Yazarlar G.Saray için bunları yazdılar
Spor yazarları Kayseri ile berabere kalan G.Saray'ı köşelerinde değerlendirdiler... Hedefte ise yabancılar vardı
Galatasaray'ın Arena'da 1-1'lik Kayserispor karşılaşmasını değerlendiren spor yazarları yabancıların kalitelerini irdelediler...
Sener Avrupa arenasında yer almayacak Cim Bom'da gelecek yönetimin transfer politikasını buna göre şekillendirmesini bekleyen yazarlar yabancılar gitmeli diye yazdılar...
İşte yazarlar Galatasaray yorumları...
Maçtan önce kadrolara baktığınızda iki takımın da orta sahaya hakim olmayı amaçladığını düşünmek doğal olandı. Ancak oyun tam tersi bir hal aldı ve orta sahaların pas geçildiği bir futbola sahne oldu.
Bunun iki takımdan da kaynaklanan sebepleri var. Birinci sebep Bülent Ünder. Terimvari bir oyunun peşine düşmesi doğal. Farkını hissettirmek istiyor. Onun birkaç haftadır anlatmaya çalıştığı şu: "Bu kadar sene bana gelmediniz hata ettiniz, ben bu takımı hak ettiği gibi oynatırım."
Doğrusunu isterseniz televizyonda peşpeşe Real Madrid ve Barcelona'nın maçları varken bu karşılaşmayı izlemek zorunda olmak düpedüz cezalandırılmak anlamına geliyordu.
Hatta iki takım oyuncularına da sorsanız kendileri oynamak yerine o maçları izlemeyi yeğlerlerdi.
Biri bütün sezonun öteki son 7 maçın en kötü takımı durumundaki renkdaşlar bu formalite maçında kazanıp moral bulmak amacındaydı. Galatasaray'ın lig tarihi boyunca belki de en parlak bilançoya sahip olduğu rakibi karşısında geçen hafta deplasmanda kazanmış olmasının da moraliyle birşeyler yapması bekleniyordu.
Lige ve kupaya havlu atıp sezonun bitmesini bezginlik içinde bekleyen bir takım. Karmakarışık bir yönetim içinde ne olacaklarını bilmeyen oyuncular ve teknik heyetin psikolojik durumunu ancak yaşayanlar bilir. Bu kadar demotive olmuş yöneticilerinin mahkeme kapılarında endirekt vuruşlarla uğraştığı bir ortamda futbol takımından da beklenilen çok fazla olmamalı zaten.
Savaşmaya çalışan oyuncular ve Ünder hoca ellerinden geleni yapmaya çalışırken çıkış beklentisi içinde olan kaliteli Kayserispor da tabii ki boş durmuyordu. Kaliteli kadrosuyla yaralı Galatasaray'ı zorladı ve beraberliği yine savunma duruşu hatasından sağladı ilk yarı. Baros hazır olmadığından muhtemelen adaletli olarak Stancu ile başlayan Ünder hoca, hücumda takımı çoğaltarak ilk yarı iyi işler yaptı.
Kayseri defansı maçın başında çok büyük bir hata yaptı. G.Saray, rakibin arkasına attığı topla önce Stancu'yu buluşturdu. Stancu vurdu, kaleci Gökhan önledi. Ama sonra Gökhan Zan, önüne düşen topu kaleye gönderince G.Saray öne geçti. Herkes fark olur diye beklerken, G.Saray maçın 94. dakikasına kadar 2. golün peşine düştü ama bulamadı.
Bu arada kaleci Zapata'nın yaptığı çok büyük hata Amrabat'a beraberlik golünü atma fırsatını verdi. Zapata, sen kaleci misin! Sağ bek misin! Stoper misin! Nesin! Ne işin var kendi ceza sahanın içerisinde rakip futbolcu kovalamaya.
[page_end]
Galatasaray'ın iddiası olmadığı halde taraftarı tribünlere geliyor ve takımına destek veriyorsa, kurulacak güçlü bir takım TT Arena'yı ağzına kadar doldurur. 14 Mayıs'ta yapılacak seçimin mahkeme kararıyla iptal olacağı söyleniyor, dilerim olmaz. İş başına gelecek yeni yönetim tribünleri coşturacak, Galatasaray'ı ayağa kaldıracak ve hedeflere koşacak bir takımı kurmalıdır. Yapılacak ilk iş yabancıların tümünü yollamaktır. Ben Baros, Neill ve Kewell'ın miyadını doldurduğunu düşünüyorum. Culio, Stancu, Pino ve Zapata da Galatasaray'ı hedeflere taşıyacak yabancılar değil
Ünder, (Rijkaard benzeri) ailece hücum edip geride derin açıklar verdiği Antalya ve (Hagi benzeri) kalenin önüne otobüs çektiği Trabzon maçlarından sonra optimum düzenini Manisa’da bulmuştu.
Seyrantepe’de Kayseri karşısına da Manisa’daki (4-2-3-1 benzeri) formasyonu ve aynı 11’le çıktı. Maçın ilk 15 dakikasında G.Saray presle üç top kazandı; mücadele anlamında da Hagi’li Eskişehir müsabakasını hatırlatan ufak pasajlar sundu.
Ama Ünder’in kadro kalitesi son derece yetersiz olduğu, Arda-Culio (ve biraz Sabri) haricinde oyunun kaderine tesir edebilecek futbolcusu da bulunmadığı için neredeyse üst limitleri Kayseri’ye ancak 1 gol atmaya yetti.
Enteresan takım bu Galatasaray... Sen maça süper başla ve hemen golü bul. Maçı rahat kazanacak gibi devam ederken, git kolay bir gol ye ve maçı zora sok. Bunu Türkiye’de ancak Galatasaray yapar.
Galatasaray'ın kadrosunda yer alan futbolcular büyük bir kulüpte oynamanın sıkıntısını hala yaşıyor.
Bunu Kayserispor karşısında bir kez daha gördüm. Futbolcuların doğal olarak hedefleri bitince şişmiş egoları patlatılmış balon benziyor. Kendilerini kurtarma arayışındalar. Tabii ki ağır eleştirileri sıkıntılarıda ister istermez yaşamaktalar. Bu takımın kadrosunda yer alan oyuncular büyük bir camia ve UEFA Kupası kaldırmış bir takımında yer aldıkların henüz farkında değiller.
Cim-Bom’un maça başladığındaki iştahını görünce bir an ligin yeni başladığını düşünmeye başladım.. Sanki haftalardır yerlerde sürünen, küme düşme hattına yakın bir bölgede olan takım gitmiş de yerine şampiyonluğa oynayan gol atmak için sabırsızlanan bir takım gelmiş gibiydi.