Yazarlar Trabzon için ne yazdı

Cemal Ersan -Broos'un Tercihi- Milliyet

Son altı maçta kalesinde gol görmeyen Kayserispor karşısına tek forvetle çıkmak tam bir çılgınlık. Üstelik kendi evinde ve mutlak kazanmak gereken bir mücadelede bunu yapıyorsan o teknik direktöre ya korkak derler ya da maceraperest.

Hugo Broos belki de kendi kaderini belirleyecek böyle bir maçta gol umudunu Gökhan’a bağlamanın ne kadar yanlış bir karar olduğunu gördüğünde skor çoktan konuk ekip lehine değişmişti bile. Rakip kaleye ilk gidişinde savunmanın kademe hatasını affetmeyen Kayserispor’un Makakula ile bulduğu gol, Avni Aker’in tribünlerinde soğuk duş etkisi yaparken, Broos’u da adeta kendine getirdi.
Belçikalı hoca daha maçın 27. dakikasında Yattara ve Engin’i kenara alıp forveti Umut, orta sahayı ise Selçuk ile takviye ederek maç içindeki en olumlu hamlesini yaptı. Kafalarda ise “ Oyuna niçin böyle başlamadı?” sorusunu bıraktı.

O dakikaya kadar sahada yürüyen Yattara’nın çıkışı Gineli’nin umursamaz tavırlarına isyan eden takım arkadaşlarını ateşledi.  Selçuk ise Trabzonspor’a yasal doping oldu. Tecrübeli oyuncunun girişiyle orta alanın yükünü omuzlayan Colman daha serbest oynamaya başladı ve bu tarzın ne kadar yararlı olduğu ilerleyen bölümde net bir şekilde görüldü.

Maçı istediler
İkinci bölgede önce dengeyi sağlayan, sonra da kontrolü eline alan Trabzonspor’un hücum gücü arttı. İlk yarım saatte ceza alanı çevresinde dolaşan Gökhan, asli görevine döner dönmez golle buluştu. İlk yarının uzatma bölümünde gelen üstünlük sayısı bordo-mavili ekibin maçı ne kadar istediğinin kanıtıydı.

Genel görüntü ikinci yarıda da değişmedi. Topa daha çok sahip olan, daha çok pozisyon üreten ve akıl almaz goller kaçıran bir Trabzonspor vardı sahada. Gabriç, Gökhan, Umut ve Colman’ın son vuruşlarındaki beceriksizliği, bu maça kadar sadece 5 gol yiyen Kayserispor’un çok daha farklı bir yenilgiyle sahadan ayrılmasını engelledi.
Ev sahibi bunları yaparken, konuk takımın tek eşitlik girişimine son haftaların formsuz ismi kaleci Sylva’nın kritik müdahalesi set çekti. Aydın’ın yakın mesafeden vuruşunda top önce Sylva’nın parmaklarında yumuşadı, sonra da direği buldu.

Bu sezon sahasında oynadığı dört maçın sadece birini kazanabilen Trabzonspor çok önemli bir virajı kayıpsız atlatarak olası sancıları dindirdi. Kayserispor karşısında yitirilecek puanlar hem yönetimi hem de teknik direktör Broos’u iyice tartışılır hale getirecekti ki, korkulan olmadı.

İskender Günen -Tayfun ateşledi- Sabah

[page_end]İskender Günen -Tayfun ateşledi
Trabzonspor görünen o ki bu yıl bırakın istikrarlı bir yapıya kavuşarak galibiyetler serisi yakalamayı; maç içerisinde bile kopuk kopuk görüntüler sergileyecek. Aynen dünkü maçta olduğu gibi...

Maçın 25. dakikasına kadar koşmayan, mücadele etmeyen, ne temposu; ne kazanma azmi; ne de coşkusu olan bir takım sahada vardı. Uzun yıllardır Trabzonspor'u hiçbir karşılaşmada bu kadar sorumsuz bir görüntü içerisinde izlemedik. Kayserispor attığı gol dışında iki net gol pozisyonunu değerlendirebilse, Trabzonspor için bu maç ilk yarıda biterdi.

