetmedi. İlk yarı ile ikinci yarının sonlarındaki gol arayışları ne yazık ki gerçeğe dönüşmedi... Erken golü bulan Gaziantep sanki İstanbul'da oynayacakları kupa maçının iyi bir denemesini yaptı. Ev sahibi ekibinin bu düşüncesi oldukça da doğruydu. Galatasaray'ın neler düşündüğü ise belli olmadı...

Galatasaray dün gece geçen hafta ortaya koyduğu güzel futbolu inkar eder gibiydi...

Kemal Özcanlı (Fotospor): Mehter Takımı

Dün akşam Gaziantepspor, G.Saray'dan daha derli topluydu. Sahanın her yerinde baskı kurdular ve maçın başında Servet-Zapata ikilisinin hediyesi golü de bulunca maçı rölantiye alıp, 90 dakika boyunca zaman zaman oyuna hız ve tempo getirdiler, istediklerinde de oyunu yavaşlatıp haklı bir galibiyet aldılar.

Sonuçta Mehter Takımı edasındaki Cimbom, bu hafta bir geri yapıp klasik maç sonu laflarından 'önümüzdeki haftalara bakacağız' dedi. Hakem Yunus Yıldırım'a gelince oldum olası hakemliğini beğenmemişimdir dün akşamda Stancu'ya yapılan gözünün önündeki penaltıyı vermedi. Acaba forma renkleri başka olan bir takıma da bu penaltıyı vermez miydi?

Uzay Gökerman (Milliyet): Galatasaray, Servet'siz gol atamayacak mı?

Geçen hafta da değerlendirmesini yapmıştık; Galatasaray hücumda birkaç ismin varlığına muhtaç durumda. Bunların kim olduğu belli; Kewell, Baros. Ancak bir takım bu iki yetenekli ancak istikrarsız oyuncular üzerine kurulamaz. Zaten geçen haftanın kahramanları bu hafta sakatlıkları nedeniyle sahada değildi ya da etkisizdi.

Önümüzdeki sene muhtemelen eğer Hagi de kalırsa Stancu ve Culio devam eder. Culio daha organize olmuş bir takımda yıldızlaşabilir. Kazım, Fenerbahçe'deki görüntüsünden farklı bir duruş sergiliyor. Sorumluluğunu biliyor, bencil oynamıyor, en azından bir şeyler yapma gayretinde; ancak dünkü oyunu Gaziantepspor savunmasını aşamadı.

Evren Turhan (fotomaç): Aynı nakarat

Gaziantep'teki Cenk Tosun gerçekten çok klas ve kaliteli bir oyuncu. Galatasarayın bu oyuncuyu kaçırması inanılır gibi değil. Umarım Milli Takım kurmayları bu oyuncuyu da harcamazlar.

İkinci yarıda orta saha hakimiyetini kaybetmeye başlayan Galatasaray'da Hagi, yorgun Sabri'nin yerine Yekta'yı alarak buradaki dinamizmi artırmayı düşündü. İkinci yarıdaki ilk pozisyonunu da bu oyuncunun pasıyla buldu. Ancak ilk yarıdaki baskılı oyununu sürdüremeyince, takım olarak oyundan düştüler. Ve ilerleyen dakikalarda rakibi kendi yarı alanında daha fazla kabul ettiler.

Son 15 dakikadaki baskı sonuç getirmedi.

Çünkü bireysel anlamda ileri uç oyuncuları çok etkisizdi. Böyle olunca da yenilgi kaçınılmaz.

Görünen o ki beklenen istikrar ancak bütün maçlar Arena'da oynanırsa sağlanacak. Bu deplasman fakirliği de puan sıralamasında takımı aşağılarda tutmaya devam edecek.

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER