Yıldırım Demirören planlarını anlattı
TFF'ye aday olan Yıldırım Demirören, Olağanüstü Genel Kurul'da seçildiği taktirde hayata geçireceği planlarını açıkladı.
27 Şubat tarihinde gerçekleşecek Olağanüstü Genel Kurul öncesinde ülke futbolunu yönetmeye aday olduğunu duyuran Yıldırım Demirören, Akşam Gazetesi'nden İsmail Küçükkaya'ya önemli açıklamalar yaptı.
İşte o röportaj:
'AVRUPA'YA GİTMEYELİM' TERCİHİMİZ DEĞİL AMA SON ÇARE!
Türk futbolunu, içinde bulunduğu belirsizlik ve bunalımdan en az hasarla kurtarmak...'
İşte Yıldırım Demirören'in Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı için yol haritasını özetleyen cümlesi böyle.
Hemen ardından da çözüm reçetesi geliyor:
'Mümkün olan en geniş uzlaşmayla...'
Bu iki cümleyi Yıldırım Demirören'in pusulası diye görebiliriz.
O halde detaylara bakalım, yol haritasını görelim.
Futbol Federasyonu başkan adaylığını açıklamasına tam bir gün kalmıştı. O gün AKŞAM'da 'Kurtuluş formülü Demirören mi?' başlıklı yazı-analizimiz çıkmıştı. Bir kere daha konuştuk. Demirören'den, kendisine ulaşan tepkileri öğrenmek istiyordum, o da bana aynı soruyu sordu. Ardından, süreçle ilgili öngörülerini almaya çalıştım. Anlattı ama 'yazma' diye rica etti. Haklıydı, adaylık için son güne giriliyordu, resmiyete dökülmesini ve tablonun bütününün oluşmasını görmek amacındaydı. Bekledik. Tam da tahmin edildiği üzere dün adaylık başvurusunda bulundu. İş artık resmiyete döküldüğüne göre, kendisinden 'Konuştuklarımızı yazabilmek için' izin istedim. Anlaştık.
İşte, Türk futbolunun yeni patronu olmasına kesin gözüyle bakılan Yıldırım Demirören'in krizden çıkış reçetesinin ana başlıkları:
ARTIK UEFA İLE YENİ BİR DÖNEM
- Türk futbolunu nasıl kurtaracaksınız?
(Gülüyor) Tek başıma ben kurtarmayacağım. Futbolu içinde bulunduğu kaostan çıkaracak adımları yalnızca ben atacak değilim. Ne varsa elbirliğiyle yapacağız. Uzlaşmayla hep beraber çözüm arayacağız.
- Küme düşme ve puan silme gibi somut kararları öyle veya böyle vermek zorunda kalacaksınız. Hangi adımı atsanız riski de var. UEFA ile nasıl bir süreç öngörüyorsunuz?
UEFA ile polemiğe girmeyeceğiz. İşimiz bu değil, girmeyiz. Diyalog arayacağız. Anlatacağız. İkna etmeye çalışacağız.
- 'Gerekirse Avrupa'ya gitmeyiz. Yeter ki taraftar formalarını çıkaralım, futbolu masaya yatıralım' demiştiniz. Bu çizgiyi yeni görevinizde, yönetimde de sürdürür müsünüz?
Formaları çıkaracağız. Minimum hasarla atlatmaya çalışacağız. Ama o sözler en son çareyi, göze alacağımız son çizgiyi gösteriyordu. Samimiyim. Aradığımız çözümlere ulaşamazsak elbette alternatif yolları 'b' ve 'c' seçeneklerini de masaya getiririz.
AVRUPA'DAN ÇEKİLMEYİ KİM İSTER?[page_end]
- Sözlerinizden, uluslar-arası sahalardan Türk futbolunun geçici bir süre de olsa men edilebilme riskini üstlendiğiniz anlamı çıkarıldı. Bunu gerçekten tercih eder misiniz?
Kim ister bunu. Bu tercihimiz değil, zorunluluk haline gelirse hep beraber tartışırız. O sözler en son seçeneği gösteriyor. Dünyanın sonu değil anlamında... Kendimize özgüvenimizi kaybedemeyiz.
- UEFA ile ne konuşacaksınız?
Hepsini tekrar konuşacağız. Her şey sıfırdan başlıyor.
AYDINLAR'DAN TEBRİK TELEFONU
Yıldırım Demirören'in anlattıkları böyle. Sanırım, çok kritik dönemeç için hayli belirgin bir yol haritası bu sözlerden ortaya çıkıyor. 'Yazma' diye rica ettiği belli bölümler var, onları geçiyorum.
Üstlenmek üzere olduğu görev zorlu, ancak iki avantajı da var. Siyasi otoritenin tam desteğini almış durumda. 22 Mart'ta İstanbul'da yapılacak UEFA Kongresi de 'Her şeyi tartışacağız, ikna etmeye çalışacağız' yaklaşımının hayata geçirilmesine fırsat sağlayabilir.
Son olarak kayda değer bulduğum bir gelişmeden daha haber vereyim. Pazar akşamı Mehmet Ali Aydınlar, telefonla Yıldırım Demirören'i arayıp, kutlamış. Aydınlar ve eşi o sırada Cannes'daydılar. Güzel bir tatil yapıp, dinlenmişler. Aydınlar 'Eski federasyon başkanı olarak aradım. Yeni dönem için de dönüşte Yıldırım Bey'le görüşürüz, bildiklerimizi paylaşırız elbette. Önemli olan futbolumuza katkıda bulunmaktır' dedi. Gelişmelere şaşırmış olsa da yaklaşımı pozitifti.
TÜZMEN KİMİN BAŞKAN ADAYI?[page_end]
Demirören'le konuştuğum pazar akşamı adaylık kulisleri kaynıyor, çok sayıda isimden bahsediliyordu. Kürşad Tüzmen de bunlardan biriydi. O akşam aradım, aramızda şöyle bir konuşma geçti:
- TFF için adaylığınız konuşuluyor, doğru mu?
Benim dışımda gelişti. Bazı arkadaşlar gıyabımda devreye girmiş. Konsensüs arıyorlarmış.
- Siz hiç düşündünüz mü?
Hayır, aklıma gelmemişti. Fakat bilmiyorum.
- Hangi takımı tutuyordunuz?
Galatasaraylı'yım. Bir de Mersin İdmanyurdu.
- Hiçbir federasyonda görev aldınız mı?
Bazı federasyonlarda görev yaptım aslında.
- Bu konuyu Başbakan'la konuştunuz mu?
Hayır, hiçbir temasım olmadı. Uzun zamandır da kendisini görmedim. Bu konuşmadan tam bir gün sonra adaylığını koydu. Tüzmen'i uzun yıllardır tanırım. Belli ki şansını denemek istiyor. Kararlı görünmüyordu, Demirören'e itiraz eden çevreler tarafından ikna edildiğini düşünüyorum. Siyasi geçmişi bu yarışta onun büyük handikapı olur.