Savunmada Song ve Egemen her Kayserispor atağında inanılmaz hatalar yaptılar. Orta sahada Ceyhun koşmaya çalışan tek oyuncu, Colman ve Engin sorumluluk almıyor. Yattara ve Gökhan Ünal ise büyük top kayıpları yapıyor. 25. dakikadan sonra ise Hugo Broos, Engin ve Yattara'yı çıkartarak Selçuk ve Umut'u sahaya sürdü. Bu dakikadan sonra daha önde basan koşan mücadele eden ve kenarlarda organize ataklarla rakibini zorlayan bir Trabzonspor ortaya çıktı.

Tayfun, Trabzonspor'un ateşleyici gücü olarak öne çıkan oyuncusuydu. Sağ kenardan sıkça hücumu destekledi ve Gökhan Ünal'a attırdığı golde payı çok büyüktü. Bana göre dünkü maçın en iyi oyuncusuydu. İlk yarının son dakikalarında Ceyhun ile ikinci golü bularak soyunma odasına daha moralli gittiler.

İkinci yarı ise Trabzonspor oyunu kendi alanında kabul etmesine rağmen rakibini az adamla yakaladığı akınlarda gol pozisyonları üretmeye başladı. Selçuk, Gabric, Gökhan Ünal ve Colman'la girilen gol pozisyonlarını değerlendiremediler.

YATTARA'YI KAZANIN
Kayserispor 10 kişi kaldıktan sonra bile kendilerini psikolojik yönden rahatlatacak üçüncü golü bulamadıkları için zaman zaman telaş içerisinde göründüler. Alınan 3 puan Galatasaray maçından sonra bozulan morallerin yeniden kazanılması için önemli ama yukarıda belirttiğim gibi istikrarlı bir yapının kurulabilmesi kolay değil. Hugo Broos her hafta değişik oyuncu tercihleri ile sahaya çıkmanın yanında bugüne kadar belirli bir oyun sisteminde bile ısrarcı değil.

Oyuncuların büyük çoğunluğu henüz kendi performanslarının çok altında görünüyorlar. Özellikle büyük bir sakatlıktan çıkan Yattara'nın en kısa zamanda gerek fiziksel gerekse mental anlamda yeniden kazanılması gerekiyor.

Ergun Ata -Verdi, aldı!- Fanatik

[page_end] Ergun Ata -Verdi, aldı!
Engin, bu formuyla, Yattara da uzun süren sakatlık sonrası ilk onbirin adamı değildi.

Her şeyi bitirmek üzereydi Broos... Sahaya çıkardığı kadroda, eğer 3 olmadıysa Kayserisporlular’a dua etsin, skor tek farkla aleyhte iken biraz daha ısrar etse, Trabzonspor serüveni, dün gece 21.45’te sona erebilirdi. Yönetimini de bugünkü Divan Genel Kurulu’nda topun ağzına atardı. İnat etmedi. Bu şekilde kaybettiği takdirde daha büyük tepki alacağı tribünlerin ıslıklarına karşın, hatasını düzeltti. Engin, bu formuyla, Yattara da uzun süren sakatlık sonrası ilk onbirin adamı değildi. Nitekim takımı, Umut ve neden kulübede bekletildiği anlaşılamayan Selçuk girdikten sonra önce rakibe oyununu kabul ettirdi, sonra skor üretti. Süreyi uzattı!

İlk yarım saatteki kötü performansın sorumluluğunu bunlarla sınırlı tutmamak gerek. Uzun süre forma şansı bulamayan Song’un tutukluğu, Kayserispor’un golünde hem net ofsaytı tartışılır şekilde bozması, hem de cılız giden topa müdahale edememesini, birkaç dakika sonra son adam olarak topu rakibine kaptırmasını, geçen sezonki başarıda payıyla, bu sezonki kötü gidişteki rolü eşdeğer olan Sylva’yla doğan kaleci sorununu da ekleyelim.

2. yarı iki takımın da panik mücadelesine sahne oldu. Önce Kayseri, sonra da Trabzon, akıl almaz goller kaçırdılar. Panik durumu Ali Turan’ın hak etmediği ikinci sarıyla dışarı atılmasına kadar sürdü. Sonra Trabzon rahatlasa da, en az 5 kez yakaladığı farkı artırma şansını kullanamazken, son dakikalarda 10 kişilik rakibine karşı sıkıntılı anlar yaşayıp o sırada tribünlerin birbirleriyle didişmesi ilginçti.

Tayfun Bayındır -Aman hocam!- Vatan

[page_end] Tayfun Bayındır -Aman hocam!
ÇOK merak ediyorum... Geçmişte yaptığı başarılı işleri iyi bildiğim ve bu nedenle futbol bilgisine şapka çıkarttığım Metin Diyadin, Broos’a “Aman hocam ne yapıyorsun. Evimizde oynuyoruz. Kazanmak zorundayız. Kadromuzda Umut Bulut ve Gökhan Ünal var. Yani iki tane üst düzey golcüye sahibiz. Tek forvetle sahaya çıkarsak Kayseri’nin ekmeğine yağ süreriz. Biz bu maçta 4-4-2 oynamalıyız” demiş midir? Ya da Ünal Karaman Belçikalı hocaya (üstü kapalı-açık farketmez) “Yapma hoca, hem kendine hem Trabzon’a yazık ediyorsun. Sahaya sürdüğün onbir doğru onbir değil” şeklinde serzenişte bulunmuş mudur?

HİÇ sanmıyorum... Ne Diyadin’in ne de Karaman’ın özellikle dünkü karşılaşmanın 27. dakikasına kadar (saygılarından olsa gerek) Bross’un işine karıştıklarını tahmin etmiyorum. Ama dönüm noktası olan 27. dakikada birilerinin (nihayet) Hugo Broos’a “Hoca yanlış yaptın, hatandan geri dön” dediğini ya da dedirttiğini (!) düşünüyorum...Çünkü bu dakikada Engin ve Yattara kenara alınıp yerlerine Selçuk ve Umut sahaya sürüldü.

KOLTUĞUNU KURTARDI

AÇIKÇASI Trabzon’u yaşama döndüren bu radikal taktik değişiklik hiç de bir Broos hamlesi gibi gelmedi bana. Belki iki futbolcyu daha ayaklarına top değmeden, istedikleri pasları alamadan kenara alıp harcamak Broos’un tanıdık uygulamalarından olabilir (bkz. Alanzinho ve G.Birliği maçı) Ama dünkü başka bir şeydi. Yanlıştan geri dönmekti. Ve biz bunu Hugo Broos’un kitabında hiç okumadık. Belçikalı teknik adam sanırım artık anlamıştır, sağlıklı ve formda oldukları takdirde Selçuk, Umut, Gökhan Trabzon ilk onbirinde mutlaka yer alır. Ve Tjikuzu’yu da asla unutmamak lazım.

KAYSERİSPOR’A gelince... Erken gelen golün avantajını kullanamadılar. Bu golle şoka giren Trabzon’un geri dönmesine arka arkaya gol kaçırarak izin verdiler. Ve Broos’un şaşırtıcı hamlesine de karşılık veremediler. En önemlisi de Cangele’nin eksikliğini çok hissettiler. Ama ligin zirvesine göz koyan, Tolunay Kafkas gibi çağdaş ve idealist bir teknik adamın çalıştırdığı takımın, tek oyuncunun yokluğunda böyle bocalamaması gerekir...

BU maçın özetine gelince; Hugo Broos koltuğunu korudu, Trabzon da “varım” dedi...

Hayri Beşler -Of'lu Broos sahneye çıktı, Trabzon kazandı- Zaman

[page_end] Hayri Beşler -Of'lu Broos sahneye çıktı, Trabzon kazandı
Tribünleri bilirsiniz. Orada sabır terazisi fazla işlemez. Eğer sahada işler yolunda gitmiyorsa henüz 10. dakika dolaylarında başlar oyuncu değişiklikleri. Her kötü hareketin ardından "Hoca al şunu dışarı."

replikleri duyulur. Avni Aker ikliminde bu tür hikâyeler daha bir hararetli yaşanır. Teknik direktörden bir an önce olaya müdahale etmesi istenir.

Elbette hocanın işi taraftar kadar kolay değildir. Mesela o, sadece 3 oyuncu değiştirmek hakkına sahiptir. Üstelik bunu yaparken birçok faktörü düşünmek zorundadır. Bu yüzden bazen 'dökülen adam'a da tahammül ettiğini görürsünüz. En azından ilk 45 dakikanın bitmesini beklerler.

Bordo-Mavili takımı bugüne kadar çalıştıran teknik adamları düşündüm. Yabancısı, yerlisi, Trabzonlusu dahil. İnanın Hugo Broos kadar, Trabzon insanına has serenatlar yapanına götüremedi hafızam beni. Tamam, mavi gözleri ve siması ilk bakışta insanı Of dolaylarına götürüyor ama adamın duruşu tam bir soğuk Avrupalı. Bu yüzden hayretim fazla. Dakika 26, Selçuk içeri Engin dışarı. Taraftar mutlu. Dakika 28, Yattara dışarı Umut içeri. Taraftar yine mutlu.

Hatırlayacaksınız Belçikalı çalıştırıcı bir maçta da Alanzinho'yu ikinci yarına sahaya sürmüş, iyi olmadığını görünce de maçın bitmesini beklemeden kenara almıştı. Trabzon-Hugo Broos beraberliği uzun sürer mi, bilemiyorum ama hocanın tarzı tribünlerin diliyle iyi örtüşüyor. Dün akşam girmiş olduğu riskin karşılığını da almayı başardı. Takım, 1-0 yenikken, bu değişikliklerin ardından 2 gol bularak devreyi önde kapattı.

Bordo-Mavili ekip, ikinci yarıda hem pozisyon üretme hem de pozisyon verme açısından cömertti. Savunma bloğu, rakibe geniş boşluklar bırakıyor, kolay adam kaçırıyor. Trabzonspor, defansif problemlerini halledemezse zirve kulvarına yaklaşamaz. Colman, takımın son haftalardaki gözde ismi. Dün gece de verimliydi. Forvete güzel pozisyon kanalları açıyor. Ancak Trabzonspor, henüz arzu edilen düzeyde bir ofansif ritim yakalayabilmiş değil. Çok gol kaçırılmasının altında beceriksizliğin yanı sıra bu ritimsizlik yatıyor.
 
Hasan Sarıçicek -Tolunay’ın ikramı!- Türkiye
 
[page_end] Hasan Sarıçicek -Tolunay’ın ikramı!

Bu ne acayip bir maçtır ki, birçok şeyi çözemedim! Trabzonspor’da Yattara neden sonradır ki, Song‘la birlikte ilk 11’deydi. Umut ve Selçuk yedek beklerken bu revizyona ne gerek vardı?

Demek ki; hızlı oynanan G.Saray maçı Hugo Broos‘un sadece zihnini değil, iradesi ile idaresini birbirine karıştırmıştı. Bir takım bu kafa ile balığa çıksa ne olurdu ki? İnanın o oltaya bir tek hamsi dahi gelmezdi. Ama!.. Geldi; Tolonay Kafkas, teknik direktör olarak iyi başladığı maçı yapamadığı kenar hamleleri yüzünden altın tepsi içinde Trabzonspor’a ikram etti.

Oysa, Eren Güngör, Toledo ve Cangele‘den mahrum geldiği deplasmanda Kayserispor, rakibinin zaafını çabuk fark etmiş, Trabzonspor’un kalabalık ortasahasının kırılma noktası diye bilinen Engin ve Yattara‘nın üstüne oynayarak, ilk pozisyonda golü bulmuştu. Allah için Makukula sanki bir azman! O ne fizik öyle? O fiziğe o kıvraklık, doğrusu maşallah! Hele attığı gol harikaydı. Ama 1-0’dan sonra tam 10 dakika baskı kuran Kayserispor’un Gökhan Emreciksin, Furkan ve Makukula ile atamadığı üç net pozisyona ne demeli?

İşte o anda kan beynine sıçrayan Hugo Broos hayatının kararını verdi, Engin ve Yattara‘yı çıkarıp, Umut ile Selçuk‘u oyuna alarak.
İşte o kritik karar, Trabzonspor’a önce Gökhan Ünal ile eşitliği sonra Ceyhun ile galibiyeti getirdi de hem Belçikalı teknik adam hem de bordo - mavililer rahatladı.
Ancak, benim aklım hâlâ hakemin düdüğüne rağmen topa vuran Gabric, gol sevincini abartan Gökhan Ünal ve topla elle oynayarak ikinci sarıdan oyundan atılan Ali Turan‘ın gördüğü anlamsız kartlarda kaldı. Yazık!

Necmi Perekli -30'a hayır 60'a evet- Fotomaç

[page_end] Necmi Perekli -30'a hayır 60'a evet
Son üç haftada yedi puan kaybeden ve zirve mücadelesinde gerilere düşen Trabzonspor için dünkü maç çok önemliydi. Trabzonspor oyuna Kayseri'nin son haftalardaki yüksek grafiğini düşündüğü için olsa gerek yavaş ve tedirgin başladı. Dolayısıyla da oyunun ilk 15 dakikası tamamen konuk Kayserispor'un kontrolü altında geçti. Sahaya 4-2-3-1 dizilişi ile çıkan bordomavililer, sarı-kırmızılı takımın son maçlarda başarı ile uyguladığı 4-4-2 dizilişi karşısında önce bocaladı. Daha sonra orta sahanın çalışkan, savunmanın dikkatli ve akıllı oyunu ile toparlanmaya çalıştı. Maça baktığımzda Trabzonspor'un oyuna Yattara ve Engin ile başlaması yanlıştı. Ama burada Broos'un bu iki sporcuyu dışarı alıp yerlerine Selçuk ve Umut'u koyması ve oyunun düzeninde yaptığı çift yönlü değişiklik mağlup durumdaki takımın uyanmasına ve galip gelmesine neden oldu.

Yattara bitti
Bakın, bir takımın rakibi karşısında başarılı olabilmesi için önce kuvvetli bir iradeye, sonra akıllı bir stratejiye daha sonra ise kolektif bir mücadeleye sahip olmalıdır. İşte Trabzonspor bu üç özelliği ilk yarım saatten sonra müsabakaya taşırken başarılı gözüktü. Yattara dün sahada kaldığı müddetçe sadece kendisini mutlu etti. Dünkü maç Broos var olduğu müddetçe öyle zannediyorum ki Yattara'nın veda maçı oldu. Broos böyle düşünmekte de sonuna kadar haklı. Yeter ki teknik adam Broos'un kafası rahat olsun. Veya Broos rahat bırakılsın. Trabzonspor'un önünde önemli bir onbeş gün var. Önümüzdeki haftayı Ankaraspor ligden düşürüldüğü için bay geçecek. Ondan sonra Beşiktaş ile Avni Aker'de oynayacak. İşte bu arayı istedikleri gibi değerlendirip teknik heyet ve oyuncular yönetimden uzak kalırsa, ben bu aranın Trabzonspor açısından olumlu geçeceğine inanıyorum. Kısacası Trabzonspor seri bir üç maç yakalayabilir.